Hedefler artık sadece ulke sınırları dahilinde. O hedeflerin en buyuğu "şampiyonluk". Şampiyonluk ise hava işidir. Teknik ozelliklerden cok yakalanan "hava", "inanc" ve "istek" olguları bir takımı şampiyon yapar Turkiye'de. 80'den sonra gelen 3 puanların bu kadar cok oluşu da, bu futbolcuların şampiyonluğu ne kadar istediğini gosteriyor. Galibiyet golunu getiren Nobre cok "demode" bir oyuncu değişikliği secimiyle sahaya girdi. Delgado şuanda takımın "herşeyi" konumunda. Delgado olmadan topu sağlıklı şekilde forvet elemanlarına taşımak cok guc. Nitekim Delgado cıktıktan sonra topu ortasahada yuruyor halde gormedik. Surekli bir telaş hucumu icinde yukselen toplar izledik. Bir takım gol bulmak istiyorsa oncelikle "Daha fazla nasıl gol pozisyonu bulurum?" diye sorması gerekir kendine. Bunun cozumu forvet sayısını arttırmak değildir. Forvet "poziyonları bitiren" oyunculardır. Pozisyon bulmak icin daha farklı oyunculara ihtiyac duyulur, mesela "cıkarılan" Delgado gibi... Eğer futbol 90 dakika sonunda biten bir oyunsa ve de futbol "sadece" futbolsa, bugun macın normal suresi Delgado-Nobre değişikliğiyle 84'de bitmiştir. Cunku o dakikada "gol poziyonu ureten" bir oyuncu cıkarıp "gol pozisyonunu bitiren" bir oyuncu soktuk. Takımı "forvetler" ve "defanslar" başlığı altında ikiye bolduk tamemen. Ama işte her zaman futbol "sadece" futbol olmuyor. Takımın o inadı ve isteği, pozisyon olmadan bir gol getirtti. Mecbur kaldığı şişirmelerden birini yaptı Tello, Bobo topu cok guzel yumuşattı, Nobre'de en iyi yaptığı işi yaptı, "sıkışmış" bir oyunda cezasahasında guzel yer tutarak onune duşen topu 84+9'da ic yan ağlara yapıştırdı... Dilerim hocamız Ertuğrul Sağlam kendine guveni geldikce bu "gunu kurtaran" anlayıştan yavaş yavaş vaz gecer, Beşiktaş'ı uzun vadede surukleyecek bir futbol mantığına kavuşturur. Bugun solbek kademesizliği sebebiyle bir gol daha yedik. Tıpkı Sivas'dan yediğimiz 2. gol, Rize'den yediğimiz gol gibi. Son kaybettiğimiz 5 puanın gittiği maclar bunlar. Hemen herkes İbrahim Uzulmez'in "orta yapamama" eksiğine kitlense de, takıma asıl olumsuz etkisi defansif zaaflarıyla oluyor. Onunde Tello gibi iki yonlu bir oyuncunun olmasına rağmen bu kadar "acık" vermek normal değil. Konya'nın attığı golde İbrahim Uzulmez, Tello'nun savunduğu adama doğru hareketlenip yerini bolaştıyor, top oradan cıkınca karşısında "solbek" gormeyen Konya'nın sağ acığı başını kaldırıp, rahat rahat iceriyi suzup ortasını oyle yapıyor ve de gol geliyor... Stoper arıyoruz. Ama bunun tek şartı solbekin "Tello" olması. Eğer Tello'yu yine ortasahada duşuneceksek bu takımın yapması gereken transfer solbektir. Şuanki futbol duzeni icersinde iyi bir solbek transferi, stopere gelecek bir Rio Ferdinand'tan daha olumlu katkı yapacaktır takıma. Sağ bek ise kapalı artık. İbrahim Kaş. Bir tane atak yedirtmedi oradan, ters kademlerde her zaman bulundu. Topu oyuna cok akıllı soktu her zamanki gibi. Bindirmelerinde ise her gecen gun daha da guvenli oluyor... İbrahim Kaş'lı bir sağbek ve de iyi bir solbekle, Baki-Gokhan-Toraman hatta ihtiyac durumunda Koray Şanlı stoperde hic sırıtmaz, hele de Turkiye'de... Uzun zamandır kazanamadığımız bir deplasmandan daha galibiyetle ayrıldık. Fazlasıyla mutluluk verici. Yazdığımız eleştiriler Beşiktaş'ın uzun vadede daha iyi bir takım goruntusunde gormek ışığında. Lakin şampiyonluk cok da uzakta değil Beşiktaş icin. Yakalanan bu hava şampiyonluğa işaret. Bunu dışında onumuzde guzel bir fikstur var. Ve de hic olmadığı kadar skoru değiştirecek bireyler... Bu sene şampiyon gorelim sizi.
__________________
84+9
Beşiktaş0 Mesaj
●36 Görüntüleme