Koller'e de vurdurmadılar------------Mehmet DEMIRKOL
Futbol0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Futbol
- Koller'e de vurdurmadılar------------Mehmet DEMIRKOL
-
15-10-2019, 17:32:56Kayıtlı Üye"Umit Ozat değil, Smicer, Nedved, Rosicky, Baros ortaladı. Kafacı ise Jan Koller'di. Hani pivot santrfor diyoruz ya. İşte tam onun icin bu terim. Bilen bilir; bu 2.02'lik dev adamı, okulda, kulupte, gencliği suresince basketbolcu olmaya ikna etmek icin calıştılar (Hakan'dan 11 santim uzun kendisi). O ısrarla fubolcu olmak istedi. İşte Yunan savunması bu adama, oyunda kaldığı 105 dakika boyunca sahayı dar etti. Kafa alamadığı icin surekli orta sahaya geldi. 3 şut attı, birisi cerceveyi buldu. O gun tribunde olan ve butun kalbiyle Cek Cumhuriyeti'ni destekleyen ben sinir buhranları gecirmiştim. Yunanistan muhteşem bir futbol sirkini kupanın dışına atmıştı. Şoyle elinin tersiyle. Fransa macında da durum farklı değildi. Maviler kaleyi bulan 4 şut atabildi. 3 Henry, 1 Saha, Trezeguet ise 0. Trezeguet'nin ayrıca şut denemesi bile olmadı... Yunanistan işte boyle bir takım. Saygı duymalıyız Kutle savunma denen onemli buluşun sahibi Rehhagel'in takımını bizim analiz edişimiz ise "Şans ve futbolu katletmek" tanımlamalarından oteye gitmedi. Cumartesi akşamı sanki macı kaybetmişiz gibi davrananlar bunu anlamak istemiyorlar. Rakibe, yaptıklarına, geldikleri noktaya saygı yok cunku. Karşısınızdakinin ne olduğunun, kim olduğunun hic onemi yok. 9 oyuncusunun Avrupa'nın onde gelen liglerinde yıldız statusunde oluşunun, son Avrupa şampiyonu oluşlarının da. Hem de henuz bir yıl once turnuvanın favorisi gosterilen uc takımı, Fransa, Cek Cumhuriyeti ve Portekiz'i gruptan cıktıktan sonra 3 eleme macında gol yemeden yenmiş olmalarının da. Bunların onemi olmayınca, bizim bu takıma karşı 1 pozisyon verip 5 golluk şans yakalamış olmamızın da bir onemi olmuyor. Onlardan bir tanesi kaleye girmiş olsa her şeyin bugun başka turlu konuşuluyor olacağını bilmemize rağmen. Misal, Umit ve Tuncay'la 3 net pozisyon yarattığımız Yunan sağ kanadının 10 milyon Euro'luk bir oyuncu tarafından korunuyor olması bize hicbir şey ifade etmiyor. Seitaridis'in gecen sene başında Porto'ya, bu yıl da Dinamo Moskova'ya gitmiş olmasını onemsemiyoruz. Hem de 10 milyon Euro'ya. Cunku rakibi onemsemiyor saygı duymuyoruz. Bu da kendimize saygı duymamıza yol acıyor. Yanal cok şanssız Peki neden boyle? Tek bir sebebi var. Kazanamadık. Tuncay'ın bir şutu iceri girmiş olsa, Kopenhag'da penaltıyı atabilmiş olsak, Atina'da son dakikada Serhat pas vermeyi akıl etse bugun bambaşka şeyler konuşuyor olacaktık. Bu halamın bıyıkları mantığıyla reddedilecek bir şey değil. Futbolun kendisi boyle. Bu oyunda, sonuc icin kutlu tesaduflere de ihtiyac vardır. Tıpkı 2002'de lehimize cokca olduğu gibi. Şu bir gercek ki biz bu uc macta da cok iyi olmamıza rağmen kutsanamadık. Ne yalan soyleyeyim bu Ersun Yanal, cok şanssız bir adam. Ve ben, bu duruma cok uzuluyorum. Belki de tarihimizin en parlak jenerasyonunu, bu şansızlıkları algılayamadığımız icin başından kaybetmek uzereyiz. Sadece analiz yapmakta cok zorlandığımız icin. Halbuki Jan Koller'in duştuğu durumu hatırlamak o kadar zor olmamalı. İşimiz bu be kardeşim. Gonlunuz rahat olsun Almata'ya giden o cok iyi takımın oyuncuları keşke anlayabilseler. Gonullerini rahat tutsalar. Cunku yaratılan bu cehennemin ateşini sondurmeye gucleri yetmez. Bu gruptan cıksalar, Dunya Kupası'nda ikinci tura, sonra ceyrek finale, sonra yarı finale kalsalar bile bu ateş onları kavurmaya devam edecek. 3 sene evvel oyle olmadı mı? Dunya Kupası ucunculuğu bile ateşi sondurmedi. Ve ne garip ki, bugun ateşi Hakan Şukur'le korukleyenler o gun Hakan Şukur'u yakmakla meşgulduler. 1998'de neredeydik? Kısacık bir soru. Bugune kadar ki en parlak jenerasyonumuz en ideal yaş ortalamasındayken Fransa'ya gidemeyişini hatırlıyor musunuz? Bir buyuk şansı kacırmıştık. Sonra Kore'de 3. olduk. Bugunku takım onlardan cok genc. Oyleyse hep boyle biraz daha iyi oynasak ve Almanya'ya gitmesek ne kadar uzulmeliyiz! Sucluyu bulmak İki gazetede aynı başlık. "Futbolcular sucluyu buldu: Taraftar". Gazeteci arkadaşlarımı suclamıyorum, cunku ben de bu jargonu kullanabilirdim. Ama bu iki cumlenin anlattıklarının altını cizmeli. Ortada bir suc ya da suclama yok. Bir mac oynanıyor. Eğrisiyle doğrusuyla, Avrupa Şampiyonu ikinci yarı boyunca sahasına hapsediliyor. Ve mac berabere bitiyor. Oyuncular memnuniyetsizliklerini dile getiriyorlar. Turkiye'de tartışılması gereken bir numaralı konu hakkında. Biz ise uzerine kafa patlatacağımıza onlarla dalga geciyoruz. Onların taraftarı sucladığını soyleyerek. Cunku niyetimiz ve bakışımız doğru değil. Bizim asıl meselemiz budur. Yanal kendisini kurban etti Milli takım oyuncularına bir anket yapın. İsimleri gizli kalsın ama. Hakan Şukur'u isteyen bir oyuncu bulamazsınız. Bu bir... Yanal takımın başına gecerken Hakan'la sonuna kadar gitmeyi istiyordu. Bugunku oyunu Fatih yerine Hakan'la oynayacaktı. Daha da otesi var. Hayrandı ona. Sonra fikri değişti. Hayran olduğu futbolcu bir anda kendisi de dahil bir tek milli takım gorevlisinin bile istemediği bir adama donuştu. Peki Yanal ne yaptı? Hayran olduğu oyuncunun saygın ve kariyerine yakışır şekilde ayrılmasına olanak tanımak icin bir yalan soyledi. Hakan'ı yuceltip kendisini kurban etti. Şimdi bu ahlaki paradoksta neyin gunah olduğuna karar verin. Yanal'dan bir yalan duyduk. İstemediği bir adam icin kendisini kurban eden bir yalan. Bu Sheakspear'lik bir oykudur. Tek forvet olmaz mı? Hem oyuncu, hem teknik adam olarak Dunya Kupası'nı kazanan Mario Zagallo bir futbol filozofudur. Sadece kazandıklarıyla değil, yazdıklarıyla cizdikleriyle. Anlattıkları, actığı ufukla da. Bir roportajında artık tek emeli olduğunu soylemişti. Bir takımı 4-6-0 oynatmak. Total futbol budur diyordu. Tum orta sahaların forvet ozellikli olduğu bir takım. Şimdi bakalım. Emre, Yıldıray ve Gokdeniz. Bu oyuncuların forvet ozellikleri az mı? Yanal'ın henuz tam oturmamış takımı, Zagallo'nun emeline goz kırpmıyor mu? Ya da şoyle bakalım. Son Dunya Şampiyonu Ronaldo'yu, son Avrupa Şampiyonu Charisteas'ı, son Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Baros sonra da Cisse'yi tek forvet olarak kullanmadı mı? O zaman?" --------------------------------------------------------------------- Yazı uzun gibi ama okuyun... Bu adamı cok seviyodum .. Artık daha da cok seviyorum... Futbol bilgisi inanılmaz .. __________________