B i s m i l l  h i r r a h m a n i r r a h i m
EsselÂmu aleykum.
Konu : KıblegÂhımız KÂbe…
Peygamber Efendimiz s.a.v., Medine de iken namazlarını Kudus’e doğru değil, KÂbe’ye doğru kılmayı arzu ediyordu. Kıble arayışı halinde iken CebrÂil (a.s.) Muslumanların her gun namaz kıldıkları camilerin mihraplarının uzerinde yazılı olan “Yuzunu Mescidil Haram'a doğru cevir.” Âyeti’ni yuce Allah’ın emri ile indirdi.
Âyeti kerime şoyledir :
“Doğrusu, biz, yuzunun semaya yoneldiğini, orada şekilden şekile gecerek, aranıp durduğunu goruyorduk. Artık seni hoşnut olacağın bir kıbleye cevireceğiz. Haydi bakalım, yuzunu Mescidil Haram'a doğru cevir. Siz de ey muminler, nerede olursanız olun, yuzunuzu o tarafa doğru cevirin! Kendilerine kitap verilmiş olanlar da kesinlikle bilirler ki, Rablerinden gelen o emir haktır.” (Bakara sûresi 144.Âyet)
Bu Âyeti kerime Peygamber Efendimiz s.a.v.’i cok memnun etmiş ve bu ayeti kerime indikten sonraki namazları KÂbe’ye doğru yani Mekke’ye doğru kıldırmıştır.
Mumin kişi namazını hicbir neden ile terk edemeyeceği icin, ucakta, otobuste, binek uzerinde hasta yatağında, başı ile ima ederek, yattığı yerde, ya da oturarak namaz kılıyorsa elbette kıblesi de cok onemlidir. En ulvi ibadet olan namazdır namaz her zaman her yerde kılınabilir. hatta kişi yuruyerek de namaz kılabilir.
Kura’nı kerimdeki ayeti kerimeler şoyle buyuruyor ;
“Eğer korku altında iseniz (guvene kavuşana dek) namazı yururken yada binek uzerinde kılın.” (Bakara sûresi 239. Âyet)
“Cunku namaz muminler uzerine vakitli olarak farz olunmuştur.”(Nis sûresi 103.Âyet)
Meskun mahallerde guven var cami ve mescit de vardır. Fakat yolculuk ıssız yerlerde, ormanlarda, dağlarda, dar gecitlerde, yada her hangi bir yırtıcı hayvanın saldırısına uğrama korkusu ve tehlikesi var ise ve namaz vakti de gecmek uzere ise, mumin kişi namazını binek uzerinde veya yururken de kılabileceğini yukarıdaki Âyeti kerime bize acıkca belirtmektedir.
“ (Peygamber s.a.v.)Nafile namazını gittiği yone doğru, binek uzerinde kılardı. Farz namazını binekten iner ve kıbleye doğru kılardı.” ( Faydul kadir hadis no 7063)
Yukarıdaki 7063 nolu Peygamber s.a.v.’in sahih hadisi şerifinde buyurduğu gibi; Nafile namazını bineğinin ustunde gittiği yone doğru kılmış olmasının hikmetini bugun daha iyi anlıyoruz.
Hangi yone olursa olsun Mekke cıkışlı olmak kaydı ile cok mecbur kalınırsa boyle de kılınabilir kolaylığını ummetine sağlamış oluyor. Belki de bu oneme haiz olan konuya o tarihlerde ozellikle acıklık getirmemiş olsa gerek. Fakat gunumuz teknolojisinde bu hususu cok daha kolay izah etme imkÂnına sahibiz.
Dolayısıyla muminlerin kıble konusunda dort secenekleri vardır;
1- Zorunluluk olmadığı hallerde, camide, evinde, iş yeride veya seyahatte iken varsa kıblegÂhı yoksa sorarak kıble yonunu bulur. Seferi (yolculuk hali) veya mukim (yerleşik) olarak namazını eda eder.
2- Olağan dışı durumlarda orneğin ucakta, (bazı ucaklarda mescit ve kıble tayini vardır) otobuste, namazın gecme ihtimÂli varsa oturduğu yerde yonu kıbleye doğru ise seferi olarak namazını kılar. Arkası kıbleye donuk ise gittiği yone doğru kılar.
Cunku dunyanın cevresi yaklaşık kırk bin km. olduğuna gore geriye doğru kat ettiğin yol uc bin km. ise dunya yuvarlak olduğu icin ileriye doğru kıble yaklaşık otuz yedi bin km. dir. Burada esas olan yakın mesafeden kıbleye yonelmektir, fakat mecburiyet hali olduğu icin uzak mesafeden kıbleye yonelenin inşallah namazı kabul olur.
3- Mekke’de haremi şerif icinde cemberin icine doğru her yonden kÂbeye doğru namaz kılınabilir. Başka hicbir yerde bu olay gorsel olarak yaşanamaz.
4- Kıblemizin bulunduğu Mekke şehrinden direk, dunyanın ortasından diğer yuzeyine cıkılsa, bu mesafe de yaklaşık on iki bin yedi yuz km. dir. Dunya haritasındaki bu yer sanıyorum Meksika’nın Pasifik okyanusuna bakan deniz sahillerinde bir bolgeye tekabul etmektedir.
Peki, bu bolgede yaşayan muminlerin kıblesi hangi yone doğru olacaktır? Cemberin dışına her yone doğru kıbleyi bulabilirsin. Burada her yone doğru KÂbenin uzaklığı da yaklaşık yirmi bin km. dir.
Yukarıda kıble konusu ile ilgili Âyeti kerimenin Arapca aslındaki “Şatr” buyruğu “Şakın yarısı” anlamına gelir. Bir karpuzun ortadan yarılmış şekli gibi. Yani kıble biraz sağ olmuş veya biraz sola olmuş insanların vehme duşmesi gerekmez. Fakat yine de kıblemizi doğru tayin ederek namaz kılmak cok daha faziletlidir. Yuce Allah hepimizi doğru yonde namaz kılanlardan eylesin.
Cenabı Allah muminleri Kuran ve peygamber yolundan ayırmasın. Hepimize Dunyanın ve ahiretin guzellikleri nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v. me Cennette komşu eylesin.
Sevgiler ve saygılar… Hoşcakalın… Mekkavi…
__________________
KıblegÂhımız KÂbe…
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- KıblegÂhımız KÂbe…