Hubbi fillah, buğdi fillah, yani kimler sevilir, kimler sevilmez cok onemli bir husustur. İmanın da, ibadetlerin de esası, temeli bu husustur. Elli dort farzdan birisi de budur. Hubb-i fillah, Allah icin sevmek, Allah icin dost olmak, buğd-i fillah, Allah icin buğzetmek, dargın durmak, sevmemek demektir. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkacının meali:

(İmanın esası ve en kuvvetli alameti, hubb-i fillah ve buğd-i fillahtır.) [Ebu Davud, İ. Ahmed, Taberani]

(Allah icin seven, Allah icin duşmanlık edenin imanı kÂmildir.) [Ebu Davud, Tirmizi]

(İmanın temeli, Muslumanları yani Allah’ın dostlarını sevmek ve kÂfirleri yani Allah’ın duşmanlarını, din duşmanlarını sevmemektir.) [İ. Ahmed] (İbadeti, takvası ihlası cok olan muslumanı, az olandan daha cok sevmek gerekir. Sevmek demek, onların yolunda bulunmak demektir. İsyanı daha cok olan, kufru ve fuhşu yayan kÂfirleri daha cok sevmemek gerekir. Allah icin duşmanlık edilmesi gerekenlerin başında, insanın kendi nefsi gelir.)

(İbadetlerin en kıymetlisi, hubb-i fillah, buğd-i fillahtır.) [Ebu Davud]

(Uc şey imanın lezzetini artırır:

1- Allah ve Resulunu her şeyden cok sevmek,

2- Kendisini sevmeyen Muslumanı Allah rızası icin sevmek,

3- KÂfirleri [kendisini sevseler de onları] sevmemektir.)
[Taberani]

(Cebrail aleyhisselam gibi ibadet etseniz, Muslumanları Allah icin sevmedikce ve kÂfirleri Allah icin kotu bilmedikce, hic bir ibadetiniz, hayrat ve hasenatınız kabul olmaz!) [Ey Oğul İlm.]

Allahu teÂl buyuruyor ki: (Yer ve goklerdeki butun mahlukatın ibadetlerini yapsan, dostlarımı sevmedikce ve duşmanlarıma duşmanlık etmedikce, hic faydası olmaz.) [K. Saadet]

Musa aleyhisselam, Allahu teÂlÂyı sevmenin, Onun icin olan en kıymetli amelin, Hubb-i fillah ve Buğd-i fillah olduğunu anladı. (Mektubat-ı Masumiyye)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

Muhammed aleyhisselama tam ve kusursuz tÂbi olabilmek icin, Onu tam ve kusursuz sevmek gerekir. Tam ve olgun sevginin alameti de, Onun duşmanlarını duşman bilmektir. Onu beğenmeyenleri sevmemektir. Sevgiye gevşeklik sığmaz. Aşıklar, sevgililerinin divanesi olup, onlara aykırı bir şey yapamaz. Aykırı gidenlerle uyuşamaz. İki zıt şeyin sevgisi bir kalbde, bir arada yerleşemez. İki zıttan birini sevmek, diğerine duşmanlığı gerektirir. (1/ m. 165)

Muhammed Masum hazretleri buyurdu ki:

Sevginin şartı olan hubb-i fillah, buğd-i fillah, Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şerifte bildiriliyor. Allahu teÂlÂnın duşmanlarını sevmek, insanı Allah’tan uzaklaştırır. Duşmanlarından uzaklaşmadıkca, Allah’a dost olunmaz. Sevgi, sevgilinin dostlarını sevmeyi, duşmanlarına duşmanlık etmeyi gerektirir. Seviyorum diyen, sevgilisinin duşmanlarından uzaklaşmadıkca sozunun eri sayılmaz. Allahu teÂlÂnın duşmanlarını sevmek, insanı Allah’tan uzaklaştırır.) (4/ m. 29)
__________________