Rabbim Eyyub a.s. sabrı istiyorum

83- Eyyub'e gelince hani O "Bir derde yakalandım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin " diye Rabb'ine seslenmişti.
84- Biz de duasını kabul ederek pencesine duştuğu derdi giderdik. Ayrıca karşılıksız rahmetimizin bir eseri olarak ve bize kulluk edenlerin her zaman anacakları bir ornek olsun diye eski ailesini kendisine bir kat fazlası ile yeniden bağışladık.
Hz. Eyyub'un hikÂyesi, sıkıntıyla imtihana ilişkin hikÂyelerin en etkileyici olanı, en korkunc olanıdır. Kur'an ayetleri ayrıntıya girmeden genel cizgileri ile işaret ediyor. Burada da Hz. Eyyub'un duasını ve yuce Allah'ın duaya verdiği karşılığı sunuyor. Cunku bu sureye egemen olan hava, yuce Allah'ın peygamberlerine yonelik rahmetinin, imtihan anında onları koruyuşunun yansıtıldığı havadır. Bu imtihanın, Hz. İbrahim, Lût ve Nuh peygamberlerin -selÂm uzerlerine olsun- kıssalarında değinildiği gibi, milletlerinin onları yalanlaması veya Hz. Davud ve Suleyman'ın -selÂm uzerlerine olsun- kıssalarında değinildiği gibi bol nimetin verilmesi ya da Hz. Eyyub'un -selÂm uzerine olsun- durumunda olduğu gibi sıkıntı şeklinde olması farketmez.
Hz. Eyyub -selÂm uzerine olsun- burada dua ediyor ama, icinde bulunduğu durumu abartmıyor:
"Bir derde yakalandım."
Rabbini de sıfatı ile nitelendiriyor.
"Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin, diye Rabb'ine seslenmişti."
Yuce Allah'ın verdiği musibete sabrettiği icin durumunu değiştirmesini istemiyor. Ona karşı takındığı edep ve haya tavrından dolayı bir şey onermiyor. Bu, musibetten dolayı ici sıkılmayan, asırlardır bir ornek olarak dilden dile dolaşan bir dertten duyduğu ızdırabı dışa vurmayan, sabırlı bir kulun orneğidir.
Hatt Rabb'inden, başındaki musibeti kaldırmasını istemeye utanıyor. Onun kendi durumunu bildiğine guvenerek, bu yuzden istekte bulunmaya gerek olmadığını duşunerek işi O'na bırakıyor.
Hz. Eyyub'un Rabb'ine bu bağlılık duygusu ve bu edep tavrı icinde yoneldiği anda hemen karşılık veriliyor, o anda Allah ona rahmetini gonderiyor, imtihan sona eriyor.
"Biz de duasını kabul ederek pencesine duştuğu derdi giderdik. Ayrıca karşılıksız rahmetimizin bir eseri olarak ve bize kulluk edenlerin her zaman anacakları bir ornek olsun diye eski ailesini kendisine bir kat fazlası ile yeniden bağışladık."
Bedenindeki hastalık gideriliyor, eski sağlığına kavuşuyor. Ailesine yonelik musibet kaldırılıyor, kaybettiklerine karşılık yenileri bahşediliyor, benzerleri ile rızıklandırılıyor. Denildiğine gore, oğullarını kaybetmiş Allah da ona iki misli evlat bahşetmişti. Ya da ona oğullar ve torunlar vermişti.
"Karşılıksız rahmetimizin bir eseri olarak."
Cunku her nimet Allah katından gelen bir rahmet, O'nun bahşettiği bir iyiliktir
"Bize kulluk edenlerin her zaman anacakları bir ornek olsun diye."
Bu olay onlara Allah'ı ve O'nun tabi tuttuğu imtihanı hatırlatır. Hem imtihan anında, hem de imtihandan sonra kullarına yonelik rahmetini hatırlatır. Kuşkusuz Hz. Eyyub'un tabi tutulduğu imtihan butun insanlığa bir ornektir. Onun sabrında butun insanlık icin bir ibret dersi vardır. Kuşkusuz Eyyub peygamber, bakışların hayranlıkla yoneldiği sabrın, edebin ve guzel akıbetin parlak ufkudur. (Hz. Eyyub'un başına gelen musibete ilişkin ceşitli soylentiler, değişik rivayetler vardır. Hatt tiksindirici bir hastalığa yakalandığı, bu yuzden halktan tecrid edilip şehrin dışına cıkarıldığı da rivayet edilmektedir. Bunun hicbir dayanağı yoktur. Peygamberlik gorevi ile birlikte tiksindirici hastalık olmaz. Kur'an ayetinden anlaşılıyor ki, Hz. Eyyub ailesi ve kendisi acısından bir sıkıntıya duşmuş, bu da bir imtihandır.)
İmtihan olayı sozkonusu edilmişken, "kulluk yapanlar"a işaret edilmesinin ozel bir anlamı var. Cunku imtihanlarla ve musibetlerle karşı karşıya kalanlar kulluk yapanlardır. İbadetin, inanc sisteminin ve imanın insana getirdiği yukumlulukler, ağır birer imtihandırlar. Bu ciddi bir iştir, oyun değildir. İnanc sistemi bir emanettir, onu koruyabilecek, yukumluluklerini yerine getirmeye hazır guvenilir kişilerden başkasına verilmez. İnanc dudaklardan dokulen bir sozden ibaret değildir. Her dileyenin dilediği gibi ileri surduğu bir iddia değildir. Dolayısıyla ibadet edenlerin imtihanı başarıyla gecmeleri icin sabretmeleri bir zorunluluktur.

__________________