Bursaspor, Başakşehir macından sonra en zor sınavını 1 puanla kapattı. Osmanlıspor ligde ve UEFA Avrupa Ligi'nde ortaya koyduğu futbol ile sıkı bir takım olduğunu zaten gostermişti. Umar, Regatin, Ndiaye, Diabete gibi hucumda cok iyi organize olan bir ekip. Adam eksiltme ozellikleri bir o kadar iyi, defansın arkasına cabuk sarkabilen bu dortluye zaman zaman da Musa Cağıran eşlik ederken, Harun'a bir hayli fazla iş duştu. Bana gore Bursaspor adına macın adamı da başarılı file bekcisiydi. Yaptığı kurtarışlar tam usta işiydi. Bir takım adına eğer kaleci on plana cıkıyorsa işler pek iyi gitmemiştir diye duşunebilirsiniz. Tam da oyle oldu diyemeyiz. Bursaspor'da 5 aylık aranın ardından Deniz'in takıma geri donmesi, Serdar'ın tekrar sağ bekteki yerini alması takıma guc kattığı/katacağı aşikar. Yeşil beyazlılar en buyuk sıkıntıyı 2.bolgeden 3.bolgeye gecişlerde yaşadı. Final pasları zamanında ve doğru yere gitmeyince pozisyon bulmakta bir hayli zor oldu. Bursaspor'un hucumda coğaldığı anlarda basit hatalarla kaybedilen toplar, yeşil beyazlıların kalesine tehlike olarak geri dondu. Hamza Hoca'nın saman alevi gibi bir yanıp sonen Sercan'ı ilk devrenin sonunda oyundan alarak Merter'i sahaya surmesi doğru bir hamleydi. Keza galibiyet icin riske girerek ofansif yonleri kuvvetli Jorquera ve Bilal'i de değerlendirmek istemesi 3 puanı ne kadar istediğinin de gostergesiydi. Karşılaşma 0-0 bitse de heyecan ve keyif veren bir 90 dakika izledik. Sonucta Hamza Hamzaoğlu'nun oğrencileri mucadeleci oyun kimliğini bu macta da surdurdu ve hicte fena sayılmayacak 1 puanı almayı bildi. Eksik olan baskılı oyun ve pozisyonlardı. Daha once de belirttiğim gibi taşlar yerine oturunca bu da yavaş yavaş olacaktır. Bunu da sakat oyuncuların takıma geri donuşu ile bir nebze gorduk. Cevdet Altınel / Olay