Sakarya İli,Merkez İlcesi, Semerciler Mahallesi, Milli Egemenlik Caddesi, İstasyon karşısında yer alan Muze binası, bahcesi ile birlikte 1290 M2lik bir alan uzerine kurulmuştur.

1910-1915 yılları arasında donemin Askerlik Şubesi Başkanı Binbaşı Baha Bey tarafından zemin katla birlikte uc katlı olarak yaptırılan konut, daha sonra Ataturk’un yakın arkadaşı ve Milletvekili Hasan Cavit Bey tarafından satın alınmıştır.17 Haziran 1922 yılında Mustafa Kemal Ataturk’un annesi ile buluştuğu ve 3 gun kaldıkları ev, 1967 yılında meydana gelen depremde buyuk olcude hasar gormuştur. 1983 yılında sivil mimarlık orneği olarak tescil edilen konut, Kultur Bakanlığınca kamulaştırılıp,dış gorunumu aslına uygun bir şekilde, icte ise tamamen değişikliğe uğratılarak betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Zemin katta buro odaları ve kalorifer dairesi, 1. katta mudur odası ve 85 m2 genişliğinde bir adet sergi salonu, 2.katta da 50 kişilik bir konferans salonu bulunmaktadır.

Sakarya Muzesi ilk defa 12.01.1989 tarihinde, İl Kultur Mudurluğu bunyesinde hizmet vermeye başlamış 07.03.1989 tarihinde şimdiki yerine taşınmıştır. Muze faaliyetlerinin yanı sıra ilimiz sınırları icerisinde bulunan arkeolojik ve etnografik eserleri toplayarak, yapılan teşhir duzenlemesi sonrasında, 21.06.1993 tarihinde halkın ziyaretine acılmıştır. 17 Ağustos 1999 tarihindeki depremde vitrinlerde ve eserlerde meydana gelen hasar nedeniyle ziyarete kapatılmıştır.Deprem sonrasında yapılan calışmalar sonucu, 28.06.2003 tarihinde yeniden ziyarete acılmıştır.

Muzenin bahcesinde, Sakarya İli sınırları icinde bulunan Roma ve Bizans donemlerine ait mimari parcalar, mezar taşları, sunaklar, yazıtlı taşlar, ostotek, pişmiş toprak erzak kupu ve sutun kaideleri sergilenmektedir. Muzenin sergi salonunda tarih oncesi cağlar ile Roma ve Bizans Donemine ait bir grup arkeolojik eser ile Osmanlı ve Cumhuriyet Donemine ait etnografik eserler sergilenmektedir.Arkeolojik eserler arasında yassı el baltaları, pişmiş toprak kaplar,koku ve gozyaşı şişeleri, madeni ve cam eserler yer almaktadır.Etnografik eserler arasında Ulu onder Ataturk’un kullandığı eşyalar ile Osmanlı ve Cumhuriyet donemine ait ateşli ve kesici silahlar, bakır kaplar , muhurler ve el işlemeleri teşhir edilmektedir.Sikke vitrininde, Klasik, Hellenistik, Roma,Bizans ve Osmanlı Donemlerine ait sikkeler bulunmaktadır.

TARAKLI EVLERİ
[IMG]http://img147.**************/img147/45/10286nx.jpg[/IMG]
Sakarya İli`nin en guney ucunda yer alan Taraklı, 19. YY. kalma Osmanlı Donemi evleri ve tarihi yapılarıyla unlu bir ilcedir. Sokak dokusu bozulmayan gorunumu Taraklı Evleri`nin bulunduğu alan SİT alanı ilan edilmiş ve korumaya alınmıştır. Bu alanda 120 adet tarihi ev bulunmaktadır. Yuk taşıyanların dinlenmeleri icin dinlenme taşları bulunan Arnavut Kaldırımlı sokakları ve bu sokakların buram buram tarih kokan susleri Osmanlı Evleri ile Taraklı bir kultur muzesi gorunumundedir. Bu ozellikleri sebebiyle son yıllarda ic turizm acısından belirgin bir canlanma gorulmektedir.

Yusufbey Mahallesinde bulunan yaklaşık beş asırlık Cınar ağacı Kultur Bakanlığınca Doğal anıt olarak tescillenmiştir. 100 ila 300 yıllık evlerin suslediği Taraklı`nın Osmangazi tarafından alınışından bu yana, halk tahtadan tarak ve kaşık yapımıyla uğraşmıştır. İlceye ismini veren tarak yapımına coktan son verilse de, ağac oyma el işlerine devam edilmektedir. Cumbalı, renkli evleri, doğası, tertemiz sokak ve parkları ile onemli bir ic turizm talebine sahne olan ilce denizden 800 metre yuksekliktedir. Bu konumu Taraklı`yı, rutubetsiz, temiz havası, betona yenik duşmemiş, odun kokulu daracık sokakları ile onemli bir turistik cekim merkezi yapmaktadır. Taraklı, Adapazarı`na 70 km uzaklıktadır. Ankara`dan ise Goynuk istikametinden 3 saatlik mesafededir. Ankara ve İstanbul`a ilceden gunluk otobus seferleri vardır. Adapazarı`na ise saat başı otobus bulunmaktadır.

Tarihi eserler

[IMG]http://img157.**************/img157/8058/img35356gy.jpg[/IMG][IMG]http://img157.**************/img157/313/img35526ig.jpg[/IMG]
Sakarya’da arkeolojik buluntular ve tarihi eser varlığı

Sakarya İl sınırları icerisinde, bu gune kadar yapılan, birkac yuzey araştırması ve kurtarma kazıları dışında onemli bir arkeolojik kazı calışması gercekleştirilememiştir. Yapılan araştırma ve incelemelerden de anlaşılacağı gibi, tespit edilebilen en eski yerleşimin Helenistik Doneme (M.O.330-30) kadar gittiği bilinmektedir. Eski Cağda Bitinya Krallığı (M.O 435-279) toprakları icerisinde kalan İlimizde, o donemden gunumuze ulaşan hicbir buluntu ve kalıntıya rastlanmamıştır.Gerek daha once yapılan kazılar ve gerekse, Sakarya Muzesinin kurulmasından (1989) sonra gercekleştirilen araştırma, inceleme ve kazı calışmaları sonucu bolgemiz arkeolojisine ışık tutabilecek nitelikte bulgular elde edilmeye başlanmıştır.

Karapurcek İlcesi Teketaban Koyu Koyici mevkiindeki tumuluste Sakarya Muzesi tarafından gercekleştirilen kurtarma kazısında ahşap mezar yapısı olduğu tespit edilmiştir. Bu ozellik Frig donemi tumuluslerinin bir ozelliğidir. Ancak, bu tespitin kesinlik kazanabilmesi icin, bolgede bulunan diğer tumuluslerde de bilimsel kazı calışmalarının yapılması gerekmektedir.

Adapazarı Merkez, Kucuk Esence (Kucuk Tersiyer) Koyunun Tepecik mevkiinde, tonozla ortulu, Dramoslu tulusunten; Altın diadem parcaları, Gumuş eserler ve pişmiş toprak kaplar bulunmuştur. Ak Ova’nın hemen ortasında munferit bir tepe olan Şıra Tepenin (Antik Tersia şehri) kuzey doğu eteğinde bulunan bu tumulus M.O. I.asra tarihlendirilmektedir. 1958 yılında acığa cıkartılan tumulusten ele gecirilen eserler İstanbul Arkeoloji Muzesindedir. Bu tumulusun bağlı olması gereken iskan yeri, yakınındaki Tersia şehri olmalıdır. Bitinyanın en guzel ve verimli ovası olan bu mıntıka gec antik cağda Regio Tersia ismi ile anılıyordu. Bitinya Krallığı zamanında Nikomedia’dan ( İzmit ) Doğuya Bithynion ( Bolu) ve Karadeniz kıyısındaki Hareklea’ya ( Karadeniz Ereylisi ) giden yollar buradan gecmekte idi .((1) D.Magle, Roman Rule in Asia Minor,Princeten 1950,II,s.1185.)

Tersiye tumulusunde bulunan altın diadem parcaları ve testiler, benzer plan gosteren Akyazı’nın Kucucek Koyunde acılmış olan tumuluste bulunanların benzeridir.(2) Nezih Fıratlı “Bitinya Araştırmalarına Birkac İlave” Belleten, XVII, 65, 1953, s.20 vd.)

Roma Doneminde, bolgemizde bir cok yerde koy yerleşimlerinin olduğu tespit edilmiştir. Merkez ,Beşevler Koyunde yapılan kazıda, Roma donemi Lahit Mezarı icerisinden bir adet cam şişe ve sitrigilis (Sporcuların vucutlarına surulen yağı temizlemekte kullanılan metal alet) ve pişmiş toprak şişeler elde edilmiştir. Merkez, Akarca Koyu Roma donemi Nekropolunde (Mezarlık) İzmit muzesi tarafından gercekleştirilen kazı calışmalarında elde edilen buluntular İzmit Muzesindedir. Meşeli Koyu Mezarlığı kenarında yapılan kacak kazıda acığa cıkartılan Lahit mezar Sakarya Muzesi bahcesinde teşhir edilmektedir. İkizce Osmaniye koyunde Roma donemi mezarlığı vardır. Adliye Koyu kum ocakları mevkiinden cıkarılan ve Yucel Oner’e ait ozel koleksiyonda bulunan uzeri yuksek kabartmalı mermerden yapılmış Mezar Steli Roma Donemine aittir.Adapazarı. Merkez Maltepe Mahallesinde Roma Donemi sandık mezarları ile daha gec doneme ait kiremit mezarlara rastlanmıştır. (Muze Arşivi)

İlimiz sınırları icerisinde bir cok tumulus mezar bulunmaktadır. Karapurcek –Teketaban, Hendek-Sivritepe, Yağbasan, Karacokek, Kaynarca-Topcu koyu, Kırktepeler Koyu tumulusleri bunlardan birkacıdır.

Pamukova İlcesi, Hayrettin Koyu, Menete mevkiinde ve Akcakaya Koyunde anıtmezar kalıntıları, Akcakaya Koyunun guney taraf eteklerinde mimari temel kalıntıları, kayaya oyularak yapılmış mezarlar, yazıtlı mezar taşarı, sunaklar ve mozaik kalıntısı tespit edilmiştir.Yine bu bolgeden bulunan ve muzemiz koleksiyonlarına katılan Roma donemi sikkeleri vardır.
Pamukova İlcesinin değişik bolgelerinden toplanan Mezar siteleri ile Taraklı İlcesi,Hark,Hacıyakup ve Duman koyunden getirilen steller ve sunaklar Muzemiz bahcesinde teşhir edilmektedir.

Geyve İlcesi Saray Koyu, koyici mevkiinde, ev ve samanlıklar altında kalan, duzgun yontma taşlarla yapılmış temel kalıntıları mevcuttur. Saraykoy Camiinin avlusunda yer alan musalla taşı Roma mezar anıtının bir parcasıdır. Bozoren koyunde bazı evlerin duvarlarında, yazıtlı yazıtsız mezar taşları ve sunaklara ait taşlar kullanılmıştır.

Adapazarı, Merkez, Beşkopru mevkiinde bulunan ve Bizans İmparatoru Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan Kopru, Erken Bizans Doneminden gunumuzu sağlam olarak gelebilmiş en onemli sanat yapılarından biridir. Alifuatpaşa Beldesi, II****yazıt Koprusunun kuzey tarafındaki adacık icerisinde yıkılmış durumdaki kopru kalıntıları Bizans Donemi ozelliği gostermektedir.

Bizans doneminde bolgemizdeki en eski kale kalıntısı Paşalar Kalesidir.Bu kalenin yapımında cevreden toplanan, Roma donemine ait bir cok mezar siteli devşirme malzeme olarak kullanılmıştır.Mekeceden başlayarak, Paşalar, Cobankale, Adliye Kalesi, Harmantepe Kalesi, Akcukur ve Seyifler Kalesi, Sakarya nehri boyunca uzanan ileri Karakol niteliğinde haberleşme ve savunma amaclı Bizans donemi yapılarıdır.

Bizans İmparatorluk kuvvetlerinin, doğu seferleri sırasında, toplanma ve hazırlık merkezi konumunda, stratejik oneme haiz bir yer olan Malagina’nın, Bizans ve Osmanlı kaynaklarına dayanılarak, Pamukova İlcesi Mekece veya Paşalar Koyu (Paşalar Kalesi) olduğu ifade edilmektedir.(Fahri Yıldırım, Malagina,Yuksek lisans Tezi,Eskişehir 2001)

İlimizin Osmanlı hakimiyetine gecmesinden sonra , il sınırları icerisinde yepılan ve ozelliklerini kaybetmeden gunumuze ulaşan onemli mimari yapılar; Geyve Elvanbey İmareti (1450), II****yazıt Koprusu (1495) Taraklı-Yunus Paşa Camii (1517), Sapanca-Mahmudiye Koyu Hasan Fehmi Paşa Camii (1885) ve Uzunkum’daki Rahime Sultan Camii’dir (1892). Sapanca İlcesi merkezinde yer alan ve Mimar Sinan tarafından yapıldığı bilinen Rustempaşa Camii bircok onarım gecirmiş ve orijinal ozelliklerini kaybetmiştir,Hamam ise tamamen tahrip olmuştur.

TEKETABAN TUMULUSU

Sakarya-Karapurcek karayolunun 18. kilometresinde bulunan Teketaban Koyu, Karadağ eteklerinin ova ile birleştiği kısımda yer almaktadır. Verimli topraklara ve hafif dalgalı bir arazi yapısına sahiptir. Teketaban Koyu icerisinden gecen asfalt yol Adapazarı, Karapurcek ve Akyazı bağlantısını sağlamaktadır.

Teketaban Koyu, koy ici mevki, Hilmi Toprakcı’ya ait tarlanın tepecik kısmından toprak alınması sonucu mezar odasına rastlandığının Sakarya Muzesine haber verilmesi uzerine, Sakarya Muzesi Mudurluğu tarafından kurtarma kazısı yapılmıştır.

Yaklaşık 40 metre capında ve 8 metre yuksekliğinde tumulus olduğu anlaşılan tepecikten zaman zaman koyluler tarafından toprak alınması sonucu 3/4'luk kısmının kaldırıldığı ve yine toprak alınırken mezar boşluğuna rastlandığı anlaşılmıştır. Duz bir arazi uzerinde yukselen tumulusun orta yerinde tepe noktasından 8 metre derinlikte ve buyuk bir bolumu acığa cıkmış vaziyetteki mezar boşluğunun olduğu yerde 3x3 metre ebatlarında bir alan temizlenerek mezar tabanı ve ahşap kalas izleri ortaya cıkartılmıştır.

Curumuş ve komurleşmiş durumdaki ahşap parcacıkları dışında herhangi bir buluntuya rastlanmamıştır. Kesitte ve tabanda gorulen ahşap izduşumlerden hareketle Mezarın ahşaptan yapıldığı, etrafına doldurulan toprağın ince ve baskılı olduğu ve bu durumda icte kalan ahşabın curumesi sonucu yanlarda ve tabanda bıraktığı izlerin ahşabın şeklini aynen muhafaza ettiği belirlenmiştir.

Dıştan dışa olculeri kısmen tespit edilebilen ahşap mezar odasının doğu-batı istikametinde olduğu, 300 santimetre boyunda, 114 santimetre genişliğinde ve yaklaşık 200 santimetre yuksekliğinde ebatlara sahip bulunduğu belirlenmiştir. Semerdam catılı mezar odasının yalnızca catı yuksekliği 83 santimetredir. Her iki ucta mezar tabanının altına yerleştirildiği belirlenen kalasların toprakta bıraktığı izduşumlerinin derinliği 38 santimetredir, uzunluğu ise 184 santimetredir.

Ahşap mezar odasının bulunduğu yerde herhangi bir buluntuya rastlanmamış ve Jandarma tarafından ilk mudahale esnasında yuzeyde bulunduğu ifade edilen gumuş koku kabının mezar odası dışında olması, tumulusun tepe kısmında ve kesitte kacak kazı izinin gorulmesi mezarın daha onceden soyulduğunu gostermektedir. Ele gecirilen Gumuş koku kabı 9x7,5 santimetre ebatlarında olup, kısa silindirik boyunlu, armudi govdeli ve duz diplidir. Omuzuna yapışık olan bileziğin uzeri boğumlu olup yer yer altın kaplama izleri mevcuttur.

Anadolu”da Trakya bolgesi ile Phrygia ve Lydia devletlerinin egemen olduğu bolgelerde pek cok tumuluse rastlanmıştır. Bu gelenek Romalılar zamanında da devam etmiştir. Teketaban tumulusunden elde edilen bilgiler ışığında, hangi doneme ait olduğunu kesin olarak soylemek mumkun değildir. Ancak Mezar yapısında Ahşap kullanılması Phrygia tumuluslerini cağrıştırmaktadır.

TERSİYE (ESENCE) KOYU TUMULUSU

Adapazarı’nın 14 Km. doğusunda, Kucuk Tersiye (Esence) Koyunun Tepecik mevkiinde, 1958 yılında tarla surulurken tumuluse ait mezar odasına rastlanmıştır.Ak Ova’nın (Regio Tersia) hemen hemen ortasında munferit bir tepe olan Şıra tepenin (antik Tersia şehri) kuzey tarafındadır. Tepecik mevkii ise Şıra tepenin kuzey doğu eteğinden 600m. kadar uzakta olup, Sakaryanın kolu olan Mudurnu suyuna yakındır. Ovadan 3-4 metre kadar yuksekliktedir. Mezar binası kuzey-guney istikametinde bir oda ve bunun guneyindeki bir dramostan meydana gelmektedir. Mahalli kalkerden yapılmıştır, uzeri tonoz ortuludur. Dramosun dışa acılan ağzı taş bir levha ile kapatılmıştır. Mezar odasının şekli dikdotgendir. Odanın batı tarafında taş bir kline vardır. Olu hediyeleri, diğer tumuluslerde de rastlandığı gibi klinenin uzerine konulmuş olarak ele gecirilmiştir. Dramosun odaya ve dışa acılan kapılarının etrafı mermer cercevelidir.

Bu tumulusten;bir gumuş urna,iki gumuş kupa, Mersin yapraklarından meydana gelen altın bir diademe ait parcalar, iki kulpsuz kandil, altı tane pişmiş toprak koku şişesi ve beş adet laginus tipi testi ele gecirilmiştir. Gumuş eserlerin sus ihtiva eden kısımları altın yaldızlıdır. Ele gecen eserler, kullanılan malzeme ve mimari yapısına gore; bu tumulus M.O.I.asra tarihlendirilmektedir. (Nezih FIRATLI, İstanbul Arkeoloji Muzeleri Yayınları XXII,s. 22-29, İstanbul 1960)

AKYAZI KUCUCEK KOYU TUMULUSU

Tersiye Tumulusu ile benzer ozellikte olup, tonozlu mezar odası ve dramostan (gecit) oluşmaktadır.1953 yılında acılan bu tumuluste uc iskeletle birlikte, Altın diadem parcaları, pişmiş toprak kandiller, koku şişeleri ve sikke ele gecirilmiştir.Bu sikkeye gore M.S.2. asra tarihlendirilen Kucucek tumulusunun, mezar yapısı bakımından daha erken doneme ait olabileceği anlaşılmaktadır.Tumuluslerin uzun zaman kullanılan orneklerine Anadolu’nun bazı bolgelerinde rastlanmıştır. Sikkenin, mezara sonradan yapılan gommelerde konulmuş olabileceği, bu nedenle Tersiye Tumulusu ile aynı doneme ait olmalıdır. (Nezih FIRATLI, “Bitinya Araştırmalarına birkac ilave”, Belleten,XVII, 65, 1953, s.20 vd.)
BEŞEVLER KOYU LAHİT MEZARI

Sakarya il merkezinin batısında, merkeze bağlı Beşevler Koyu yerleşim alanı icerisinde kalan Mustafa Yılmaz’a ait evin kuzeydoğu yanında yer alan arsa da aynı şahıs tarafından traktorle yapılan duzeltme calışmaları esnasında tarihi bir kalıntıya rastlaması uzerine, bu alanda Lahit Mezar bulunduğu anlaşılmış ve Sakarya Muzesi uzmanları tarafından kurtarma kazısı yapılmıştır.
Kuzeybatı/guneydoğu istikametnde olan lahitin, kapakla teknenin birleştiği seviyede, kuzeybatı dar yuzunun dış tarafında iki adet pişmiş toprak şişe ele gecmiştir.Tek gomunun bulunduğu lahitte, Kafatası guneydoğu tarafta olup, olu guneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda boylu boyunca uzatılmıştır. Ayak ucunda bir adet cam şişe ve bunun hemen yanına da demir strigilis (hamam kaşağısı) bulunmuştur.

Acığa cıkartılan lahit yoresel kum taşından yapılmış, kolay işlenebilen bir yapıya sahiptir. Dış yuzey duzgunce yontulmuştur.Herhangi bir susleme unsuru veya kabartma yoktur, murc izleri belirgindir. Kapak ve tekne olmak uzere iki kısımdan oluşmaktadır.

Lahit Kapağı: Uzunluğu 227cm. genişliği 76cm. yuksekliği 34cm.dir. Tekneden daha geniş olup her yonden 4-7 cm. arasında değişen dışa taşkınlık mevcuttur. Koşe akroterleri kabaca işlenmiştir.

Lahit Teknesi: Uzunluğu 217cm. genişliği 65cm. yuksekliği 58cm. ic derinliği 50 cm. cidar kalınlığı 9 cm.dir. Teknenin ust kenarlarında, kapağı oturması ve kaymaması icin yiv acılmıştır.

Ele Gecen Buluntular:

Cam şişe; Yuksekliği 10cm. Genişlği 9cm.dir.Hafif yeşilimsi renkli, yuvarlak ağızlı, dışa donuk geniş ağız kenarlı, silindirik kısa boyunlu, geniş omuzlu, şişkin karınlı, ice basık dipli, omuzu ağız kenarı altına bağlayan karşılıklı cift kulpludur.

Pişmiş toprak şişe; Yuksekliği 13,8cm. Genişliği 5,7cm.dir. Acık kiremit renkli, dışa donuk yuvarlak ağız kenarlı, uzun silindirik boyunlu, yumurta govdeli, duz diplidir. Pişmiş toprak şişe; Yuksekliği 7 cm. genişliği 6 cm.dir. Kiremit renkli, yumurta govdeli, duz diplidir. Govdesi catlak, omuz kısmından yukarısı kırık ve eksiktir.

Demir Strigilis; Uzunluğu 17 cm. Genişliği 6cm.dır. Tek parca demir plakanın dovulup bukulmesi ile orak biciminde şekillendirilmiştir. Şerit kesitli tutamaklı icbukey govdeli, kut ucludur. Nem ve rutubetli ortamdan dolayı oksitlenerek bir hayli tahrip olduğundan etutluk niteliktedir.(resim 4) Strigilis; Eski Roma’ da buhar banyosundan yada atletik alıştırmalardan sonra atlet ve gureşcilerin yağ ve terlerinin alınmasında, vucutlarının temizlenmesinde kullanılan, demir, tunc, gumuş, boynuz vb. gibi maddelerden yapılan orak biciminde kıvrık hamam kaşağısıdır.

Atlet ve gureşcilerin yağ ve terlerinin alınmasında kullanılan strigilis ve cam şişenin bir arada mezar icerisinde bulunması, bu mezarın, yağlanmak suretiyle sportif faaliyet yapan bir kişiye ait olabileceğini gostermektedir. Cam şişenin benzer fromdaki orneklerini Roma donemi I. ve II. yuzyıllarda rastlanmaktadır. Strigilis ve pişmiş toprak şişelerin Hellenstik ve Roma doneminde devamlılık arz ettiği bilinmektedir. Acığa cıkarılan lahit, yapım ozellikleri ve ele gecen mezar buluntuları ışığında, bu mezar Roma donemine ( MS.II.yy) tarihlendirilmiştir.

BEŞKOPRU (Justinianus Koprusu)

[IMG]http://img135.**************/img135/2331/24ei.jpg[/IMG]
Erken Bizans Doneminin Anadolu’daki en gorkemli anıtsal yapılarındandır. İmparator Justinianus tarafından İ.S.558-560 yıllarında yaptırılmıştır.Sapanca Golu’nun Sularını Sakarya Nehrine boşaltan cark deresi ( Melas ) uzerindeki bu taş kopru, 430 metre uzunluğunda, 9.85 metre genişliğinde olup, 12 kemer gozludur. Batı ucunda tak izi, doğu ucunda apsisli yapı ve kopru ile ilgili tonozlu yapı kalıntıları bulunmaktadır.

Karayolları Genel Mudurluğunce 1995 yılında onarılan koprunun taşıt trafiğine kapatılması amacıyla her iki ucuna ucer basamak yapılmıştır.

PAŞALAR KALESİ

[IMG]http://img135.**************/img135/7222/9102fr.jpg[/IMG][IMG]http://img135.**************/img135/9867/9128ze.jpg[/IMG]
Sakarya İli Pamukova İlcesi Paşalar Koyunun kuzey tarafında bulunan sarp bir tepe uzerine kurulmuştur.Onundeki ovaya hakim konumda olan bu kaleye Paşalar Koyunden yokuş yukarı tırmanarak,bir saatlik yaya yolculuğu sonucu cıkılabileceği gibi, Karapınar-Kadıkoy-Bakacak Koyleri istikametinde giden yoldan sola ayrılarak ormanlık ve taşlık bayırdan yaya yuruyuşle de ulaşılabilir.

Kaletepe diye bilinen bu mevkinin coğrafi yapısına uygun olarak ana kaya uzerine oturtulan sur duvarları tepenin etrafını dairesel olarak cevrelemektedir.Surun 2/3’luk kısmı tamamen tahrip olmuştur.Kuzey ve kuzeybatı tarafta bulunan sur duvarları iri kesme taşlarla yapılmış,taş sıraları arasında tuğla sıraları mevcuttur.Bu duvar uzerinde bulunan Gec Roma donemi mezar stelleri,sunak parcaları, sutun ve sutun kaideleri ile mimari parcalar devşirme malzeme olarak kullanılmıştır. Sağlam olarak gunumuze ulaşabilen kısmın sur duvarı boyunca yaklaşık 9-10 metre aralıklarla yer alan uc adet ucgenimsi cıkıntı vardır.Bu cıkıntıların en kuzeyde bulunanı uzerinde icerisi beşgen şekilli odacık kalıntısı yer almakta olup,yan duvarlarının mimari yapısından ustunun tonoz veya kubbe ile kapatılmış olduğu anlaşılmaktadır.

Guney taraftaki sur duvarları ise farklı yapıdadır. Dış yuzeyleri kabaca duzeltilmiş kucuk boyutlu 7-8 sıra taş duvar uzerine tuğla sıraları ile orulmuş bir sur yapısına sahiptir. Guneybatı tarafta taş duvar uzerine tuğla ile inşa edilmiş yuvarlak kemerli giriş bulunmaktadır.Guney tarafa doğru doğal eğimi bulunan kale icerisinde yer yer mimari kalıntılar, kısmen tahrip olmuş tuğla ile yapılmış kemer ve tonozlar bulunmaktadır.Bu yapıların mahiyetini tespit edebilmek icin kazı yapılması gerekmektedir.Kale icerisinde defineciler tarafından yapılan cok sayıda kacak kazı cukuru mevcuttur.Gerek sur duvarlarında ve gerekse mimari kalıntılarda kacak define avcılarının yapmış olduğu tahribat bir haylı buyuktur.

Geyve’den Mekece’ye kadar uzanan Pomukova ve Geyve ovalarını adeta kuşbakışı goren Paşalar Kalesinin yapım tekniği ve sur duvarlarında kullanılan gec Roma donemi mezar stelleri ile mimari parcaların devşirme malzeme olarak kullanılmış olması Bizans donemi yapısı olduğunu gostermektedir.Kuzey ve Guney taraf sur duvarlarının farklı teknikte yapılmış olması Erken Bizans doneminde yapılan kalenin daha sonra tahrip olması sonucu Gec Bizans doneminde, yıkılan kısımların yeniden inşa edildiğini gostermektedir.

HARMANTEPE KALESİ

[IMG]http://img82.**************/img82/5792/9350gy.jpg[/IMG][IMG]http://img135.**************/img135/6905/9367uu.jpg[/IMG]
Sakarya İli Merkez Harmantepe Koyunun kuzeyinde kalan Harmantepe Kalesi kucuk doğal bir tepecik uzerine kurulmuştur. Etrafı sulak ve bataklık alan iken her iki yanından daha sonra gecirilen kanallar sayesinde verimli tarım alanlarına donuşturulmuştur. Kaleye ulaşabilmek icin Kucuk Soğutlu’den Akcakamış koyune giden yoldan sol tarafa ayrılan tarla yoluna sapmak gerekir. Yağmurlu havalarda ulaşım biraz guc olmaktadır.

Adapazarı, Harmantepe Koyu, 2 pafta, 564 parsel uzerinde yer alan kale, Aşağı Sakarya havzasında bulunan kaleler arasında gunumuze en sağlam şekliyle ulaşabilmiş kalelerden biridir. Elips şeklinde yuvarlık planlı olan kale yoresel taşlarla yapılmıştır. Sur duvarlarının kalınlığı 2 m. Yuksekliği 8-10 m. arasında değişmektedir. Ortalama 5x5 m. ebatlarında 6 adet burc bulunmaktadır. Burcların alt taraf ic kısmında, moloz taş ve kirec harcla yapılan dolgu malzemesi icerisinde bağlantıyı sağlayan ahşap kalaslar ızgara biciminde yerleştirilmiştir. Zamanla bu kalasların curumesi sonucu kalas yerleri yuvarlak delikler şeklinde gorulmektedir. Burcların ust kısmında değişik yonlere bakan mazgal delikleri bulunmaktadır. Kalenin ana giriş kapısı guneyde olmak uzere farklı yonlerde ve değişik ebatlarda 5 adet yuvarlak kemerli girişi vardır. Kapıları icten kapatmaya yarayan ahşap surgulerin sur duvarı icerisine doğru surulduğu delikler mevcuttur.Kapıların kemer kısımları burc ve sur duvarlarının bazı kısımları doğal tahribat sonucu yıkılmış olmakla beraber onemli bir bolumu korunmuş olan kale plan verebilecek durumdadır. Kale icerisi bitki ve ağaclarla kaplıdır. Gerek mimarı gerekse taş işciliği yonunden, bolgemizdeki diğer kalelerle benzer ozellikler taşımaktadır. Bu nitelikleri ile Bizans donemi yapısıdır.

SAKARYA MUZESİ BİNASI

[IMG]http://img82.**************/img82/8279/tar8tm.jpg[/IMG][IMG]http://img82.**************/img82/1821/9173pk.jpg[/IMG][IMG]http://img95.**************/img95/2177/9392zp.jpg[/IMG][IMG]http://img82.**************/img82/1769/10370kt.jpg[/IMG]
Sakarya İli,Merkez İlcesi, Semerciler Mahallesi, Milli Egemenlik Caddesi, İstasyon karşısında yer alan Muze binası, bahcesi ile birlikte 1290 M2lik bir alan uzerine kurulmuştur.

1910-1915 yılları arasında donemin Askerlik Şubesi Başkanı Binbaşı Baha Bey tarafından zemin katla birlikte uc katlı olarak yaptırılan konut, daha sonra Ataturk’un yakın arkadaşı ve Milletvekili Hasan Cavit Bey tarafından satın alınmıştır.17 Haziran 1922 yılında Mustafa Kemal Ataturk’un annesi ile buluştuğu ve 3 gun kaldıkları ev, 1967 yılında meydana gelen depremde buyuk olcude hasar gormuştur. 1983 yılında sivil mimarlık orneği olarak tescil edilen konut, Kultur Bakanlığınca kamulaştırılıp,dış gorunumu aslına uygun bir şekilde, icte ise tamamen değişikliğe uğratılarak betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Zemin katta buro odaları ve kalorifer dairesi, 1. katta mudur odası ve 85 m2 genişliğinde bir adet sergi salonu, 2.katta da 50 kişilik bir konferans salonu bulunmaktadır.

Sakarya Muzesi ilk defa 12.01.1989 tarihinde, İl Kultur Mudurluğu bunyesinde hizmet vermeye başlamış 07.03.1989 tarihinde şimdiki yerine taşınmıştır. Muze faaliyetlerinin yanı sıra ilimiz sınırları icerisinde bulunan arkeolojik ve etnografik eserleri toplayarak, yapılan teşhir duzenlemesi sonrasında, 21.06.1993 tarihinde halkın ziyaretine acılmıştır. 17 Ağustos 1999 tarihindeki depremde vitrinlerde ve eserlerde meydana gelen hasar nedeniyle ziyarete kapatılmıştır.Deprem sonrasında yapılan calışmalar sonucu, 28.06.2003 tarihinde yeniden ziyarete acılmıştır.

Muzenin bahcesinde, Sakarya İli sınırları icinde bulunan Roma ve Bizans donemlerine ait mimari parcalar, mezar taşları, sunaklar, yazıtlı taşlar, ostotek, pişmiş toprak erzak kupu ve sutun kaideleri sergilenmektedir. Muzenin sergi salonunda tarih oncesi cağlar ile Roma ve Bizans Donemine ait bir grup arkeolojik eser ile Osmanlı ve Cumhuriyet Donemine ait etnografik eserler sergilenmektedir.Arkeolojik eserler arasında yassı el baltaları, pişmiş toprak kaplar,koku ve gozyaşı şişeleri, madeni ve cam eserler yer almaktadır.Etnografik eserler arasında Ulu onder Ataturk’un kullandığı eşyalar ile Osmanlı ve Cumhuriyet donemine ait ateşli ve kesici silahlar, bakır kaplar , muhurler ve el işlemeleri teşhir edilmektedir.Sikke vitrininde, Klasik, Hellenistik, Roma,Bizans ve Osmanlı Donemlerine ait sikkeler bulunmaktadır.

Yayla Turizmi

Sakarya yaylaları, Marmara Bolgesi’nde yaşayan ve ozellikle gunluk yaşam koşullarının ağırlığından bunalanlar icin alternatif bir dinlenme imkanıdır. Ulaşımın yakın ve kolay olması, gunluk turları da mumkun kılmaktadır. Sakarya yaylalarının şoyle sıralamak mumkundur:
Soğucak Yaylası

[IMG]http://img78.**************/img78/8373/3444yb.jpg[/IMG]
900 donum kadar bir araziye sahip olan Soğucak Yaylası, 1100 m yuksekliğinde ve Sapanca’ya 17 km mesafededir. Sapanca - Muradiye Koyu istikametinden, Erdemli Koyu’ne gelmeden once sağa ayrılan yolu takip ederek, 35 dakika kadar suren bir yolculukla yaylaya ulaşmak mumkundur.

En yoğun donemi, temmuz ayının ikinci haftasına denk gelen yayla şenlikleri zamanıdır. Yore halkı ve cevre illerden gelen vatandaşların katılımıyla tam bir panayır havasında gecen “Soğucak Yayla Şenlikleri”, bir gun surmekte, ancak yayla daha şenliklere bir hafta kala dolmaya başlamaktadır. Şenlik suresince Sapanca Belediyesi tarafından hizmet maksatlı cadırlar, sağlık cadırı, portatif tuvalet ve lavabolar kurulmaktadır. Yaylanın ve vatandaşın guvenliği icin jandarma tarafından gerekli tedbirler alınmaktadır.Yayla şenlikleri kapsamında, bisiklet ve at yarışları, karakucak gureş musabakaları, folklor gosterileri ve sanatcıların katılımıyla halk konserleri duzenlenmektedir.

Sapanca İlcesi’nin ve Soğucak Yaylası’nın tanıtımı ve isminin duyurulması amacıyla, yaylada Turkiye Off-Road Şampiyonası’nın 4. ayağının yapılması kararlaştırılmıştır.

Bu sportif etkinliğin Soğucak Yaylası’nda yapılabilmesi icin gerekli protokol TOMSFED (Turkiye Otomobil ve Motor Sporları Federasyonu), ANDOFF (Ankara Doğa ve Off-Road Klubu), Sapanca Kaymakamlığı ve Sapanca Belediyesi tarafından imza altına alınmıştır. Off-Road yarışları icin cok musait parkura sahip olan Soğucak Yaylası bu organizasyon ile adını tum Turkiye’ye ve hatta dunyaya duyurma fırsatına kavuşacaktır.

Kırca Yaylası

[IMG]http://img50.**************/img50/7884/2247xk.jpg[/IMG]
Pamukova’yı 2 km gectikten sonra, sağ taraftan Karapınar yoluna sapılmaktadır. Yayla Karapınar Koyunden 13 km uzaklıkta olup, 30 dakika mesafededir. Alifuatpaşa’ya 30-35 dakika uzaklıkta olan yayla civarında Menekşe oruc ve Menekşeolak koyleri bulunmaktadır. Her yılın Temmuz ayında yaylada şenlikler duzenlenmektedir.
Katırozu Yaylası

Yayla, Pamukova’ya bağlı Eskiyayla koyu sınırları icerisindedir. Eskiyayla koyu (1125 m yukseklikte) uzerinden Katırozu Yaylası’na varılmaktadır. Soğuk kaynak suları ve geniş piknik alanları ile eşsiz bir doğal guzelliğe sahip olan yaylanın ust yanında bulunan mağarada hava sirkulasyonu olmakta ve sarkıt dikitler bulunmaktadır.
Kirpiyan Yaylası

Geyve’den 28 km (1.5 saat) mesafede olan Kirpiyan Yaylası, Karapurcek-Gucucek’ten ise 20-22 km (1 saat) mesafededir. Taraklı istikametinde Doğantepe yol ayrımından sola donulerek Kamışlı Koyu yolu boyunca devam edilir. Kamışlı’ya gelmeden sağa ayrılan yola sapılarak Kirpiyan yaylasının yoluna ulaşılır. Kurklu Koyu bu yol uzerindeki son koy olup buradan Kirpiyan Yaylası ve daha da ilerleyerek Karagol Yaylası’na ulaşılabilir.
Keremali Yaylası

Akyazı’ya 17 km ve 30-35 dakika uzaklıkta olan Keremali Yaylası’nda yerleşim olup yayla evleri mevcuttur. Değişik yuksekliklerde birbirine yakın dort yayladan oluşmaktadır.
Sultanpınar Yaylası

[IMG]http://img78.**************/img78/7117/3182ms.jpg[/IMG]
Dokurcun yolu uzerinde olup Akyazı’ya 45 km mesafededir. Akyazı-Dokurcun istikametinde Beldibi Koyu karşısından sağa donerek Boztepe Koyu yoluna ulaşılır. Boztepe uzerinden Guzlek Yaylası, Sultanpınarı Yaylası, Yorukyeri Yaylası, Cicekli Yaylası ve Acelle Yaylası’na, Acelle uzerinden de Yanık Yaylası’na gidilir. Şerefiye ve Beldibi koyleri arası 1 km mesafededir. Beldibi-Sultanpınar Yaylası arası ise 16 km’dir.
Sultanpınar Yaylası orman ile cevrili geniş ve duzluk bir alana kurulmuş olup oldukca yeşil, huzur verici bir ortam sunmaktadır. Yaylada Olukbaşı Et-Mangal Tesisleri ve Sultanpınar Yayla Pansiyon faaliyet gostermekte olup, yayla evleri mevcuttur.

Acelle Yaylası

[IMG]http://img78.**************/img78/7206/4150tu.jpg[/IMG]
Akyazı İlcesi’nin 35-40 km guneyinde yer alır. Acelle yaylasına ulaşım stabilize yoldan her tur kara taşıtı ile yapılabilmektedir. Yaylaya uc değişik guzergahtan ulaşılabilmektedir. Birinci yol Beldibi-Boztepe-Catalkaya uzerinden gider. İkinci yol Taşburun-Ballıkaya-Taşyatak-Hasyatak koyleri uzerinden calışır. Ucuncu yol ise Taşburun-Ballıkaya-Taşyatak-Yanık yaylası guzergahıdır. Bu yolların ucunun de az bir kısmı asfalttır. İlce merkezinden yaylaya ulaşma suresi yaklaşık olarak 60 dakika’dır.

Geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaclardan oluşan bir bitki ortusune sahiptir. Ayrıca orman iclerinde orman gulu ve şimşirden oluşan bodur ağaclarda mevcuttur. Kanlıca, kuzugobeği gibi yer mantarları ve ağac mantarları bulunur.

Yaylanın tam ortasından Enişte Deresi gecmektedir. Bu dere uzerinde halk tabiriyle “Buyuk Deniz” denilen 60-70 m uzunluğunda 3-4 m genişliğinde, derinliği tam olarak bilinemeyen doğal yollarla kaya kutleleri arasında oluşmuş bir su birikintisi mevcuttur. Enişte Deresi’nin yatak genişliği duz alanlarda 8-10 m’yi , kayalık arazilerde ise yer yer 2 m yi bulur. Derede sazan turu pullu balıklar, kurbağa ve su kertenkeleleri mevcuttur.

Yaylada her yıl temmuz ayının son haftası, genellikle 25-26-27 Temmuz tarihlerinde şenlikler duzenlenir.Dışardan gelenlerin kalabilecekleri otel-motel, kamp turu konaklama yeri olmayan yaylada, surekli ikamet edenlerin ahşap evleri mevcuttur. Bunun dışında şenlik boyunca 200-250 civarında cadır kurulmaktadır.

Yanık Yaylası

Acelle Yaylası’ndan 15-20 dakika mesafede olup, yayla evleri mevcuttur.
Sulucaova Yaylası

Beldibi’nden 22 km mesafede olup, ulaşım 50 dakika surer. Halen elektriğin olmadığı yaylaya en yakın elektrik direği 2.5 km uzaklıkta olduğundan ileride bu sorunun giderilmesi yolunda kucuk bir caba yeterli olacaktır. Yaylada yerli halkın yaz-kış oturduğu yayla evleri mevcuttur.
Yorukyeri Yaylası

Dokurcun yolu uzerinde olup, Azizağa-Yorukyeri arası 20 km’dir. Yorukyeri Yaylası’na Sultanpınarı Yaylası uzerinden de ulaşılabilmektedir.
Cicekli Yaylası

Dokurcun yolu uzerinde bulunan Cicekli Yaylası, Denderiz’den 30 dakika mesafededir. Sultanpınarı Yaylası’ndan doğu istikametine ilerleyip, Yorukyeri Yaylası uzerinden de ulaşılabilir. Yaylada yayla evleri mevcuttur.
Akar Yaylası

Cicekli yayla’sından yaklaşık 15-20 dakika mesafededir.
Haydarlar-Kuloğlu Yaylası

Akar yaylasına 10 dakika mesafededir.
Davlumbaz Yaylası

Haydarlar’a 10 dakika, Dokurcun’a 30 dakikalık mesafede olan yaylaya Dokurcun’dan guney istikametinde gidilerek Haydarlar Koyu uzerinden de ulaşılabilir.
Turnalı Yaylası

Dokurcun’a 40 dakikalık mesafededir.
Ciğdem Yaylası

[IMG]http://img71.**************/img71/8691/2311we.jpg[/IMG]
Hendek ilce sınırları icinde yer almaktadır. Dokurcun ve Ciğdem Yaylası arası 18 km dir. Bununla birlikte Hendek-Karadere uzerinden Dikmen ve Ciğdem Koyleri’ne, buradan da 1500 metredeki Ciğdem Yaylası’na ulaşılabilmektedir.

Yapısıyla ilgi ceken evlerin de bulunduğu yaylanın; “topukotu” olarak adlandırılan cimle kaplı geniş alanı, kucuk ve hafif eğimli tepeleri ile planlı bir cevrede oldukca hoş bir manzarası vardır. Yaylada her yıl temmuz ayının ikinci haftasında yayla şenlikleri duzenlenmektedir. Şenlikte yaylada yetişen sebze, meyveler ve hayvancılık tanıtılmakta, ceşitli eğlenceler yer almaktadır. Turizmci , gezgin ve yazarlardan oluşan buyuk bir juri tarafından Turkiye’nin en guzel on yaylasından biri olarak secilmiştir.

Dikmen Yaylası

Hendek İlce sınırları icerisinde yer almaktadır. Hendek ve Dikmen Yaylası arası 1.5 saattir. Hendek-Karadere uzerinden Dikmen ve Ciğdem Koyleri’ne, buradan da yaylaya ulaşılabilir. Orman gulleri ile unlu olan yaylada elektrik mevcuttur.
Karagol Yaylası

Taraklı’nın 21 km kuzeydoğusunda Samanlı Dağları’nın uzantısı olan dağlar uzerinde yer alıp deniz seviyesinden yuksekliği 1200 metre dir. Etrafı tamamen cam, kayın, koknar ve meşe ağacları ile kaplı olan Karagol Yaylası, 567 hektar genişliğindeki alanıyla, bol oksijenli havası ve soğuk icme sularıyla doğal bir tedavi merkezidir.
İlkbaharda karların erimesiyle sularla kaplanan yayla, nisan ayının ikinci yarısında, sular tamamen cekildikten sonra doğa harikası bir gorunume burunmektedir. Yaylada her hafta cuma gunleri pazar kurulur ve o gun akşama kadar ceşitli şenlikler yapılır.
Tamamen ahşaptan yapılmış yayla evleri ilgi cekmekle birlikte, son zamanlarda betonarme evler de yapılmaktadır. Her yıl yurt icinden binlerce insanımız burada kamp kurup konaklamaktadır.

Hamzapınar Yaylası
Taraklı Yaylası’nın 1 km aşağısındadır. Belengerme Tepesi’nin arka yuzunde kalan Hamzapınarı icimine doyum olmayan nefis bir soğuk suya sahiptir. Taraklı İlcesi’ne gelen konukların coğunluğu Orman İşletmesi tarafından duzenlenen halka acık piknik alanına goturulur.
Belengerme Yaylası

Taraklı İlcesi sınırları icerisinde yer alan yayla, Karagol Yaylası sınırında Hamzapınar Yaylası bitişiğinde, Tuzla Koyu’ne 1 km mesafededir. Belengerme Tepesi’nden bakıldığında tabiat harikası Karagol Yaylası’nın tamamı gorulebilmektedir.
İnonu Yaylası

Pamukova İlcesi sınırları icerisinde yer alan yayla, ozellikle hafta sonları İzmit ve İstanbul’dan gelen ziyaretcilerin kamp yapmaları icin gereken ortamı sağlamaktadır. İnonu Yaylası’ndan 20 dakikalık bir yuruyuşle, orman icindeki bir patika takip edilerek daha yukarıdaki Erikli Yaylası’na varılabilir. İnonu Yaylası’ndan doğrudan Huseyinli Koyu uzerinden Pamukova-Cilekli-Mekece yoluna da cıkılabilmektedir.
Guzlek Yaylası

Dokurcun yolu uzerinde ve Akyazı’ya 45 km mesafededir. Akyazı-Dokurcun istikametinde Beldibi Koyu karşısından sağa donerek Boztepe Koyu yoluna ulaşılır. Boztepe uzerinden Guzlek Yaylası, Sultanpınarı Yaylası, Yorukyeri Yaylası, Cicekli Yaylası ve Acelle Yaylası’na, Acelle uzerinden de Yanık Yaylasına gidilir. Şerefiye ve Beldibi koyleri arası 1 km mesafededir. Beldibi-Guzlek Yaylası arası ise 12 km’dir.

Her yıl mayıs ayında cevre koylerden yaylaya gelen yaylaklar burada bulunan yayla evlerinde kasım ayına kadar kalmakta, bu sure icinde yaban cileği toplayıp satmakta ve hayvancılık yapmaktadırlar.

__________________