Hatemu'l-Enbiy Efendimizin (a.s.m.) pÂk ruhları artık a'lÂyı illiyyine (en yuksek makama) yukselmişti. EzvÂc-ı Tahirat uzerine bir ortu orttuler ve feryada başladılar.
O sırada annesi tarafından Hz. Resûlullahın son anlarını yaşadığını haber alan Hz. UsÂme hareket etmeyip ordusuyla Mescid-i Şerife gitmişti. HÂne-i Saadette feryad ve figanın yukseldiğini duyan ashab, kalblerinden vurulmuşa donduler. Sanki gok kubbe bir anda yıkılmış gibiydi. Herkesin nutku tutulmuş, gozler damla damla keder ve huzun akıtıyordu.
Cesaret ve adalet timsali Hz. Omer bile kendisini bu dehşetli Ânın tesirinden kurtaramadı; hatt herkesten daha cok dehşete kapılarak şoyle bağırdı:
Alıntı:
"Resûlullah olmemiştir ve sağdır. Ona sadece Hz. Musa'ya Ârız olan saika gibi bir saika arız olmuştur. Kim Muhammed oldu derse onu kılıcımla iki parca ederim."1
Halkı Teskin Eden Sıddık-ı Ekber
Hz. Ebû Bekir o sırada Sunh Mahallesindeki evinde bulunuyordu. Yurekleri dağlayan haberi kendisine ulaştırdılar. Gonlunun bir parcasının Âdeta koptuğunu fark eden Hz. Ebû Bekir suratle HÂne-i Saadete girdi.
Dehşet ve hayret icinde Fahr-i KÂinatın mubÂrek yuzlerini orten ortuyu kaldırdı. Yuzu tecessum etmiş bir nurdu. Eğildi, tazim ve hurmetle pÂk ve nurlu alınlarından uc kere optu. Akan gozyaşları arasında dilinden dokulen kelimeler şunlar oldu:
Alıntı:
"Olumun de hayatın gibi temiz ve lÂtif, y Resûlallah!"2
Sonra da Ehl-i Beyte teselli verdi.
Hz. Ebû Bekir İle Hz. Omer
Hz. Ebû Bekir, HÂne-i Saadetten cıktıktan sonra Mescid-i Şerife vardı. Hz. Omer'in "Resûlullah vefÂt etmedi." sozlerini duymuştu. Bunun uzerine şoyle konuştu:
Alıntı:
"Kim ki Muhammed'e (a.s.m.) tapıyorsa, bilsin ki, Muhammed (a.s.m.) olmuştur. Kim ki Allah'a ibadet ve kulluk ediyorsa bilsin ki, Allah Hayy'dır, olumsuzdur."3
Sonra da şu Âyet-i kerimeyi okudu:
"Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan once de nice peygamberler gelip gecti. O olur veya oldurulurse gerisin geri mi doneceksiniz? Kim geri donerse Allah'a en kucuk bir zarar vermiş olmaz. Fakat şukredenlere Allah mukÂfatını verecektir."4
Bu Âyet-i kerime, Uhud Muharebesinde, "Muhammed olduruldu." şÃ‚yiası uzerine nazil olmuştu. Ashab; onu belki yuzlerce, binlerce defa okumuş oldukları hÂlde, o andaki teessur sebebiyle bir anda unutuvermişlerdi sanki!
İşte, yalnız metanetini muhafaza eden Hz. Ebû Bekir bunu unutmamış ve ashaba hatırlatmakla en buyuk hizmeti ve vazifeyi if etmiş oluyordu. Bu hitabe ve bu Âyet-i kerimeyi hatırlamaları uzerine sahabîler kendilerine geldiler. Bir anda toparlandılar ve şaşkınlıklarını uzerlerinden attılar.
Daha sonra Hz. Ebû Bekir şu meÂldeki Âyet-i kerimeyi okudu.
Alıntı:
"Muhakkak ki sen de oleceksin onlar da olecekler."5
Metanetini yitirmeyen Hz. Ebû Bekir bu hitabesiyle o zamanki İslÂm cemaatına buyuk bir hizmet if etmiş oluyordu. Ashab-ı guzîn artık KÂinatın Efendisinin bu dunyadan gocmuş olduğunu anlayıp kabul ettikleri gibi, Hz. Omer de; "Resûlullah olmemiştir." sozunu soylemekten vazgecerek kendine geldi.
Evet, Medine, Medine olalı beri, KÂinatın Efendisinin kendisine teşrifi ile duyduğu sevinc kadar hicbir sevinc duymamıştı. Şimdi ise aynı Medine en buyuk huzun ve keder Ânını yaşıyordu. Âdeta semÂlarını huzun ve kederden bir kara bulut kaplamıştı.
Dipnotlar:
1. TabakÂt, 2:266.
2. a.g.e., 2:263.
3. TabakÂt, 2:268; Buharî, 3:95.
4. Âl-i imran Sûresi, 144.
5. Zumer Sûresi, 30.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
https://sorularlaislamiyet.com/peyga...selli-etmistir
__________________
Peygamberimiz (s.a.v.) vefat ettiğinde, Hz. Ebû Bekir sahabeleri nasıl teselli etti ?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●38 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Peygamberimiz (s.a.v.) vefat ettiğinde, Hz. Ebû Bekir sahabeleri nasıl teselli etti ?