Asağidaki yazilarin sahibi bana gore turkiyedeki spor yazarlarinin icinde bir numara olan Kemal Belgine aittir. Hayret ki hayret diyeceğim ama sonra aklıma başkanın duruşu geliyor. Ve diyorum ki, her koyun kendi bacağından asılır. Ama ondan da vazgeciyorum, cunku orası koca yuz yıllık Fenerbahce diyorum… Konu nedir mi ? Efendim; bu Christoph Daum, komunizm cizmeleri altında, yani Doğu Almanya’da doğmuş, uc yaşındayken ailece Batı’ya kacmışlar… Batı’da babasının diploması kabul edilmediğinden madende calışmak zorunda kalmış ve kahırdan, Daum altı yaşındayken olmuş. Anne Daum, iki erkek cocuğuna bakabilmek icin evlere işciliğe, camaşır yıkamaya bile gitmiş. Bunların hicbirine diyeceğim yoktur. Hatta saygı bile duyarım… Ammaaaaa, her avantajlı durumda medyaya sallamak, hatta hatta ona en sıkıntılı doneminde kucak acmış Fenerbahce’ye bana sahip cıkmıyorlar diye sitemde bulunma hakkı yoktur. Ayrıca Daum artık, kokain icmekle suclanan değil, icmekten hukum giymiş, cezası paraya cevrilmiş bir kişidir. Daum, yatıp kalkıp Aziz Yıldırıma’a dua etsin… Yuz yıllık Fenerbahce tarihinde, hicbir hocaya bu Daum’a sahip cıkıldığı kadar sahip cıkılmamıştır. Fenerbahce’nin bazı şampiyonluklarının ertesinde bile, takıma iyi futbol oynatamadığı gerekcesiyle gorevine son verilen hocalar vardır… İonescu, takımı şampiyon yaparken, sadece altı gol yenmiş olmasına rağmen, değiştirilmiştir. Bakın bu Daum, hani deyimi yerindeyse, Allah’tan belasını mı istiyor diyesi geliyor insanın… Basın toplantısında, “Yonetimde 15 tane asbaşkan “diyerek koca kulubun icra organını kucuk duşurmuş ama, başkan sayesinde pacayı kurtarmıştır. Ayrıca bir yonetici ile yumruk yumruğa gelmek uzereyken araya girenlerce ayrılmışlar. Bu iddianın sahibi, hoş, sindi ama, olayın gercek olmadığı da hÂl ortaya konamadı. “Bana sola adam lazım” dedi… Once Mahmut Hanefi 1,5 milyon dolar maliyetle alındı. Sonra “O yaramaz” dedi, bu defa 1,5 milyon dolara Petkov alındı… Bu iki sol ayaklı oyuncuyu oynatmadı, yerlerine sol ayaklarını yurumek icin kullanan Ali Guneş’le Fatih Akyel’i oynattı. O da yetmedi, bana sola adam alın diye yine ağladı. Fabiano, 2 milyon dolara alındı, onu da oynatmadı, oyuncu geri gonderilirken, bir de 600 dolar tazminat odendi… Bakın bakalım, kendisine sahip cıkılmadığını iddia eden bu adam, sol taraf icin kulubu kac para zarara sokmuş ? Amator futboldan bir turlu profesyonelliğe gecemeyen Daum, acaba bu tutumu ile gecmiş yılların rovanşını mı alıyor? Nasıl kendisine sahip cıkılmamış? Alex demiş, alınmış, Anelka demiş, alınmış, Appiah demiş alınmış… Bunların maliyeti toplam 70 milyon dolar, Daum efendi ! Umit milli takımının yarısını istemiş, alınmış… Bu kaleci bana dehşet yaşatıyor demiş, şampiyon takımın kalecisinin yerine, bedava verilmiş Ruştu, yıllık 1 milyon 300 bin euroya geri getirilmiş, hem de hic oynamadığı sezonun ardından... Aynı ağlama duvarı, Ruştu’yu bir daha istemiş, yine 1 milyon 300 bin euroya oyuncu kiralanmış. Bu defa dehşet veren kaleci kaleye ambargo koymuş, 1 milyon 300 euroluk Ruştu yedeğe duşmuş. Bak bakalım Daum efendi; Fenerbahce’ye kaca mal oluyorsun? Bak bakalım Daum efendi; vatandaşın koca Mattheus, Poak’a yıllık 550 bin euroya gitmiş… Sen ise bu paranın beş katını alıyorsun… Daha ne istiyorsun ? Kazandığında etrafa dehşet sacıyorsun, kaybettiğinde futbolcularını sucluyor, deneyim kazanmaya calıştıklarını ifade ediyorsun. Boyle celişki olur mu ? Ama olur… Cunku, Alman mahkemelerinin verdiği bir karar var ya… Her halde ondan olsa gerek, bu afran-tafran… Ama dikkat et ! Burası Turkiye ! Burası Fenerbahce! Neyi cok merak ediyorum biliyor musun, Herr Daum, Fenerbahce’den ayrıldıktan sonra, hangi ulkede, hangi kulupte, kaca calışacaksın ? Ah, şoyle bir cıksan da, buraya gelmeden once Austria Wien’de kaca calıştığını acıklasan… __________________