N EVANGELİSTLERN
Sayıları sadece Amerika'da 70 milyona ulaşan, Başkan George W. Bush'un da en buyuk takipcisi olduğu Evangelistler, İncil'de yer alan kehanetleri gercekleştirmek icin calışıyor. Bu koyu Hıristiyanlar'a gore kıyamet 2000'li yıllarda Ortadoğu'da kopacak ve onlar da İsa Mesih sayesinde dunyaya hakim olacak. Evangelistlerin hayallerinde kıyamet var
Dunyadaki pek cok insan Amerikan politikalarını artık İncil'deki kehanetlerin şekillendirdiğine inanıyor. Bush'a secimi kazandıran Evangelistler ise Ortadoğu'da kıyameti hızlandırmak icin calışıyor.
Tanrı ve Başkan bize İsa'yı Ortadoğu'ya getirme şansı doğurdu. Bu bana verilen bir emir!"... Bu sozlerin sahibi kan ve ateş altındaki Irak'ta Evangelistler icin calışan misyoner Tom Craig. Evangelistlerin Bağdat'ta şimdiden 9 kilisesi ve yuzlerce muridi var. Amac Irak'ı Ortadoğu'da Evangelizm'in merkezi yapmak ve tıpkı İncil'de sozu edildiği gibi dunyanın butun kavimlerini bu Kilisede toplamak. Evangelistlerin "Kilisesi" var ama aslında Protestanlığa ait kucuk inanc farklarıyla bir araya gelen buyuk bir ittifaktan soz etmek daha doğru. Genel olarak liberal Protestanların ve Baptistlerin dışında kalan tum Protestanlar Evangelist adını alıyor. Kokleri Yunanca'da "Mujde" anlamına gelen "Evangelion"dan gelen bu isim İncilci tanımına denk duşuyor. Ancak kast edilen elbetteki "Eski Ahit" ve Mesih inancı. Protestanlığın bu yorumunda pek cok şey gizleniyor. Amerikan İsrail ilişkilerinden Buyuk Ortadoğu Projesi'ne kadar kimi zaman "komplo" teorilerine boyanan kavramların altında 70'li yıllarda yeniden dirilen "Evangelizm" yatıyor. Evangelistleri bu aralar onemli hale getiren iyi ve kotu arasında kacınılmaz olarak gercekleşecek o yıkıcı savaşa, yani Armageddon'a olan inancları ya da insan eliyle yaratılacak kıyamet fikrini destekliyor olmaları ve dunyayı ele gecirmek istemeleri değil. 70 milyonluk nufuslarıyla ABD secimlerini etkilemeleri ve bu fikre inanan guclu politikacılarının Beyaz Saray'da etkili olması.
Durum boyle olunca ABD'nin Ortadoğu'daki etkinliği, İsrail sorunu ya da Buyuk Ortadoğu Projesi gibi kavramların izi politikanın dinamiklerinde değil, kutsal kitapların satır aralarında suruluyor. Ve dunya başkentlerinde Amerikan politikalarının, ozellikle de Irak'ın işgalinin kaynağını "Eski Ahit"den aldığı şuphesi hızla yayılıyor. Ezici bir ustunlukle yeniden secilen Bush 1985 yılından beri sık sık diz cokup dua eden ve "Yaradan" sozcuğunu ağzından duşurmeyen bir Evangelist.
Secimlerde pek cok Amerikalı politik kaygılardan cok, Bush'un yeniden secilip "İncil'deki kehaneti gercekleştirmesi" icin oy verdi. Ozellikle 11 Eylul saldırılarından sonra sık sık "Haclı Seferi" ya da "İyi-Kotu" gibi kavramları kullanan Bush'un bir politikacıdan cok dunyanın dort bir yanına yayılmış olan Evangelist vaizlerden biri gibi konuşması bu şupheyi daha da belirginleştiriyor. Onceki Amerikan başkanları Carter ve Reagan da benzer cumleler kullanıyor, İsrail devletinin kutsallığından ve kıyametten soz ediyordu. Ancak Bush acık bir bicimde "Mesihci" ve "kıyametci" bir başkan olarak hepsini geride bırakıyor. 11 Eylul saldırısı da Evangelistlerin yukselişinde etkili oldu. ABD'de saldırıdan hemen sonra yapılan kamuoyu araştırmalarına gore kendisini "Evangelist" olarak tanımlayanların oranı yuzde 46'ya yukseldi. Irak'ın işgalinden sonra ise yuzde 50'nin altına duşmedi. Irak'taki Amerikan tanklarının uzerlerine asılan haclar, carpışmadan once vaftiz olan askerler ve birbiri ardına acılan Evangelist Kiliseler işte bu gelişmelerin bir sonucu.
Peki nedir Evangelizm?
Bu Hıristiyanlık yolunun kokenleri Martin Luther'e ve Protestanlığın kuruluşuna kadar gidiyor. Luther kendi kurduğu kiliseye "Evanjegelik Kilise Hareketi" diyordu. Protestanlık faizi reddeden Katoliklere karşı faizi serbest bırakıyor, "ahiretten" cok bu dunya ile ilgili duzenlemelere vurgu yapıyor, calışmayı, ticareti ve uretimi kutsuyordu. Protestanlığın bu gorece modern girişimleri bir reform hareketi olarak değerlendirildi. Ancak Protestanların en onemli farkı ilk beş kitabını Tevrat'ın oluşturduğu 39 kitaptan oluşan Eski Ahit'e inanmalarıydı. Eski Ahit, ozellikle ABD'nin kuruluşunda farklı yorumlara ve anlayışlara yol actı. Bu, bakış acılarında "kıyamete" ve "Mesihciliğe" ayrı bir değer vermelerini sağlıyordu. Ozgur iradenin "Tanrı" tarafından cizilen kaderin dışına cıkamayacağını ongoren Evangelistler, bu kaderi hızlandırmak icin Hıristiyanların ellerinden geleni yapması gerektiğini savunuyor. Ve Armageddon'la, yani "iyi" ile "kotu" arasındaki o buyuk savaşla gelecek olan kıyameti ve Mesih'i hızlandırmak icin ellerinden geleni yapıyorlar. Secilmiş insanlar olduklarına inandıkları Yahudilerin, bir kıyamet koşulu olarak desteklenmesi gerektiğini duşunuyorlar. 70'li yıllardan itibaren yeniden dirilen ve muhafazakarlaşan Evangelizm aradan gecen otuz yıl icinde Hıristiyanlığın en hızlı buyuyen "Kilisesi" oldu. Ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler pek de yabana atılmamaları gerektiğini gosteriyor.
2004 yılında toplam sayıları 500 milyona ulaştı. Hıristiyan nufusun 4'te birini oluşturuyorlar. 2050 yılında tum Hıristiyan nufusunun yarısı olacakları tahmin ediliyor. 70 milyon kişilik nufusla en cok Amerika'da yaşıyorlar. Amerika'nın ardından en yoğun bulundukları ulke Brezilya (30 milyon). Evangelistlerin şu anki guclu durumu 1970'li yıllarda ortaya cıkan yeni-Evangelizm akımıyla oldu. Şili'de Hıristiyanlar'ın 4'te biri Evangelist. Fas'ta halkı Evangelist yapmak icin calışan 150 misyoner var. Kaliforniya'da univesitede ders olarak okutuluyor. Onlara gore İncil Tanrı'nın kitabı, İyi ve Kotu arasındaki savaş (Armageddon) dunyanın dengesini oluşturuyor, dunyanın sonu geliyor, dunyada yaşanan her şey, yapılan her savaş Tevrat'taki efsanelerde, İncil'de anlatılıyor, İsrail vadedilmiş toprak ve gunun birinde tum Museviler İsrail'e donup Evangelist olacak... Onlar protestanlığın Evangelist mezhebine bağlılar...
Irak Savaşı aslında hic de gorulduğu gibi değil, ardında bircok dini etken olan bir savaştı. Ve olup bitenleri sadece Evangelistler anlıyordu. Evangelistler Amerika'yı tamamen ele gecirdikten sonra asıl hedefe yani dunyayı evangelistleştirmeye yonelmişti. Bu da onların inanışına gore durdurulamaz bir donemdi. Bu donem tamamlanacak, bu uğurda olunerek de İsa'nın yanına yukselinecekti. ( Sabah :03.07.2004 )
BUSH
ABD Başkanı George W. Bush, sabahın erken saatlerinde kalkıp dini kitaplar okuyor. Kabine toplantıları da dualarla başlıyor. Bush kendisine sorulan basit soruları bile İncil'den ornekler vererek cevaplıyor. "Yaradan" kelimesini dilinden duşurmeyen Başkan, gorevinin kendisine Tanrı tarafından verildiğine inanıyor.Fransız Le Nouvel Observateur Dergisi Amerika Başkanı George W. Bush'un dunya uzerinde yaşayan 500 milyon "Evangelist"in en onemli dini liderlerinden biri olduğunu yazdı. ( SABAH : 7-11 Mart 2004 )
... Vallik donemlerinde Bush'u tanıyanlar onun kendisi hakkında "kutsal bir gorev aldığını" soylediğini anlatıyorlardı. Zaten konuşmalarından bir kısmı da Evangelist kilisesinin ateşli savunucularından Michael Garson tarafından yazılıyordu. Vali olarak başarı kazanan Bush icin yeni adımlar atma zamanı gelmişti. "Yaratan beni secti" diyen Bush, Evangelist kilisesinin desteğiyle başkanlık yarışına da buyuk bir hızla geldi. Başarısız olması hemen hemen imkansızdı cunku Bush'a yapılan maddi yardımların dışında medya desteği de inanılacak gibi değildi.
Evangelist televizyon kanalı "The Family Channel" (Aile Kanalı) da rahipler, "Yaratanın bana 2004 secimlerinin tam bir patlama olacağını soylediğini duyuyorum. Bush cok kolay bir şekilde secimleri kazanacak... Yaradan onu destekliyor cunku o iyi bir Hıristiyan. Yaratan onun dunyanın başına gelmesini istiyor..." şeklinde konuşuyorlardı. Dedikleri de oldu ve ulkede yaşayan yaklaşık 70 milyon Evangelist Bush'a destek verdi, Bush da Beyaz Saray'ın kapılarını fazla zorlanmadan aralamış oldu. Fakat Bush'un başkan secilmesi onun soylemini değiştirmedi, aksine daha da belirginleştirdi.
Fransa'yı "iyi-kotu" savaşı icin yanında isteyen Bush, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'a yazdığı mektupla Cumhurbaşkanı'nı tam anlamıyla şoke etmeyi başarmıştı! "Magog ve Gog" kavramlarından yani İyi-Kotu savaşından bahsetmişti. Chirac, bu felsefeyle bir savaş başlatılamayacağını soyleyip Bush'un yanında yer almayacağını kati bir dille ifade etti.
Bush daha gun doğmadan kalkıyor. Tek başına Beyaz Saray'ın sakin bir koşesine cakiliyor. İstihbarat raporlarını ya da haber ozetlerini okuduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. O dini kitaplar okuyarak gune hazırlanıyor. En cok okumayı sevdiği kitap ise İskoc asıllı gezici rahip Oswald Chambers'in "Dini Nasihatler" isimli kitabı. Chambers din dunyasında Haclı duşuncesini oven duşunceleriyle tanınıyor. Peki Beyaz Saray'daki kabine toplantıları sizce nasıl geciyor? Kabine toplantıları tahmin edeceğiniz gibi dualarla başlıyor. Kabine uyeleri Eski ve Yeni Ahit'ten sectikleri pasajları okuyup, tartışıyor. Toplantılarda sigara ya da icki kullanılmıyor. Gune bu şekilde başlayan Bush, kendisine sorulan basit devlet konularına bile verdiği cevapları İncil'den verdiği orneklerle destekliyor. Bush ve Evangelist duşunceyi medyada ilk inceleyenlerden biri hic kuşkusuz Amerikan Newsweek Dergisi oldu. "Bush ve Yaradan" isimli bir dosya hazırlayan dergi, Bush'un vaaz kitapları okuduğunu, en cok sevdiği kitabın yazarı Oswald Chambers'ın "1917 yılında Mısır'da Turk askerlerine karşı savaşan Anzak 'lara moral verdiğini yazmıştı. Bush'un aldığı politik olsun ya da olmasın tum kararlarının ardında Billy Graham ve oğlu Frank Graham'ın olduğunu belirten dergi, "Bush, Başkan olmasını da, Irak Savaşı'nı da Allah'ın iradesine bağlıyor. Bu gorevleri yerine getirmek icin Başkan olduğuna inanıyor" diye yazmıştı.( Sabah: 03.12.2004 )
__________________
Nedir Bu George Bush'un da Bağlı Bulunduğu Evangelizm!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Nedir Bu George Bush'un da Bağlı Bulunduğu Evangelizm!