De ki: “Ey kavmim, uzerinde bulunduğunuz duruma gore yapın-edin; elbette ben de yapıp-ederim. Artık yakında oğreneceksiniz.” (Zumer Suresi, 39)
ALLAH’A GONULDEN BAĞLI OLMAK
Ama sizden kim Allah’a ve Resûlu’ne gonulden -itaat eder ve salih bir amelde bulunursa, ona ecrini iki kat veririz. Ve biz ona ustun bir rızık da hazırlamışızdır. (Ahzab Suresi, 31)
‘Gonulden katıksız bağlılar’ olarak, O’na yonelin ve O’ndan korkup-sakının, dosdoğru namazı kılın ve muşriklerden olmayın. (Rum Suresi, 31)
Sabredenler, doğru olanlar, gonulden boyun eğenler, infak edenler ve ‘seher vakitlerinde’ bağışlanma dileyenlerdir. (Al-i İmran Suresi, 17)
ALLAH’A KARŞI NANKORLUK ETMEMEK
Onları kara golgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O’na ‘halis kılan gonulden bağlılar’ olarak Allah’a yalvarıp yakarırlar (dua ederler). Boylece onları karaya cıkarıp-kurtarınca, artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor. Bizim ayetlerimizi gaddar, nankor olandan başkası inkar etmez. (Lokman Suresi, 32)
ALLAH’TAN HİC BİR ŞEKİLDE UMİT KESMEMEK
Dediler ki: "Seni gercekle mujdeledik; oyleyse umut kesenlerden olma." (Hicr Suresi, 55)
“Oğullarım, gidin de Yusuf ile kardeşinden (duyarlı bir araştırmayla) bir haber getirin ve Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Cunku kÂfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden umut kesmez.” (Yusuf Suresi, 87)
(Benden onlara) De ki: “Ey kendi aleyhlerinde olmak uzere olcuyu taşıran kullarım. Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. şuphesiz Allah, butun gunahları bağışlar. Cunku O, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Zumer Suresi, 53)
Allah, kuluna yeterli değil miş Seni O’ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa, artık onun icin bir yol gosterici yoktur. (Zumer Suresi, 36)
ALLAH’A ŞUKRETMEK
“Rabbiniz şoyle buyurmuştu: “Andolsun, eğer şukrederseniz gercekten size arttırırım ve andolsun, eğer nankorluk ederseniz, şuphesiz, benim azabım pek şiddetlidir.” (İbrahim Suresi, 7)
Eğer şukreder ve iman ederseniz, Allah azabınızla ne yapsınş Allah şukrun karşılığını verendir, bilendir. (Nisa Suresi, 147)
Allah, sizi annelerinizin karnından hic bir şey bilmezken cıkardı ve umulur ki şukredersiniz diye işitme, gorme (duyularını) ve gonuller verdi. (Nahl Suresi, 78)
ALLAH YOLUNDA ZORLUKLARLA KARŞILAŞINCA İSYANA SAPMAMAK
Fakat insan; ne zaman Rabbi kendisini bir denemeden gecirse, ona bir keremde bulunsa, nimetler verse: “Rabbim bana ikram etti” der. Ama ne zaman onu deneyerek, rızkını kıssa, hemen: “Rabbim bana ihanet etti” der. (Fecr Suresi, 15-16)
ALLAH’A KARŞI BOYUN EĞİCİ OLMAK BUYUKLENMEMEK
Bizim ayetlerimize, ancak kendilerine hatırlatıldığı zaman, hemen secdeye kapananlar, Rablerini hamd ile tesbih edenler ve buyukluk taslamayan (mustekbir olmayan)lar iman eder. (Secde Suresi, 15)
Ona ayetlerimiz okunduğunda, sanki işitmiyormuş ve kulaklarında bir ağırlık varmış gibi, buyukluk taslayarak (mustekbirce) sırtını cevirir. Artık sen ona acı bir azap ile mujde ver. (Lokman Suresi, 7)
“İnsanlara yanağını cevirip (buyuklenme) ve boburlenmiş olarak yeryuzunde yurume. Cunku Allah, buyukluk taslayıp boburleneni sevmez.” (Lokman Suresi, 18)
Ona: “Allah’tan kork” denildiğinde, buyukluk gururu onu gunaha surukler, kuşatır. Boylesine cehennem yeter; ne kotu bir yataktır o. (Bakara Suresi, 206)
ALLAH’A VE PEYGAMBERİNE BAŞKALDIRMAMAK
Hic şuphesiz Allah’a ve Resûlu’ne karşı (onların koydukları sınırları tanımayıp kendileri sınır koymaya kalkışmakla) başkaldıranlar; işte onlar, en cok zillete duşenler arasında olanlardır. (Mucadele Suresi, 20)
HERŞEYİN ALLAH’IN KONTROLUNDE OLDUĞUNU BİLMEK VE BUNDAN RAZI OLMAK
De ki: “Allah’ın bizim icin yazdıkları dışında, bize kesinlikle hic bir şey isabet etmez. O bizim mevlamızdır. Ve mu’minler yalnızca Allah’a tevekkul etmelidirler.” (Tevbe Suresi, 51)
De ki: “Allah’ın dilemesi dışında, kendim icin zarardan ve yarardan (hic bir şeye) malik değilim. Her ummetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne one alınabilirler. ( Yunus Suresi, 49)
ALLAH’I COK SEVMEK
İnsanlar icinde, Allah’tan başkasını ‘eş ve ortak’ tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah’a olan sevgileri daha gucludur. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak butun kuvvetin tumuyle Allah’ın olduğunu ve Allah’ın vereceği azabın gercekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi. (Bakara Suresi, 165)
Ey iman edenler, icinizden kim dininden geri doner (irtidat eder)se, Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisine sevdiği mu’minlere karşı alcak gonullu, kafirlere karşı ise ‘guclu ve onurlu,’ Allah yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah’ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir. (Maide Suresi, 54)
ALLAH’IN KADRİNİ HAKKIYLA TAKDİR ETMEK
Onlar, Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. şuphesiz Allah, guc sahibidir, azizdir. (Hac Suresi, 74)
ALLAH’A YAKINLAŞMAK İCİN YOLLAR ARAMAK
Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakının ve (sizi) O’na (yaklaştıracak) vesile arayın; O’nun yolunda cihad edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz. (Maide Suresi, 35)
ALLAH’I UNUTMAMAK
Munafık erkekler ve munafık kadınlar, bazısı bazısındandır; kotuluğu emrederler, iyilikten alıkoyarlar, ellerini sımsıkı tutarlar. Onlar Allah’ı unuttular; O da onları unuttu. şuphesiz, munafıklar fıska sapanlardır. (Tevbe Suresi, 67)
Oyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şukredin ve (sakın) nankorluk etmeyin. (Bakara Suresi, 152)
ALLAH’I COK ANMAK
Ey iman edenler, Allah’ı cokca zikredin. (Ahzab Suresi, 41)
Sana Kitap’tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gercekten namaz, cirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kotuluklerden alıkoyar. Allah’ı zikretmek ise muhakkak en buyuk (ibadet)tur. Allah, yaptıklarınızı bilir. (Ankebut Suresi, 45)
Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalbler yalnızca Allah’ın zikriyle mutmain olur. (Ra’d Suresi, 28)
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve goklerin ve yerin yaratılışı konusunda duşunurler. (Ve derler ki

ateşin azabından koru.” (Al-i İmran Suresi, 191)
Rabbini, sabah akşam, yuksek olmayan bir sesle, kendi kendine, urpertiyle, yalvara yalvara ve icin icin zikret. Gaflete kapılanlardan olma. (A’raf Suresi, 205)
ALLAH’I ANMADA GEVŞEKLİK GOSTERMEMEK
“Sen ve kardeşin ayetlerimle gidin ve beni zikretmede gevşek davranmayın.” (Taha Suresi, 42)
ALLAH’I ANMADA GEVŞEK OLANLARA UYMAMAK
Oyleyse sen sabret; şuphesiz Allah’ın va’di haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp-hafifliğe (veya gevşekliğe) suruklemesinler. (Rum Suresi, 60)
ALLAH’I ANMA KONUSUNDA ENGEL TANIMAMAK
(Oyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah’ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten ‘tutkuya kaptırıp alıkoymaz’; onlar, kalplerin ve gozlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) gunden korkarlar. (Nur Suresi, 37)
HESAP GUNUNE İNANMAK
Ve onlar, sana indirilene, senden once indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. (Bakara Suresi, 4)
HESAP GUNUNDEN KORKMAK
De ki: “şuphesiz ben, Rabbime isyan edersem o buyuk gunun azabından korkarım.” (En’am Suresi, 15)
Rablerine (goturulup) toplanacaklarından korkanları onunla (Kur’an’la) uyarıp-korkut; onlar icin ondan başka ne velileri vardır ne şefaatcileri. Umulur ki korkup-sakınırlar. (En’am Suresi, 51)
AHİRETİN VARLIĞINA KESİN OLARAK İMAN ETMEK
Ve onlar, sana indirilene, senden once indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. (Bakara Suresi, 4)
Onlar, (mu’minler ise), şuphesiz, Rableriyle karşılaşacaklarını ve (yine) şuphesiz, O’na doneceklerini bilirler. (Bakara Suresi, 46)
__________________