ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Turkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde, Fırat Nehri'nin doğusunda yuruttuğu Barış Pınarı Harekatı ile ilgili goruşmeler yapmak uzere bugun Ankara'ya geliyor.
Pence'in ziyareti oldukca kritik bir zamanda gercekleşiyor. ABD'de Başkan Donald Trump yonetimi, Suriye'de konuşlu askerlerini geri cekerek, Turkiye'nin duzenlediği operasyonun başlamasının onunu actığı icin yoğun eleştirilere maruz kalıyor.
Ayrıca, Pence'in Turkiye'ye doğru yola cıktığı sıralarda Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Gel anlaşalım" ifadelerini kullandığı mektup basına sızdı.
Trump'ın bu mektubu Turkiye'nin operasyonuna yeşil ışık yaktığı yonundeki eleştirilere yanıt olarak Kongre uyeleriyle paylaştığı belirtiliyor.
Trump'ın bu kararla, DEAŞ'la mucadelede en buyuk muttefiki olan, Suriye Demokratik Gucleri'ne (SDG) "ihanet ettiği" one suruluyor.
Kongre'de hem kendi partisi Cumhuriyetcilerin hem de Demokratların eleştirilerine maruz kalan Trump yonetimi, bu hafta icerisinde Turkiye'ye yonelik bir dizi yaptırım devreye soktu ve Pence'i goruşmeler icin gorevlendirdi.
Pence başkanlığındaki heyette Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Ulusal Guvenlik Danışmanı Robert O'Brien ve Suriye Ozel Temsilcisi James Jeffrey de yer alıyor.
Pence'in bugun Erdoğan ile goruşmesi bekleniyor.
[h=3]ABD HEYETİNİN CANTASINDA NE VAR?[/h] ABD'li yetkililerin acıklamalarından, oncelikli gundem maddesinin Turkiye'yi ateşkes ilanına ikna etmek olduğu goruluyor.
Trump, Turkiye'ye bir an once ateşkes ilan etmesi cağrısı yaptı. Ayrıca, Turkiye ile SDG arasında arabulucuk yapma teklifinde bulundu.
Pence de attığı Twitter mesajında, Ankara'ya "Başkan Trump'ın talimatıyla, hemen ateşkes ilan etme ve bolgede barış ile istikrarı yeniden tesis icin muzakerelere başlama cağrısı yapmak uzere" geldiğini soyledi.
Bu hafta icinde gazetecilere bilgi veren ust duzey bir ABD'li yetkili de onceliklerinin ateşkes ilan edilmesini sağlamak olduğunun altını cizdi ve ABD'nin Suriye'ye yonelik stratejisini şoyle acıkladı:
"İlk olarak, ateşkesle ve kuzeydoğu (Suriye'de) var olan farklı cıkarlar arasında bir uzlaşma sağlamak.
"Daha sonra yalnızca ortağımız SDG ve halen bolgede olan kendi askerlerimiz değil, Turk ordusu ve bircok durumda disiplinsiz ve vahşi davranan milislerinin yanı sıra Rusya ve Suriye ordusunun da olduğu yerde kalmasını sağlamak.
"En sonunda da Turkiye'nin meşru guvenlik kaygılarını gidererek, guvenlik ihtiyacını ve kuzeydoğu Suriye'de yaşayanların ihtiyaclarını karşılayacak bir dizi plan ortaya koymak."
[h=3]TURKİYE, ABD'NİN CAĞRILARINA NE YANIT VERİYOR?[/h] Turkiye, şu ana kadar gerek ateşkes cağrılarını gerekse de Trump'ın arabuluculuk teklifini net bir dille reddetti.
Bu hafta icerisinde Baku'den donuşunde ucakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, ateşkes ilan edilmeyeceğini ve Pazartesi akşamı Trump ile yaptığı telefon goruşmesinde, Turkiye'nin konuyla ilgili teklifinin goruşulmesi icin heyet gonderilmesini istediğini acıkladı.
Erdoğan, "Bizler ateşkes ilan edemeyiz. Sizin teklifiniz vardı 20 mil, obur tarafında Irak sınırına kadar. Biz şu anda bu 20 mil teklifinizi, Irak sınırından da 444 kilometre batıya olan bu bolgeyi tamamıyla boşaltmanın gayreti icerisindeyiz. Kimden? Teror orgutunden. Bunu boşaltana kadar bizim ateşkes ilan etmemiz mumkun değil. Cunku biz burayı guvenli bolge olarak ilan ediyoruz" dedi.
Erdoğan, dun Adalet ve Kalkınma Partisi'nin grup toplantısında da operasyonun, soz konusu bolgede bulunan grupların silahlarını bırakıp Turkiye'nin belirlediği guvenli bolgeden cıkması halinde sona ereceğini soyledi.
Erdoğan, "Teklifimiz, hemen bu gece tum teroristler silahlarını, malzemelerini, her şeylerini bırakıp, kurdukları tuzakları imha edip belirlediğimiz Guvenli Bolge'den dışarı cıksınlar. Bolgede bu dediğimiz yapıldığında, sadece teroristleri hedef alan Barış Pınarı Harekatımız zaten kendiliğinden sona ermiş olacak. Gercek derdi bolge halkının zarar gormemesi olan herkesin, bu teklife derhal olumlu cevap vermesi gerekir" dedi.
Erdoğan ayrıca, Turkiye'nin "teror orgutleriyle aynı masaya oturmadığını" belirterek, Trump'ın arabuluculuk onerisini de kabul etmediğini acıkladı.
[h=3]UZLAŞMA SAĞLANAMAZSA NE OLACAK?[/h] Pence'in temaslarından bir sonuc cıkmaması halinde, Turkiye'nin operasyonlarına devam etmesi bekleniyor.
Bu durumda, gozler 22 Ekim Salı gunku kritik goruşmeye cevrilecek. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Rusya'nın Soci kentinde Suriye'deki son durumu goruşmek uzere biraraya gelecek.
ABD tarafında ise Turkiye'nin ateşkes ilan etmemesi halinde yaptırımların sertleştirileceği yonunde acıklamalar geliyor.
Hazine Bakanı Steve Mnuchin, Turkiye'nin ateşkese razı olmaması halinde, yeni yaptırımların uygulanacağını soyledi. Mnuchin, yeni yaptırımların diğer bazı bakan, bakanlık ve kurumları da kapsayabileceğini ifade etti.
Trump yonetiminin yanı sıra Kongre'de Turkiye'ye yaptırım uygulanması icin suregelen sureclerin hızlanması da uzlaşma sağlanamamasının bir diğer muhtemel sonucu.
Turkiye'ye bir dizi mali, ekonomik ve askeri yaptırım uygulanmasına ilişkin bir yasa tasarısı Temsilciler Meclisi'nde sunuldu.
Senato'da da benzer bir tasarının Perşembe gunu sunulması bekleniyor. Senato'ya sunulacak tasarının akıbetinde ise Pence'in goruşmelerinden cıkacak sonuc belirleyici olacak.
[h=3]MEKTUP GORUŞMELERİ NASIL ETKİLER?[/h] Pence'in temaslarda bulunmak uzere Ankara'ya hareket ettiği sıralarda Trump'ın Barış Pınarı Harekatı'nın başladığı 9 Ekim gunu Erdoğan'a yazdığı mektup ortaya cıktı.
ABD basını, Trump'ın dun Kongre liderleriyle yaptığı toplantıda kendisine yonelik eleştirileri gidermek icin Turkiye'ye "sert" bir mektup yazarak, operasyona karşı cıktığını soylediğini ve bunu kanıtlamak adına da mektubu katılımcılara dağıttığını bildirdi.
Kongre uyelerine dağıtılan mektup daha sonra basına sızdı.
Mektupta Trump, Erdoğan'a, "Eğer bu işi doğru ve insani bir şekilde yaparsanız tarih de sizi iyi yazar. Eğer iyi şeyler olmazsa, sizi sonsuza dek hep bir şeytan olarak gorurler. Sert adamı oynama. Seni sonra arayacağım" dedi.
Trump, ayrıca yolladığı mektubun ekinde Suriye Demokratik Gucleri'nin (SDG) Genel Komutanı Mazlum Kobani'nin Turkiye ile muzakere etmek istediğini ve bazı tavizler verme niyetinde olduğunu belirttiği mektubu da eklediğini ifade etti.
Mektupta Trump'ın kullandığı uslupla ilgili sosyal medyada ve ABD basınında bir dizi yorum yapıldı. Turkiye'de de #mektup etiketi Twitter'da hakkında en cok konuşulan başlıklardan biri haline geldi.
Sosyal medya kullanıcıları bir sure mektubun gercek olup olmadığını sorguladı. Mektubun gercek olduğu daha sonra Beyaz Saray tarafından da doğrulandı.
Eski Başbakan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Twitter'dan attığı mesajda, Erdoğan'ın şahsında Turk milleti ve devletinin "rencide edildiğini" soyledi.
Davutoğlu, "Ozur dilenmediği takdirde yarın (bugun) yapılması beklenen goruşmeler ve ABD ziyareti acilen iptal edilmelidir" dedi.
Duşunce kuruluşu Washington Institute for Near Policy Turkiye Araştırma Programı Direktoru Soner Cağatay, mektubu, Pence'in Ankara ziyareti oncesinde "sızması halinde en fazla zarar verecek olan belge" olarak nitelendirdi.
Cağatay, "Turk ve ABD'li politika yapıcılar ile diplomatlar icin Trump'ın sızan mektubunun ardından Suriye'de ateşkesin onunu acacak bir yol arayışıyla gecen son yılların en uzun gecesi olacak" dedi.