Turkiye Futbol Federasyonu Eski Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, 3 Temmuz 2011’de başlayan şike sureciyle ilgili acıklamalarda bulundu. Four Seasons Otel’de duzenlenen toplantıda belgelerle ve goruntuler eşliğinde konuşan Mehmet Ali Aydınlar, 3 Temmuz 2011 surecinde yaptıklarının karşılığı olarak hain ilan edildiğini belirterek, "Butun cabam ve hedefim buyuk sıkıntılarla dolu surecten ulkenin en değerli oluşumları olan kuluplerin en az zararla cıkabilmesiydi. Yaşadığım 7 aylık surecin tamamını bu hassasiyet uzerine kurdum ve butun arkadaşlarımla bunun icin olağanustu bir caba gosterdik. Karşılığı ne oldu? Butun bu cabalarımın karşılığı hedef gosterilmek, hain ilan edilmek, milyonlarca insanın onune hedef olarak konulmak oldu. Bu surecte onbinlerce taciz mesajına ve tehditlere maruz kaldım. Hakkımda yuzlerce dava acıldı. Yaşamımın 25 yılını verdiğim kulubum ve spor camiası onunde itibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakıldım. Bu yaşananları hak edecek ne yaptım?" ifadelerini kullandı. -"FIRSAT BİR KERE DEĞİL TAM 3 DEFA FENERBAHCE YONETİCİLERİNİN ELİNE GECTİ" Şike surecinde Fenerbahceli yoneticilerin eline 3 defa fırsat gectiğini ancak yoneticilerin bunu kişilerin bekası icin ellerinin tersiyle ittiğini iddia eden Aydınlar, şoyle devam etti: "Fırsat bir kere değil tam 3 defa Fenerbahce yoneticilerinin eline gecti ama kişilerin bekası icin bunları ellerinin tersiyle ittiler. Her ne kadar UEFA yetkilileri ’Soruşturmada adı gecen kulupler Avrupa kupalarına katılabilir’ dese de, ’Elimizde biz temiziz kağıtları var’ demeyi de ihmal etmediler. 15 Ağustos’ta iki Fenerbahce yoneticisini TFF’ye davet ettim. ’Bu sene Şampiyonlar Ligi’ne gitmeyin. Kulubun menfatleri bu sene Şampiyonlar Ligi’ne gitmemekten geciyor. (Bu yıl tedbiren katılmıyoruz) diyebilirsiniz’ dedim. Aynı gun yaptığım basın toplantısında da ’kendisinden şuphesi olanlar Avrupa kupasına gitmesin’dedim." -"TRABZONSPOR YERİNE BURSASPOR’U ONEREBİLİRDİK" Aydınlar, UEFA’nın surecin başladığı 3 Temmuz 2011’in ertesi gununde TFF’ye bir mesaj gonderdiğini ve Fenerbahce’nin UEFA Şampiyonlar Ligi’ne gonderilmemesi gerektiğini vurguladığını aktardı. Fenerbahce yoneticilerinin once gitmeme kararı aldığını sonra da bu kararı TFF versin diye topu kendilerine attığını kaydeden Aydınlar, Turkiye’yi riske edemeyeceğini belirterek, şoyle konuştu: "Surecin başladığı gunun ertesinde UEFA yollamış olduğu mesajla bu konuya dair hassasiyetini bizimle paylaştı. Bu uyarı uzerine Fenerbahceyoneticilerini cağırdım ve bunu kendileriyle paylaştım. Kendilerinden acilen konuyla ilgili karar vermelerini istedim. Bir yonetici ayağa kalkarak, ’Başkan şimdi gidiyoruz. Yonetim kurulu toplayıp, Şampiyonlar Ligi’ne katılmama kararını alıyoruz’ diyerek federasyondan ayrıldılar. 23 Ağustos’ta gelen bu mesajda UEFA net bir şekilde, ’Fenerbahce gelmesin’ diyordu. ’Gelirse siz gondermeyin. Aksi takdirde Turkiye’yi cezalandıracağım’ diyerek altını ciziyordu. Turkiye’yi riske edemezdim. Ertesi gun ’Kararı siz verin’ dediler. Biz de kararı verdik ve Fenerbahce’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılmadığı bilgisini UEFA’ya ilettik. Fenerbahce’nin katılmama kararının ardından bir televizyon programına katıldım ve Trabzonspor’un kupaya alındığını oğrendim. Bunun uzerine UEFA yetkilisine tepki gosterdim. Zira Trabzonspor da soruşturma kapsamında ismi gecen kuluplerden bir tanesiydi. Bize sorulsaydı, Trabzonspor yerine Bursaspor’u onerebilirdik." - "FENERBAHCE’Yİ COK DAHA BUYUK BİR CEZADAN KURTARDIM" Aydınlar, Fenerbahce’yi UEFA Şampiyonlar Ligi’ne gondermeyerek daha buyuk bir cezadan kurtardığını soyledi. Fenerbahce’nin UEFA kupalarına gitmemesiyle, konunun 1 senelik cezayla kapanabileceğini savunan eski TFF başkanı, şunları ifade etti: "UEFA yetkilileri, UEFA’nın amiral gemisi olan ve kendilerine gore dunyanın en onemli organizasyonu durumunda bulunan Şampiyonlar Ligi’nde Fenerbahce’yi oynatmayacaklarını soylemişlerdi. Fenerbahceli yoneticiler de bunu biliyordu. Ben gondersem bile UEFA o sene Fenerbahce’yi Şampiyonlar Ligi’ne almayacaktı. Turk Milli Futbol Takımı ve diğer takımları 3 ile 5 yıl, Fenerbahce’yi de 8 yıla kadar cezalandıracaktı. Ben Fenerbahce’yi Şampiyonlar Ligi’ne gondermeyerek cok daha buyuk bir cezadan kurtardım. Ayrıca milli takımı ve diğer kulupleri de alacağım kararla riske atamazdım. Bu tarih sonrasında Fenerbahce yoneticileri tribunlere oynamaya başladılar. Beni kotuleyerek durumu kurtarmaya ve hain Fenerbahceli pozisyonuna duşurmeye calıştılar. O gun bugun de buna devam ediyorlar. Bugun ortaya cıkan tabloya bakınca o gun UEFA’nın soylediğinin aynının olduğunu goruyoruz." Sarı-lacivertli yoneticilerin taraftarlarını yanıltmaya calışıldığını savunan Aydınlar, "UEFA, Şampiyonlar Ligi’ne alınmayacağını net bir şekilde soyledi. Bir de ’bizi yollasalardı oynayacaktık’ deniliyor. Sadece ve sadece toplum ve Fenerbahce taraftarı yanıltılmaya calışılıyor. Benzer bir konu bugunlerde yaşanıyor. Fenerbahce yonetcileri ’CAS’ın kararı ne olursa olsun Avrupa’da oynayacağız’ dediler. Ne oldu? Sonucta Fenerbahce taraftarı yanıtıldı. Sonucunda Fenerbahce Avrupa’dan men edildi" diye konuştu. -"PLATİNİ İLE LARNAKA’DA BİZZAT GORUŞTUM" UEFA’yla yaptıkları pazarlıkları Başkan Michael Platini’ye kabul ettirdiklerini bildiren Aydınlar, "O tarihte son derece hassas ve onemli bir karar verdik ve bu kararı UEFA’nın ’Kesinlikle yapamazsınız’ demesine karşın aldık. İsvicre’ye gidip bizzat Platini’ye anlattım. Platini ile Larnaka’da bizzatgoruşme yaptım ve kendisine kabul ettirdim. Liglerin oynatılacağını ve konuya dahil kararın ligin sonunda play-off’tan once alınacağını, ligler oynanırken karar vermeyeceğimizi acıkladım. Bu da sureci rahatlattı ve kulupler adına milyonlarca lira zarara verecek bir tehlikenin onu kesildi" ifadelerini kullandı. -"Pazarlıkları Turk futbolu adına yaptık, Fenerbahce icin değil" Mehmet Ali Aydınlar, UEFA ile yapılan pazarlıkların Turk futbolu icin gercekleştirildiğini vurgulayarak, şoyle konuştu: "Pazarlıkları Turk futbolu adına yaptık, Fenerbahce icin değil. İsmi gecen butun kulupler adına yaptık ve pazarlıkta başarılı olduk. Bana gore Turk futbolu adına ele gecmiş en onemli fırsatı yakaladık. İsvicre’de yapılan pazarlıklar meyvesini verdi. UEFA teklifimizi kabul etti. Puan silme, para cezaları ve sadece 1 yıl Avrupa kupalarından men edilme kaydıyla dosyanın kapanması sağlanmıştı. Herkes de bu pazarlık uzerinde mutabık kalmıştı ama pazarlıklarımızın tamamı sozluydu. Bunun uzerine yazılı teyit istedim. UEFA yazılı olarak anlaştıklarımızı teyit etti. Şimdi hepinize sormak istiyorum. O gun bu istenenler gercekleşmiş olsaydı, Fenerbahce yonetimi kişileri kurtarma adına tamamen kişisel duygu ve hırsalar adına değil de tarihi 100 yıla dayanan bu koklu kulup adına kulubun menfaatleri doğrultusunda hareket etseydi bugun hangi noktada olurduk?" -58. MADDENİN DEĞİŞMESİ UEFA’nın surec devam ederken TFF talimatnamesinin 58. maddesinindeğişmesine karşı cıktığını anlatan Aydınlar, sozlerine şoyle devam etti: "Surecin sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi icin tek engel 58. maddeydi. Pazarlıklar sırasında 58. maddenin cok ağır olduğunu ve değişmesi gerektiğini UEFA yetkililerine anlattım. Onlar da surec devam ederken, 58. maddenin değiştirilemeyeceğini ancak genel kurul kararıyla bir seferlik askıya alınabileceğini, karar verildikten sonra değiştirilebileceğini belirttiler. Kulupler Birliği de maddenin değişmesini istedi. Fenerbahce başkanı, ’58. maddenin değişmesini istemedik’ diyor ama Kulupler Birliği 14 imzayla ’58. madde değişsin, kume duşme kaldırılsın’ diye TFF’ye muracaat etti. Peki ilk imzayı atan ve ’58. madde değişmezse Turk futbolu batar’ diyen kim?" Aydınlar, Fenerbahce Kulubu’nun 2 Kasım’da yapılacak olağanustu secimli genel kurul toplantısında başkan adayı olmadığını acıkladı. Aydınlar, Four Seasons Bosphorus Otel’de duzenlediği ve 2 saati aşkın suren basın toplantısında, Fenerbahce Kulubu’ne başkan adaylığı konusunda, "2 Kasım’da yapılacak Fenerbahce Kulubu’nun olağanustu genel kurulunda başkan adayı değilim. Ancak şayet Fenerbahce’nin icine duştuğu bu zor durumun tek sorumlusu olan bu zihniyet, yonetim konusundaki ısrarını surdurmeye kalkarsa, şayet emanetci bir aday aracılığıyla bu buyuk kulup uzerindeki vesayeti surdumeye calışırsa, kararımı gozde gecireceğimi, buradan ifade etmek istiyorum" diye konuştu. Aydınlar, toplantıda Spor Toto Super Lig’de 2010-2011 sezonuna ilişkin başlatılan şike ve teşvik soruşturmasının ardından yaşanan surecle ilgili, Fenerbahce cephesinden kendisine yoneltilen iddialara ve tepkilere yanıtlar verdi. Kongre surecinde ciddi başkan adaylarının cıkacağına inandığını belirten Aydınlar, "Fenerbahce kimsenin vesayetinde değildir. Kimse Fenerbahce Spor Kulubu’nun sahibi değildir ve kesinlikle Fenerbahce’nin uzerinde değildir. Herkes haddini bilmelidir. Fenerbahce Spor Kulubu’nun ana sorunu secim değildir. Sorun zihniyet sorunudur. Kulubun geldiği durumun, gundem değiştirme manevralarıyla ortbas edilme sorunudur. Sorun 106 yıllık kulubun getirildiği nokta ve yonetim anlayışı sorunudur" ifadelerini kullandı. 25 yılını kulube veren bir spor adamı olarak bazı notların altını cizmek istediğini vurgulayan Aydınlar, "Dunya uzerinde 25 milyonun uzerinde tuketicisi, taraftarı olan, yıllık cirosu 200 milyon dolarlarla ifade edilen, bu şekilde yonetilen bir tane kuruluş var mıdır?" şeklinde bir soru yonelterek, başkan adaylığıyla ilgili şu acıklamayı yaptı: "Her zaman Fenerbahce Kulubu başkanı olmak istediğimi soyledim ama bir noktanın altını cizdim. Kulubumun bana ihtiyacı olursa... Bugun buradan acıklıyorum, 2 Kasım tarihinde yapılacak kongrede başkanlığa aday değilim. Kongreye 10-15 gun kala, Fenerbahceyi temsil edecek geleceğe taşıyacak bir cok aday cıkacağına inanıyorum. Ancak şayet Fenerbahce’nin icine duştuğu bu zor durumun tek sorumlusu olan bu zihniyet, yonetim konusundaki ısrarını surdurmeye kalkarsa, şayet emanetci bir aday aracılığıyla bu buyuk kulup uzerindeki vesayeti surdumeye calışırsa, kararımı gozde gecireceğimi, buradan ifade etmek istiyorum." -"YONETİM KURULU UYELERİ ZARARI TAZMİN ETMELİDİR" Fenerbahce Kulubu’nun yonetim kuruluna seslenen Aydınlar, 3 Temmuz sureci nedeniyle kulubun yaşadığı maddi zararın yoneticiler tarafından tazmin edilmesi ve 2 Kasım’daki kongreye kadar da bir odeme planının yapılması gerektiğini ifade etti. Yoneticilerin hesabıyla uc yıl icin bunun bedelinin 135 milyon avro olduğunu dile getiren Aydınlar, şoyle konuştu: "Ciddi bir cağrım var. Fenerbahce Yonetim Kurulu bu zararı tazmin etmek zorunda. 2 Kasım’daki genel kurula bu zararı nasıl tazmin edeceklerine dair odeme planını sunmaları gerekiyor. Bir kongre uyesi olarak bu sureci başlatıyorum. Kulubun bu surecte aldığı maddi ve manevi cok buyuk zararları var. Kendi hesaplarıyla 3x45 milyon avro, toplam 135 milyon avro yapıyor. Bu kendi tespitleri. Burada da taraftarı ve kongre uyelerini yanıltmaya calıştılarsa, bu konuda da kendileriyle pazarlık yapabilirim. Kulup davalarla ve mahkemelerle uğraşmaktan yorgun duştu. Yonetim kurulu uyelerinin bunu tazmin edeceklerine inanıyorum. İclerinde cok buyuk iş adamları var, bu paralar onlar icin onemli paralar olmasa gerek." Yonetim kurulu uyelerinin, hukuk kurallarını ve yoneticiliğin gereklerini cok iyi bildiklerini kaydeden Aydınlar, her bir yoneticinin maddi zararla ilgili muşterek borclu, muteselsil kefil sıfatına haiz olduğunu anlatarak, "Bunun yasalar onunde zorunlulukları vardır. Surece dair buyuk bir zarar soz konusudur. Fenerbahce’ye bu lekeyi surenler, kişilerin bekası icin kulubu ateşe atanlar, bunu tazmin etmek zorundalar. Yaşanan zarar odenir, kapanır. Ama manevi zarar... Hicbir paranın manevi zararı karşılayabileceğini duşunmuyorum" şeklinde konuştu. - "YETER ARTIK! FENERBAHCE DEĞİŞMEK ZORUNDA... " Fenerbahce Kulubu’nde değişim ve yeniden yapılanma hamlesinin başlaması gerektiğini vurgulayan Mehmet Ali Aydınlar, "Yeter artık. Fenerbahce değişmek zorunda ve bu değişim hemen başlamak zorunda" dedi. Taraftarın Fenerbahce’yi olan sevgisinin oluşturduğu enerjinin, kişilerin egoları yuzunden tuketildiğini savunan Aydınlar, şunları kaydetti: "Dunya değişiyor, alışkanlıklar değişiyor, değişmeyen tek şey Fenerbahce’deki kaos ve gerilim. Hep mi sizin dışınızdakiler suclu. Yeter artık! Fenerbahce değişmek zorunda ve bu değişim başlamak zorunda. Fenerbahce yenilenmek zorunda. Uluslararası bağımsız denetim kuruluşlarının hesapları denetlediği, konsolide bilancoların camia ile paylaşıldığı, her unsuruyla şeffaf ve hesap verilebilir, cağın değişen yonetim anlayışına ayak uyduran bir dunya kulubu yoluna girmek zorunda Fenerbahce. Tum Fenerbahceliler artık betonu, inşaatı değil, tum branşlarda Turkiye’de ve Avrupa’da kalıcı sportif başarıları konuşmak istiyor. Bunu gercekleştirecek bir yonetim anlayışına ozlem duyuyor. " Mehmet Ali Aydınlar, şike sureci ile ilgili yaptığı ve 2 saati aşan toplantının sonunuda bir basın mensubunun "Aziz Yıldırım’ın sizin icin soylediği -Yaşadığı acıyı unutması icin voleybol şubesini verdik- sozleri hakkında neler duşunuyorsunuz ?" sorusu sonrasında gozyaşlarına hakim olamadı ve sozlerini guclukle tamamladı. "Herkesin manevi değerleri vardır. Ben 2007 yılında voleybol şubesine sponsor oldum ve başına gectim. Benim oğlum ise 2008 yılında...." diyen Mehmet Ali Aydınlar, cumlesini tamamlayamadan gozyaşları icinde kaldı. Mendilini cıkarıp gozyaşlarını silen Aydınlar’ın ağlamasından sonra soruyu soran gazeteciye salonda buyuk tepki oluştu. Aydınlar’ın son sozleri; "Ben hep doğrunun yanında oldum.Tarih gercekleri gercekten yazacak, kim Fenerbahceli, kim değil, kim hain kim değil bunu herkes gorecek" oldu. Olayspor
__________________
’Trabzonspor yerine Bursaspor’u onerebilirdik’
Futbol0 Mesaj
●13 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Futbol
- ’Trabzonspor yerine Bursaspor’u onerebilirdik’