Zikrin canlı orneklerinden biri olan Kur’an okuma, buyuk bir oneme sahiptir. Zikir ve Kur’an, insana oyle bir guc verir ki, insan bu guc sayesinde gunaha duşmez. İnsanın kemal ve olgunluk yonunde ilerleyebilmesi icin erdemleri kuşanması gerektiği gibi, ruhunu kotu huylardan arındırması da kacınılmazdır. İşte bu bağlamda zikir ve Kur’an cok uygun bir etkendir.Yuce İslam Peygamberi (s.a.a), Ebuzer-i Gifari’ye hitab ettiği bir hadisinde, Kur’an okumayı ve yuce Allah’ı anmayı tavsiye ederek şoyle buyurmaktadır:Ebuzer şoyle rivayet etmektedir: “Allah Resulunden (s.a.a), bana tavsiyede bulunmasını istedim.
Bunun uzerine Allah Resulu (s.a.a) buyurdu: "Allah’tan sakınmayı sana tavsiye ederim; cunku Allah’tan sakınma, her şeyin başıdır."Daha fazla tavsiyede bulunmasını istedim. Allah Resulu (s.a.a) buyurdu: Cokca Kur’an oku ve Allah’ı zikret.Yine tavsiye etmesini istedim; ve Allah Resulu (s.a.a) buyurdu: "Uzun sureli susmaları secmelisin."Başka tavsiyelerini istedim ve buyurdu: "Cok gulmekten sakın."Yine tavsiye istedim ve buyurdu: "Yoksulları sevmeli ve onlarla haşır-neşir olmalısın.Yine tavsiye etmesini istedim ve buyurdu: "Hakkı soyle, her ne kadar acı da olsa."Yine tavsiyede bulunmasını isteyince Allah Resulu (s.a.a) şoyle buyurdu: "Allah yolunda (olduğun surece) hicbir kınayıcının kınamasından korkma.” Allah Resulu (s.a.a) bu yuce irfani recetede bazı kilit noktaları Ebuzer’e tavsiye etmektedir:
1-Takva edinme (Allah’tan sakınma)
2-Kur’an okuma ve Allah’ı zikretme
3-Uzun sureli suskunluk
4-Gulmeyi azaltma
5-Yoksulları sevme ve onlarla birlikte olma
6-Hakkı soylemek ve hakka uymak
7-Allah yolunda, duşuncesiz insanların kınmasından korkmamak [Bildiğiniz uzere bu recetenin her bir maddesi, hacimli bir kitap konusunu teşkil etmektedir.]
Kur’an okumanın oneminden dolayı namaz farz kılınmıştır. Gercekte namazın farz oluş nedenlerinden biri, Kur’an’ın korunması ve okunmasıdır; Kur’an okumanın faydaları da namazın kılınmasıyla gercekleşmiş olur.Bu bağlamda İmam Rıza’dan (a.s) rivayet edilen bir hadis şoyledir: “İnsanların namazda Kur’an okumaya emrolunmalarının nedeni Kur’an’ın terkedilmemesi, unutulmaması, zayi edilmemesi, korunması ve mechul kalmamasıdır. Namazın sadece Hamd (Fatiha) sûresiyle başlamasının nedeni de Hamd (Fatiha) sûresindeki hayır ve hikmetin hicbir sûrede ve hicbir sozde mevcut olmayışıdır. Cunku yuce Allah’ın ‘el-hamdu lillah’ buyruğu, kulları uzerine farz kıldığı şukrun yerine getirilişini ifade etmektedir. ‘Rabb’il alemîn’; Allah’ı birleme ve ovgudur ve O’ndan başka yaratıcı ve malik olmadığını ikrardır.‘Er-Rahman’ir Rahîm’; yuce Allah’ın butun varlıklara (bahşettiği) nimetleri hatırlatmaktadır.‘Malik-i yevm’id din’; yeniden dirilişi, hesaba cekilişi ve yuce Allah’ın hem dunya ve hem de ahiretin maliki olduğunu kabullenmedir.
‘İyyake ne’budu’; hem Allah’a rağbet ve yakınlığı, hem de amellerin sadece Allah icin olması gerektiğini ifade etmektedir.‘İyyake nesteîn’; ibadette başarıyı, ilahi nimet ve yardımların idamesini talep etmektir.‘İhdine’s sirat’el musteqim’; dinî hidayet, ilahi halata tutunma ve alemlerin Rabbini daha cok tanıma dileğidir.‘Sirat’ellezine en’amte aleyhim’; hem istek ve dileğe vurgudur, hem de yuce Allah tarafından evliyalara verilen nimetlerin anılışıdır ve aynı zamanda da o nimetlere duyulan rağbeti gosterir.‘Ğayr’il meğdubi aleyhim’; Allah’ı, emir ve yasaklarını hafifseyen inatcı kafirler zumresinde olmaktan Allah’a sığınmaktır.‘Ve le’d dÂllîn’; bilincsizce Allah’ın yolundan sapan ve iyi iş yaptığını zannedenlerden olmamak uzre Allah’a dayanmak ve tevekkul etmektir.Boylece Hamd (Fatiha) sûresi, hicbir sûre ve kelamın icermediği dunya ve ahiret hayır ve hikmetlerini icermektedir.” Bu hadis-i şerif uzerinde yoğunlaşmak ve bazı noktalara değinmek gerekir:
1-İmam Rıza’nın (a.s) ‘Bismillahirrahmanirrahim’ hakkında her hangi bir şey buyurmamasının nedeni, ‘Bismillahirrahmanirrahim’ cumlesinin her sûrede var oluşudur; her ne kadar her sûredeki ‘Bismillahirrahmanirrahim’ başlı başına bir ayettir ve kendine has bir manası vardır.
2-Bu hadisin Hamd (Fatiha) sûresine getirdiği yorum itibariyle bu sûre, şu konuları icermektedir: Şukur, tevhid inancı, Allah’ın rab oluşu ve malikiyeti, yuce Allah’ın Rahmanî ve Rahimî nimetinin anılışı, olum sonrası dirilişe ve hesaba ikrar, yuce Allah’a yakın olma istek ve rağbeti, yalnız Allah icin amel etme, ibadette başarıyı ve dinî hidayeti yuce Allah’tan dileme, Allah katından evliyalara verilen nimetlerin anılışı ve bu nimetlere duyulan meyil ve rağbet, sapıkların yol-yordamından sakınma.
3-İmam Cafer-i Sadık (a.s), Hamd (Fatiha) sûresinin fazileti hakkında şoyle buyurmuştur: “Hamd sûresi yetmiş defa bir oluye okunsa ve olu de ruhunun geri gelmesiyle dirilecek olsa, buna şaşırmamak gerek.” Mufazzal b. Omer şoyle rivayet etmektedir:
“İmam Cafer-i Sadık’ın (a.s) huzuruna hasta birini getirdiler. İmam (a.s), hastaya hitapla buyurdu: Rengin neden boyle kacmış, perişansın?Hasta dedi: Bir aydan beridir ki ateşim var.
İmam (a.s) buyurdu: Gomleğinin duğmelerini ac ve gomleğini başına gecir; ezan ve ikame oku ve yedi defa da Hamd (Fatiha) sûresini oku!Hasta şahıs, İmamın (a.s) buyurduklarını yerine getirdi ve şifa buldu.”
Amaca ulaşmak ve belaları defetmek icin Cumartesi 70, Pazar 60, Pazartesi 50, Salı 40, Carşamba 30, Perşembe 20 ve Cuma gunu ise 10 defa Hamd (Fatiha) sûresi okunur.Hamd (Fatiha) sûresini hatmetmenin bir diğer yolu da şoyledir:
Cuma gununden başlayarak 41 gun boyunca her gun 41 defa Hamd (Fatiha) sûresi okunur. Hamd sûresinin bitiminden sonra da 13 defa şu dua okunur: “Ya mufettihu fettih, ya muferricu ferric, ya musebbibu sebbib, ya museyyiru yessir, ya musehhilu sehhil, ya mutemmimu temmim.”
Yuce Peygamberimiz (s.a.a) hem şefaat edicidir ve hem de şikayetci. Peygamberimiz (s.a.a), Kur’an’ı terkedenlerden ve itina gostermeyenlerden şikayetci olacaktır. Kur’an-ı Kerim şoyle buyurmaktadır: “Ve Peygamber, y Rabbi dedi, bu kavmim, şu Kur'Ân'ı ihmÂl etti, terkedilmiş bir hale getirdi.”Ayette gecen “resul” kelimesi ile kastedilen şahıs, yine ayetteki Kur’an kelimesinin varlığı hasebiyle yuce İslam Peygamberidir (s.a.a). Ayet hakkında değinmem gereken bir diğer nokta da, kıyametin gercekleşmesinin kesin olduğundan dolayı gelecek zaman kipi (yegulu) yerine, gecmiş zaman kipinin (gale) ayette kullanılmış olmasıdır. Bir başka hadis şoyle buyurmaktadır:
“Kıyamet gunu uc grup şikayetci olacaktır: Bir toplumun icinde yaşayan, ancak ilminden ve amelinden faydalanılmayan alimler; layıkıyla kullanılmayan ve terkedilen camiiler; tilavet edilmeyen Kur’an-ı Kerim.” Aslında bu hadis, cok yuce bir irfanî noktaya temas etmektedir. Bahsi edilen nokta şoyle izah edilebilir:
Din gorungesinde zaman, mekan ve Kur’an da dahil olmak uzere butun varlıklar, insanların coğunda mevcut olmayan masumÂne bilinc, algı ve anlama gucune sahiptirler.
Bu esas doğrultusunda kıyamet gunu zaman, mekan ve Kur’an’ın şahitliği gecerli ve makbuldur. Varlıkların tanıklığının Allah katından kabul edilişi ise, bu varlıkların dunyada olup biten olayları masumÂne (hataya duşmeksizin) algıladıklarını kanıtlamaktadır.
Hem yerde hem gokte olan her zerre
Seninle konuşur her gun her gece
Biz duyar, goruruz ve algılarız
Namahrem sizlerle biz konuşmayız
Cansızlığa doğru gidecekseniz
Cansız cana mahrem olamazsınız
Cansızlıktan cana doğru can olun
Her zerrenin zikir sesini duyun
__________________
Kur'an Okumanın Onemi
Dini Bilgiler0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Kur'an Okumanın Onemi