Hangi Yılbaşı Kutlamasına Karşıyız?


''Yeni miladi yılın her acıdan hayırlı gecmesini temenni ediyorum.''

Yukarıdaki temenni ile kendimiz ile celişmiş olmuyoruz. İmani olarak da miladi yılı kutlamak acısından da bir sakınca yoktur. Hicret İslam tarihcileri sebebiyle bir milat başlangıcı sayılmıştır. Hicri takvime gore ibadetler duzenlenirken, miladi takvime gore ticari ve sosyal işler duzenlenir. İşlerimizin de hicri takvime gore duzenlenmesini, gece calışılması gereken işlerin tedbir alınarak gunduze alınmasını biz de isterdik ama hızlı bir iş sahasında yaşıyoruz ve bu cok daha ote vadede mumkun olmayacak gibi gozukuyor.

Hicri yılbaşında oruc tutmayan, aşure dağıtmayan hatta hicri yılbaşını dahi bilmeyen Muslumanların da miladi yılı kutlaması (Hicri yılbaşı hakkında malumatı ve icraatı varsa) problem değildir. Ancak o geceye mahsus eğlence tertip etmeleri, kumardan medet umup alem sofrası kurmaları Muslumanın yapmaması gereken davranışlardır. Cocuğuna cam ağacı susleten bir Musluman cocuğunu milli değerlere yabancı olarak yetiştirmekte olduğu bilmelidir. Nitekim ''Cocuğum Arap olmasın.'' demekle ''Cocuğum Batılı olsun.'' demek arasında bir fark yoktur. Her iki şekilde de cocuk milliyetine yabancı olur. Bu tur yılbaşını kutlayanlar da Hristiyan adetini uyguladıkları icin mekruh bir amel yapmış olur.



Muteli Mutefekkir
__________________