Zuheyr bin Ebi SulmÂ, dede, baba, oğul ve torunuyla, kudretli şairler yetiştiren bir 'ocak'tan gelmektedir. Şuphesiz bu ailenin adı en cok duyulan ferdi, 'Kasîde-i Burde' şairi Ka'b b. Zuheyr b. Ebî SulmÂ'dır. Şairimiz, cahilî şiirin uc buyuk sanatkÂrından biriydi. Diğer ikisi, İmriul-Kays ve Nabiğa'dır. Ağırbaşlı, sakin, temkinli, iffetli ve vakarlı idi. Cahiliye devri Âdetlerinden uzaktı. Hayatı boyunca gerek şahsının gerekse kabilesinin şeref ve haklarını hassasiyetle korumaya calışmış, etrafına daima iyi huy ve sulh telkin etmişti. Şiirlerinde hep guzel ahlÂkı tavsiye etmiş, methettiği İnsanların iyi vasıflarını on plÂna cıkarmış, asla mubalağaya duşmemiştir. Bunu, Muallakat-ı Seb'a'dan olan şiirinde gormek mumkundur. Zuheyr'in şiirinde yer alan bu ve diğer guzel vasıflardan oturu olsa gerek, Hz. Omer (ra), onu cahilî şairlerin en buyuğu kabul etmiştir. Bu yazımızda, buyuk şairin, bize intikÂl eden şiirlerinde, yukarıda bir nebze temas edilen vasıfların tahlilini goreceksiniz.
Muallakat şairlerinden Zuheyr bin Ebi SulmÂ, diğer İslÂm Oncesi cahiliye Arap şairlerinden farklı olarak şiirlerinde, guzel ahlÂkı, duşunmeyi ve barışı savunmuştur. AhlÂkî oğutlerin buyuk bolumu İslÂm dininin ahlÂkî prensipleriyle uyum icerisindedir. Uvey babası Evs b. Hacer'le başlayan "tertipli şiir" (uzun sure uzerinde calıştıktan sonra şiirin takdimi) geleneğinin en onemli halkası olan buyuk İslÂm şairi, Kaside-i Burde sahibi Ka'b'ın babasıdır. Yine şair olan diğer bir oğlu Buceyr, İslÂm'ı ilk kabul edenlerdendir.
OLUM ve ÂHİRET DUŞUNCESİ
Zuheyr, hayatının erken donemlerinde soylediği şiirlerde felsefî bir duşunce yapısına sahip olduğunu gostermektedir.
"Olum gunune kadar hazırlıklı ol, nefsin onu sevmese de o son bir buluşmadır."1
Zuheyr bu beytiyle, olum icin hazırlık olarak guzel ahlÂk ve iyi amele işaret etmekte ve ayrıca Âhiretin varlığına da işaret etmektedir. Şu aşağıdaki beyitle de Allah'a inandığını ve O'ndan korktuğunu ifade etmiştir:
"Allah'ın gercek olduğunu apacık gordum, bu aşikÂr kanıtlar beni O'na, O'ndan sakınmaya goturdu." 2
Zuheyr'in divanında onun uzak goruşluluğunu, aydın fikirlerini ve putperestlikten uzak inanclarını ifade eden şiirleri vardır.
Ebu Ubeyde Ma'mer b. el-Musenna'nın ifadesine gore Zuheyr'in oğullarından (Ka'b veya Buceyr) biri babası ile ilgili şu sozleri rivayet etmiştir: "Babam Arapların ruhbanlarındandı. Bir gun şoyle dediğine şahit oldum: 'Eğer inkÂr etmeseydiniz bu nefsi olumunden sonra diriltecek olan Yaratıcı'ya secde ederdim."3
Diğer taraftan İbn Kuteybe, Zuheyr'in Allah'a inandığını, şiirinde iffetli davrandığını ve onun Ahiret Gunune de inandığını 4 ifade eden kanıtlar olduğunu ileri surer. İbn Kuteybe soylediklerine delil olarak onun şu şiirini zikreder:
"İcinizde saklı olanı, saklı kalsın diye Allah'tan gizlemeyin, ne kadar gizlense de Allah onu bilir. Ya ertelenir, hesap gunu icin bir deftere kaydedilir veya hemen harekete gecilir ve karşılığı verilir."
Yukarıda gecen rivayetlere ve şiirlere bakılırsa, Zuheyr'in fıtratında mevcut olan dinî kavramları dile getirdiği ve bu kavramların ne putperestlikle ve ne de Arap Yarımadasında az cok bilinen Yahudilik ve Hristiyanlıkla ilgisinin olmadığını soyleyebiliriz.5
HİKMET ve GUZEL AHLÂK
Zuheyr, hayatı boyunca ciddiyete, ornek davranışlara onem vermiş ve bu yonuyle de işret, kotu ahlÂk, hafifmeşreplik gibi coğu cahiliye şairinin nitelikleri olan bu şeylerden kendisini uzak tutmuştur. Zuheyr'in bu vakur hali, onun, kavmi nezdinde cok etkin olmasını sağlamış, tum kabile efradı tarafından sayılan, danışılan bir kimse olmuştur. Ebu'l-Ferec el-Isfahanî onun hakkında şunları yazar: "Zuheyr, Cahiliye devrinde alicenap, mulk sahibi, akıllı ve Allah'tan korkan bir kimseydi." 6
Zuheyr'in bu guzel huylarında yine bir şair olan dayısı Başame b. Ğadir'den etkilendiği akla gelebilir. Tarihcilerin kayıtlarında Başame, isabetli goruşleri olan ve Gatafan kabilesinin zor meselelerinde kendisine danıştığı bir kimsedir. Şiirlerinde hikmeti ve guzel ahlÂkı savunmuştur.7 Diğer taraftan Zuheyr, uvey babası buyuk şair Evs b. Hacer'den de etkilenmiştir. Temim kabilesine mensup bu şairin, iyi hasletleri oven şiirleri rivayet edilmiştir.8
Zuheyr, coğu zaman ovgu şiirlerinde ovduğu şahısta, bazı ozelliklere dikkat cekip bunları kendi ahlÂk felsefesine uydurarak universal karakter verir. Mesel HÂrem b. Sinan'ı overken Allah korkusu, akraba gozetimi, aile fertleri arasında dayanışma ve doğru davranış gibi hasletleri dile getirir:
"Ozelliklerinden birisi de Allah korkusudur. Allah ve akrabalarına yaptığı iyilik sayesinde hata yapmaktan korunur." 9
"Onunla kotuluk arasında bir sınır vardır. Onunla iyilik arasında ise bir sınır yoktur." 10
"Takva sahibi olan, durusttur. Akrabalarına zarar vermek ve cimri davranmakla gunahlarını coğaltmamıştır." 11
"Doğruluğun dostudur, ickiye para vermez coğu kez mal sahibi malını israf eder." 12
Diğer taraftan iyi ahlÂkın zıddı olan komşu hakkını yemek, namusuna goz dikmek gibi kotu hasletlerden meneder:
"Saygın bir insanı tutsak alan kimse gormedim, kapı komşusunun namusunun ayakaltına alındığını da hic gormedim. Komşu ile kabile icerisinde bir toplantıya katılan bir yabancının hakları eşittir." 13
Yukarıdaki beyitlerde gorulduğu gibi Zuheyr, munferit kimseleri overken bile ahlÂkî değerleri dile getirmekte ve tum insanlık icin gecerli olan prensipleri ovmektedir.
Cahiliye devri şairleri yaşadıkları toplumun, genelde, en zeki ve kulturlu kimseleri olduklarından, cevrelerinde gecerli olan hayat felsefeleriyle ilgili değerleri hikmetli sozler halinde kalıplara dokmuşlerdir. Toplumlarının uygarlık alanındaki yerlerini ve ideallerini de ifade etmişlerdir. Bununla, gelecek nesillere yol gostermek ve onları hayat hakkında aydınlatmak istemişlerdir.
Cahiliye devri şiirleri arasında dağınık durumda olan bu hikmetli sozler, hayat felsefelerinin bir neticesi selim fıtratın, hayatın muşkilleri karşısındaki cozumleridir. Bu da, İslÂm oncesi Arap mantalitesinin bir uyanış icerisinde olduğunu ve İlÂhî daveti kabul edecek potansiyele ulaştığını gostermektedir. Bu felsefî duşunceleri değerlendirirken, onları herhangi bir felsefî hareketle tanımlamamak gerekir. Cunku felsefî hareketlerde, felsefî akımlar ve metodlar soz konusudur. Boyle bir atmosferde ortaya atılan felsefî bir duşuncenin felsefî delillerle isbat edilmesi ve zıt goruşlerin de curutulmesi gerekmektedir. İslÂm oncesi Arap duşuncesi bu aşamaya gelmemişti. Boyle bir evrimi Hicrî ikinci asırda yaşayacaktır. 14
Zuheyr'in hikmetli sozler soyleme hususundaki yerini daha iyi takdir edebilmek icin şu gerceğin bilinmesinde fayda vardır: Zuheyr'in dışındaki cahiliye şairlerinde hikmetli sozlere hem pek az rastlanır, hem de şiirler arasında dağınık vaziyette bulunan bu sozlerden şairin kasdının ne olduğu pek anlaşılmamaktadır. Coğu zaman herhangi bir munasebetle hatıra gelen, hedefi belirsiz sozler gorunumundedirler. Ancak Zuheyr'de bu sozler hem miktar olarak cok fazla, hem de sozlerin iceriği bakımından daha belirgin ve nettir.
Zuheyr'in hikmetli sozler soylemedeki huneri o kadar takdir gormuştur ki bazı tarihciler, kendisi icin: "Az sozle cok anlam ifade edebilen en buyuk şair" 15 demişlerdir. Şiirlerindeki oğutler, hazırlıksız hatıra gelen hedefsiz laflar değil. Taha Huseyn'in de belirttiği gibi "pratik hayatla bağlantısı olan, insanı yonlendirmede etkin nasihatlerdir." Bu nasihatlerin universal karakter taşıması ahlÂkın temel unsurlarıyla ahenk icerisinde olması, bazı araştırmacıların onun hakkında: "Yaşadığı asrın oğretmeni" 16 şeklinde bir hukme varmasına sebep olmuştur.
Daha once de belirttiğimiz gibi Zuheyr'in şiirlerinin boyle bir karakter almasında iki buyuk şairin etkisi olmuştur. Bunlar Evs b. Hacer ile Başame b. Gadir ez-Zubyanî'dir.
Zuheyr'in hikmetli sozler ihtiva eden şiirlerinden en onemlisi gunumuze kadar gelen Muallaka'sıdır. Ebu Mansur el-Sa'alibi bu muallaka icin şoyle demektedir: "Kasidesinin sonlarındaki beyitler, peygamberlerin sozlerine benzemektedir. Bunlar Arap ırkının en guzel hikmetli sozleri olup atasozleri gibi son derece guzel soylenmiş sozlerdir." Zuheyr'in bu tur şiirlerinden bazı ornekler verelim:
"Hayatın zorluklarından bıktım, kim seksen yıl yaşarsa inan ki usanır." 17
"Bugun olup biteni ve dunkunu bilirim, ancak yarın neler olacak hakkında bilgim yoktur." 18
Zuheyr bu beytiyle insan bilgisinin sınırlarını belirtmekte ve gelecek hakkında bilgi sahibi olduğunu iddia etmenin haksızlık olduğunu ifade etmektedir:
"Olumu, kor bir devenin dolaşması şeklinde gordum. Kime carparsa deviriyor, Carpmadan gectiği kimseler ise yaşayıp yaşlanıyorlar. Kim olumun tuzaklarından sakınırsa ve goğe merdiven bile dayasa, sonunda yine yakalanır." 19
Zuheyr bu beyitlerinde olumu, gorme duyusu zayıf, dovulerek ilerleyen, ancak nereye gittiğini bilmeyen bir deveye benzetmekle teşbih sanatına cok guzel bir ornek vermiştir. Ayrıca kadere imanı da iceren bu beyitler, olumden kacmak icin dunyevî sebeplere sığınmanın gereksiz olduğunu da ifade eder. Halbuki yine bir Cahiliye şairi Tarafe, aynı konuya değişik bir acıdan bakmaktadır:
"Ey beni savaştan ve zevklerden alıkoyan kişi, beni olumsuz kılabilir misin? Ben malına tutkun cimrinin mezarı ile savurganın mezarını birbirinden farksız goru-yorum.
Zuheyr bazı şiirlerinde olumden ibret almak suretiyle, halkı karşılıklı anlayışa, dostluğa ve iyi gecinmeye davet eder. Davranışlarda sertliğin ve zorbalığın insanı gucluklere sevkettiğini belirtir:
"Coğu durumlarda uzlaşır bir tavır takınmayan kişi, (başkalarının) dişleri arasında parcalanır, ayaklar altında ezilir." 21
Bu şiiriyle Zuheyr, taviz vererek insanlarla iyi gecinmeyi tavsiye etmekten ziyade, onlara karşı hoşgorulu ve yumuşak davranmayı tavsiye etmektedir. Sert ve uzlaşmaz tutumlardan sakınılması gerektiğini belirtmektedir. Nitekim gunumuzun medeni toplumlarında insan ilişkilerinin cok yoğun olduğu asrımızda, bu oğutlerin onemi cok daha buyuktur.
"Kim iyiliği namusuna siper ederse onu korumuş olur, kotu sozlerden sakınmayan ise sovulur." 22
"Erdem sahibi bu erdeminden kavmine cimrilik yaparsa terkedilir ve kotulenir. Ama gereğini yapan kotulenmez, gonlunu iyiliğe yoneltmiş kişi iyilik yapmakta tereddut etmez." 23
Şair bu beytiyle sosyal dayanışma ve yardımlaşmayı en guzel şekilde formule etmektedir. Diğer taraftan iyilik etmeyi genel bir kural olarak sunan Zuheyr, toplumda iyiliği hak etmeyen, kotuluğe meyyal tiplerin varlığını da gozden kacırmaz. Bu hususu da şu beyitle dile getirir:
"İyiliği hak etmeyene iyilik yapan kişinin bu iyiliği, kotuluk olarak kendisine doner ve bu yaptığından pişmanlık duyar." 24
__________________
Zuheyr'in şiirinde ahlaki değerler
Dini Bilgiler0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Zuheyr'in şiirinde ahlaki değerler