
Farklı ulkelerden ithal edilerek farklı cevre koşullarında yaşamaya mecbur edilen, doğal ortamlarından koparılarak hayvanat bahcelerinde yer alan, pet shoplarda satılan, hatta evlerde beslenen hayvanlarda sıklıkla psikolojik rahatsızlıklarının oluştuğuna dikkat ceken Prof. Dr. Tamer Dodurka, hayvan sahiplerine, besledikleri hayvanların psikolojilerini anlamaları gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Dodurka, "Hayvanları alışkın olmadıkları ortamlara birden bire getirirseniz ve bu ortamlara alışması icin yeterince caba gostermezseniz bu hayvan oncelikle fiziksel daha sonra psikolojik sorunlar yaşar" dedi.
"SAHİPLERİN HATALI TUTUMLARI DEPRESYONU TETİKLİYOR"
Hayvanların doğal yaşamlarından koparılarak, farklı koşullarda beslenmesinin hayvanlarda stres yarattığına dikkat ceken Prof. Dr. Dodurka, "Butun hayvanlar icin genel bir tanım yapmak doğru değildir ama depresyona girmek icin her turlu şart maalesef var. Bazen bu hayvanlar getirilirken taşıma koşulları nedeniyle ilk darbeyi yiyorlar. Getirildikleri bazı petshop dediğimiz satış yerlerinde zor şartlarda yaşadıklarıicin ikinci bir darbeyi de orada yiyorlar. Gittiği evde de yapılan muamele de buna katkı sağlıyor cunku insanlarımızda da hayvan alırken cok bilincli olduklarını soylemek mumkun değil. Sahibinin hatalı tutumları olunca da hayvanlarda depresyon kacınılmaz oluyor" dedi.
"Hayvanların psikolojik rahatsızlıkları fiziksel rahatsızlıklarından daha fazla karşımıza cıkıyor" diyen Veteriner Psikolog Dodurka, "Nerdeyse her ev hayvanında birden fazla psikolojik sorun olduğu tespit edildi. Bunların bazıları fazla, bazıları duşuk boyutlarda ama bunun şiddeti artıkca hayvanın cevre ve sahibiyle iletişimi aksıyor. Sorunlar ortaya cıkmaya başlıyor. Hayvan ya kendisine ya da cevresine zarar vermeye başlıyor, bunalıma giriyor ve cevresiyle iletişimi kopuyor" diye konuştu.
"EN COK SOSYALLEŞME BOZUKLUĞU GORULUYOR"
Evde yaşayan hayvanların coğunda sosyalleşme bozukluklarının yaşandığına dikkat ceken Dodurka, bu durumun ceşitli korkular şeklinde ortaya cıktığını belirtti.
Dodurka, "Hayvan sosyalleşme doneminde kafasına oturtamadığı icin başka hayvanlardan, insanlardan, yıkanmaktan, arabadan, asansorden, gok gurultusunden vb.ceşitli uyaranlardan korkar hale geliyor. O korku yerleştikten sonra bunu duzeltmek zor hale geliyor. Coğu hayvan sahibi bu konuda bilincsiz davranıyor. Oysa hayvan daha alınmadan once mutlaka onun bakımı, psikolojisi hakkında bilgi sahibi olunmalı, mutlaka bir hayvan psikoloji kitabı okunmalıdır. İlk gunden itibaren sahiplerin neler yapmaları gerektiği bu kitaplarda yazılıdır. Hayvanları erken donemde bu uyaranlarla karşılaştırmaları gerekiyor ki ilerde bu korku problemi oluşmasın. Hayvanların diğer hayvanlara alıştırmak icin kontrollu olarak temaslarını sağlamak gerekir. Orneğin gurultu korkusunu onlemek, hayvanı bu seslere alıştırmak istiyorsak once o gurultuyu hafiften dinletmeliyiz, sonradan yavaş yavaş şiddetini artırmalıyız. Hayvan icin yaşamının en onemli donemi olan sosyalleşme donemini kacırdığımız icin hayvanda da bu bozukluklar kalıcı oluyor. O yuzden ya kapı dışarı ediyoruz ya da bakım evine bırakıyoruz. Bu da dışarıdaki hayvan sayısının artmasında onemli nedenlerden biri" ifadelerini kullandı.
"HAYVANLAR EVE VE SAHİPLERİNE UYGUN OLMALI"
Hayvan sahiplerine uyarılarda bulunan Veteriner Psikolog Prof. Dr. Tamer Dodurka, "Eve hayvan alınacağı zaman o hayvanın eve ve sahibine uygun olması gibi bazı onemli kurallar var. Orneğin, cok koşma ihtiyacında olan enerjik bir hayvanı yaşlı bir insanın alması uygun değildir cunku enerjisini harcatamaz. Sakin bir hayvanı da spor amaclı alamazsınız. Bu nedenle hayvan secimi yaparken mutlaka bilincli şekilde yapılmalı. 3-12 yaşam haftaları sosyalleşme bakımından cok onemli olduğu icin bu donem mutlaka iyi şekilde değerlendirilmeli" diye konuştu.
"HAYVANLARI KISIRLAŞTIRMALIYIZ"
Prof. Dr. Dodurka, bazı hayvan sahiplerinin hayvanı kısırlaştırarak doğasını bozduklarını duşunduklerini ancak kısırlaştırmanın doğru bir uygulama olduğunu soyledi. Prof. Dr. bu sozlerine şoyle acıklık getirdi:
"Zaten bu hayvanları doğadan alarak kendi yaşam bicimimize zorunlu hale getiriyoruz. Bir de hayvanların ciftleşme isteklerini karşılayamıyoruz cunku hayvanların her şeyini biz belirliyoruz. Hayvan zaten doğal ortamında olmadığı icin ciftleşme donemlerinde bir ıstırap yaşıyor. İlişki arayışını sağlayamadığımıza gore doğal yoldan bu ihtiyaclarını ortadan kaldırmak daha cok mantıklı. Aynı zamanda kısırlaştırmayla bazı fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkların da onune gecilebilmektedir. Bu yolla kopeklerin aşırı coğalması mutlaka onlenmelidir. Sokaklarda sahipsiz hayvanların olmasının en onemli nedenlerinden bir tanesi kopeklerin kontrolsuz şekilde uremeleridir. Keşke butun hayvanları sahiplenerek problemi ortadan kaldırabilsek, kısırlaştırmaya gerek duymasak."
http://www.milliyet.com.tr/evcil-hay...ayvan-2834834
__________________