Soylu, CNN Turk'te, Ahmet Hakan ile Tarafsız Bolge programında, Turkiye'nin "Barış Pınarı Harekatı" hakkında soruları yanıtladı.
Harekatın son durumuna ilişkin bir soru uzerene Barış Pınarı Harekatı'nın Turkiye'nin terorle mucadelesinin 3. halkasını oluşturduğunu vurgulayan Soylu, birinci halkasının ise Fırat Kalkanı Harekatı olduğunu soyledi.
NATO ulkeleri icinde IŞİD'le goğus goğuse mucadele eden başka bir ulke olmadığını belirten Soylu, "Turkiye Fırat Kalkanı'nda hem buyuk bir risk aldı, yaklaşık 3 bin 60'ın uzerinde DEAŞ'lıyı da etkisiz hale getirdi. Bu dunya kamuoyunda ve stratejik ortaklarımız tarafından bilinmesine rağmen bugune kadar one cıkarılmamaya calışılan meselelerden birisidir. Fırat Kalkanı'nda 600'e yakın da PKK ve PYD'li teroristi etkisiz hale getirdi. Ancak asal hedef DEAŞ idi. Bundan cok kısa bir zaman once Amerika'nın da aradığı bir El-Kaideliyi yakaladık. Kimse bilmiyor şu anda" diye konuştu.
Daha sona yapılan Zeytin Dalı Harekatı'nda bugunku reaksiyonların buyuk bir bolumunun o gunde olduğunu anlatan Soylu, "Dunya kamuoyundan, 'Burada ne işiniz var' diyenler, eleştirenler oldu. Turkiye o zamanda bir kararlılık ortaya koydu. Bu sefer hem kendi sınırını tehdit eden hem de oradaki demografiyi değiştirmek icin calışın PKK ve PYD'ye de sessiz kalmadı" ifadelerini kullandı.
[h=3]'30 BİN TIRLIK TAKVİYE VAR'[/h] Soylu, "Bu Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı'nından daha buyuk bir harekat mıdır" sorusuna şu cevabın verdi:
"Bunu, sonucu itibariyle goreceğiz, kapsamı itibariyle bu soylenebilir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'na gore bize gore avantaj ve dezavantajları var. Avantajları olarak biz o gunden insan kaynağı ve teknolojik olarak ve muhimmat bakımından cok daha iyiyiz. İstihbari acıdan da cok daha iyiyiz, bu avantajı. Dezavantajı koskoca 30 bin tırlık bir takviye var. Stratejik muttefiklerimizin takviyeleri var. Bu da bilanconun bir başka tarafı olarak nitelendirilebilir. Bu konudaki hazırlıklar cok uzun suredir yurutulmektedir. Biz o bolgede koy koy, aşiret aşiret, mahalle mahalle kimin nerede olduğunu cok uzun zamandır bilen ve bugun de bu bilgileri guncelleme kabiliyetine sahibiz. Bu da bizim acımızdan onemli bir avantaj. Bu harekat başlamadan once Avrupa bu harekatın olabileceğini duşunerek,yıllardır PYD ve PKK ile olan ilişkilerini de gozardı etmeden birkac tezviratı ortaya koydu. Perde gerisindeki olay olarak bunun da değerlendirilmesi lazım. Soylediği şey şu, 'Turkiye buranın demokratik yapısını değiştirmeye calışıyor' Butun bunların tamamı Turkiye'yi bu harekattan vazgecirmeye yonelik veya bu harekatın bir meşruiyetini sorgulamaya yonelik acıklamalar. Bizim ortaya koyduğumuz bu sınır otesi harekat, hem uluslararası alanda bir meşruiyet sağlıyor. NATO Genel Sekreteri cok net bir acıklama yaptı, 'bu meşrudur' dedi. Turkiye'nin cok uzun suredir cektiği acılar var. Bolgenin cektiği sıkıntılar maliyetler var. Bu maliyetlerin sebebi bu hattın oluşturulmasına yonelikti. Biz harekatlar başlamadan 25-30 kilometre oradaydık".
[h=3]'TEMEL HEDEF SURİYE'NİN TOPRAK BUTUNLUĞU'[/h] Barış Pınarı Harekatı'nın hedefine dikkati ceken Soylu sozlerini şoyle surdurdu:
"Bize harekat başladığı andan itibaren aşiretlerden bilgiler geliyor. 'Sizinle beraberiz' diyorlar. Burada Turkiye uzun zamandır ilk kez bu fırsatı ele gecirdi. Biz PKK teror orgutu ile buyuduk. Bizden sonraki nesiller de mi bununla yaşayacak. Bu harekatın temel hedefi ilk olarak Suriye'nin toprak butunluğudur. Bu harekatın temel hedefi, Turkiye'nin karşı karşıya kaldığı ve bizim etrafımızdaki sınırlarımızın ve coğrafyamızın karşı karşıya kaldığı teroru tasfiye etmektir. Biz kasti hicbir şey yapmıyoruz. Dunyada hicbir ulke bizim gibi kacak gocle mucadele edemez. Kendi ulkesindeki insanlara da bu kadar iyi davranamaz. 400 bin kacak gocmen yakalamışız şu ana kadar. Kimseye kıyak olsun diye yapılan bir harekat değil bu".
[h=3]'TURKİYE BU İŞ İCİN GOZUNU KARARTTI'[/h] Bir gazetecinin "Harekata Amerika izin vermese yapmayacak mıydık?" sorusu uzerine Soylu, "Turkiye bu iş icin gozunu kararttı. Turkiye bunu yapmak zorunda. Eğer bunu yapmazsak bizden sonra gelecek nesiller buradan daha buyuk bir belayla karşı karşıya kalacak. Dun daha PKK teror orgutu icimizdeydi. Bugun tam da alt koridorumuzda devlet kurmak istiyorlar. Toprağı belli. Uluslararası toplumun bir kısmı, muttefiklerimiz tarafından destekleniyor. 'PKK' dediler tutmadı. 'PYD' dediler tutmadı. 'SDG' dediler. Her gun yeni bir kılıf, yeni bir elbise buna giydirmeye calışıyorlar. Bunun en onemli ayağı, stratejik ayağı belki cok bağlamında bulmayacaksınız ama Fırat Kalkanı bolgesine girmekle başladı. Cok stratejik ve cok doğru bir adım. Tarih kitaplarında savaşlarımızı ve attığımız adımları okuyoruz ya bunu okurken Fırat Kalkanı Harekatı'nı tam da boyle gorecekler. Hem devlet, tarih ve coğrafya aklıyla hareket etti ve iyi bir şuurla oraya girdi, uluslararası meşruiyetini aldı hem de ardından oradaki teror koridorunun onemli bir bolumune..." değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, Turkiye'nin emperyal bir zihniyetle hareket etmediğini aktararak, "Fetih zihniyetiyle burayı almadık. Hayatın aynı şekilde devam etmesini sağlayabilecek bir unsur oluşturduk" dedi.
[h=3]'MUHALEFETİN ACIKLAMALARI MİLLİ MESELE ETRAFINDA BİRLEŞMEYE YONELİK'[/h] İcişleri Bakanı Suleyman Soylu, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin, "Hem MHP'nin baştan beri ortaya koyduğu tavır, Akşener'in, Temel Karamollaoğlu'nun ve Kılıcdaroğlu'nun bugunku acıklaması, butun bunların tamamı esas itibarıyla bu milli mesele etrafında birleşmeye yonelik bir adımın tezahurudur. Elbette ki bunlar doğru adımlardır." dedi.
[h=3]FETİH SURESİ ACIKLAMASI[/h] "Fetih" başlığı altında atılan tweetler, sosyal medya mesajlarının yarattığı zafiyetlerin sorulması uzerine Soylu, şoyle konuştu:
"Fetih Suresi şunun icin. Cocuklarımız orada, evlatlarımız, kahramanlarımız terore karşı bir mucadeleye giriyorlar. İnanclı bir milletiz. İnsanların bir kısmı 'Ben orda olsaydım' diyor, orada olmak istiyor. Cok mesaj geldi. 'Ne olursunuz beni de oraya gonderin' diye. Diğer bir kısmı da bu Osmanlı buyuk seferlere cıkınca buradan cıkıyor yani. Eyupsultan'a gidiyor, dua ediyor. Bu bir gelenek. Bu şiddete donmediği surece, bu yalanı yaymaya donmediği surece dunya bunu kendi olceğinde boyle gorur. Dunyanın ozellikle sosyal medyada bizim ayırdığımız da odur. Burada kara propaganda ve dezenformasyon yapıp bu harekatı tamamen savaş ve sivilleri oldurmeye yonelik, onların buyuk bir bolumu de oyledir, onun icin gostermeye yonelik olanlara boyle bir adım atılabilir. İnsanlar dua edecekler, bu cok doğru bir şey. Bunlar bizim evlatlarımız ve orada bir takım techizatlarla donatılmış teror orgutlerine karşı bir mucadele ortaya koyuyorlar".
[h=3]'KILICDAROĞLU'NUN DUNKU ACIKLAMASI TALİHSİZLİKTİ'[/h] Siyasi parti liderlerinin birlik ve beraberlik mesajlarının hatırlatılması ve "Ne işimiz var Suriye'de?' meselesini aşabilecek miyiz" sorusu uzerine Soylu, şu değerlendirmede bulundu:
"Dun Kemal Kılıcdaroğlu'nun yaptığı acıklama talihsizlikti. Yani tam da bunun uzerine bina edilmiş bir acıklamaydı. PYD'yi, PKK'yı hedef almayan, tamamen oradaki şu andaki ismi Suriye Milli Ordusu olan bu orduyu ve Suriyelileri hedef alan, orada Turkiye'nin attığı adımları meşru olarak değerlendirmediğimizi duşunduğum ama bugun sabah Karabuk Universitesinde bunların doğru olmadığını, bugun bir milli mesele etrafında hepimizin birleşmesi lazım geldiğini ifade ettim. Oğleden sonra da Kılıcdaroğlu, bu milli mesele etrafında birleşen bir adım attı. Dunkunu boyle eleştirmiştim, bugun de bu guzel ve doğru bir şey. Yani hem MHP'nin baştan beri ortaya koyduğu tavır, Akşener'in, Karamollaoğlu'nun ve Kılıcdaroğlu'nun bugunku acıklaması, butun bunların tamamı esas itibarıyla bu milli mesele etrafında birleşmeye yonelik bir adımın tezahurudur. Elbette ki bunlar doğru adımlardır".
[h=3]'BOLGEDEKİ TERORİST SAYISI 15 BİN CİVARINDA'[/h] İcişleri Bakanı Soylu, bundan 1,5-2 yıl evvel PYD ve PKK'nın bu bolgedeki gucunun 50, 60 ve 65 bine kadar, bir buyutec koyularak surekli buyutulmeye calışıldığını belirterek, "Bolgede zorla PKK'ya alınanlar dahil olmak uzere 15 bin civarında. Suriye, Kuzey Irak, Afrin, butun hattın tamamı. Turkiye topraklarındaki varlığı 500'lu rakamlara duştu. Yaklaşık bundan 3 yıl evvel 2 bin 500-2 bin 700 civarındaydı. Bu yılbaşı itibarıyla 720-800 civarındaydı. Şu anda 600'un altında, 500'lu rakamlarda. En son eylul ayı itibarıyla 587'ydi. Net biliyoruz. Turkiye'de de dunyada da PKK yatırımcıları var. Bunlar mumkun olduğunca bunu şişirmeye calışıyorlar" bilgisini paylaştı.
[h=3]'MLKP'NİN FETO'YLE FİNANSAL AĞINI BULDUK'[/h] MLKP'nin Adana'daki servis aracına saldırısına değinen Soylu, şoyle devam etti:
"Bir Amerikalı grup temmuz ayı ortasında 10 araclık bir konvoyla MLKP'nin Suriye'deki yoneticisinin karargahını ziyaret ediyor. Yetkili bir grup. Sonra da MLKP Turkiye'ye yonelik eylemlerini daha fazla artırma konusunda bir irade sergiliyor ve peşinden Adana oluyor. MLKP'nin FETO'yle bir finansal ağını bulduk. Şimdi burada teror orgutleri arasında hem boyle bir ilişki soz konusu, hem de teror orgutleri bu zamanlarda bir takım talimatları yerine getirebilmek icin can atıyorlar."
Gerek istihbari kabiliyetin gerek siber kabiliyetlerin onemli olcude CIA'in kabiliyetlerine doğru bir noktaya taşındığına işaret eden Soylu, 1 saniyede 100 milyon fotoğraf tarayabilme kapasitesine sahip olduklarını kaydetti.
[h=3]ESAD İLE İLİŞKİLER[/h] Soylu, muhalefetin "Esad'le niye goruşmuyorsunuz?" soylemlerinin hatırlatılması uzerine şoyle dedi:
"Bizim oradaki tezlerimiz cok acık ve net. Cumhuriyet Halk Partisi'nin tezleri de acık ve net. Kendi tezlerimizi, bugune kadar yaşadıklarımızı, o bolgedeki cinayetleri ve yaşananları unutamayız. Unutursak, bize bunu sorarlar. Herkes sorar. Yani biz boyle bir sureci unutmamalıyız da. Aylan bebekleri unutmamalıyız. Yerinden yurdundan edilen insanları unutmamalıyız. Biz Esed'ın yaptığını yapsaydık Turkiye'de, boyle bir katliamın sahibi olsaydık, milyonlarca insanı yerinden etseydik. Bizle kim goruşurdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mı konuşulurdu yani, Turkiye'nin bugunku yonetimi mi konuşulurdu? Bunu kendimize soralım".
[h=3]'RUHSATSIZ SİLAHLARLA İLGİLİ ONEMLİ KARARLAR ALDIK'[/h] Bakan Soylu, acık verilirse teror orgutlerinin fırsat kollayacağını dile getirerek, "DHKP/C ile ilgili Turkiye cok iyi bir konumda. Kırsal yapılanmasını bitirdik. Şehir yapılanması konusunda DHKP/C'yi ayakta tutan avukatlarıdır. Ne zaman orgutun avukatlarına operasyon yapıldı, orgut hareket kabiliyetini kaybetti. Bu kadar net. Cok iyi işler soktuk, 4-5 iyi itirafcı yakaladık. MLKP biraz daha operasyonel anlamda etkili bir orgut ama onlar da kırsalı kaybetti. Şehir icinde operasyonları vardı şimdi kabiliyetlerinde bir sıkıntı olduğunu goruyoruz" dedi.
Soylu, kişisel silahlanma oranlarının duştuğune vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Ruhsatsız silahlarla ilgili cok onemli kararlar aldık. İnternetten elde edilen silahlarla de ilgili cok ciddi tedbirler aldık. Bireysel silahlanma konusunda ciddi bir duşuş var. Kadın cinayetleri konusunda sadece bizde değil Almanya ve Fransa'da da bir artış var bu yıl. Bizde de yuzde 27'lik bir artış var. Gecen yıl yuzde 35'lik bir duşuş yakalamıştık ama şimdi yuzde 27 artış var. Bu konuda da tedbirler alıyoruz. Farkındalık ve bilinc giderek yukseliyor bu konuda. Maalesef yuzde 94'luk kısmında devlete herhangi bir şikayette bulunulmuyor."
[h=3]'IŞİD'DEN SALDIRI GELEBİLİR Mİ?'[/h] Bakan Soylu, Suriye harekatıyla ilgili kendisine yonetilen "IŞİD'den saldırı gelebilir mi?" sorusuna "Bir şey olmaz merak etmeyin" cevabını verdi.
Soylu, "Dunyanın bunlardan odu kopuyor, bizle beraber ittifak etmelerinden başka bir şey soz konusu değil, sakin olalım, rahat olalım" dedi.
İcişleri Bakanı Soylu: Harekatın temel hedefi teroru tasfiye etmektir
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- İcişleri Bakanı Soylu: Harekatın temel hedefi teroru tasfiye etmektir