Okeyde ara taş, jokeyde Karataş Halis Karataş, Turkiye’nin en meşhur, en başarılı ve en cok kazanan jokeyi. Onun icin "Okeyde ara taş, jokeyde Karataş" benzetmesi yapılıyor. 34 yaşında. Sivas-Gurun’un Yeni Bektaş Koyu’nden, fakir bir ailenin oğlu. Altı kardeş. Jokeyliği secmesine vesile, babası ve amcasının seyis, ağabeyinin jokey olması. 21 yıldır hipodromlarda fırtına gibi esiyor. 25 Haziran’da yapılan 80’inci Gazi Koşusu’nda ucuncu kez birinci geldi. Eşi Begum’un babası, Fevzi Cakmak’ın yaveri Ahmet Atman’ın oğlu, atcılığın duayenlerinden ve Turkiye Jokey Kulubu (TJK) eski başkanlarından Ozdemir Atman. Karataş’la Gazi Koşusu’nu kazandığı an yuhlanmasını, atları ve hayatını konuştuk. Futbola meraklıyken jokeylik nasıl oldu? - Maddi durumumuz iyi değildi. Seyis amcam, gel seni jokey yapalım, dedi. 14 yaşındaydım. Annem cok karşı cıktı. Babam da cok karşıydı. "Oğlum senden bir şey olmaz. Askerlik zamanına kadar yaparsın, donup geldiğinde işine bakarsın" dedi. Şimdi hayırlı evladım. Koyde doğup buyumeniz sizin icin avantaj oldu mu? - Benim hayvanlara değil, spora meylim vardı. Tenis macı seyretsem, cıkıp aynısını yapardım. Şehirde doğsaydım da aynı cizgiyi surdururdum. Yarıştan once atla goz goze geldiğinizde hissediyor musunuz o yarışı kazanıp kazanmayacağınızı? - Padokta ve sahaya cıktığınızda size yuzde 50, o guveni veriyor. İyi koşacağı izlenimini veriyor. Bu Gazi Koşusu’nda da sakinliğiyle o guveni bana vermişti. Rakiplerinizin atlarına bakıyorsunuz, sıkıntılı, ter yapmış. Hah, diyorum bugun olacak. Hani bazı futbolcular muska takar, mırıldanarak goğe bakar, sağ adımla sahaya cıkar; sizde var mı batıl inanclar? - Daha once kazandığım ata tekrar binmişsem aynı cizmeyi, pantolonu giymeye, aynı kırbacı kullanmaya ozen gosteririm. Ama uzerinde fazla durmam boyle şeylerin. Gunde 20 milyar lira kazandığınız ve Turkiye’nin hatırı sayılır zenginleri arasında olduğunuz doğru mu? - Zenginlik kavramı nedir? Para mı yoksa gonul zenginliği mi? Para kısmını merak ediyorum. - Allah’a şukur, ailem ve ben kimseye muhtac değiliz. Kayınpederim Ozdemir Atman da Tukiye’de atcılığa ilk başlayanlardan, cok koklu bir ailedendir. Eşinizle tanışmadan once kayınpederinizle meslekten evveliyatınız var oyleyse? - Tabii. Rahmetli kayınpederimle 10 yıl beraber calıştık. Eşim işletme mezunu ama ikiz kardeşiyle birlikte atları var, antrene ediyor. Butun hayatınız atlar uzerine. Eminim 21 yılda kitaplar dolduracak kadar felsefe edinmişsinizdir. - Atla yatıp atla kalkıyorum. Ata konsantre oluyorum. Atla iletişim kurma, hep olumlu duşunup ata olumlu enerji vermek zorundayım. Cok hissi hayvanlar. Olumsuz duşuncenizden ya da kendinize guvensizliğinizden mutlaka etkilenirler. ATLARLA KONUŞURUM DAHA DUN OLDU Konuşuyor musunuz atla, kulağına fısıldıyor musunuz? - Cok konuşurum. Daha dun oldu. Koşacak tayımızın ahırına gittim. Ne yapıyorsun oğlum, dedim. Purrrş, hıfff diye, konuştu benimle. Sohbet ettik oyle. Hayatınızda başka şeyler de vardır sizi tamamlayan, koca ve baba olarak. - Altı aylık kızım Azra Ozge’yi parka goturup de keyif alamadık henuz. Eşimle onemli koşuların olmadığı donemlerde Bodrum, Antalya sahillerine gidiyoruz. Coğu Sivaslı gibi sizin de bağlama calma merakınız var mı? - Muzikle benim değil de eşimin arası iyidir. Onceleri arkadaşlarımla futbol macları yapardık, bilardo oynardık. Ama şimdi boş zaman şansım yok. Cunku yarışlar arka arkaya gidiyor. Bazen yarış icinde komiserler faul cezası verince tatil icin piyango gibi oluyor. Bir koşuda ne kadar efor sarf ediyorsunuz? - Atlar bir yarışta 10-15 kilo veriyor. Ben de iki ile iki bucuk kilo arasında veriyorum. Butun adalelerimiz calışıyor. Butun organlarımız ve beynimiz de. At gibi terliyorum ben de. Son 200 metrede seyirciyi değil, birbirimizin nefesini duyuyoruz. Kac yaşında bırakacaksınız? - Bazen beynim cok yoruluyor. Az değil, 21 yıldır koşuyorum. Memur olsaydım emekli olmuştum. İstanbul, Ankara, Bursa sezonu bittiğinde bir bucuk ay dinleniyorum. Ama oyle ozluyorum ki, bu işi bırakmanın zor olduğunu anlıyorum. Belki ileride rolantiye alıp belirli zamanlarda, belirli atlara binerim. Sonra bir zaman gelecek, bırakacağım. O gun geldiğinde ne yapacaksınız? - Yapı olarak oturmaya gelemem. Yerimde duramam. Birkac at alıp at sahipliği duygusunu yaşayabilirim. Biz jokeyler, başka bir iş yapamayız. Gidip de bir market, kafeterya ya da restoran acamayız. Tatmin etmez. Yine icinde olmamız lazım. BUGUNE KADAR UZERİMDEN 10 AT GECTİ Herhangi bir sakatlık yaşadınız mı? Cok şukur ciddi bir sakatlık yaşamadım. Ama bindiğim atlardan ayağı kırılan, uyutulanlar oldu. Uzengiden ayağımı cıkaramadığım icin beraber yıkıldığımız cok oldu. Bugune kadar on at uzerimden gecti. Ama at gorduğu an uzerine basmaz. Yeter ki gorsun. Gazi Koşusu’nu kazandığınızda yuhlanmıştınız tribunlerden. Neden? - Nedenini hic bilmiyorum. Bu meslekte seveniniz de olur sevmeyeniniz de. Bunu anlayışla karşılıyorum. Yarış fotofinişle bitti. İkinci olan ağabeyimiz Ertul Cankılıc, cok sevdiğimiz bir ağabeydir. Benim kazandığımı gordu, kaybettim, dedi. İkinciliğini tebrik, birinciliği kaybettiği icin de teselli etmek amacıyla sırtına dokundum. Gecmiş olsun, dedim. Vay efendim Annosh kazanmış da benim Hızelbeyi’ne vermişler. Birkac kişinin bağırmasıyla provoke oldular herhalde. Pek kulak asmadım. Bildiğim doğrulardan şaşmam. YARIŞ ONCESİ SEKS ORUCU YOK Yarıştan dort saat once kahvaltı yaparım. Cay ve kahve dışında bir şey icmem. Ama seks kısıtlamam yok. Cunku uyku ve gıda gibi seks de gerekli. Gulden AYDIN / Hurriyet __________________