Benzeri Uretilemeyen Mucizevi Sıvı: Kan
Kanda gercekleşen olayları inceleyen bilimadamları karşılaştıkları kusursuz duzeni taklit edebilmek icin calışmalarını surdurmektedirler. Ancak bugune kadar somut bir gelişme kaydedilememiştir. Hatta araştırmacılar bu olağanustu sıvıyı taklit etmeye calışmaktan vazgecmişler, kan ile ilgili araştırmaların yonunu değiştirmişlerdir. Oksijen taşıyabilen yedek bir sıvıyı uretmek icin calışmalar yurutmektedirler.
Ancak bilim adamları kan ile ilgili calışma yaparken ceşitli zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Kanı damardan cektikleri anda kan pıhtılaşmaktadır. Kan hucrelerinin mikroskop altında ve bedende aynı şekilde hareket edip etmedikleri bilinmemektedir. Ayrıca kan ne plastik hortumda ne de cam şişede tam anlamıyla canlı kalmadığı icin icindeki hucreler ayrı ayrı alınıp incelenmektedir. Butun bunlar gozonunde bulundurulduğunda bilim, canlı 'kan'ı değil laboratuvardaki kanı analiz ederek tanımaktadır. (R. von Bredow, Geo, Kasım 1997)
Laboratuvarlarda benzeri uretilemeyen bu olağanustu madde insan ilk ortaya cıktığından beri vucutta uretilmektedir. Bugun sahip olduğumuz yuksek teknoloji ile taklidi dahi yapılamayan bir maddenin zaman icinde kendi kendine tesaduflerin etkisiyle oluştuğunu iddia etmek akılcılıktan tamamen uzaklaşmak demektir. Pek cok canlı turune hayat veren bu madde Allah'ın yaratışının acık delillerinden bir tanesidir.
Vucuttaki Geri Donuşum Sistemi ile Sağlanan Ekonomi
İnsan vucudundaki geri donuşum sistemi de kusursuz bir yapıya sahiptir. Her an cok sayıda işlemin gercekleştiği vucudumuzda surekli zararlı atıklar, olu hucreler, vucuda giren ve savunma sistemi tarafından parcalanan yabancı maddeler ve daha pek cok gereksiz madde dolaşır. Ancak bunların hicbiri vucuda zarar vermez.
Cunku vucutta bu maddeleri dışarı atabilecek veya vucut icinde gereken işlemlerde değerlendirecek sistemler mevcuttur. Ornek olarak surekli yenilenen alyuvar hucrelerini verebiliriz. Bu hucrelerin omru yaklaşık 120-130 gun kadardır. Yaşlı alyuvarlar karaciğerde, dalakta ve kemik iliğinde olurler. Olen alyuvarların yerine de surekli yeni alyuvarlar uretilir. Her saniye 10 milyon alyuvar olur ve yerine her gun 200 milyar yeni hucre oluşturulur ve bu şekilde vucudun tum alyuvarları yaklaşık dort ayda bir tamamen yenilenmiş olur. (The Circulatory System, Regina Avraham, The Encylopedia of Health, Chelsea House Publishers, Bolum 4, s. 49)
Olen alyuvarların icinde bulunan demir molekulu de vucudumuzdaki 'geri donuşum' sistemiyle yeni alyuvarların uretiminde kullanılmak uzere depolanır. Bu mukemmel bir endustriyel planlama orneğidir. (Prof. Dr. Ahmet Noyan, Yaşamda ve Hekimlikte Fizyoloji, 10. Baskı, Meteksan A.Ş., Mart 1998, s.670-673) Boyle bir planlamanın kendiliğinden ortaya cıkamayacağı acıktır. Alyuvarları bu ozellikleriyle birlikte yaratan Allah'tır.
Kalp Nasıl Beslenir?
Kalp kası, besin maddelerinin ve oksijenin gecemeyeceği kadar kalın ve sıkı dokuludur. Bu nedenle kendi icinden gecen kandan yararlanamaz. Ancak kalp de bir organdır ve diğer organlar gibi hucrelerinin kana ihtiyacı vardır. Hatta kalp surekli calışan bir kas olduğu icin diğer butun organlardan cok daha fazla oksijene ihtiyacı vardır.
Kalbin bu ihtiyacı da yine cok benzersiz bir sistem sayesinde cozulmuştur. Akciğerlerden kalbin sol bolumune gelen kan, vucuttaki en temiz ve en bol oksijenli kandır. Bu kanın vucuda pompalandığı aort atardamarından "koroner atardamarlar" denilen iki damar cıkar. Bu damarlar diğer damarlar gibi vucuda gitmez, gerisin geriye kalbe doner. Boylece en bol oksijene sahip kan, başka hicbir yere uğramadan doğrudan kalbe ulaştırılır.
Bir başka ozel mekanizma da koroner damarların doşenme planında vardır. Bu damarlar kalbe doğru giderken, birbirleriyle ara bağlantılar yaparlar. Bu bağlantılar damarlardan birinin tıkanmasına karşı bir sigortadır. Eğer damarlardan biri tıkanırsa, kan diğer damardan yoluna devam ederek tıkalı bolumu aşar ve kalbe ulaşır. Bu tasarım şehir planlama uzmanları tarafından icme suyu şebekeleri doşenirken kullanılır. Mevcut borulardan birinde arıza olması halinde şehrin bir bolgesinin susuz kalmaması icin borular "ağ sistem" denilen bu tasarıma uygun olarak doşenir.
Gorulduğu gibi yalnızca kalbi besleyen damarların birbirleriyle yaptıkları bağlantılarda bile, hicbir tesadufe yer bırakmayan bir akıl ve planlama gorulur.
Kalbin diğer yapısal ozelliklerine gecmeden once bir hatırlatma yapmakta fayda vardır. Sadece buraya kadar anlatılan ozelliklerini dikkate alsak dahi kalbin, evrimcilerin iddia ettikleri gibi aşamalı bir şekilde, ustelik de bu aşamaların tumunun tesadufen meydana gelmesiyle oluşmasının imkansız olduğunu hemen goruruz.
Kalpte her yonden eksiksiz, kusursuz bir yaratılış soz konusudur. Kalbin tek başına hatta bırakın kalbin tamamını, kalbi oluşturan parcalardan birinin dahi kendi kendine oluşması kesinlikle mumkun değildir. Ustelik kalp gibi mukemmel yapıya sahip olan bir organın �ne kadar imkansız olsa da- kendi kendine ortaya cıktığını duşunsek bile bu da hicbir işe yaramayacaktır. Cunku dolaşım sistemi olmayan, pompalayacak kanı olmayan bir kalp ne kadar mukemmel ozelliklere sahip olursa olsun hicbir işleve sahip olamayacaktır. Ve yine evrimci mantığa gore işlevi olmayan bir organ olarak ortadan kaybolacaktır. Gorulduğu gibi tek bir ornek dahi evrimci iddiaların kendi icinde dahi buyuk celişkiler taşıdığını ortaya koymaktadır.
__________________
İnsan Vucudundaki Yaratılış Mucizelerinden Ornekler
Dini Bilgiler0 Mesaj
●13 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- İnsan Vucudundaki Yaratılış Mucizelerinden Ornekler