ACLIKTAN OLDUREN SERVET


Bir zamanlar Yemen’de cok şiddetli bir sel ortalığı alt-ust eder. Sular cekildikten sonra eski bir mezarın acıldığı gorulur. Ortaya bir kadın cesediyle buyuk bir servet cıkar. Kitabedeki yazı okunduğunda gorulur ki, bu ceset, Hımyerî hukumdarlarından Zu Şefer’in kızı olan Tace adındaki bir kadına aittir.

Yusuf A.S. zamanında yaşadığı anlaşılan Tace’nin cesedinin boynunda yedi inci gerdanlık, kollarında yedişer kıymetli altın bilezik, ayaklarında mucevherli yedişer halhal, yani ayak bileziği ve on parmağında da muhteşem mucevher yuzuklerin bulunduğu gorulur. Ayrıca baş tarafında cok kıymetli eşya ile doldurulmuş hazine gibi bir tabut parladığı da dikkatlerden kacmaz.

Bu tabutun on kısmındaki levhada yazılı olanlar, en az mucevherler kadar ilgi cekicidir:

“Ben Zu Şefer’in kızı Tace’yim. Memleketimizde muthiş bir kıtlık cıktığı icin, tahıl getirtmek uzere Mısır Maliye Nazırı olan Yusuf Aleyhisselam’a adam yolladım. Epey bir zaman gectiği halde gonderdiğim adam gelmeyince, adamlarımızdan bazı kimselere bir kantar (50 kilo kadar) gumuş verip, herhangi bir yerden bununla bir kantar un alıp getirmelerini istedim. Onlar da bulamadılar. Nihayet bir kantar altın verip tekrar gonderdimse de yine bulamadıkları icin inci oğutup yemekten başka care bulamadım. Fakat o da beni besleyemediği icin buyuk bir servet icinde aclıktan olumle yuz yuze kaldım. Benim bu hikayemi işitenler halime acısınlar! Acaba dunyada benden başka hangi kadın bu kadar muhteşem zinetler icinde aclıktan olmuştur?"

Tarihte altının da, incinin de, mucevheratın da, paranın da beş para etmediği durumlar az değildir. Herhalde insanlık bu gibi olaylardan ibret almalıdır.

İsmail Hami Danişmend, Tarihi Hakikatler

Semerkand

__________________