Allah Sevgisi
Muhabbetullah, yani Allah sevgisi; nefsin, zÂt ve sıfatlarıyla mukemmel olan Allah'a meyletmesidir. Sevginin meydana gelmesinde on şart, sevilen varlığın tanınmasıdır. Allah'ın kunhunu (nitelik ve niceliğini) akıl ile idrÂk mumkun değil ise de, zÂtının kendini vasıflandırdığı kadarıyla da olsa O'nu tanımak, O'na inanmayı ve sevmeyi gerektirir. İslÂm duşunuru İmam GazÂlî, kişiyi Allah sevgisine goturen beş sebepten bahseder:
a) İnsan kendi varlığını, varlığının kemÂlini ve devamını sever; yokluğunu, kemÂlinin azlığını ise sevmez, ondan nefret eder. Bu durum, insanı Allah'ı sevmeye goturur. Cunku kendisini ve Rabbını bilen, varlığının devam ve kemÂlinin kendinden değil; Allah'tan olduğunu bilir. İnsanı yoktan var eden, yaşatan, kemÂl sıfatlarını yaratmakla kendisini olgunluğa ulaştıran ve guzelliğe ulaşma sebeplerini yaratan, bu sebepleri kullanmaya hidÂyet eden Allah'tır. Yoksa, insanın kendi başına ne varlığı, ne de devam ve kemÂli olabilir. Varlıklar arasında kendi kendine var olan yalnız Allah'tır. O'ndan başka her şey, O'nun kuvvet ve kudretiyle vardır. Başkasından meydana gelen kendi zÂtını seven bir Ârif, onu meydana getireni ve (inanıyorsa) kendini yoktan var edip yaşatan ve bizÂtihî kaim olup başkalarını da yaşatanı elbette sever. O'nu sevmemesi, kendine ve Rabbına olan cehÂletinden ileri gelir. Muhabbet, mÂrifetin meyvesidir, onun icin mÂrifetten sonra gelir. MÂrifet (Allah'ı tanıma) olmazsa muhabbet de olmaz. MÂrifet zayıf olursa muhabbet de zayıf olur. Bunun icin Hasan-ı Basrî: "Rabbını bilen O'nu sever; dunyayı bilen ondan nefret eder" demiştir.
b) İnsan, malını koruyan, kendisiyle guzel bir şekilde tatlı tatlı konuşan, kendisine yardımda bulunan, duşmanlarına karşı savunan, kendisine, ailesine, coluk-cocuğuna iyilik yapan ve ihsanda bulunanı sever. Bu sevgi, Allah'ı sevmeyi gerektirir. Cunku butun bu iyilikleri kendisine yapan ve yaptıran Allah'tır. Bunlara ilÂveten insanlara her ceşit nimetleri veren yine Allah'tır. "Allah'ın verdiği nimetleri sayacak olsanız, sayıp bitiremezsiniz." (16/Nahl, 18). Cok kere Allah'ın nimetileri bir insan kanalıyla diğerine intikal eder. Nimetin gercek sahibi ise Allah'tır. Ayrıca iyilik eden adamı, iyilik olarak kullanılan malı yaratan, o maldaki tasarrufun kudret ve irÂdesini o adama nasip eden, kişiyi nimet verene karşı sevdiren, O'nu da diğerine karşı meylettiren muhakkak ki yine Allah'tır. Allah'ın bu sebepleri onda yaratması ve malını ona vermesinin kendi hakkında hayırlı olmasını bildirmekle onu bu işi yapmaya mecbur etmiş ve adamın da muhÂlefet etme imkÂnı kalmamıştır. Demek ki; asıl ihsanda bulunan, onu bu işe mecbur edendir. Onun eli ise ihsÂnı yapmakta bir vÂsıtadır. Demek ki; kişinin kendisine iyilik edeni sevmesi, o adamı iyiliğe muvaffak kılan Allah'ı sevmeyi gerektirir.
c) İnsan, yapılan iyilikten şahsî bir faydası olmazsa bile iyiliği yapanı sever, yapmayandan nefret eder. Kendisi ile ilgili olmasa bile adÂleti ve insanlara merhamet ve yumuşaklıkla muÂmele etmesiyle tanınan bir idÂreci insanların sevgisini kazanırken, bunun zıddına zulmu ve acımasızlığıyla tanınan bir yonetici de nefret kazanır. Bu, ihsanda bulunan kimseyi sırf ihsanı yuzunden sevmektir. Bu sevgi, ihsandan bir fayda gormeyende de gorulur. Bu ucuncu sebep de yalnız Allah'ı sevmeyi gerektirir. Zira O, kendi fazlından, once butun mahlûkatı yarattı. Onların zarûrî ihtiyacları olan organlarını tamamladığı gibi, zarûrî olmadığı halde ihtiyac olduğu sanılan sebepleri yaratmakla onları nimet ve refaha kavuşturdu. Sonra ihtiyaclarından fazla olan birtakım sus ve ziynetlerle onları guzelleştirdi. İnsan hayatı icin zarûrî olmayan gerek fizikî guzellikleri ve gerekse tabiatta olan dış guzellikleri yaratan Allah, bu yonuyle de sevilmeye en lÂyık olandır.
d) Sevmenin dorduncu sebebi, bir fayda ummak icin değil; yalnız guzelliğinden ve kemÂlinden oturudur. Allah zÂt ve sıfatları itibarıyla guzeldir. Cirkinlik, bir noksanlıktır. Noksanlık Allah'a yakışmaz. Allah'ın her sıfatı kemÂl noktasındadır. Âlim, bilgili, kudretli, comert insan; şahsî menfaati olmasa bile diğer insanlar tarafından sevilir. Kişileri sevdiren, onlardaki bu guzel sıfatlardır. Oysa sevgi sebebi olan bu sıfatlar, Allah'ın aynı kemÂl sıfatlarıyla mukayese dahi edilebilecek olgunlukta değildir. Halbuki bu sıfatları da insana bahşeden yine Allah'tır. Eksik guzelliklerle sevilmeye hak kazanan bir varlığa mukabil Allah'ın daha cok sevilmesi gerekir. Cunku Allah herkesten daha cok Âlim, daha kudretli, daha comerttir. Eşi, benzeri, ortağı, dengi yoktur. Ezelî ve ebedîdir. Her şeyi yoktan var eden, varlığında başkasına muhtac olmayan, fazl, celÂl, cemÂl, kudret ve kemÂl sahibidir. Şayet ilminden dolayı bir Âlimin, kudretinden dolayı bir kaadirin, olgunluğundan dolayı bir kÂmilin, bağışlayıcılığından dolayı bir bağışlayanın, ihsanından dolayı bir varlığın sevilmesi gerekiyorsa butun bu sıfatlar en kÂmil derecede Allah'ta vardır. Dolayısıyla bu yonu itibarıyla da en cok sevilmeye lÂyık olan yine Allah'tır.
e) İki kişi arasındaki munÂsebet ve benzerlik, sevginin sebebidir. Aynı cinsler birbirleriyle munÂsebet kurarlar. Bu munÂsebet zamanla sevgiye donuşur. Her ne kadar cins, şekil ve sûret sozkonusu değilse de, kul ile Allah arasında gizli bir munÂsebet vardır. İnsanın, Allah'ın guzel vasıflarıyla vasıflanması emredilir: "Allah'ın ahlÂkıyla ahlÂklanın" gibi. Bu ahlÂk da ilim, iyilik, ihsan, lutuf, hayırda bulunmak, insanlara merhametli olmak, onlara oğut verip doğru yola getirmek, bÂtıldan uzaklaştırmak ve benzeri dînî faziletlerdir. Allah ile kul arasında, anlaşılması guc olan ozel munÂsebetler de vardır. "Ona şekil verip rûhumdan uflediğimde..." (15/Hıcr, 29). Bu ustun munÂsebetten dolayı melekler bile insana secde etmekle emrolunmuşlardır. Yine insan, ozel munÂsebet neticesi, yeryuzunde halîfe (2/Bakara, 30) olarak yaratılmıştır. Bu tur munÂsebetler de insanın Allah'ı sevmesini gerektiren sebeplerdir. Butun bunların dışında kul Allah'ı, O'ndan gelecek bir nimet karşılığı değil; O yalnızca Allah olduğu icin sevmelidir. O'nu sevmenin ilk alÂmeti O'na inanmak ve kayıtsız şartsız emirlerine itaat etmektir. "De ki: 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana (Hz. Muhammed'e) uyun ki Allah da sizi sevsin..." (3/Âl-i İmrÂn, 31). Bu Âyet, Allah'ı sevmenin ve Allah tarafından sevilmenin şartı olarak Hz. Peygamber'e mutlak itaati ongoruyor.
Hz. Muhammed (s.a.s.)'e itaat, esasta onu elci olarak gonderen Allah'a itaattir. Ona isyan ise Allah'a isyandır. İsyan ile sevgi bir arada bulunamaz. Allah'ı sevmek, diğer varlıkları sevmemeyi gerektirmez. Ancak, yaratılanı yaratan gibi, yaratanı da yaratılan gibi sevmek kufurdur. Hıristiyanlar Hz. İsa'yı Allah gibi, Allah'ı sever gibi sevdiklerinden kufre girmişlerdir. "İnsanlardan bazıları, Allah'tan başkasını Allah'a endÂd/denk tanrılar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise (onlarınkinden) cok daha fazladır..." (2/Bakara, 165).
Allah'ı sevmenin ve Allah tarafından sevilmenin ozelliği; O'na iman, mu'minlere karşı alcak gonullu, kÂfirlere karşı onurlu ve şiddetli olmak, Allah yolunda cihad etmek, iman ve İslÂm'ından dolayı kınayıcının kınamasından korkmamaktır (5/MÂide, 54). Hic kimsenin sevgisi Allah sevgisinden daha ileri olamaz: "De ki: 'Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, kesÂda uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Rasûlunden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fÂsıklar topluluğunu hidÂyete erdirmez." (9/Tevbe, 24)
Allah'ı sevmek, zamanla O'nun tarafından sevilme nimetini kazandırır. Allah'ın sevdiği kullar ise Âhiretin korku ve uzuntusunden kurtulmuş olur. "İyi bil ki Allah'ın dostlarına/sevdiklerine korku yoktur ve onlar uzulmeyeceklerdir." (10/Yûnus, 62). Kul, sevgisiyle Allah'a itaat eder, farz ibÂdetlerin yanında nÂfile ibÂdetlerle de Allah'a mÂnevî yakınlık kazanmaya calışır. Nihayet İlÂhî lutuf ile Allah'ın sevgisine lÂyık olur. Eşyaya benzemekten munezzeh olan Allah bir kulunu sevdimi onun goren gozu, işiten kulağı, tutan eli ve yuruyen ayağı olur. Yani kul, Allah'ın gormesini istediği şeyi gorur, işitmesini istediği şeyi işitir, tutmasını istediği şeyi tutar... Daha acık ifadeyle Allah sevdiği kuluna daima rÂzı olduğu işleri yapmayı nasip eder.
Allah sevgisinin, diğer mahlûkatı sevmeye engel olmadığını soylemiştik. Ana, baba, eş, evlÂt, dunya ve dunya nimetleri de sevilir. Ancak bu sevgi, Allah sevgisinden daha ustun olmamalıdır. Sevgi, insanı sevdiğine bağlar. Ondan ayrılmak ise en buyuk ıstırap kaynağıdır. Aşırı derecede dunyayı seven ve ona bağlanan insan, bir gun ondan ayrılacağını duşundukce kahrolur. Allah'a ve Âhirete inanmayan ve hayat olarak sadece dunya hayatını kabul eden kÂfir icin, olum en buyuk felÂkettir. Olumu inkÂr, Allah'ı ve Âhireti inkÂr kadar kolay değildir.
KÂfir icin sevdiklerinden ayrılma ve ıstırap kaynağı olan olum, mu'min icin sevdiğine kavuşma Ânıdır. İman; sadece mÂrifet ile olmaz, sevgi de gerekir. Sevgi; imanı olgunlaştırır. Allah'ı ve Rasûlullah'ı her şeyden daha cok sevmek, mu'minin imanının kemÂlini gosterir. "Nefsim hÂric, seni her şeyden daha cok seviyorum ya Rasûlallah!" diyen Hz. Omer'e, Peygamberimiz (s.a.s.): "Beni nefsinden/kendinden de cok sevmedikce kÂmil mu'min olamazsın, ey Omer!" demişti. Hz. Omer de: "Seni kendimden de cok seviyorum ey Allah'ın Rasûlu" deyince Peygamber Efendimiz "Şimdi oldu ey Omer!" buyurmuştu.
Yukarıda işaret edildiği gibi Peygamber'i sevmek, insanlığının otesinde, Allah'ın elcisi olduğu icindir, yani Allah onu sevdiği icindir. Yine, cihada cıkacak olan İslÂm askerlerine maddî yardımda bulunmak uzere herşeyini bağışlayan Hz. Ebû Bekir'e Peygamberimiz: "Geride ailene ne bıraktın?" diye sorunca, "Allah ve Rasûlunun sevgisini bıraktım, ey Allah'ın Rasûlu" diyerek imanın sevgi ile doruk noktaya cıktığının numûnesini vermiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) de şoyle du etmiştir: "Allah'ım, Seni sevmeyi ve Seni seveni sevmeyi ve Senin sevgine beni yaklaştıracak şeyi sevmeyi bana nasip et ve Senin sevgini bana kendimden, Âilemden ve (sıcak ve harÂretli gunde) soğuk sudan bana daha sevimli kıl." (Tirmizî, DeavÂt 72, 73) (2)
Kavram Tefsiri-Ahmed Kalkan
__________________
Allah Sevgisi
Dini Bilgiler0 Mesaj
●17 Görüntüleme