“İhlÂsı kazanmanın ve muhafaza etmenin en muessir sebebi ‘rabıta-i mevt’tir.” Lem’alar
Dunyaya gelmeden once, bilemezdik, hangi erkeğin sulbune gececeğimizi, hangi hanımın rahminde buyuyeceğimizi. Şimdi de bir başka cehalet tablosuyla karşı karşıyayız. Uzerinde seyahat ettiğimiz bu arz kuresinden, berzah Âlemine hangi vasıta ile goc edeceğiz? Bu yolculukta trafik kazasına mı bineceğiz, kalp sektesine mi? Hangi hastalık bizi olumun eşiğine getirip, olum meleğine teslim edecek? Beşer olarak bu sorumuza cevap vermekten son derece Âciziz.
Azrail (a.s.) hergun beşyuzbini aşkın insanın ruhunu kabzediyor. Hergun bir deste insan, bir bağ beşer kaldırıyor bu dunyadan. İcinde ihtiyarı da var genci de... Zengini de var fakiri de... Hepsinden onemlisi; icinde salihi de var, fasıkı da. Mu’mini de var kÂfiri de...
Bu bağ ve desteler bize şunları haykırıyorlar:
“Olumde herkes eşit... Bir gun de siz bicileceksiniz. Dikkat edin de gafil yakalanmayın. Olum meleği sizi isyan uzere bulmasın.
Kendinizi sefÂhete değil, ibadete kaptırın. Gozunuzu başkasının şusuna busuna değil, kendi ebedî hayatınıza dikin; onu duşunun, onun icin bir şeyler yapmaya gayret edin. Olumunuz, vazifesini hakkıyla yapan bir askerin, kışlasını terk etmesi gibi olsun; yahut, imtihan kÂğıdını doğru cevaplarla dolduran bir oğrencinin sınıftan cıkışına benzesin.
İhtiyarladığınızda sizi artık taşıyamayan ayaklarınıza eskimiş ayakkabılar nazarıyla bakın. Ağrılı sızılı bedeninizi yırtık elbise gibi değerlendirin. Bunlara fazla onem vermeyin. Yeter ki siz eskimeyin; ruhunuz dinc kalsın; bedeniniz yıprandıkca gonlunuze guc gelsin, kalbiniz kuvvetlensin...
Gonlunuz iman ve ibadet ile guclu olursa, elbisenizden tamamen soyunacağınız o son gunde sıkıntınız az olur. Kalbinizi ne kadar az şeye bağlarsanız, dunyadan kopmanız da o kadar kolay olur.
Bu sizin elinizde... LÂkin tatbikatınız bu yolda değil. Olumu duşundukce dunyaya daha fazla sarılıyorsunuz. Ondan ayrılmanız, ruhunuza her gecen gun biraz daha zor geliyor. Bilmeden kendi kuyunuzu kendi elinizle kazıyorsunuz.
Halbuki bu kabir Âlemi, oyle pek korkulacak gibi değil. Aksine dunyadan daha guzel. O Âlemden bu Âleme sağlam doğabiliyor musunuz, gerisini hic duşunmeyin. Buraya “berzah Âlemi“ demeleri boşuna mı? Berzah, yÂni perde... Dunya ile Âhiret arasında bir gecit, bir kopru... Mu’minler icin dunyadan daha guzel, Cennetten daha geri... İnanmayanlar icin ise tam tersi; Dunyadan daha elim, Cehennemden daha ferah. Bir bakıma ilkbahar ve sonbahar gibi. Bu mevsimler de birer perde değil mi? Birisi kış ile yaz arasında, diğeri yaz ile kış arasında...
Fırsat elinizde iken, kabrinizi orada guzelleştirmeye bakın. Oyle calışın ki, bu Âlem sizin icin seher vakti gibi olsun, akşamın alaca karanlığına benzemesin.
Biz butun fırsatları kaybettik. Artık ne elimiz bizim, ne de dilimiz... Gafletinizi gordukce, size bir şeyler soylemek, ondan da ote, bir şeyler haykırmak istiyoruz. Ama artık ne dudaklarımızla, ne dilimizle, ne ses tellerimizle ve ne de hava tabakasıyla bir alÂkamız kalmadı... Şimdi bedenimiz, aslına rucû etmek uzere curumeye terkedilmiş durumda. Artık istesek de ayaklarımızı hak yola bir adım olsun attıramıyoruz. Bir gun siz de bizim gibi olacak ve omrunuzu daha iyi değerlendiremediğiniz icin, “ah”lar cekeceksiniz.
Olum, insana verilen cuz’i iradenin son sınırı. Omur, nefis ve cuz’i irade... Ucunun cenazesi birlikte kalkıyor. Artık bizim icin bu ucu de cok gerilerde kaldı. Şimdi yaptıklarımızın karşılığını gormenin ilk durağındayız. Cuz’i irademizin acı ve tatlı meyvelerini burada tadıyoruz. Bize tanınan butun fırsatlar şimdi son bulmuş durumda. Allah’ın mutlak iradesinin tam hukmu altındayız. O’nun lutfettiği kadar zevk alabiliyor, yahut O’nun irade buyurduğu kadar azap cekiyoruz. Bu Âlemden mahşere yine O’nun iradesiyle cıkacak ve kendi keyfimizce değil, Allah’ın hÂkimiyeti altında hesabımızı vereceğiz.
Biz mahşeri bekliyoruz, siz olumden kacıyorsunuz; ne garip değil mi?
Olum sizin onunuzde duruyor, bizim ise cok gerilerimizde kaldı. Yine de siz bize acıyor, bizim icin elem cekiyorsunuz.
“Kabir, Cennet bahcelerinden bir bahce, yahut Cehennem cukurlarından bir cukurdur.” Hadis-i Şerifi’ni duymuşsunuzdur. Bizler bu Âlemde o Hadis-i Şerif’in mÂnÂsını yaşıyoruz. Size ilk ve son tavsiyemiz: Omrunuzu oyle geciriniz ki, kabriniz sizin icin bir kucuk cennet olsun.”
__________________
Olulerin Haykırışı
Dini Bilgiler0 Mesaj
●41 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Olulerin Haykırışı