Super Lig'de Akhisar Modeli
Futbol0 Mesaj
●38 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Futbol
- Super Lig'de Akhisar Modeli
-
04-10-2019, 22:17:27Super Lig'e Akhisar Modeli (Aksiyon Dergisi Oeel Haberi) 27 Mayıs 2013 / BEHRAM KILIC Ligin en az transfer yapanı da Akhisar, oyuncularına en az para vereni de... Peki, milyonlarca lira harcayan kuluplere nazaran farklı bir model oluşturan Akhisar’ın başarısında yatan sebepler neler? Super Lig’de bir sezon daha geride kaldı. Son ana kadar ‘Vur, kır, parcala!’ haykırışlarıyla, ‘Olmeye, olmeye geldik!’ tezahuratlarıyla gecen sezonu Fatih Terim’in calıştırdığı Galatasaray şampiyon, Burak Yılmaz da gol kralı olarak bitirdi. Devre arasında milyon avrolar harcanarak alınan Drogba ve Snejder, başarıda onemli bir rol oynadı. Hamza Hamzaoğlu yonetimindeki Akhisar Belediyespor’un ikinci yarıdaki mukemmel performansla kumede kalması en az Galatasaray’ın şampiyonluğu kadar onemliydi. Burak Yılmaz’a haksızlık etmeyelim ama ikinci devrenin oyuncusu da Theofanis Gekas’tı. Akhisar bir onceki sezon yukselmişti Super Lig’e. Kadrosundaki 13-14 oyuncuyla da yola devam etmişti. Ne Snejder ne Drogba ne Muslera ne de Burak Yılmaz gibi yıldızları vardı. Kalede yılların Oğuz’u, defansta Cağdaş’ı, forvette de Bruno’su ter dokuyordu. Devre arasında takıma katılan Yunan forvet Gekas en onemli yıldızlarıydı. Transfere de milyon avrolar harcamamıştı Akhisar. En fazla kazanan oyuncu 300 bin avro bile almıyordu. Galatasaraylı oyuncuların mac başı primleri kadar bile değildi bir oyuncunun sezon boyunca kazandığı para. Sonradan takıma dÂhil olan Gekas’a tek devrelik 300 bin avro verilmişti diğerlerinden farklı olarak. Hamza Hamzaoğlu calıştırıyordu takımı. Kendisi, aza kanaat etmeyi bilen bir hocaydı. Kendini değil, takımı duşunuyordu. Yonetimin pahalı transfer yapalım tekliflerine bile ‘hayır’ diyecek kadar kulubu duşunuyordu. Onun icin onemli olan kulubun geleceğiydi. Bir sezon icin kulubu buyuk borclara sokmak, kulubun geleceğini feda etmek olmazdı. Dengeli transferler yaptı bu yuzden. Aşırıya kacmadı. Dedik ya en pahalı oyuncuları 300 bin avro alan Gekas’tı. Akhisar yonetimi de farklı bir model oluşturdu. Hocaya guvendiler. İşlerin kotu gittiği zamanda bile onunla yola devam ettiler. İlk yarıyı 15 puanla ligin dibinde tamamlamalarına rağmen hocaya gozunun uzerinde kaşın var demediler. Hamzaoğlu’nun deyimiyle başarıyı getiren asıl faktor bu oldu. Futbolu da her şeyiyle ona emanet ettiler. İşine karışmadılar. İstediğini yapmakla kalmadılar, isteğinden fazlasını da yapmak istediler ama ‘Asla pahalı transfer yok’ diyen hocanın engeline takıldılar. Yonetim, teknik heyet, futbolcular ve taraftarların kalbi aynı amac icin atmaya başlayınca da ortaya Akhisar’ın ligdeki başarısı cıktı. Ligin en duşuk butceli ve en az transfer yapan takımı, milyonlarca avro harcayan onca takımın tel tel dokulduğu ligde hedefini tutturmayı başardı. Evet, hedefleri ligde kalmaktı. Ligde kalmak ve onumuzdeki sezonlarda kalıcı olmak icin gerekli altyapıyı kurmak... Sezona bu hedefle başladılar. İlk haftalar kimsenin beklemediği şekilde başarılı sonuclar aldılar. İlk 3 hafta itibariyle en az gol yiyen takımdılar. Sonraları istenmeyen sonuclar geldi ama morallerini bozmadılar. Zira lige alışıyorlardı. Yenilgiler de bu alışma devresi icin birer aractı. Devreyi 15 puanla en alt sırada tamamladılar. Devre arasında takıma takviyenin gerektiğinin farkındaydılar. Forvete Yunan golcu Gekas’ı monte ettiler. Kerem Bulut ve Bilal Kısa’yı aldılar. Gekas, 15 macta 12 gol atarak takıma buyuk katkı sağladı. Akhisar, onun gol sevinci yaşadığı 10 musabakanın 7’sini galibiyetle, 2’sini beraberlikle tamamladı. Gekas’ın sahadaki varlığı sadece attığı gollerle sınırlı değildi. Rakibi bozması, arkadaşlarına alan acmasıyla da oyunda etkiliydi. Mutevazılığı Âdeta Akhisar icin bicilmiş kaftandı. Zira Akhisarlı oyuncular birbirleriyle cok iyi uyum sağlamışlardı. Alt sıralarda oldukları zamanlarda bile birbirlerine duşmemiş, hedefte bir sapma gostermemiş, morallerini bozmamışlardı. Hamza Hamzaoğlu’nun takımında bencil ve huzuru kacıracak oyuncu yoktu. İkinci yarı oynadıkları her mac finaldi. Statları olmadığı icin maclarını Manisa’da oynuyorlardı ama ilce halkı onları hicbir zaman yalnız bırakmayacak, her macta tribunleri dolduracaktı. Zaman zaman “Bu ligde Akhisar’ı barındırmazlar!” gibi sozler onların kulağına da geliyor ama aldırış etmeden işlerini yapmaya devam ediyorlardı. “Eğer buna inansaydık, başarılı olmamız cok zordu.” diyor Hamza Hamzaoğlu. “Zaten buna niyet edenlere gucumuz yetmezdi. Yapmamız gereken tek şey vardı, sahada kazanmak. Biz de bu tur soylentilere kulaklarımızı tıkayarak sahaya odaklandık.” Sezon boyunca hic umitsizliğe kapılmadılar. En hayati maclarından biri Trabzon’la iceride oynadıkları karşılaşmaydı. 1-0 kazandılar. Sonrasında yine 3 puanla ayrıldıkları Kasımpaşa ve Beşiktaş macları, ardından son dakikada kaybettikleri Antalya macı. Sondan ikinci hafta evlerinde oynadıkları ve son dakikada Gekas’ın goluyle kazandıkları zorlu Mersin macı. Her macları finaldi. İkinci yarıda iceride oynadıkları karşılaşmada Galatasaray’ı ellerinden kacırdıklarını unutmayalım. Eğer Drogba oyuna dÂhil olmasaydı ya da birkac gun sonra transfer edilseydi, Cim-Bom’un Manisa’dan eli boş donmesine tanık olacaktık. Ege temsilcisi, ligin son macında deplasmanda Ordu’yu 2-0 ile gecerek ikinci yarıda 27, toplamda da 42 puan toplayarak ligde kalmayı başardı. Bu başarıda hic kuşkusuz yonetimin, hocanın ve futbolcuların payı buyuk. Yonetim oyunculara verdiği sozlerin hepsini tuttu. Anlaşmalar duşuktu ama oyuncu mac kazandırdığı zaman primlerle odullendirildi. Yonetim en sıkıntılı zamanlarda Hamzaoğlu’nun işine son vermedi. Aksi olsa takımın ligde kalması mumkun olmayacaktı. Son haftalardaki mac başı primler haric hicbir oyuncunun kulupten alacağı yoktu. Başarıda hocanın rolu de buyuktu. Kulubu borclandırmamak uzere kurduğu transfer politikası, ustelik kume duşme pahasına bile olsa bu politikasından hic vazgecmemesi takdire şayandı. Diğer takımlardaki arkadaşlarına oranla daha az kazanan Akhisarlı oyuncuların profesyonellikleri de ovguyu hak ediyordu. ‘Zaten az kazanıyoruz’ diyerek işi boşlamadılar. Oyuncuların aralarındaki samimiyeti artıran, bekÂr oyuncuların tesislerde kalmaları, evlilerin de Akhisar’da ikamet etmeleriydi. Başkan Huseyin Eryuksel, yeni sezona da bu işleyişi fazla bozmadan, kadroyu 3-4 isimle guclendirip başlayacaklarını soyluyor. “Pahalı transfer asla!” diyen Hamza Hamzaoğlu ise onumuzdeki sezon uzerine koyan bir Akhisar izlettirmeyi vadediyor: “Kadro kalitemizi biraz daha zenginleştirmeye, keyif veren bir takım olmaya calışacağız.” Akhisar, bir başka yonuyle de fark oluşturan kuluptu. Yeşil-siyahlılar ligin en centilmen takımı olmayı da başardı. Akhisarlı oyuncular 34 hafta boyunca sadece 1 kırmızı ve 67 sarı kartla cezalandırıldı. Akhisar taraftarı da fanatizmden uzak bir goruntu sergiledi. Super Lig’de ilk yılı olmasına rağmen farklı bir model ortaya koymayı başaran Akhisar Belediye’den bir adım daha ileri gitmesini ve kendi altyapısından yetiştirdiği oyuncularla Turk futboluna daha kalıcı eserler bırakmasını bekliyoruz. Hamza Hamzaoğlu’nun da asıl hedefi bu. Ama bu hedef icin zamana ihtiyac olduğu da bir gercek. __________________