REHA KAPSAL - BARDAK
Trabzonspor son haftalarda hem ligde hem de Avrupa Ligi'nde aldığı sonuclarla takımda oyun kalitesinin seviyesini biraz daha yukseltmişti. Bunun Sivasspor gibi son 1 haftada 3 galibiyet alan, cıkışta olan bir takıma karşı sahaya nasıl yansıyacağı, bordo-mavililer acısından onemliydi.
Umut'u santrfor oynatırken; hucumda sol cizgide son haftalarda etkili olan Trezeguet'yi sağ kanada gecirmek, sol cizgide ise Maxi Gomez'i oynatmak; tek kanat eksiği sağ kanat olan bordo-mavililerin bu hucum yerleşimiyle sol kanadını da yok etmiş oldu.
Bordo-mavililer cok geniş alanda oynayan, bu yuzden de on alanda pres ve topun kaptırıldığı yerde karşı presi doğru uygulamayan, (kaldı ki bu Trabzonspor'un en onemli geliştirmesi gereken ozelliği) ve rakibinden geciş hucumları yiyen bir goruntu ortaya koydu. Trabzonspor oncelikli olarak topu kaptırdıkları bolgede hemen reaksiyon verip, karşı mekaniğini devreye sokmalılar.
Uğurcan, Gbamin, Hamsik... Ucu de takımın en iyi isimleriydi. Macın kırılma anlarında Hamsik kendi klasına yakışır bir gol attı. Uğurcan da kendi yeteneği doğrultusunda cok başarılı kurtarışlara imza attı.
İşin ilginc tarafı Gbamin gibi 6 numara pozisyonunda oynayan bir oyuncunun, takımdaki en cok birebir adam eksiltme ozelliğiyle saha icinde fark yaratması, rakip orta saha dengesini de bozdu. Bunu gunumuz oyunlarında esas olarak, hucum hattı ve savunma beklerinin yapması gerekir.
Eren ve Larsen eleştiriliyor ama teknik direktor Abdullah Avcı bu oyunculardan savunma guvenliğini on plana cıkarmalarını talep ettiği icin birlikte kolektif hucum yapısı ve kombinasyon ceşitliliği de istenilen seviyenin altında oluyor. Yalnız bunu oyuncuların kalitesiyle değerlendiremeyiz. Anlayış, daha onemlidir.
İki yarıda da topa daha fazla sahip olan Trabzonspor'du. Ama topu kontrol etmek başka, oyunu kontrol etmek cok başka... Bu da bordo-mavililerin saha icindeki oyun dengesizliğini hem savunma hem hucumda net bir şekilde tarif ediyor.
Tabii ki Kızılyıldız deplasmanı oncesi alınan uc puan, moral motivasyon, ligde ust sıralarda yerini konuma acısından cok onemli ve değerliydi. Bardağın boş tarafı kadar, dolu tarafına da iyi bakmak gerekir.
YUNUS EMRE SEL - YORGUNLUK MU?
İlk yarı bitiminde Rıza Calımbay, Abdullah Avcı'ya "Hocam macın skorunu kabul edip bir anlaşma imzalayalım ve boyle bitsin" deseydi muhtemelen bu teklifi kabul gorurdu. Zira Trabzonspor, macın ilk 10-12 dakikalık bolumu haricinde Sivasspor'u izleyerek gecirdi ilk yarıyı.
"Yorgunluk" uzerinde sıkca durduk. Bizler de Abdullah Avcı da ama sahada aynı mac yoğunluğuyla sezonu surduren iki takıma baktığınızda Sivasspor cok daha diri, ne istediğini bilen enerjik bir goruntudeydi. Ustelik cok daha dar bir oyuncu rotasyonuna rağmen.
Trezeguet'nin Bakasetas'a cıkardığı ve neticesinde gol olan top haricinde bir tane olumlu hareket yapamadığını gorduk 45 dakika boyunca. Surekli cizgiye basan Mısırlı, belki Sivasspor savunmasında oluşacak boşluğun ilk adımıydı fakat Trabzonspor'un ofansındaki boşluk olarak tamamladı ilk yarıyı.
Gomez muhtemelen kariyeri boyunca cok az forma giydiği bir pozisyonda, sol kanatta eşleşme avantajıyla biraz kıpırdasa da 12-15 dakika sonrasında o da Sivasspor'un kilitlerinden nasibini aldı.
Bakasetas dinamizm isteyen oyunda beklenen cabukluğu sergilemekten yine uzaktı. Trabzonspor birkac oyuncunun mucadelesi haricinde ilk yarıda uzerinde durmaya değecek bir oyun oynamadı. İkinci yarıda da değişen pek bir şey yoktu. Belirli bir dakikadan sonra Sivasspor da oyunun tekduzeliğine bıraktı kendini.
Oyunda ustunluğu sağlama adına yapılan hamleler de sorunun ne olduğuna dair yapılan okumaların doğru olup olmadığına dair bazı soru işaretleri oluşturdu performansları duşunulduğunde.
Uzatmalardaki Trezeguet-Doğucan değişikliği ise karşılaşmanın ozeti gibiydi: Onemli olan kazanmak... Fakat bu oyunla nereye kadar?
TRABZONSPOR HABERLERİ - Spor yazarları Trabzonspor-Sivasspor macını değerlendirdi!
Spor Haberleri0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Spor
- Spor Haberleri
- TRABZONSPOR HABERLERİ - Spor yazarları Trabzonspor-Sivasspor macını değerlendirdi!