USTUN AHLAK SAHİBİ İSLAM HALİFESİ: HZ. OSMAN

İslamiyeti ilk kabul eden sayılı kişiden biri olan Hz. Osman (ra), hayatı boyunca Peygamberimiz (sav)e en yakın kişilerden olmuştur. Hilafet makamına getirilmeden once de İslam ahlakının yaşanmasına ve yayılmasına buyuk hizmetleri bulunmuş; Hz. Omer (ra)ın şehit edilmesi uzerine şura heyeti tarafından bu makama getirildikten sonra ise, bu hizmetlerine yenilerini eklemiştir. Bedir Savaşı dışında Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)in tum savaşlarına katılmıştır. Hz. Osman (ra)ın Hilafet makamı icin secilmesine, İslam toplumunda bu goreve layık olduğu duşunulduğu icin kimse itiraz etmemiş, herkes ona biat etmiştir.

Hz. Osman (ra)ın Halifeliği Oncesinde Yaptığı Hizmetler

Hz. Ebu Bekir (ra)ın tebliği vesilesiyle Musluman olan Hz. Osman (ra), ustun ahlakı ve guzel konuşmasıyla tum muminlere ornek olan değerli sahabelerden biriydi. Cok guzel ve etkili bir hitabete sahip olmasının yanı sıra ezberi cok kuvvetli idi ve Yuce Kuran-ı Kerimi ezberlemişti. Ayrıca yuksek bir hadis ilmine sahip olan Hz. Osman (ra), vahiy katipliği yaparak da İslama buyuk hizmet vermiştir.
Yalnızca Allah'ın hoşnutluğunu ve O'nun sevgisini kazanmayı amaclayan Hz. Osman (ra), Allahın kendisine nasip ettiği maddi gucu tumuyle İslam ahlakının yayılması ve Muslumanların refahı icin infak etmiştir. Bulunduğu donem icin buyuk bir para olan yirmi bin dirhem odeyerek Rume kuyusunu satın almış, Medine-i Munevvere'de tatlı su sıkıntısı yaşandığından bu kuyudan parayla su satın alan Muslumanların hizmetine vermiştir.1 Bununla birlikte İslamın en kuvvetli ordusunun oluşturulduğu Tebuk Seferinde ordunun ucte birini Hz. Osman (ra) techiz etmiştir. Onun bu yardımından sonra ordunun hicbir ihtiyacının kalmadığı rivayet edilmektedir.2

Hz. Osman (ra)ın Dilinden
Gecmişten ibret alın da hayra calışın."
Allah (cc) size dunyayı, onunla ahireti arayasınız diye vermiştir. Ona meyledesiniz diye değil!
"Ecel erişmeden yapabileceğiniz hayırlı işler icin acele ediniz."
Ey İnsanlar! Allah'ın emirlerine muhalefet etmekten sakının. Zira Allah'ın emirlerine muhalefet etmekten sakınmak bir ganimet"tir Kul, gozleri gorduğu halde, Allah'ın kendisini kor olarak haşretmesinden korksun, hikmetten anlayan icin tek soz kÂfidir. Manen, sağır olanlar zaten hakkı duymazlar. Biliniz ki, Allah kiminle beraber ise o, hicbir şeyden korkmaz.



Ayrıca Medine'de kıtlık olduğu bir donemde ise Hz. Osman (ra)'ın Şam'dan gelen yuz deve yuku buğday kervanını satın aldığı, daha sonra da bunları Medine'de bulunan fakirlere, Sahabe-i Kiram'a bedava dağıttığı, yuz deveyi de kesip fakirlere yedirdiği rivayet edilmektedir. 3

Hz. Osman (ra)ın Halifeliği Suresince Yaptığı Ustun Hizmetleri

Hz. Osman (ra)'ın İslam ahlakının yayılmasında yaptığı en buyuk hizmetlerden biri kuşkusuz hilafeti doneminde Kuran-ı Kerimin coğaltılıp İslam merkezlerine gonderilmesi olmuştur. Hz. Osman (ra) doneminde, şive farklılıklarından dolayı Kuran ayetlerinin farklı okunması uzerine bir kurul oluşturularak Kuran coğaltılmıştır. Bir orneği Medine'de bırakılarak Mekke, Şam, Kufe, Basra, Mısır ve diğer eyaletlere gonderilmiştir.
Hz. Osman (ra)a bu buyuk ve şerefli hizmet sebebiyle de, Kuran-ı Kerimi yayan anlamında NÂşiru'l-Kur'an 4 unvanı verilmiştir.
Hz. Osman (ra) yaptığı calışmalar sırasında, tayinlerde ehil kişilerin gorevlendirilmesine ozen gostermiştir. İslam topraklarında yaşayan insanların refah seviyesinin yukseltilmesi icin imar ve zirai gelişmelere onem vermiş, bağ ve bahcelerin geliştirilmesine calışmıştır. Herhangi bir suc işlemeden, yahut kufru ortaya cıkmadan hicbir kimseye had (yasaklama) uygulamayız. 5 sozu, onun yuksek adalet anlayışını en iyi ifade etmektedir. Onun halifeliği doneminde, İslam topraklarında yaşayan cok sayıda insan İslam dinini kabul etmiştir. Bu doneme ait dikkat cekici bir diğer gelişme ise, Muslumanların zenginleşmeleri ve gecmişe kıyasla daha da refah icinde bir hayat surdurmeleri olmuştur.


Hz. Osman (ra)'ın Halife Olunca Valilere Yazdığı Mektuptan

Şunu iyi bilin ki, adalet hem Muslumanların ihtiyaclarını gozetmek, haklarını verip, vergilerini tahsil etmek, hem de Zımmilerin (Musluman olmayan ve İslam ulkesinde, kendi dini inanc ve ibÂdetlerini yaparak serbestce ve huzur icinde yaşamak icin cizye denilen vergiyi odemeyi kabul eden kişiler) haklarına riayet edip, haklarını vermek ve
cizyelerini tahsil etmektir.
Duşmanlarınızla antlaşmalarınıza da sadık kalınız. 11

Askeri ve Siyasi Yonetim Anlayışı

Hz. Osman (ra) İslamiyet ve muminler konusunda hicbir fedakarlıktan cekinmemiştir. Bunu askeri ve siyasi yonetim anlayışında da sergilemiş ve halifeliği suresince buyuk başarılar elde etmiştir.
Hz. Osman (ra)ın halifeliği zamanında, donemin Suriye valisi Muaviyenin de istekleri sonucunda, Suriye sahillerinde ilk İslam donanması meydana getirilmiştir. O donemde yeni genişlemeye başlayan ve zamanla sınırlarının buyuk kısmı sahillerden meydana gelen İslam ulkesinin korunması icin boyle bir donanmaya sahip olmak buyuk onem taşıyordu. Bu duşuncenin hayata gecirilmesi ile İslam devleti denizde de buyuk bir guce sahip oldu. Oluşturulan ilk donanma sayesinde Akdeniz'de stratejik onemi buyuk olan Kıbrıs Adası alınmıştır. Bu ilk deniz zaferinin ardından daha sonraki yıllarda diğer Akdeniz adalarına karşı seferler duzenlenmiştir.


Ancak gerek bu deniz seferlerinde gerekse kara savaşlarında Hz. Osman (ra), İslam ahlakının bir gereği olarak daima adaletli ve merhametli bir tutum sergilemiş, bunu yonetimi altında bulunan kişilere ve fethettiği ulkelerde yaşayan halka da en iyi bicimde hissettirmiştir. Hz. Osman (ra) doneminde, bir Ermeni kenti olan Debil'in fethi sırasında, şehirde yaşayan Hristiyanlar, Yahudiler ve mecusilere verilen emannamede, mabetlerin korunacağı garantisi sunulmuştur.6 Ayrıca yıkılan kiliselerin onarılmasına, yeni havraların ve manastırların inşa edilmesine de her zaman musaade edilmiştir. Orneğin, Medain dışında bulunan ve Patrik Mar Amme tarafından daha once yakılmış olan St. Sergius Manastırı, Hz. Osman (ra) doneminde yeniden inşa edilmiştir.
Ayrıca Hz. Osman (ra) doneminde İran, Kafkasya ve Afrika'da fetihler devam etmiştir. Bizans İmparatorluğu'na karşı buyuk zaferler kazanılmış, ele gecirilen topraklarda duzen ve adalet tesis edilmiştir. Ermenistan, Kafkas, Horasan, Merakeş, Kerman, Afrika ve daha pek cok bolge, İslam devletinin haritası icerisine alınmıştır. 7

Peygamber Efendimiz (sav)in Hz. Osman (ra)
Hakkındaki Sozleri
Meleklerin bile kendisinden haya ettiği bir kimseden nasıl haya etmeyeyim? Allaha yemin ederim ki, melekler, Allah ve Rasulunden (sav) haya ettikleri gibi, Osman (ra)dan da haya ederler. 12
Osman (ra), ummetimin en hayalısı ve en fazla
kerem sahibidir. 13
Hz. Lut'dan sonra, ailesiyle hicret edenin ilki
Osman (ra)dır. 14
Her Peygamber'in Cennette bir refiki vardır.
Orada benim yoldaşım Osman (ra)'dır. 15
"Ey Allah'ım! Osman (ra)'ın kıyamet gunu, gam ve kederini gider. Cunku O, bizim nice kederlerimizi giderdi." 16
Osman (ra) benden, ben de Osman (ra)danım. 17



Peygamberimiz (sav), Hz. Osman'ın (ra) Şehadetini Haber Vermiştir

Ebu Ya'la, muminlerin annesi Hafsa'dan naklederek şoyle demiştir:
Allah Resulu (sav) Osman (ra)'a haber gonderip cağırttı ve şoyle buyurdu:
"Oldurulup şehit olacaksın! Sabret, Allah sana sabır versin.
Allah'ın sana on sene altı ay giydireceği -hilafet- gomleğini sakın cıkartma!" Donup giderken, Allah Resulu (sav) arkasından şoyle buyurdu: "Allah sana sabır versin. Oruclu iken şehit edilip oleceksin. Orucunu benimle acacaksın!" 8
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in Hz. Osman (ra) ile ilgili bildirdiği şehadet haberleri Allah Katından bir mucize olarak gercekleşmiş ve İslam dininin yayılmasında cok buyuk bir sorumluluk ustlenen Hz. Osman (ra) şehit edilmiştir.
Bu mubarek şahsın şehadeti ise ozellikle Basra, Kufe ve Mısır gibi şehir ve ulkelerde cıkan bazı karışıklıklar sonucunda meydana gelmiştir. Bu karışıklıklar neticesinde Hz. Osman (ra) Hicretin 35. yılında (Miladi 657) bazı isyancılar tarafından evinde şehit edilerek Allah Katında şerefli bir mertebeye ulaşmıştır.

Hz. Osman (ra)'ın Halife Olunca Sınırlarda Vazifeli Komutanlara Yazdığı Mektuptan

Sizler Muslumanların hamisisiniz. Hz. Omerin komutanlarla olan munasebetlerini bilmeyen yoktur. Onun butun davranışları, herkesin gozleri onunde cereyan ederdi. Bu duzeni bozmaya veya değiştirmeye kalkmayın. Sonra Allah da sizi değiştirir ve İslam'ın savunulması ve yayılması gorevini başka bir ummete verir. Davranışlarınızı surekli kontrol edin. Ben de Allah'ın bana emanet ettiği ve yapmamı istediği odevleri surekli olarak gozetmekteyim.

Meydana gelen bu karışıklıklarda dahi hilafet makamından ayrılmaması ise, Peygamber Efendimiz (sav)in kendisine soylediği bir sozden ileri gelmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) kendisine bir gun; Ya Osman (ra), Cenab-ı Hakk sana bir gomlek giydirecek, munafıklar onu senden soymak isterlerse sakın sen onu, bana kavuşuncaya kadar cıkarma. 9 buyurmuştu. Bu tehlikeler karşısında dahi Hz. Osman (ra)ın Peygamberimiz (sav)in bu sozune itaat etmesi kendisinin Allaha ve Peygamber Efendimiz (sav)e olan bağlılığı ve teslimiyetinin en acık gostergelerinden biridir.

Ustun Ahlak Sahibi Hz. Osman

Peygamber Efendimiz (sav)in hadislerinde yuksek ahlak sahibi diye vurgulayarak ustun ahlakını ovduğu Hz. Osman (ra), yaklaşık on yıl suren halifeliği suresince tevazulu, adaletli bir yonetim sergileyerek, Peygamber Efendimiz (sav)in yolunu izlemiştir. İslam topraklarını gerek karadan gerekse denizden yapılan başarılı seferlerle buyuterek, Kuran ahlakının daha geniş bir coğrafyaya yayılmasına vesile olmuştur.
Hilafetinden once ve sonra Allahın izniyle İslam ahlakının yayılmasına hizmet eden Hz. Osman (ra), tum Muslumanlara Kuran ahlakının kararlılıkla yayılması konusunda ornek, faziletli bir ahlak sergilemiştir. Allah tum Muslumanların bu konuda gostermeleri gereken cabayı bir ayette şoyle bildirmiştir:
Sizden; hayra cağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kotulukten (munkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran Suresi, 104)


Hz. Osman (ra)'ın İlk Hutbesi:
Hz. Osman (ra), halifeliğinin ilk hutbesini okumak icin minbere cıktığında Allah'a hamdu sena ettikten sonra şunları soyledi:
Ey Muslumanlar! Sizler İslamiyetle gercekleşen huzur ve guven nimeti icinde yaşıyorsunuz. Bu nimetle omrunuzun sonuna yaklaştınız. Eceliniz hayırla sonuclansın. Elinizden geldiği kadar, gece gunduz calışıp cabaladınız. Fakat şunu iyi bilin ki, dunyanın mayası aldatıcılıktır. Dunya hayatı sizi aldatmasın, Allah'a karşı mağrur olmayın, gelip gecenlerden ibret alın. Başı boş, vurdum duymaz olmayın, uyanık olun. Allah gafil değildir. O, dunyayı seven, ona bağlanıp da, her yerde hanlar, saraylar yaptıran bizden onceki insanlar şimdi nerde? Uzun sure saltanat suren, dunya hanedanları neredeler şimdi? Dunya onlara vefasızlık etmedi mi? Bari bunlardan ders alın da Allah'ın hakir gorduğu dunyayı, siz de olduğundan cok buyutmeyin. Ahirete, ezeli yurdunuz
olan Âhirete hazırlık yapın.»
Hz. Osman (ra), "Şu ayeti kerimede buna guzel bir ornek var" dedi ve ayeti okuyarak hutbesini bitirdi:
"Onlara, dunya hayatının orneğini ver; gokten indirdiğimiz suya benzer, onunla yeryuzunun bitkileri birbirine karıştı, boylece ruzgarların savurduğu calıcırpı oluverdi. Allah, herşeyin uzerinde guc yetirendir."10
__________________