Turkiye'nin Guvenli Bolge kapsamında Suriye'ye yapmaya hazırlandığı askeri operasyon, İngiliz basınında geniş yer buldu. Guardian gazetesi, İngiliz hukumetinin operasyondan dolayı 'ciddi şekilde kaygılı' olduğunu yazarken, "Turkiye tehditlere boyun eğmemekte ısrarcı" dedi.
Times gazetesi, DEAŞ'lıların tutulduğu kampların guvenliğini sağlayan bazı YPG/PKK guclerinin, buraları terk ederek sınır bolgesine konuşlanmaya başladığını aktardı.
Daily Telegraph gazetesi de, Turkiye'nin Fırat'ın doğusunda oluşturmak istediği Guvenli Bolge ile ilgili olarak, harekatın DEAŞ'ı yeniden canlandırma riski taşıdığını soyledi.
[h=3]GUARDIAN: TURKİYE TEHDİTLERE BOYUN EĞMEMEKTE ISRARCI[/h] Trump'ın acıklamalarıyla kafa karışıklığı yarattığını belirten Guardian, Turkiye'nin ise tehditlere boyun eğmemekte ısrarcı olduğunu yazıyor.
Gazete Trump'ın siyasi olarak icinde bulunduğu ikilemi şoyle acıklıyor; "Soylemindeki u donuşleri ve karışık mesajlarıyla Trump, kamuoyu onunde de, selefi Obama'yı da kısıtlamış olan siyasi ikilimleri kabullenmek durumunda kalıyor. Turkiye ile halihazırda zayıf olan ilişkileri daha da kotuleştirmeyi goze alamaz ve NATO muttefikiyle askeri bir catışma icine giremez. Ote yandan, ozellikle Cumhuriyetci Parti icinde, ABD'nin DEAŞ'la savaşında bircok kayıp veren YPG/PKK'ya ABD'de ciddi bir destek var."
Gazeteye konuşan akademisyen Nicholas Danforth ise Turkiye'nin ikilemini şoyle ozetliyor; "Trump'ın tahmin edilemezliği, Ankara icin iki tarafı keskin bir kılıc gibi. Sorun şu; Turkiye'nin Suriye'deki alansal kazanımları hızlı ve acık secik olacaktır. Ama Washington'ı aleyhine cevirmenin bedelini daha yavaş odeyecektir".
[h=3]İNGİLTERE "CİDDİ ŞEKİLDE KAYGILI"[/h] Turkiye'nin olası Suriye operasyonuna iki sayfa ayıran Guardian, İngiltere hukumetinin de durumdan "ciddi şekilde kaygılı" olduğunu aktarıyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab'ın, ABD askerlerinin Suriye'nin kuzeydoğusundan cekilmesi kararının İngiltere'yi kaygılandırdığını soylediği belirtiliyor. Suriye krizi ile ilgili olarak Avam Kamarası'nda yapılan oturumda soz alan milletvekillerinin de Turkiye'nin tek başına bir operasyon duzenlemesine karşı cıkan acıklamalar yaptıkları bildiriliyor.
[h=3]"SALDIRI KORKUSU ALTINDA HAYAT DEVAM EDİYOR"[/h] Guardian muhabiri Martin Chulov ve Erbil muhabiri Muhammed Resul'un imzasını taşıyan bir diğer haberde ise, Suriye'nin kuzeydoğusundaki yerleşim yerlerinde dun hayatın normal akışında seyrettiği ifade ediliyor.
"Suriyeli Kurtlerde saldırı korkusu hissediliyor ama ilerleyen gunlerde olabileceklere dair kafaları karışık. ABD'deki tepkiler ve Trump'ın 180 derecelik donuşu, Turkiye'nin daha dikkatli davranmasına neden oldu."
Gazetenin konuştuğu bir Suriyeli Kurt "Erdoğan dun ne isterse yapabileceğini duşunuyordu. Ama sonra başka bir gercekliğe uyandı. Amerikalılar belki de bizi yuzustu bırakmaz" diyor.
Rojava'da yaşayan bir diğer Suriyeli Kurt de "Hayat sokakta normal devam ediyor ama bekliyoruz ve endişeliyiz" diyor.
Bolgede bulunan ve DEAŞ destekcilerinin tutulduğu bir kampın yetkilisi ise kampta gerginliğin tırmandığını ve ozellikle guvenlik gorevlilerine yonelik saldırıların normalin ustune cıktığını belirtiyor.
[h=3]TIMES: YPG/PKK, TURKLERLE SAVAŞMAK İCİN DEAŞ KAMPLARINI TERK EDİYOR[/h] Times ise Suriye'de DEAŞ militanlarının tutulduğu hapishaneleri ve ailelerinin tutulduğu kampları kontrol eden YPG/PKK, Turkiye saldırısına karşı koymak icin buraları terk etmeye başladığını yazıyor.
Bu hapishane ve kamplarda 100 bine yakın DEAŞ'lı ve DEAŞ destekcisinin bulunduğunu yazan Times, YPG/PKK'nın buraları terk etmesinin, kamplardakilerin kacması ihtimalini artırdığına dikkat cekiyor.
Gazete, Amerikan NBC televizyonuna konuşan Suriye Demokratik Gucleri komutanlarından Mazlum Kobani Abdi'nin, DEAŞ kamplarının guvenliğini sağlamanın artık kendileri icin ikinci oncelik haline geldiğini soylediğini aktarıyor.
Times, gecen hafta muhabirlerinde, bu kamplardan biri olan el-Hawl'da meydana gelen toplu kacma girişiminin videosunun gosterildiğini ve Kurt yetkili Aldulkerim Omer'in bu kampı "saatli bomba" olarak tanımladığını aktarıyor.
Omer "DEAŞ'ı askeri ve coğrafi olarak yendik ama uyuyan hucreleri ve idolojisiyle DEAŞ hala orada" diyor.
[h=3]"TRUMP KARARININ İNGİLTERE'Yİ 'HEYECANLANDIRDIĞINI' NEREDEN CIKARDI BİLMİYORUZ"[/h] Independent ise, ABD Başkanı Donald Trump'ın askerlerini Suriye'nin kuzeydoğusundan cekme kararının İngiltere'yi de heyecanlandırdığına dair sozlerini gundeme taşıyor ve Trump'ın bu iddiasının İngiliz yetkilileri şaşırttığını yazıyor.
Trump Pazartesi gunu yaptığı acıklamada "İngiltere bu kararı buyuk heyecanla karşıladı. Bildiğiniz gibi onların da orada askerleri var" demişti.
Gazete, Dışişleri Bakanlığı'nın Orta Doğu'dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrew Murrison'ın ise Trump'ın İngiltere'ye dair bu fikri "nereden cıkardığını bilmediklerini" soylediğini ve milletekillerinin Turkiye'nin bolgedeki tek taraflı operasyonuna karşı olduklarını belirtiyor.
[h=3]DAILY TELEGRAPH: DEAŞ'IYENİDEN CANLANDIRMA RİSKİ TAŞIYOR[/h] Daily Telegraph yazarı Con Coughlin, Batı'nın denizaşırı askeri operasyonlara isteğini kaybettiği bir donemde, Suriye'de DEAŞ'la mucadelenin buyuk oranda Kurt savaşcılar sayesinde kazanıldığını belirtiyor ve bunun karşılığında ABD'den savaş bitene kadar kendilerini korumasını beklemelerinin doğal hakları olduğu yorumunu yapıyor.
Coughlin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bolgede istediği gibi bir operasyon yapma ihtimali kalmadığını savunuyor ve "Erdoğan'ın ilk amacı Kurtleri ve Suriye Demokratik Gucleri'ni bolgeden cıkarıp, buraya buyuk oranda Turkiye'deki Suriyeli gocmenleri yerleştirmekti. Bu plan, neredeyse bir etnik temizlik anlamına gelir" diyor.
ABD'nin bolgeden aniden cekilmesinin kendi imajını da buyuk oranda zedeleyeceğini belirten Coughlin, "Bu Beyaz Saray'ın miadı dolan muttefiklerini anında gomebileceği izlenimi de yaratıyor" diyor.
Kurtlerin kontrolundeki kamplarda İngiltere'den gitmiş olan birkac yuz DEAŞ sempatizanı da olduğunu hatırlatan Coughlin, en iyi seceneğin Kurtlerin bu DEAŞ'lıları kamplarda tutmaya devam ederken, dış dunyanın da onlarla verilecek mucadelenin yollarını bulmaya calışmak olduğunu yazıyor.
Yazı "Aksi halde bunlar serbest kalabilir ve yeniden DEAŞ'a katılabilir. Bu da DEAŞ'a karşı mucadele etmiş herkese yapılmış bir ihanet olur" cumlesiyle sona eriyor.