• 21-07-2022, 16:24:12
    #1


    “… İki hafta sonra cadırlar sokuldu ve tehcir edilenler bir kez daha bilinmez bir yere doğru yola cıkarıldılar. Jandarma cadırın yanında duruyordu. Oğlan ona yaklaştı ve uzerinde kucucuk renkli boncuklarla cicek desenleri işlenmiş kucuk bir bozuk para kesesini kabul etmesini rica etti. Bu oğlan icin kıymetli bir şeydi. Bu keseyi ona doğduğu şehirde Noel ve Paskalya’da amcasıyla birlikte ziyaret ettikleri mahkûmlar vermişti. Oğlanın evinden getirdiği hediyelere karşılık olarak mahkûmlar da bunu vermek istemişlerdi.

    Jandarma keseyi kabul etmeden once bir an duraksadı. Belli ki bu insanlar yola cıkarken ne zamandır aklından gecirdiği ve giderek derinlere kok salmış olan bir şeyleri soylemek istiyordu. Gokyuzunu işaret etti ‘Sizin Ona varan kendi yolunuz var, bizim kendi yolumuz. Butun yollar O’nda buluşur’ dedi.

    Oğlan buyuyup de yetişkin bir erkek olduğunda bu jandarma kendisi icin iyi kalpli bir insandan cok daha fazlasını ifade etmeye başladı. Tehcir yıllarından sağ kurtulacak denli şanslı olmuş, sonrasında ise bu tehcirden daha az acılı ya da umit kırıcı sayılamayacak başka deneyimlerden gecmişti. Ama tum bunların ortasında her zaman Anadolu ovalarındaki bu sıradan, okuma yazması olmayan, silahlı muhafızı insanlığın, daha derin bir maneviyatın, daha kalıcı insani niteliklerin simgesi olarak aklına getirebiliyordu. Bu adam, tek bir insanın cilesinde ve adanmışlığında butun ruhların akrabalığını hissetmişti. Aileye sağladığı su bir inanc eylemiydi, kendi ruhunun ozgurluğunde keşfettiği şeyin evrenselliğine olan inanc…”

    Ceviri:
    Karin Karakaşlı
    Yayınevi: Boğazici Universitesi
    Basım Yılı: 2013



    Aranabilir PDF + 8 MB

    Mediafire


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.