Yaz donemi yavaş yavaş yaklaşıyor. Eurohoops Fırın da gelecek sezon EuroLeague’de mucadele edecek 18 takım icin yol haritası ciziyor…
by Utkan Şahin / [email protected] Avrupa basketbolunda 2018/2019 sezonunu tamamladık. Şampiyonların belli olmasıyla birlikte de transfer soylentileri gundemin ana konusu olmaya başladı. Takımlar gelecek sezon icin daha guclu kadrolar kurmak icin yavaş yavaş harekete gecti ve soylentiler her gecen gun daha da gucleniyor. Eurohoops Fırın bu sebeple sizlerin karşınıza yeni bir yazı dizisi getirmeye karar verdi. Amacımız, takımların olası yaz haritalarını cizmek. Bu onemli cunku gelecek sezon EuroLeague’de farklı bir heyecan olacak. 18 takımlı normal sezonun yanı sıra transfer piyasasında da ortalık karışık. Hem Avrupa’nın bircok yıldız ismi serbest kalıyor hem de Cin Ligi’nde değişen yeni kural sebebiyle bazı yıldızların donmesi bekleniyor. Gelecek sezon icin rekabet koruklenecek. Bu sebeple her EuroLeague takımı icin 3 madde eşliğinde gelecek sezonun yol haritası cıkarmaya karar verdik. Sırada listemizdeki 12. takım var: Barcelona Lassa! Barcelona Yaza Nasıl Giriyor? Barcelona, arka arkaya gecen başarısız sezonların ardından geride kalan sezonda zirveye biraz daha yaklaştı ama yine de tam olarak istediği seviyeye cıkamadı. EuroLeague’de 2014’ten beri Final Four’a kalamayan, bundan onceki 2 sezonda playoff bile yapamayan Katalanlar, Avrupa’nın en buyuk butceli takımlarından biri olarak bu sefer en azından playoff yapmayı başardı. Geniş rotasyonuyla EuroLeague’de fark yaratan Barcelona, uzun sure 4. sıra icin Efes ile yarışsa da İstanbul’daki macı kaybedince o fırsatı da kacırmış oldu. Aslında Katalanlar o gece sadece macı kaybetmedi, aynı zamanda Final Four ihtimalinin de onune de taş koydu. Cunku sonuk bir sezon geciren Shane Larkin, o gun adeta buyuk bir guneş patlaması yaşadı ve ondan sonra karşısına cıkan her rakibi yaktı. Bu sebeple playoff’ta 5 maca giden seriyi kaybeden Barcelona, Final Four ozlemini de dindiremedi. İspanya’da ise yine arada kaldı. Olaylı bir mac sonunda Copa Del Rey’de Real Madrid’i mağlup ederek kupayı kazanan Pesic ve oğrencileri, ligde ise 2016’dan beri ilk kez finale kalmayı başardı. Fakat ezeli rakipleri Real Madrid’e karşı oynadıkları seriyi 3-1 ile kaybederek şampiyonluk ozlemini 5 yıla cıkardı. Başarısızlığın o acı tadından bir turlu tam olarak kopamayan Barcelona, şu ana kadar yaz transfer donemine damga vuran takım oldu. Transfer piyasasını alt ust edecek şekilde Nikola Mirotic’i EuroLeague’e geri donduren Katalanlar, Avrupa’nın iki onemli yıldızı Cory Higgins ve Brandon Davies ile de anlaştı. Bu sebeple de yaz donemine Avrupa’nın en iddialı takımı olarak giriyorlar. Sozleşmesi bitenler: Chris Singleton, Kevin Seraphin, Jaka Blazic Gelenler: Cory Higgins Kadro Dizilimi PG: Thomas Heurtel – Kevin Pangos – Pau Ribas SG: Cory Higgins – Kyle Kuric SF: Adam Hanga – Roland Smits PF: Nikola Mirotic* – Victor Claver – Pierre Oriola C : Brandon Davies* – Ante Tomic – Artem Pustovyi Not: * işareti transferin henuz resmileşmediği anlamına gelmektedir. 1- Kronik Sorunları Cozecek İkili: Higgins & Davies Bazen takımlar, yaşlanan yıldızlarının golgesinde ezilebiliyor. Bir donem sizin her şeyiniz olan yıldızlar, yaş almalarıyla birlikte sizin kadro duzeni icerisinde en buyuk probleminiz olabiliyor. Barcelona ise bunu tarihinin en buyuk yıldızlarından Juan Carlos Navarro ile onun saha icerisindeki en buyuk yardımcılarından Ante Tomic ile yaşadı. Navarro, Avrupa tarihinin en buyuk efsanelerinden. Bunu tartışmaya bile gerek yok. Bircok istatistikte tarihte bir numarada olması zaten her şeyi gosteriyor. Fakat İspanyol efsane, uzun bir sure yaşlandığını kabul etmedi. Son yıllarında yaşı gereği performansı duşmesine rağmen ne Barcelona’nın onune oyuncu koymasına izin verdi ne de takımını eskisi gibi surukleyebildi. Zaten buyuk golgesi Palau Blaugrana’ya gelen butun kocların ustune karabasan gibi coktu. Bu sebeple de son yıllarda Barcelona’nın hucumdaki en buyuk problemlerinden biri hucumu surukleyecek yıldız oyuncuydu. Moskova’dan sıcak denizlere inen Cory Higgins ise tam olarak bu ihtiyacı kapatacak isim. Antep’ten beri yakından tanıdığımız Amerikalı yıldız, CSKA’da butun Amerikalılara ornek olacak bir kariyer gelişimi yaşadı. Moskova’ya ilk gittiğinde iyi bir rol oyuncusu olan Higgins, devamında onemli bir parcaya, gecen sezon ise super yıldıza donuştu. %49.3 saha ici yuzdesiyle 14.9 sayı ortalaması tutturan Higgins, CSKA’nın hucumdaki en buyuk kozlarından biri oldu ve şampiyonluğa giden o dolambaclı yolu actı. Ustelik De Colo ve Rodriguez gibi dominant yıldızların yanında bunu başardı. Yıldız oyuncu şimdi ise Barcelona’da rotasyonun en onemli kısası olacak ve yetenek olarak bunu karşılamaya cok hazır. Oyunun her iki tarafını da goz onune alırsak bu kıtanın en değerli isimlerinden. Hucumdaki harika yeteneklerinin yanında savunmada da cok değerli bir isim ve acıkcası Hanga ile Higgins kanat rotasyonu enfes gozukuyor. Hucumda ise surukleyici bir oyuncu olabileceğini Antep’ten beri herkese gosterdi. Peki lider bir oyuncu olabilir mi? Evet, bunu da yapabilir. CSKA’daki gibi kısa rotasyonunda liderliği paylaştığı bir ortamdan tek başına kısa rotasyonunun lider olduğu bir ortama gecmek elbette zor ama kritik anlarda, buyuk maclarda işi bitirebileceğini bize gosterdi Amerikalı yıldız. Gecen sezon Higgins‘in Final Four’a kalan dort takıma karşı normal sezonda oynadığı 6 macta son ceyreklerde 7.6 sayı, 15/23 saha ici, 1.2 asists, 0.4 top kaybı gibi cılgın bir performans sergiledi. Clutch time’da ise 16/29 gibi harika bir saha ici yuzdesiyle pozisyon başına 1.2 sayı uretti. Lider bir oyuncu olmak icin elinde her şey var. Barcelona’nın diğer kronik sorunu Ante Tomic’in yavaşlayan ayakları ve pota altında yarattığı savunma problemleriydi. Bir donem Avrupa’nın en değerli olan Tomic, son yıllarda ise Katalanların kanayan yarası haline gelmişti. Pesic, gecen sezon ondan maksimumu aldığı anlarda bile bu durum boyleydi. Onun savunmadaki zaaflarını saklamak icin Barcelona, hucumdaki bazı tercihlerini goz ardı etmek zorunda kaldı. Navarro’nun aksine Barcelona, son yıllarda Tomic’in yerine uygun ismi getirmek icin uğraştı. NBA’den Kevin Seraphin’i getirdiler fakat Fransız uzundan da o beklenen performans gelmedi. Zalgiris’te ruştunu ispatlayan Brandon Davies ise Barcelona’nın bu kanayan yarasına cozum olabilir. Gecen sezon Litvanya ekibinin hucumdaki en buyuk kozu olan Davies, 14.2 sayı, 5.5 ribaund ortalamasıyla hem sezona damga vurdu hem de Zalgiris’i playoff’a taşıdı. Davies, hucumda Tomic kadar yumuşak bileklere ya da harika bir saha goruşune sahip değil ama Saras ile birlikte oyununu cok geliştirdi. Hem doğru pozisyon almada hem de pota cevresinde birebir oynamada elit seviyeye geldi. Gecen sezon sayılarının sadece %55.7’sini asist uzerinden buldu. EuroLeague’deki diğer uzunların genellikle %60-70 arasında olduğunu duşunursek bu onemli bir ozellik. Hucumda getireceklerinin yanında Amerikalı pivotun, Tomic ile savunması arasındaki fark cok daha onemli. Davies, EuroLeague’de herkesin aradığı kısanın karşısında kalabilen uzunlardan biri. Bu Barcelona icin buyuk bir değişim olacak cunku gecen Tomic’in ikili oyun zaaflarını saklamaktan helak oldular. Yıldız oyuncu, gecen sezon savunma ratinginde de pivotlar arasında 7. sırada yer almayı başardı. Barcelona icin bu transferin bir diğer onemli getirisi ise Davies’in Walter Tavares karşısında ustunluk sağlayabiliyor olması. Normal sezonun son macında Davies, dev pivotu adeta sahadan sildi. Tavares’i sezon icerisinde belki de ilk defa bu kadar zor duruma duştu. Real Madrid ile Barcelona arasındaki cekişmeyi duşunursek, Davies’in bu ustunluğu Katalanlar icin buyuk bir şans. 2- Nikola Mirotic Transferi Avrupa İcin Ne İfade Ediyor? Tum Avrupa basketbol kamuoyu, gectiğimiz Pazar’dan beri Mirotic’i konuşuyor. Karadağlı oyuncu, NBA’de 3 yıl icin 45 milyon dolarlık bir teklif almasına rağmen Barcelona’dan buyuk bir kontrat alınca İspanya’ya donmeye karar verdi. Bu tabii cok ilginc bir karar. Cunku Avrupa basketbolu, Josh Childress, Linas Kleiza – Olympiakos zamanı – ve 2000 oncesi donemden beri ilk kez NBA’den boyle bir oyuncu “caldı”. Uzun bir suredir NBA karşısında eli kolu bağlı olan Avrupa basketbolu icin onemli bir durum bu. Bazıları yeni bir donemin başlangıcı olduğunu bile iddia ediyor. Acıkcası ben pek bu kadar optimist değilim. Yerel rekabet uzerine kurgulanmış olan Avrupa’da gelecekte Barcelona’nın bu transferine karşılık vermek isteyecek olan takımlar olabilir ama onlar da aynı bu transfer gibi normalin dışında olacak. Cunku bu Avrupa basketbol ekonomisinin tavanından cok daha buyuk bir transfer. Yeni yatırım kapıları ortaya cıkmadan bunun normalleşmesi de cok zor. Bununla birlikte Mirotic’in Barcelona’ya gelmesi tek bir transfer. Buna karşılık Avrupa basketbolu, Temmuz’un 5’i gelmeden NBA’e şu ana kadar 6 oyuncu kaptırdı bile. Başka bir acından bakarsak da bu transfer, ileriye doğru bir ivme de olabilir. 2010’larda Avrupa’da yaşanan kriz, basketbolu cok etkiledi. Bu yaz ise Avrupa’da genel olarak verilen maaşlara baktığımız zaman bir artış var. Bu da sevindirici cunku en azından sportif anlamda 2010 oncesi ekonomik duruma geri donebiliriz. Gecmiş hemen unutulduğu icin o donem verilen paraları hatırlamıyoruz ama bu doneme gore cok daha yuksek kontratları goruyorduk. Ustelik bu sadece Childress transferi ile sınırlı olan bir durum da değildi. Cin Ligi’nde değişen kural, İtalya’da başlayan kıpırdama, Almanların eskiye gore daha yarışmacısı olması ve Zalgiris’in oturduğu ornek yapı gelecek icin umit veren durumlar. Mirotic transferi ise bu olumlu havayı getireceği ilgiyle birlikte ruzgara cevirebilir. Fakat her şey temelde gelir kapısında yatıyor. Cunku bir yanda iyi şeyler olurken Yunanistan ve Turkiye’de ise ekonomik olarak kotu bir durum var. Avrupa basketbolu da yıllar icerisinde bu gibi durumlardan hep kotu etkilendi. Yeni bir krizin cıkmasını engelleyecek tek şey ise takımların gelir kapılarını yukseltmek. Obur turlu bu ince cizgide yurumeye devam ederiz. Barcelona acısından bakarsak ise ruya gibi bir transfer… Avrupa basketbolunun son 10 yıldaki en onemli uzun forvetlerinden birinden bahsediyoruz. Hatta bircoklarına gore en iyisi. Mirotic, 23 yaşında Real Madrid forması giyerken bile EuroLeague’in en ozel oyuncularından biriydi. Şimdi ise kariyerinin en olgun doneminde, 28 yaşında Avrupa’ya geliyor. Fakat cok ozel bir oyuncu olsa bile onun da bu kıtada kanıtlaması gereken şeyler var. Real Madrid’de cok iyi oynadığı donemde bile suya sabuna cok karışmadığına dair cok eleştiri almıştı. Ozellikle de onemli maclarda… Tekrardan bu eleştirilerle karşılaşması cok olası. Acıkcası Mirotic’in karakterini duşunursek bir liderden daha cok iyi bir 2. adam gibi. Fakat boylesine bir kontrattan sonra ondan beklentiler cok daha artacak ve insanlar ondan bu takımın lider olmasını bekleyecek. Dolayısıyla uzerinde ciddi bir baskı olacağı da aşikar. Karadağlı uzunun durdurulamadığı, rakip taraftarı cileden cıkardığı maclar kesinlikle olacaktır ama Barcelona’nın saha icindeki lideri olabilir mi ondan cok emin değilim. Sanki Mirotic oyle bir karakter değil gibi.
3- Pesic ve Heurtel ile Devam Kararı Doğru Mu?
Barcelona, yapılan transferlerle bir anda 2020 Final Four’un bir numaralı adayı haline geldi.
Bu cok normal cunku Avrupa’da şu anda Higgins-Hanga-Mirotic-Davies dortlusu kadar uyumlu ve yetenek tavanı yuksek bir dortlu yok. Gelecek transferler sonrasında da olması da cok kolay değil. Temelde Mirotic olmadan bile oldukca iyi bir ucluye sahiplerdi. Mirotic ise seviyeyi bambaşka bir noktaya cekti.
Bu dortlunun savunmada buyuk bir dezavantajı yok. Hatta ve hatta Higgins – Hanga ikilisi tum kıtadaki en iyi kanat savunması olabilir. Hucumda ise 3 tane ozel yetenekten bahsediyoruz. Ucu de bir potansiyeli değil direkt yetenek olarak takıma etki edecekler.
Ustelik Katalanların benchi de cok kuvvetli. Kenardan Ribas, Claver, Oriola, Tomic, Kuric, Pangos gibi isimler gelecek. EuroLeague şampiyonluğuna aday takımların coğunun bu seviyede bench kalitesi yok. Butun bunlara baktığımız gercekten korkutucu bir kadro var.
Fakat buna rağmen hala kuşkuyla bakanlar da var cunku koc Svetislav Pesic ve oyun kurucu Thomas Heurtel ile devam kararı aldılar. Acıkcası bu kuşkular cok daha haksız değil.
Heurtel kısmından başlarsak… Tek cumleyle; felaket bir tercih.
Fransız oyun kurucunun onemli bir yetenek olduğu kesin. Kariyeri bittiğinde muhtemelen modern EuroLeague’in en cok asist yapan ismi olacak. Ustelik gecen sezon belki de kariyerinin en iyi yılını gecirdi. Fakat onun kazanan bir yapı icerisinde uyumlu olması mumkun değil. Kariyeri boyunca sayısız ornekte bunu gorduk.
İyi gecirdiği gecen sezonda bile +/- istatistiğinde takımının en kotusuydu. Daha da dramatik olanı; playoff 3. macındaki +/- istatistiğiydi. O macta sahada olduğu 19 dakikada Barcelona, Efes karşısında tam olarak -39’du. Takımın oyun kurucusu bir playoff macında bu halde olamaz.
Ustelik iyi bir karakter olsaydı da kotu bir tercih olurdu cunku takımın yapısına uygun değil. Elinizde Higgins, Mirotic, Davies gibi yetenekler varken Heurtel sadece fazlalık. Onun topu domine ettiği her anda takımın hucumu zarar gorecek. Barcelona’nın topsuz oyunda daha verimli, tempoyu kontrol etmekte başaralı, organizator bir oyun kurucuya gitmesi gerekiyordu.
Bu acından kişisel fikrim, daha alt seviye olarak gozukse de Stefan Jovic onlar icin daha iyi bir tercih olabilirdi. Evet, Sırp guardın şut problemiyle Hanga’yla da birleşince spacingi kotu etkileyebilir ama Higgins, Mirotic, Kuric gibi ozel şutorler varken bu durum aşılabilirdi. Diğer tarafta ise Jovic-Higgins-Hanga uclusu savunmada rakip kısalarının en buyuk problemi haline gelirdi.
Son donemde Barcelona’nın Pangos’tan cıkabileceği soylenmeye başlandı. Pesic’in Kanadalı guarda hic guvenmediğini duşunursek mantıksız değil. Eğer bu durum gercekleşirse; Katalanlar icin Heurtel’in benche itildiği bir plan daha doğru olabilir.
Pesic icin ise en baştan belirteyim; ben soylendiği kadar kotu koc olduğunu duşunmuyorum.
Evet, zor bir karakter. Basketbol aklı da biraz fazla muhafazakar. Fakat bununla birlikte geldiği donemden bu yana en azından azimi olcude elindeki isimlerle doğru yapıları kurmayı başardı. En temelde Heurtel ve Tomic’in olduğu bir beşi, cok iyi savunma takımı haline getirebildi.
Buna rağmen bu takım icin doğru koc mu ondan cok emin değilim. Sanki bu takım icin onun basketbol aklı olarak muhafazakar tarafı, elindeki parcaları iyi değerlendirmesine gore daha ağır basıyor.
Barcelona’da oluşan takım yapısına baktığımız zaman bu kadronun cok daha fazla geciş hucumuna yonelmesi ve tempoyu zorlaması gerekecek. Bu kadar yıldızınız varsa bu biraz da zorunluluk. Fakat Pesic ise daha cok yarı saha temelli basketbol anlayışına sahip ve kariyeri boyunca bunun dışında pek cıkmadı. Bu da hucumlarını etkileyecek.
Onun bu takımdan cok cok iyi bir savunma verimliliği cıkartacağından eminim fakat aynı zamanda bu takımın yetenek seviyesinin altında bir basketbol izleteceğini duşunuyorum.
Bu sebeple de gelecek sezon Barcelona şampiyonluğa ulaşsa bile sanki Pesic oynattığı basketbolla kimseyi yine tatmin edemeyecektir.
__________________