Son donemde hangi EuroLeague takımları NBA’e yıldızlarını kaptırdı? by Utkan Şahin / [email protected] Avrupa basketbolu ile NBA arasındaki guc farkı son 20 yılda giderek acılıyor. Bir donem eski kıtanın yıldızlarını burada tutmak kolaydı fakat artık herkesin ruyasında NBA var ve iki organizasyon arasında acılan bu fark sonrasında artık Avrupa takımları NBA ile rekabet eden bir yer değil, aksine NBA icin oyuncu hazırlayan bir yere donuştu. Ozellikle son donemde EuroLeague’in elindeki yıldızları NBA’e gondermek zorunda kaldığı bircok ornek gorduk. Son olarak da Fenerbahce Beko’nun yıldızları Marko Guduric Memphis Grizzlies‘e, Nicolo Melli ise New Orleans Pelicans‘a yolcu oldu. Bu durum da tabii takımların dengelerini alt ust ediyor cunku yetenek havuzunun daraldığı bir ligde giden oyuncunun yerine aynı kalitede bir isim bulmak her zaman daha zor oluyor. Bu sebeple de Eurohoops Fırın, eline kağıt kalemi aldı ve son 5 yılda (2014 yazından beri) hangi EuroLeague takımlarının NBA’e daha cok oyuncu gonderdiğini araştırdı. Hazırsanız, huzurlarınızda NBA’e en cok oyuncu gonderen 5 EuroLeague takımı:
5- Maccabi Tel Aviv: 4 Oyuncu
Maccabi Tel Aviv, her zaman Amerika’yla bağlantıları kuvvetli olan bir takım oldu. Amerikalıların, İsrail’i tercih etmesi, Tel Aviv’deki sıkı gece hayatı ve bağlantılar onları hep one taşıdı. Modern donemdeki en iyi Amerikalı oyuncunun -Anthony Parker- onlarda oynaması bir şans değildi mesela. Son donemde duşen butceyle birlikte eskisi kadar gozde değiller belki ama hala bu listeye 5. sıradan girecek kadar iyiler. İsrail devi, 2014 yazından beri 4 oyuncusunu NBA’e yolladı: Joe Ingles, Jordan Farmar, Dragan Bender, Jonah Bolden. Bu isimler arasında Bender daha farklı bir yerde. Alt yapılarda bir super star olarak gelen Hırvat oyuncu, İsrail’de ust seviyede cok fazla oynamadan NBA yolcusu oldu. Diğer uc isim ise kadronun onemli parcalarıydı. Son şampiyon kadronun onemli bir parcası olan Ingles ise surpriz bir şekilde bu isimler arasında NBA kariyeri en başarılı isim. NBA’e gittiği zaman bircokları onun kısa sure icerisinde geri doneceğini duşundu fakat Avustralyalı oyuncu cok iyi bir gorev adamı olmayı başardı. Hatta 4 yıl icin 52 milyon dolarlık kontratı da kaptı. Avrupa defterini Maccabi’yle acan Farmar ise yine aynı takımla kapattı. Maccabi tarihinin en başarısız sezonunun mimarlarından olan Amerikalı guard, sezon ortasında takımdan gonderildikten sonra NBA’e geri dondu. Orada da cok fazla sahada kalamadı. Maccabi’nin NBA’e gonderdiği son isim olan Jonah Bolden ise tek EuroLeague sezonu pek parlak gecmese de Maccabi’den sonra Philadelphia’da kontrat bulmayı başardı. İsrail devinde yakın gelecekte bu isimlerin sayısı artabilir. Avrupa’nın gozde genc yeteneklerinden Deni Avdija ve son U20 EuroBasket’in MVP’si Yovel Zoosman onların kadrosunda yer alıyor. Ozellikle Avdija’nın NBA yapmaması buyuk surpriz olur. 2014: Joe Ingles – Utah Jazz 2016: Jordan Farmar – Memphis Grizzlies 2016: Dragan Bender – Phoenix Suns 2018: Jonah Bolden – Philadelphia 76ers
4- Anadolu Efes: 5 Oyuncu
Turk basketbolunun onemli altyapılarından olan Anadolu Efes, bu başarısını son donemde de gosterdi. Daha once Mirsad Turkcan, Hidayet Turkoğlu, Mehmet Okur ve Cenk Akyol’un kendi formasını giyerken draft edilmesini sağlayan lacivert-beyazlılar, son 5 yılda ise bunu Cedi Osman ve Furkan Korkmaz ile başardı. Ustelik bu iki isim, sadece secilmedi. Aynı zamanda NBA yolcusu oldu. 31. sıradan secilen Cedi Osman, EuroLeague’de onemli sureler alarak NBA’in yolunu tutarken henuz 2. sezonunda da ilk beş oyuncusu olmayı başardı. 26. sıra secimi olan Furkan ise Cedi’nin aksine Efes’te pek fazla oynamadan NBA’e gitti. Hatta son sezonunu Banvit’te kiralık olarak gecirdi. Milli oyuncu, belki de bu sebepten Philadelphia’da da pek istediği gibi 2 sezon geciremedi ve şu anda serbest oyuncu konumunda yer alıyor. Efes bu iki milli oyuncunun yanında uc de yabancı oyuncuyu kendi ustunden NBA’e gondermeyi başardı. Avrupa’nın son donemdeki en buyuk yeteneklerinden Dario Saric’in EuroLeague oynamadan gitmesine izin vermeyen Efes, 2 yıl boyunca Hırvat yıldızı İstanbul’da bizlere izletti. Saric, son sezonunu pek iyi gecirmese de NBA’e gittikten sonra ne kadar onemli bir yetenek olduğunu Sixers doneminde gostermeyi başardı. Diğer iki isim ise Efes’in buyuk umutlarla transfer ettiği fakat istediği katkıyı alamadı Amerikalı oyuncular oldu. Biri 2013/14 sezonunda oynayan Scotty Hopson, diğeri ise 2016/17 sezonunda izlediğimiz Brandon Paul! Hopson, Efes’teki kısa doneminde potansiyelli bir yetenek olduğunu gosterse de disiplinsiz davranışları yuzunden sezon ortasında gonderildi. Hatta o donem bircokları bu gidişi buyuk bir kayıp olarak gordu. Fakat sonrasındaki kariyerinde bu problemi sık sık gozukunce gercek de ortaya cıktı. Sezon ortasında takıma katılan Paul ise ceşitlilik anlamında cok şey vaat ediyordu. İspanya’da ozellikle yaptığı savunmayla dikkat cekmişti fakat burada bambaşka bir goruntu cizdi ve Olympiakos macı dışında pek bekleneni veremeyerek sezonu tamamladı. Sonraki sezon ise Amerikalı kanat, kimse tahmin etmezken Spurs’e gitti ve 1 yıl boyunca orada gorev adamı olarak oynadı. Yakın gelecekte ise Efes adına bu listeye Shane Larkin katılabilir cunku Amerikalı yıldızın NBA’den tam 3 talibi var. 2014: Scotty Hopson – Cleveland Cavaliers 2016: Dario Saric – Philadelphia 76ers 2017: Cedi Osman – Cleveland Cavaliers & Furkan Korkmaz – Philadelphia 76ers & Brandon Paul – San Antonio Spurs
3- Real Madrid: 7 Oyuncu
İlk duşunulduğu zaman son donemde Real Madrid’den Luka Doncic ve Sergio Rodriguez dışında NBA’e birisi gitmiş gibi gelmiyor ama gercek pek oyle değil. İspanyol devi, EuroLeague’in hep tepe takımlarından biri olduğu son 5 yılda tam 7 ismini NBA’e kaptırdı. Bunlardan bazıları -Doncic, Mirotic ve Rodriguez gibi- onemli kayıplardı, bazılarının gidişi ise Madrid’e buyuk yara vermedi. İlk bolumle başlarsak; Luka Doncic’in kaybı herhalde diğer 6 ismin kaybından daha ağır oldu İspanyol devi icin… 16 yaşında geldiği Madrid’de eşi benzeri gorulmemiş bir hikaye yazan Sloven genc yıldız, henuz 19 yaşındayken EuroLeague’de hem normal sezon hem de Final Four’un MVP’si oldu. Boylesine bir hikayeden sonra onu bu kıtada tutmak imkansızdı ve Doncic, biraz da yeni dunyada tarih yazmak icin NBA yolcusu oldu. Şimdilerde geri donuşu buyuk olay olan Nikola Mirotic de bu kıtada bir super yıldız olarak NBA’e gitti. Evet, bir Doncic değildi ama oynadığı donemde kıtanın en onemli isimlerinden biriydi. EuroLeague şampiyonluğu dışında Avrupa’da CV’sini dolduran Mirotic, 2014’te Madrid’e 3 milyon odeterek Chicago Bulls ile anlaştı. NBA’den Madrid’e gelen Sergio Rodriguez de buyuk bir kayıptı. 2014’te Madrid formasıyla MVP secilen, 2015’te şampiyonluk yaşayan İspanyol guard, kotu gecen sezondan sonra NBA’den 8 milyon dolarlık bir kontrat bulunca yeni dunyaya geri dondu. Real Madrid altyapısından cıkan Willy Hernangomez ise belki Real’deyken cok fazla katkı vermedi ama İspanyol ekibi icin onemli bir kayıptı. Real, kendi jenerasyonunun Avrupa’daki en iyi isimlerinden birini cok fazla yararlanamadan kaybetti. Diğer uc isim ise Real Madrid’in cok fazla uzulduğu kayıplardı değildi cunku onları ana rotasyonda pek goremedik. 2015’teki şampiyon kadronun bir parcası olan Salah Mejri, o sezon Bourousis felaket oynadığı icin rotasyonda iyi katkılar verdi ama İspanyolların Avrupa’da karşılığını bulamayacağı bir isim değildi. Onun NBA yapması bir surprizdi, bu kadar yıl orada kalması daha da buyuk bir surpriz oldu. 2015/16 sezonunda Real Madrid forması giyen Maurice Ndour ise cok fazla sure alamadı. Sadece 18 macta gorev alan Senegalli uzun, bir sonraki sezon NBA’den kontrat bulmayı başardı. 2017/18 sezonunda kadroda yer alan Chasson Randle de Ndour ile benzer bir hikayeye sahip. 3. guard olarak takıma alınan Amerikalı guard, pek fazla sahaya cıkmadı. Hatta normalde bir sonraki sezon kariyerine EuroLeague’de olmayan bir takımda devam edecekti ama Wizards’ın kampında kendini gosterince NBA’den kontrat buldu. Ustune sakatlıklar nedeniyle 48 macta da oynama şansı elde etti. Gelecek donemde ise Real Madrid adına Facu Campazzo, Anthony Randolph gibi yıldızların NBA’e gitmesi kimse icin surpriz olmaz. 2014: Nikola Mirotic – Chicago Bulls 2015: Salah Mejri – Dallas Mavericks 2016: Sergio Rodriguez – Philadelphia 76ers & Willy Hernangomez – New York Knicks & Maurice Ndour – New York Knicks 2018: Luka Doncic – Dallas Mavericks & Chasson Randle – Washington Wizards
1- Barcelona Lassa: 8 Oyuncu
Barcelona, 2013’ten beri Final Four yapamadı ve uzun suredir başarısızlığın acı tadını surekli yaşıyorlar. Xavi Pascual doneminde Real Madrid’e karşı onemli bir ustunluğu olan Katalanlar, bu donemde ise butun ustunluğu ezeli rakiplerine kaptırdı. Daha da kotusu 2 sezon ust uste playoff bile yapamadıkları sezonlar oldu. Bu başarısızlık doneminin bircok farklı sebebi var. Bunlardan bir tanesi de ozellikle ellerindeki genc yetenekleri NBA’e kaptırmaları olabilir. Katalanlar, son donemde Papanikolaou, Satoransky, Hezonja, Abrines, Kurucs gibi yeteneklerin henuz 25 yaşlarına gelmeden NBA’e gitmesine engel olamadı. Bundan da kotusu ozellikle Hezonja ve Kurucs’tan neredeyse hic yararlanamadan bu durumu yaşadılar. Yetenekleri cok farklı seviyede olsa da Real Madrid, Doncic uzerine bir takım kurabilirken Barcelona ise Hezonja’yı henuz yıldız statusune bile cıkmadan kaybetti. Kurucs ise bambaşka bir durum. Hezonja’nın yarattığı travma sebebiyle ona doğru durust şans bile vermediler. Satoransky, Papanikalaou, Abrines ise bu iki ismin aksine Barcelona’da onemli performanslar sergiledi. Papanikaloau, Pascual’ın en sevdiği tarzda oyuncu profili olarak İspanya’daki tek sezonunda onemli bir roldeydi. Abrines ise 22 yaşında EuroLeague’de 9.3 sayı ortalama tutturduğu bir sezonun ardından NBA yolcusu oldu. Satoransky’ın işi daha zordu. Barcelona’da işlerin iyi gitmediği donemde kadrodaydı. Fakat Cek yıldız, o kotu donemde bile takımın elindeki iyi parcalardan biriydi. Barcelona bazılarını tutabilse ve bazılarını da daha doğru değerlendirebilse son 5 yılı bu kadar kotu gecirmeyebilirdi. Katalanlar, bu beş ismin yanında uc oyuncusunu daha NBA’e kaptırdı fakat bu isimler zaten kadroda duşundukleri oyuncular değildi. 2014 yazında Dorsey, Papanikalou’yla birlikte Houston’ın yolunu tutarken 2015’te ise herkesi şaşırtan bir şey oldu ve Huertas NBA yaptı. Felaket bir sezondan sonra EuroLeague’den duşse kimse şaşırmazdı fakat o Lakers ile anlaştı. Katalanlar icin hayal kırıklığı bir transfer olan Pleiss ise en azından takımda cok kalmadı ve Utah yolcusu oldu. Barcelona’da son donemde Pierre Oriola’nın ismi NBA’le anılıyordu ama kurulan son kadroyu duşunursek ileride de Barcelona, NBA ekiplerinin gozdesi olmaya devam edebilir. 2014: Kostas Papanikolaou &- Houston Rockets & Joey Dorsey – Houston Rockets 2015: Mario Hezonja – Orlando Magic & Tibor Pleiss – Utah Jazz & Marcelinho Huertas – LA Lakers 2016: Tomas Satoransky – Washington Wizards & Alex Abrines – OKC Thunder 2018: Rodions Kurucs – Brooklyn Nets
1- Fenerbahce Beko: 8 Oyuncu
Fenerbahce, zirveyi Barcelona’yla paylaşıyor ama bu listede herhalde nitelik olarak en buyuk kayba onlar uğradı. Zeljko Obradovic takımın başına gectikten sonra Avrupa’nın en iddialı ve guclu takımlarından olan sarı-lacivertiler, bu donemde ust uste 5 kere playoff yaptı ve tarihinde ilk kez EuroLeague şampiyonluğu yaşadı. Ustelik butun bunları NBA’e en onemli yıldızlarını kaptırırken başardı. Giden isimlere baktığımız zaman bile bunun onemi anlaşılıyor. Marko Guduric, James Nunnally ve Bojan Bogdanovic uclusunu bir kenara ayırırsak diğer 5 isim, Fenerbahce’deki donemlerinde kıtanın en onemli yıldızları arasında yer alıyordu. Sarı-lacivertli taraftarın gonlunde taht kuran Nemanja Bjelica, 2014/15 sezonunda MVP olarak NBA’ın yolunu tuttu. Ekpe Udoh ve Bogdan Bogdanovic ise şampiyon kadronun en buyuk ikilisiydi. Bogdan Bogdanovic OAKA’daki inanılmaz performansıyla, Ekpe Udoh ise Final Four’daki mukemmel performansıyla EuroLeague tarihine damga vurdu. Aradan 2 yıl gecmesine rağmen Fenerbahce hala bu ikilinin boşluğunu doldurmaya calışıyor. Brad Wanamaker’ın belki Fenerbahce kariyeri bu uc isim kadar ozel değildi ama Amerikalı oyuncu, bir sezon once Daruşşafaka’da modern EuroLeague rekorları kıracak bir sezon gecirmişti. Ustelik sezonun son bolumunun de yıldızlarındandı. Keza Melli de Brose’deki o buyuleyici oyununu belki İstanbul’da sergilemedi ama takımı icin sahada ne gerekiyorsa hep onu ortaya koydu. Bugun Wanamaker-Bogdan-Bjelica-Mellli-Udoh gibi bir beşliyi yaratmanız cok mumkun değil. Bu beşli arasından uc oyuncuyu bile yan yana getirseniz, şampiyonluğun en onemli adayları arasına gelirsiniz. Cunku ortada oyle buyuk bir yetenek havuzu yok. Ustelik Bojan, Guduric ve Nunnally de kimsenin kolay kolay kaybetmek isteyeceği isimler değildi. Bojan’ın Fenerbahce’deki son sezonu ozellikle Top-16’dan sonra iyi gecmedi ama Hırvat oyuncu cok değil, bir gun once NBA’de kendine 4 yıl icin 73 milyon dolarlık bir kontrat buldu. Guduric ve Nunnally ikilisi ise Fenerbahce kadrosu icerisinde onemli rolleri olan isimlerdi. Her şeyi bir kenara koyalım; Fenerbahce’deki sezonlarında ikisinin de ucluk yuzdesi hicbir sezonda %40’ın altına duşmedi. Butun bu kayıpları duşunduğumuzde Fenerbahce’nin son 5 yıldaki en buyuk problemi, EuroLeague’deki buyuk rakiplerinden cok NBA’e giden yıldızlarını tutamamak oldu. 2014: Bojan Bogdanovic – Brooklyn Nets 2015: Nemanja Bjelica – Minnesota Timberwolves 2017: Bogdan Bogdanovic – Sacramento Kings & Ekpe Udoh – Utah Jazz 2018: Brad Wanamaker – Boston Celtics & James Nunnally – Minnesota Timberwolves 2019: Nicolo Melli – New Orleans Pelicans & Marko Guduric – Memphis Grizzlies Aynı Donemde EuroLeague’deki Diğer Takımlar CSKA Moskova: 3 – Sasha Kaun, Milos Teodosic, Kyle Weems Khimki Moskova: 3 – Jeremy Evans, Markel Brown, Jacob Pullen Panathinaikos: 2 – Georgios Papagiannis, Mike James Baskonia: 2 – Davis Bertans, Shane Larkin Zalgiris: 2 – James Anderson, Isaiah Hartenstein Olympiakos: 1 – Khem Birch Olimpia Milano: 1 – Dairis Bertans Eurohoops.net/tr __________________