Doviz kurlarındaki artış bu yıl turizmi canlandıracak. Işık Universitesi İİBF Oğretim Uyesi Prof. Dr. Işık Ferman, yuksek kurun yabancı turist talebini artıracağını belirtiyor. Ancak, ucuz ulke imajı konusunda uyarıyor.



Doviz kurundaki artış bu yıl en fazla turizm sektorunu etkileyecek. Oyle ki, yabancı acısından Turkiye, bu yıl ozellikle Avrupalı turistler icin en ekonomik destinasyonlar arasında. Aslında kur artışı, bu yıl ekonomik anlamda Turkiye’nin bircok alanda karşısına yuksek faturalar cıkaracak. Ancak olumlu etkilenecek alanlardan birinin ihracat, diğerinin turizm ve eğlence sektoru olması bekleniyor. Kur artışının turizm gelirlerine yansıması bekleniyor. Nitekim sektorden gelen bilgilere gore, erken rezervasyon donemi iyi geciyor ve şu ana kadar gecen yılın uzerinde bir rezervasyona ulaşılmış durumda.

2014 yılı icin genel tablo olumlu ve gidişatın da bu yonde olması bekleniyor. Turizm ekonomisiyle ilgili calışmalarıyla bilinen Işık Universitesi Oğretim Uyesi Prof. Dr. Murat Ferman, son donemde artan doviz kurunun canlandırıcı etki yapacağını belirterek, “Daha cazip ve ekonomik bir ulke olacağız” diyor. Ancak Ferman, Turkiye’nin sadece ucuz fiyatlarla kapatılan bir destinasyon olmaması gerektiği konusunda uyarıyor. Ferman’a gore, bir kere ucuz ulke imajı yerleşirse bunu değiştirmek cok zor olur. Şu anda ihracatımızda yaşanan “ucuz Turk malı” imajını ornek gosteriyor. Turkiye’nin turizmde asıl yapması gereken, kişi başına yapılan harcamayı artırması. Turizm sektorunde yatırımların plansız yapılmasını eleştiren Ferman, turizmin sezonluk mantığıyla değil, surdurulebilir bir model olarak yapılması gerektiğini savunuyor. Ferman, artan kurun bu yıl turizm rezervasyonlarına etkisini, Turkiye’nin ucuz ulke imajını silmek icin yapması gerekenleri ve yeni buyume modelini Turizm Ajansı tarafından hazırlanan TUROB Hotel Dergisi'ne anlattı.

Bir ekonomist olarak turizmdeki tabloyu nasıl goruyorsunuz?

Turkiye İstatistik Kurumu (TUİK), 2013 yılı turizm verilerini yeni acıkladı. Turizmdeki gelişmeler sayısal olarak ortaya konuluyor. Bu sayılar da gayet guvenilir. Turizm gelirlerine baktığımızda onemli ipucları var; 2014 yılı gidişatı, genel tablo olarak olumlu gorunuyor. Turizm gelirleri 2013 yılında da artmaya devam ediyor. 2012 yılına gore yuzde 11.4 artarak 32.3 milyar dolar olmuş.

%22 yerli mi, yabancı mı harcamış peki?

Tabi bu gelirin ne kadarı yabancılardan olduğu onemli. Expat denilen yurt dışında oturanlar da bundan sayılıyor. Gelirin yuzde 78’i yabancı ziyaretciden, yuzde 22’si yurt dışında oturan Turk vatandaşların harcamalarından oluşuyor. Bu arada asıl onemli konu kişi başına harcama miktarı.

“Yabancı 750 Yerli 120 Dolar Harcıyor” Kişi başı gelirde artış olmuyor mu?

Turizmde marka olan ulkelerde sayı değil, harcama on plana cıkıyor. Marka değerleri sayesinde az turist bile gelse, yuksek harcama miktarları nedeniyle gelirleri yuksek oluyor. Orneğin, 2013 yılında Turkiye’ye 39.2 milyon turist gelmiş. Onceki yıla gore yuzde 8 artmış ve ortalama 824 dolar harcama olmuş. Bu duşuk bir rakam. Kişi başına harcama miktarını 1.200 dolara cıkartmak lazım. Dışardan gelen turistler 750 dolar harcarken, yurt dışında yaşayan Turkler, 1.200 dolar harcıyor. Turizmde kişi başına harcama miktarı 750 dolar bu acıdan orta-alt sınıf kategorisine tekabul ediyor. Turizmde temel amac, tercih edilebilir bir destinasyon haline gelmek olmalı.

“Onemli Olan Tercih Edilen Marka Ulke Olabilmek” Peki amac ne olmalı sizce?

Altyapıyı geliştirmeden, oda verildiği icin Turkiye’nin kaynakları kurutuluyor. Gecmiş donemlerde bir garabet vardı. Turizm seruveni fındık seruvenine benziyor. Fındıkta dunyanın 1 numaralı ureticisi olmamıza rağmen fiyatları İsvicre belirliyor. Turkiye, turizmde sadece ucuz fiyatlarla kapatılan bir destinasyon değil, tercih edilen, marka bir ulke haline gelmeli. Orneğin, Turkiye’den iki otel markası duşunelim. Biri Cırağan Palace, diğeri Four Seasons. Bunlar dunyada rakibi olmayan mekanlar. Buraların fiyatı ne olursa olsun bunu odeyip gelirler.

“Ucuzlukta Turkiye’nin Rakibi Artıyor” Otelcilikte yanlış olan nedir?

Sezonluk mantığıyla surdurulebilir turizm olmaz. Turizmin surdurulebilir bir model olarak yapılandırılması gerekiyor. Bu tek tuk markalarımız dışında maalesef turizmin gelişiminde teşviklerden yararlanmak icin yapılan tesisler var. Bunlar bir nevi “survivor” durumundalar ve buyuk tur operatorlerinin dikte ettikleri fiyatlara razı oluyorlar. Antalya’da 3 yıldızlı bir otel, Sharm El Sheikh’de, Tunus’ta ya da İspanya’da benzer bir otelle ikame edilebiliyor. Bulgaristan son donemde ucuz paket turlar konusunda on plana cıkmaya başladı. Ucuzlukta, Turkiye’ye rakip de artıyor. Orneğin, Ayvalık’ta 100 liralık yemek Ege adalarında 20 liraya yenilebiliyor.

“Dovizdeki Artış Canlandırıcı Etki Yapar” Doviz kurlarındaki artış bu yıl turizmi nasıl etkiler?

Doviz kurundaki artış canlandırıcı etki yapacak. Daha cazip ve ekonomik bir ulke olacağız. Otellerin verdikleri fiyatta, bu durum one cıkabilir. Eğer bir marka değeriniz yoksa, sistemin maliyetlerini şimdiden ongormeniz lazım. İkinci etki, satın almalar gundeme gelebilir. Doviz değerlendikce ozellikle zor durumdaki turizm işletmelerinin satın alınması daha cazip hale geliyor. Ancak burada da sorun, Turkiye’de turizm yatırımlarının yuzde 85’i KOBİ tarzı işletmelerden oluşuyor. Yani, yabancı yatırımcının olcek ekonomisi nedeniyle ilgilenmeyeceği tesisler. Zincir satın almalarda zorluk cıkarabilir. Altyapı ve yenileme bakımından ek maliyet cıkarabilecek gibi gorunuyor.

Nasıl cazip hale gelebilirler?

Alanya’daki 3-4 yıldızlı oteller uluslararası turizm trostlerinin ilgi alanına girmiyor. Farklı ve butik olmak gerekebilir. Birleşerek bir zincir ekonomisinden yararlanmak gerekebilir. Kendi aralarında zincir olarak birleşip, ortak rezervasyon, aynı imkanların sunulması gibi bir model geliştirebilirler.

“Farklılaşmak Zorundayız” Ucuzluk avantajımız nedir?

Dunyada sadece ucuz diye bir urun satılmıyor. Kaliteyi ehven fiyata satmak onemli. Ayrıca, bir kere ucuz ulke imajı yerleşirse, sonra bunu değiştirmek cok zor. Turizmde farklılaşma onemli. Sağlık turizmi cok ciddi ele alınmalı. Kongre ve diğer etkinliklerde istediğimiz şeye ulaşamadık. Bir başka onemli konu, havacılık ve ulaştırma. Onemli gelişmeler var. Turizmde farklılaşma aynı zamanda kalifiye işgucu sayesinde olabilir. Personel ne kadar iyi olursa yatırımı taclandırır. Acık bufe mantığında kaliteli, lezzetli ve ekonomik yemek pişirebilecek aşcılar lazım.

“Devlet Turizmden Cıkmak İsteyenlere Destek Versin” Otel yatırımlarındaki hızı nasıl yorumluyorsunuz?

Turizmde bir yatırım fazlası var. Turkiye’nin İspanya gibi boş turistik tesisler harabesine donmemesi icin cok ciddi caba gostermesi lazım. Gerekirse devletin turizm sektorunden cıkmak isteyenlere destek vermesi lazım. Bu yıl turizm işletmeleri hassas bir dengede yuruyecekler. Maliyet kontrolu ise, hizmet kalitesini duşurmemeli. Turizmde yapısal reformları duşunmek lazım. Sahillerde inşaat kalitesizliği, deniz ve diğer unsurlar nedeniyle sıkıntılar var.

Kaynak

__________________