Basit şeyler cozulmeden karmaşık konulara cozum getirilemez. Karmaşık konular aslında basit şeylerin toplamıdırlar.
Tanıtım ajansı, konaklama harcı vb. konular basit gibi gorunebilirler. Evet 30-40 yıl once, turizmimizin palazlanmaya başladığı yıllarda basittiler, ancak şimdi cok karmaşıklar. Uzerinde kafa yorulmadan oluşturulmuş, oluşmasına seyirci kalınmış değerleri, algıları değiştirmek sanıldığından cok karmaşık bir iştir.
Yerel halkı turizmin icine cekmeden turizmde başarılı olunamayacağı basit, yaşanılarak oğrenilmiş bir şeydi. Oysa, biz işe yerel halkı dışlayarak başladık. Tartışmaya bile gerek yok! Sahillerimizde turistik alanlardan daha geniş alan kaplayan ve cok sınırlı zaman dilimlerinde kullanılan 2. konutlar neden inşa edildi sanıyorsunuz? Hatırlatırım; yerel halktan yabancıya uygulananın 2-3 kat daha fazla ucret talep ediliyordu bu konutlar yukselirken. Yerel halkın tesislere girmemesi icin elden gelen yapılıyor, turizm yabancılara ozgu bir iş olarak duşunuyordu. Bu kaynağın, paranın turizme yonlendirilmesi cok mu zordu? Yonlendirilebilse cok daha sağlam, krizlerden olumsuz etkilenme kat sayısı cok daha duşuk bir turizm ortaya cıkmaz mıydı? Bu verimsiz yatırımlara ayrılan alanlar toplam turizm değeri ve alan niteliğini yukseltmez miydi? Ama şimdi imkansız.
Burada belki “ic turizme yonlendirilmesi” ifadesinin kullanması daha uygun olabilirdi diye duşunenler olabilir. Turizm oyle ic turizm, dış turizm, sağlık turizmi, spor turizmi gibi sıfatlarla fazla kategorize edilmeye yatkın bir hizmet alanı değildir. Turizmi bir butun olarak anlamak zorunludur.
“Yerel halkı dışlamak” kimilerine basit, etkisi sınırlı bir olgu gibi gorulebilir. Ancak bu, en basitinden, yerel değerlerden uzaklaşarak her alanda kişiliksiz, yabancılığı sırıtan bir turizm sunumunun alt yapısını oluşturmuştur. Başka turlu sonuclanması da beklenemezdi. Bu yapısal sorunu tanıtım ajansı gibi teknik bir aracla cozmeniz hic de kolay bir şey değildir artık.
Daha once bir vesile ile yazmıştım; 1980-90’lı yıllarda rehberliklerini yaptığım guruplara sorduğum “bu turda en cok neyi beğendiniz? sorusuna verilen cevaplar cok anlamlıydı. “o koy” ve “yemekler”. Birincisi hemen her gurubumu goturduğum, tesadufi olarak secilmiş bir anayol kenarı (3-5 km)koyu ve oradaki koylulerle yaptığımız sohbeti, ikincisi de otel yol ustu sıradan lokantalarda yediğimiz Turk yemeklerini ifade ediyor. Her ikisi de, deyim yerinde ise, sapına kadar yerli. Basit ve etkili. Turizm dış kaynaklı bir olgu olarak algılandığında, yerel de, ister istemez, dış kaynağa ozenir, yozlaşır. Basit bir konu arapsacına doner. Sizce boyle olmadı mı?
Merak ediyorum, acaba bakanlık Eskişehir, Kars, Mardin, Van, gibi kentlerimizde turizmde yaşanan gelişmeleri gercekten incelemeye alıp dersler cıkarmaya calıştı mı? Soru şu; Eskişehir’e ya da Kars’a insanlar hangi temel nedenlerle akın etmeye başladı? Once turist gelecek diye oteller mi yapıldı? Yoksa oncelikle değerler, urunler ortaya cıkarılıp, tuketilebilir hale getirilip sunuldu mu? Bir başka ifade ile, buralarda merkezde olan konaklama tesisi mi yoksa yerel turistik urun mu?
Kentlerde gezilecek, gorulecek, yaşanacak ogeler arttıkca insanları ceker ve tanıtım yaşanmış bu deneyimler uzerinden yol alır. Antalya’da insanlar (bunlara turist denemeyeceği duşuncesindeyim) neden otel dışına cıkmıyorlar sorusu ile turistler Eskişehir’e neden akın ediyorlar sorusunun yanıtları arasında sıkı organik bağ bulunduğunu gormeli ve derinlemesine irdelemeliyiz. Sorunun duğumlendiği nokta burası.
Otel dışına cıkmayan, cıkmaya cesaret edemeyen (guvenlik değil sosyal, ekonomik anlamda) insanlardan 1 Avro konaklama harcı almak ne denli akılcı olur bilemem ancak, Turkiye’nin turizm gundeminin, başta, Kapadokya, İstanbul, Antalya olmak uzere, Venedik, Barselona gibi kentlerde olduğu gibi, ziyaretci kotası tartışmalarıyla dolu olması gerektiğine tum kalbimle inanıyorum. Sınırlarının dışına taşamamış mekanik otelcilik, acentacılık kafasıyla olacak şeyler değil bunlar.
Bir yaşanmış hikaye: 7-8 yıl Stanford Universitesi Mezunları derneğinin ya da ust gelir grubundan Amerikalı turistlerin rehberliğini yaptım. Finike-Arikanda yolu uzerinde Gokbuk koyunde yerel halk ile Amerikalı turistlerin birlikte oynadıkları “okey”den aldıkları tadın derinliğinin tanığıyım. Bu tadın pek cok dostlarının ulkemize gelmesinde baş rolu oynadığının da tanığıyım. Bunu parayla yapabilir misiniz? Tanıtım tasarımlarınızda bu tur basitliklere, bu tur insani dokunuşlara yer var mı?
Turizm Guncel.
__________________
Basit guzeldir
Turizm ve Tatil0 Mesaj
●37 Görüntüleme