Ulvî Ruh, Suflî Nefis:
Nefis Kur’an-ı kerim’de oncelikle, tek tek kişilerin kendileri mÂnÂsında kullanılır.
Âyet-i kerime’de şoyle buyuruluyor:
“O gun her nefis iyilik ve kotuluk olarak ne işlemişse onunde hazır bulur.” (Âl-i imran: 30)
Diğer bircok Âyet-i kerime’lerde “Enfusukum:kendiniz”, “Enfusuhum:kendileri” gibi ifadelerde “Nefis” hep tek tek kişilerin “Ene”si mÂnÂsındadır.
Ruh gibi nefis de insanın yaratılışında mevcuttur. Toprak, su, hava ve ateşten teşekkul etmiş zulmÂnî bir buhardır. Karın boşluğunda bulunur, kumandası secde yeridir, butun vucuda oradan kumanda etmek ister.
Ruh ile nefis vucutta ayrı ayrı yer tutmuşlardır. Nefsin hayatı da ruh iledir.
Nefis sufliyattan, ruh ise ulviyattan yaratılmışlardır. Nefis ahlÂk-ı zemime, ruh ise ahlÂk-ı hamide ile techiz edilmiştir. Ruh cok lÂtiftir, cok Âlî, cok yuksek makamdan gelmiştir.
Bu karanlık cesetle birleşmeden once terakki edemiyordu. Cesette nefis ile bir araya gelince mucadele başladı ve yukselebilme kuvvetini elde etti.
Ulvî olan ruh, suflî olan nefis birbirinin zıddıdırlar. Allah-u TeÂl ruhu nefse aşık etmek suretiyle, ikisini bir arada barındırmıştır. Eğer ruh nefse aldanıp onun boyasına girerse, asliyetini ve ulviyetini kaybeder, onun gibi kararır ve onun esiri olur. En ulvî makamdan geldiği halde, kendisini unuttuğu icin Yaratan’ını da unutur. Vucutta hakimiyeti nefis eline gecirir, butun icraatlarını rahat bir şekilde yapar.
__________________
Bunları Biliyormuydunuz--2
Dini Bilgiler0 Mesaj
●34 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Bunları Biliyormuydunuz--2