Sual: Menkıbelere, neden İsrailiyat hikayeleri diyenler cıkıyor?
CEVAP
Vehhabiler ve bazı mezhepsizler, evliyanın kerametine inanmadıkları icin, bu menkıbeleri hangi Âlim bildirirse bildirsin inanmıyorlar. Peygamberlerin vÂrisi olan bu Âlimleri yalan soylemekle sucluyorlar. Bazıları ile goruştum. Evliya-i kiramı sıradan bir insan olarak goruyorlar. (Ben her gun uyuduğuma gore, Ebu Hanife’nin de uyuması gerekir. Cunku o da insandır. Ben Kur’anı birkac saat icinde hatmedemediğime gore, onun da hatmetmesi imkansızdır) diyorlar.
Halbuki, Belkıs’ın tahtını iki aylık yoldan getiren de insandı, Peygamber de değildi, Âlim bir zattı. Cenab-ı Hak, bunu Kur’an-ı kerimde haber veriyor. Mezhepsiz delil getiremeyince de, ya tevil veya inkÂr ediyor. Abduhcular mucizeleri bile inkÂr ediyorlar. Abduh, Fil suresindeki mucizeyi, cicek hastalığı idi diye tevil etmişti. Aynı yolun yolcuları da, hadis-i şerifle bildirilen mucizeleri inkÂr ediyorlar. Kur’an-ı kerimdeki Şakk-ul-kamer, Mirac gibileri de tevil ediyorlar. Kimisi, (Ebu Hanife’ye hatiften gelen ses, Onun yolunda olanları affettiğini bildirdi. Diğer mezheptekiler Cehennemlik mi) diyor.
İslami usulden bu kadar habersiz olana ne denir? (Buranın manzarası guzel) demek, başka yerde guzel manzara yok demek değildir. Peygamber efendimiz, Eshab-ı kiramdan on zatın Cennetle mujdelendiğini bildirdi. Bu demek, diğer Eshab Cehennemlik demek midir? Yine Peygamber efendimiz, (Başınıza Ali gelince, hÂdi ve muhdi olur, sizi doğru yola goturur) buyurdu. (Hakim, İ.Ahmed) Bu demek, Hz.Ali’den başkası, mesela Hz.Omer gecerse, eğri yola goturur demek değildir. (Eshabım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidayete kavuşursunuz) hadis-i şerifi bunu bildirmektedir. (Darimi)
Peygamber efendimiz, muctehidler icin de, (İctihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevap alır) buyurdu. (Buhari) Demek ki sadece Hanefiler değil, hak olan bir mezhebe uyan kurtulur.
Beşikteki cocuk konuşur mu? Elbette konuşamaz. Fakat mucize veya keramet olarak konuşabilir. Beşikte konuşan cocuklardan biri, Beni İsrail zamanında yaşamıştır. Kotu bir kadın gayrı meşru cocuğunun babasının Cureyc denilen bir Âbid olduğunu soyler. İftiraya maruz kalan Âbid, namaz kıldıktan sonra, cocuğa babasının kim olduğunu sorar. O da, falan yerdeki coban diye cevap verir. Bu husus, Buhari ve Muslim’deki hadis-i şerifte bildirilmiştir.
Bu olayı İsrailiyatcı bir mezhepsize anlattım. (Bu bir İsrailiyattır, biz İsrailiyat hikayelerine inanmayız) dedi. (Buhari’de yazıyor, Peygamber efendimiz bildiriyor) dedim. (Buhari’de akla uymayan bircok hadis vardır) dedi. (Dinimiz nakil dinidir, fakat selim olan akla da zıt değildir) dedimse de, inanmadı. Maide suresinin 110. Âyet-i kerimesinde beşikteki cocuğun (yani Hz.İsa’nın) konuştuğunu bildirdim. (Onun bir tevili vardır) diyerek cekip gitti.
İsrailiyatcı, Peygamber efendimizin ve musluman olmuş kitap ehli Âlimlerin Beni İsrail zamanındaki anlattıkları olaylara hurafe diyerek inanmayan ve hatta Peygamber efendimizden sonra İslam Âlimlerinin kitaplarında bulunan evliya menkıbelerine bile İsrailiyat diyen Abduhcu mezhepsizlerdir.
Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Sana gecmişin haberlerinden bir kısmını boylece anlatıyoruz. Sana verdiğimiz Kur’an-ı kerim tefekkure ve itibara şÃ‚yÂn olan kıssaları, hadiseleri ihtiva eder.) [Taha 99]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Benden işittiklerinizi, başkalarına anlatın! Beni İsrail’den de bahsedin! Ancak kasten bana yalan isnat eden Cehennemde azap gorecektir.) [Buhari]
(İsrailoğullarından bazı şeyleri anlatmanızda vebal yoktur. Zira onlarda, cok acayip şeyler gorulmuştur.) [Deylemi]
Vehb bin Munebbih hazretleri, Resulullahın emrine uyarak İsrailiyattan cok bahsetmiş olan bir Âlimdir. Âlimler, Peygamberlerin vÂrisleridir. Allahu teÂlÂ, (Bilmiyorsanız, Âlimlere sorun) buyuruyor. Peygamber efendimiz de (Âlimlere tÂbi olun) buyuruyor.
Âlimlere olan itimadı sarsmak icin, İngilizler asırlardır, İslam Âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis olabileceğini telkin etmeye calışmışlar, bunda da oldukca başarı sağlamışlardır. İsrailiyatcılardan Ebu Şebhe, bu oyuna gelmiş, Ehl-i sunnet Âlimlerinin tefsirlerinde, uydurma hikayeler olduğunu soyleyecek kadar ileri gitmiştir. Kimi cıkıyor, Ebu Şebhe’nin sozunu senet kabul ediyor da, Buhari, Muslim ve diğer hadis Âlimlerinin, imam-ı Gazali, ibni Hacer-i Mekki hazretleri gibi bir mezhebe tÂbi olan Âlimlerin bildirdiği hususları hurafe olarak vasıflandırmaktan cekinmiyor. Ne diyelim, onun dini ona, bizim dinimiz bize...
Sual: Bazı kimselere bir hadis-i şerif soyleyince o İsrailiyat’tır inanma diyorlar. İsrailiyat nedir? Peygamberimiz İsrailiyat’tan bahsetmiş midir?
CEVAP
İsrÂil oğullarından yani Ehl-i kitap denilen Yahudi ve Hıristiyanlardan gelen haberlerdir.
Yakub aleyhisselamın bir ismi de İsrail’dir. Bu sebeple onun nesline Beni İsrail denilmiştir. Onlardan gelen haberlere İsrailiyat denmesi bu sebepledir.
İslami inanca, iman esaslarına ve dini hukumlere ters duşmeyen mubah olan haberleri anlatmak yasak değildir. Mezhepsizlere gore İsrailiyat aslı olmayan hadisler demektir. Halbuki Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Beni İsrail’den naklen bazı şeyler soyleyin, bunda vebal yoktur. Cunku onlarda duyduklarınızdan daha acayip şeyler gecmiştir.) [İ. ŞÃ‚fii, İbni Menığ]
(Bildirdiğim Âyeti [ve hadisi] tebliğ edin. Beni İsrail’den de soyleyin. Yalnız bana, bilerek yalan isnat eden kimse Cehennemdeki yerine hazırlansın.) [Buhari, Tirmizi, İbni Hibban]
Demek ki İsrailiyat’tan bahsetmekte mahzur yoktur, hatta dinin emridir. Yasak olan Peygamber efendimizin bildirmediği şeyleri, Resulullah bildirdi diye soylemektir.
Bu bakımdan muhaddis Âlimlerin bildirdikleri hadis-i şeriflere bu İsrailiyat demek cok cirkin bir iftira olur. Doğru olarak İsrailiyat’tan bahsetmek dinin emridir. Mesela hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Ne yazık beni İsrail’e ki, kendilerine ic yağı haram edildiği halde, onu alıp sattılar, bedelini yediler. İşte bunun gibi size de ickinin alıp satılması haramdır.) [Taberani]
(Beni İsrail‘den iki kişi arkadaş idiler. Birisi gunahkÂr, diğeri ise cok ibadet eden bir Âbid idi. Abid, diğerini gunah işlediğini gordukce “Vaz gec” diye ikaz ediyordu. Onu yine bir gun bir gunah işlerken gorup ona “Bu gunahlardan vaz gec” dedi. GunahkÂr olan “Beni yalnız bırak, Rabbim seni bana gozcu mu gonderdi?” dedi. Abid, “Vallahi Allah seni mağfiret etmez ve Cennetine koymaz” dedi. İkisi de olup Rabbul Âleminin huzurunda buluştular. Allahu teÂlÂ, [gunahlarının ezikliği icinde kıvranan] gunahkÂra “Git rahmetimle Cennete gir” buyurdu. [İbadetiyle ucba kapılan ve gunahkÂra Cehennemlik diye yemin eden] Abid icin de, “Bunu da Cehenneme goturun” buyurdu.) [Ebu Davud, İ.Ahmed]
(Beni İsrail’den Kifl isimli biri vardı. Gunahtan pek sakınmazdı. Ona [paraya ihtiyacı olan] bir kadın geldi. Durumunu bildirdi. Kifl, onunla ilişkide bulunmak şartıyla kadına altmış altın verdi. Kadınla kapalı bir yere geldiler. Kadın zangır zangır titriyordu. Sonra ağlamaya başladı. Adam, “Neden ağlıyorsun, seni zorladım mı?” dedi. Kadın, “Hayır, ama ben şimdiye kadar boyle bir yapmadım. Bu cirkin işe beni ihtiyacım surukledi” dedi. Kifl, “Madem ki sen yapmadığın işi ihtiyacından dolayı yapmak zorundasın, oyleyse git, para da senin olsun” dedi. Kifl ayrıca yemin ederek “Vallahi bundan sonra ben de bu cirkin işi bir daha yapmam” dedi ve o gece de oldu. Sabahleyin kapısına şoyle yazılmış olduğu goruldu:
“Allah Kifli mağfiret etti.”) [Tirmizi, İ.Ahmed, İbni Ebi Şeybe, Taberani, Hakim]
http://www.dinibilgiler.org
__________________
İsrailiyat Nedir ?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- İsrailiyat Nedir ?