Bir muslumanın kafir olmasını gerektiren sozler, yani; “Elfaz-ı kufur” nelerdir?
CEVAP : Bu sozler genel olarak aşağıdaki ana başlıklarda toplanmıştır:
1- Ulûhiyet: Allah-u Teala’nın ilah olmasıyla ilgili sozler:
a) Allah-u Teala’nın zatı, sıfatlan ve fiilleri konusunda ilahlık makamıyla bağdaşmayan, tevhid akidesine aykırı duşen sozler. Mesela; Allah-u Teala’nın ortağı, oğlu, eşi olduğunu ifade etmek.
b) Ayet ve Hadislerle sabit olan sıfatların inkarına goturen sozler. Mesela; Allah-u Teala’nın:
‘Hayat ve ilim” sahibi olmadığını ifade etmek.
c) Yaratıcı olan Allah-u Teala’yı yaratıklara benzeten sozler. Mesela; Allah-u Teala’nın ay, yıldız, guneş, insan vesaire gibi yaratılmış olan şeylere benzediğini ifade eden sozler.
d) Ulûhiyete ait herhangi bir hususu alaya alan sozler. Mesela; zalimin: “Allah-u Teala’nın takdir etmediği şeyi yaparım.” şeklinde ifadesi.
2- Nubuvvet: Peygamberlerle ilgili sozler ;
a) Son Peygamber Hazreti Muhammed (Aleyhisselam) dahil olmak uzere butun Peygamberlerin ilahi emirleri insanlara tebliğ etmekle gorevli elciler olduklarını reddeden ifadeler.
Mesela; Adem (Aleyhisselam) in Peygamber olmadığını iddia etmek. (Mecmeu‘l- Enhur:1/700)
b) Peygamberlerle alay edip getirdikleri vahyi yalanlayan ifadeler.
c) Peygamberleri kotuleyen, kucumseyen ve onlara dil uzatmayı ifade eden sozler.
d) Namaz, oruc, zekat, hac, cihat gibi ibadetleri Peygamberin oğrettiği şekilde kabul etmemeyi ifade eden sozler.
Mesela; Zekatın, malın kırkta birinden verileceğini, namazın beş vakit olduğunu inkara goturen sozler gibi.
e) Herhangi bir kişiyi veya onun goruşlerini Peygamberlerden ustun gormeyi ifade eden sozler.
O Hazreti Muhammed (Aleyhisselam) in Peygamber olduğunu kabul edip son Peygamber olduğunu kabul etmemek. (Mecmeu’l-Enhur: 1/700)
3- Kur’anla ilgili sozler;
a) Kur’an’ın tamamını veya bir kısmını inkara goturen ifadeler.
b) Kur’an’daki iman, ibadet, hukuk, ahlak konularına ilişkin bilgilerin yanlışlık ve eksiklik taşıdığını one suren ifadeler.
c) Kur’an’ın haram kıldığını helal gosteren ifadeler.
Mesela; Faiz, Zina, Domuz eti yemek, haksız yere adam oldurmek gibi, haramlığı kesin olarak sabit olan hareketlerin caiz olduğunu iddia etmek.
d) Et ve Ekmek gibi helal olduğu kesin icma ile sabit olan şeylerin haram olduğunu ifade eden sozler.
4- İslÂmi ilimlerle ve İslÂm alimleriyle ilgili sozler;
a) İslami (Tefsir, Fıkıh, Hadis, vb.) ilimlere ve İslam alimlerine karşı tavır alıp dinin gelişmesine yonelik hizmetleri engelleyici sozler.
Mesela; Hafızlık yapan (Kur’an-ı Kerim’i ezberleyen) kişinin bu amelini hakir gorerek ona: “Cenaze imamı mı olacaksın? bu sana ne faide verir, vah zavallı cocuk beynin tahrip oluyor, bu cocuklara yazık değil mi?” şeklinde ifadeler kullanmak.
b) İslamiyet’i temsil ettiklerinden dolayı alimler hakkında sarfedilen alaycı ve kucumseyici ifadeler.
5- Değişik konular;
Kur’an’ın sadece araplara mahsus bir kitap olduğunu ifade eden, yine Kur’an’ı Hazreti Muhammed (Aleyhisselam) in kendi eseri ve felsefesi olarak gosteren, İslamiyet’in veya Şeriat’ın cağ dışı bir sistem olduğunu iddia eden sozler bu gruptandır.
Not: “Elfaz-ı Kufur” hakkında yazılan bazı kitaplarda, bu lafızları (sozleri) kullanan kişilerin niyetleri dikkate alınmadan şekilci bir yaklaşımla muslumanlar hakkında tehlikeli sonuclar doğuracak hukumler mevcuttur.
Âlimler: “Elfaz-ı Kufr’un kişiyi kufre sokması icin bazı şartlan ileri surmuşlerdir:
Bu şartlardan birincisi; kullanılan ifadenin kufre sokacağı hususunda alimlerin ittifak etmiş
olmalarının gerekli olduğudur.
“Elfaz-ı Kufur” den olduğu sabit olan bir sozu, “Elfaz-ı Kufur” den olduğunu bilmeyerek soyleyen kişinin kufre girip girmeyeceği hususunda ihtilaflar vardır.
Bu itibarla Âlimlerin coğunluğu bu kişilerin kafir olmayacağı hususunda birleşmişlerdir. Mesela; Allah-u Teala’nın baba olduğuna inanmayarak, sırf cehaletinden “Allah baba” diyen
kişinin, kafir kabul edilmemesi daha munasiptir.
Zira kişi bu sozuyle Allah-u Teala’yı yucelttiğini zannetmektedir.
SORU: Bir muslumanın Kafir olmasını gerektiren fiiller nelerdir?
CEVAP:Putlara veya Guneş ile Ay’a, Yıldızlara secde etmek gibi kufre goturen herhangi bir harekettir.
Veya Kur’an-ı Kerim’i temiz olmayan bir yere atmak,
Ramazan ayında hicbir mazeret olmaksızın, muslumanların arasında alenen yemek, icmek gibi işlerdir(Burada Kişi ben nefsime yenik duşuyorum ama dayanamıyorum diyerek yiyor veya iciyor ise yani yaptığının haram olduğunu kabul ediyor ise kafir olmayacağını biliyorum. Ancak Oruc'a inanmayarak alay maksadı ile boyle yapıyor ise kafir olacağını kast etmiş olabilir burada yazar.). Zira bu fiiller inkÂrdan kaynaklanmaktadır.
KÂfirlerin kutsal kabul ettiği Yılbaşı ve benzeri gunlerde tebrik maksadı ile hediyeleşmek de insanı kafir eder.
SORU : Bir muslumanın Kafir olmasını gerektiren inanclar nelerdir?
CEVAP: İslÂm dininin hak olduğuna veya İslam dininde kesinlikle sabit olup inanılması farz olan herhangi bir hukmun aksine kalben inanmaktır.
Bu kainatın kadim (evveli olmadığına), kainatın yaratıcısı olan Allah-u Teala’nın hadis (sonradan yaratılmış) olduğuna inanmak gibi.
SORU: Bir muslumanın KÂfir olmasını gerektiren şuphe nedir?
CEVAP: İslam dininde kesinlikle sabit olup “Zarûrat-ı Diniyye” ismini alan ve kapalı kalması tasavvur edilemeyen şeylerden herhangi birinde şuphe ederek “acaba bu oyle midir?” diye tereddut etmektir.
Allah-u Teala’nın varlığında, Peygamberlerin doğruluğunda, Kıyamet gununun gercekleşmesi hususunda şupheye duşmek gibi.
Not: Yukarıda yazdığımız dort kısımdan herhangi birisiyle kişinin Allah-u Teala katında KÂfir olması gercekleşmiş olur.
Fakat İslÂm hukukuna gore bir kimsenin kufre girdiğine hukmedilebilmesi icin, bu kufrunu; ya sozu ile veya fiili ile acığa cıkarmış olması lÂzımdır.
Herhangi bir kimsenin kalbî olan hallerine vakıf olunamayacağından, itikadını, şek ve şuphesini acığa cıkarmadıkca kÂfir sayılamaz.
Ehl-i Sunnet Ve’l cemaat mezhebinin muteber itikat kitaplarından: “Akaid-i Nesefi” aşağıdaki zikredilecek olan şeylerin kişiyi kufre sokacağını acıkca ifade etmiştir.
1- Ayet ve Hadislerin zahiri manalarını bırakıp Ehl-i Batın’ın iddia ettikleri manalara sapmak kufurdur.
Cunku bu, Peygamber (Aleyhisselam) den geldiği kesinlikle sabit olan bir şey konusunda Nebi’yi yalanlama manasına gelmektedir.
Batıniler, “Kur’an’ın zahiri manaları değil batıni manaları esastır” derler. Gayeleri zahiri manaları ve bedeni ibadetleri ortadan kaldırıp, şeriatı kokunden yok etmektir.
Tasavvuf ehli, Hakka vakıf bir takım kişilerin: “Kur’an’ın zahiri manasına en kucuk bir golge duşurmeden onlarla suluk ehli icin malûm bir takım ince manaların arasını telif etmek (birleştirmek) mumkundur.” demeleri, kamil iman ve saf irfanın neticesidir.
2- Kitap ve Sunnetten kesin nasların delalet ettiği hukumleri inkar ile nasları reddetmek kufurdur.
Mesela; cesetlerin haşrı (mahşer gunu dirilmesi).
Cunku bu nasları reddetmek, acıkca Allah ve Resulunu yalanlamaktır. Binaenaleyh bir kimse
Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) validemize zina iftirasında bulunursa KÂfir olur.
Cunku Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) validemizin tertemiz olduğu, nas (kesin delil, ayet-i kerime) ile sabittir.
3- İster buyuk olsun, ister kucuk olsun, gunah oluşu kesin delille sabit olan herhangi bir gunahı helal saymak kufurdur.
4- Haram oluşu kesin delille sabit olan bir haramı onemsememek kufurdur.
5- Şeriatla alay etmek kufurdur.
Zira 4. ve 5. maddeler Allah ve Resulunu yalanlama alametleridir.
6- Allah-u Teala’dan umit kesmek kufurdur. Cunku Allah-u Teala:
“Doğrusu Allah (-u Teala) nın rahmetin den kafirlerden başkası umit kesmez” buyurmaktadır. (Yusuf Suresi: 87)
7- Bir kimsenin kesin olarak cennete gireceğine inanması şeklinde Allah-u Teala’dan emn (emin olmak) kufurdur.
Zira Allah-u Teal :
“Allah-u TealÂ’nın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah (-u Teala’n) ın muhlet vermesinden emin olamaz” buyurmaktadır. (Araf Suresi: 99)
8- Kahin’in gaybe dair verdiği haberi tasdik etmek kufurdur.
Nitekim Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) den rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şoyle buyurmuştur:
“Bir kimse kÂhine veya Arraf (gayb ilmini bildiğini iddia eden bir kimseye, yıldız falına bakan) a gider de verdiği haberi tasdik ederse, Allah (-u Tealan) ın Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e indirdiğini inkar etmiş (kafir olmuş) olur.” (Ahmed ibn-i Hanbel, Musned 3/419, Tirmizi, Taharet: 102 No:135 1/242, Hakim, Mustedrek No: 15,1/50, Beyhaki, Sunni-i Kubra No:16496, 8/233)
KÂhin: Gelecek zamanda vuku bulacak hadiseleri haber veren, bir takım sırları bildiğini ve gayb alemine ait bilgilere vakıf olduğunu iddia eden kişidir.
9- Hic bir veli asla bir nebinin derecesine ulaşamaz.
Cunku Nebiler masumdurlar, kotu bir şekilde olmek korkusundan emindirler. Vahiy ve vahy meleğini gorme ile ikram olunmuşlardır.
Velilerin kemalÂtıyla vasıflandıktan sonra şer-i hukumleri tebliğ ve halkı irşat işiyle vazifelendirilmişlerdir.
“Velinin Nebiden ustun olduğunu soylemek kufur ve sapıklıktır.”
Evet Nebinin hem nubuvvet hem de velayet rutbeleriyle vasıflandığı ve bu sıfatlarla vasıflanan nebinin veliden daha ustunluğunun kesin olduğunu kabul ettikten sonra, “nebinin, nebilik rutbesi mi, yoksa velilik rutbesi mi daha ustundur” konusunda tereddud edilebilir.
İmam-ı Rabbani (Kuddise Sırruhu) Mektûbatında bu konuya acıklık getirmiş ve şoyle demiştir
“Bir Nebinin nubuvvet (Peygamberlik) rutbesi, kıyas kabul etmeyecek şekilde, velayet (velilik) rutbesinden ustundur.”
10- Aklı başında, bulûğa ermiş olan bir insan, kendisinden emir ve yasakların duşeceği bir mertebeye ulaşamaz.
Cunku insanı mukellef kılma (sorumlu tutma) konusundaki naslar (ayet ve hadisler)
umûmidir.
Ayrıca muctehidler, bir mukellefin boyle bir mertebeye ulaşmasının soz konusu olamayacağı hususunda icma (soz birliği) etmişlerdir.
Bazı ibahiyecilerin benimsedikleri: “Kul Allah-u Teala’ya muhabbette son noktaya ulaşır, kalbi saf hale gelir ve munafıklık soz konusu olmaksızın imanı kufre tercih ederse ondan emir, nehi (dini sorumluluklar) duşer.
Buyuk gunah işledi diye Allah-u Teala onu cehenneme sokmaz.” şeklindeki fikirler
Yine diğer bazı ibahiyecilerin benimsedikleri, yukarıda anlatılan mertebeye ulaşan insanlardan namaz oruc ve zekat gibi zahir ibadetlerin duşeceği ve onun ibadetinin sadece tefekkur (duşunme) olacağı şeklindeki goruşler, kufur ve da1Âlet (KÂfirlik ve sapıklık) tır.
[Ahmet Mahmut Unlu'nun İTİKAT RİSALESİ ADLI ESERİNDEN ALINTIDIR.]
__________________
Bir muslumanın kafir olmasını gerektiren sozler, yani; “Elfaz-ı kufur”nelerdir?Cevabı
Dini Bilgiler0 Mesaj
●31 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Bir muslumanın kafir olmasını gerektiren sozler, yani; “Elfaz-ı kufur”nelerdir?Cevabı