1032. Ebu Hureyre radıyaîlahu anh 'den rayet edildiğine gore, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem:

"Size, Allah'ın kendisiyle gunahları yok edip, dereceleri yukselteceği hayırları haber vereyim mi?" buyurdular, ashab:

- Evet, ya Resulallah! dediler. Resul-i Ekrem:

- "Guclukler de olsa abdesti guzelce almak, mescidlere doğru cok adım atmak, bir namazı kıldıktan sonra oteki namazı beklemek. İşte ribatınız, işte bağlanmanız gereken budur" buyurdular. 1


Acıklamalar

Peygamber Efendimiz, birtakım kucuk gunahı ve hataları Allah'ın hangi hayırlar ve guzel davranışlar vesilesiyle affedeceğini ashaba, dolayısıyla ummete bir mujde olarak bildirirlerdi. Bunu yaparken bazı kere onlara bir soru yoneltmek suretiyle once dikkatleri cekerdi. Bu davranış, Hz.Peygamber'in oğretim ve eğitim metotlardan biridir. Daha once benzerlerinde de ifade edildiği gibi, burada affedileceği bildirilen gunahlar, buyuk gunah cinsinden olmayan ve kul hakkıyla ilgisi bulunmayan kucuk gunahlardır.

Abdest alırken karşılaşılan gucluk, şiddetli soğuk, suyun bir bedel karşılığında alınması gibi fizikî zorluklar veya sağlık ve sıhhatin yerinde olmayışı gibi bedenî zorluklar olabilir. Bu şartlar da bile sunnete uygun tarzda guzelce abdest almak, dinde samimi olmanın, ibadeti benimsemenin ve Allah'ın emrine sarılmanın gostergesidir. Bunun ecri ve sevabı olacağı şuphesizdir.

Bir mu'min evi camiye uzak da olsa, cemaatle namaz kılmak icin camiye giderse, onun attığı her adımına sevap yazılır. Cunku boyle bir kimse Allah'ın cağırışına uymuş, ecrini sadece Allah'tan bekleyerek ve karşılığını Allah'ın vereceğini umarak muslumanlarla birlikte namaz kılmak, birlik ve beraberliği gostermek, din kardeşlerinin sevincine ve kederine ortak olmak uzere gayret sarfetmiştir. Ayrıca uzak bir yerden gelerek gucluğe goğus germiştir. Yakın yerlerden gelenler de adımlarının sayısını artırmak suretiyle bu sevaba nail olurlar. Yoksa, evin camiye uzaklığı bir fazilet sayılmaz. Fakat evi camiye uzak olan ve cemaate tam vaktinde yetişemeyen sahabîler, camiye yakın bir yere gelmek istediklerinde Peygamberimiz yerlerinde kalmalarını tavsiye etmiş ve her adımlarının sevap olduğunu kendilerine bildirmiştir. Bu şehir yerleşimi ve cevre duzeni acısından da onemli bir tavsiyedir.

Bir namazın peşinden gelecek namazı beklemek, kişinin dindarlığının, ibadet ve taate duşkunluğunun, kalbinin surekli Allah'ın emir ve yasaklarıyla meşgul olduğunun delilidir. Boyle bir kimsenin haramlardan, birtakım kotuluklerden uzak durmaya gayret edeceği umulur. Namaz vaktini camide beklemek şart değildir. Evinde, işinde, bulunduğu her yerde insan namaz vakti şuuru icinde olmalıdır. Bu davranış da en buyuk sevaplardandır. İşte bunlar muslumanın ribatı, ibadet nobeti tutması sayılır. Cunku ribat, nobet yeri anlamındadır. Duşmana karşı nobet tutulan yere bu ad verilir. Nefisle cihad da bir nevi duşmana karşı nobet tutmaya benzer. Bu hadiste sayılan hususlar nefisle cihadın onemli unsurlarıdır.

Hadisten Oğrendiklerimiz

1. Gucluklere rağmen abdesti guzelce almak, buyuk bir fazilet olup, kucuk gunahların ve hataların affına vesile teşkil eder.

2. Camiye gitmek icin atılan her adımın ecir ve sevabı vardır. Cemaatle namaza devam etmek ibadetin faziletini artırır. Bunların her biri mu'minin gunah ve hatalarının affedilmesini temin eder.

3. Camide, evde veya işte de olsa, bir namazdan sonra gelecek namaz vaktini bekleyen ve kalbi ibadette olan kimse, cephede duşman karşısında nobet bekliyormuşcasına sevap kazanır.
__________________