Aydınlanma Cağı olarak adlandırılan tarihsel donem, Aydınlanma felsefesinin 18. yuzyılda doğup benimsenmeye başladığı donemdir.

Genel cerceve

Aydınlanma felsefesi ya da 18. yuzyıl felsefeleri genel olarak insanın kendi yaşamını duzenlenmesini yeniden gundeme almış, hem duşuncenin hem toplumsal yaşamın koklu değişimlere uğrayacağı bir surecin fikirsel/felsefi başlatıcısı olmuştur. Bu yuzyılın sonlarına doğru meydana gelen Fransız devrimi (1789), ve ardında gercekleşen modernleşme surecleri, duşunsel anlamda etkilerini ve kaynaklarını aydınlanma felsefesinde bulmaktadır.

Din ya da Tanrı merkezli toplumsal yapının ve duzenlemelerin yerini bu surecte akıl merkezli toplumsal duzenlemeler arayışı alır. Geniş ve genel anlamıyla aydınlanma, ortacağda hukum suren dunya goruşune karşı yeni bir dunya goruşunun ortaya cıkması ve temelendirilmesi olarak belirtilir. Bu yuzyıl yeni bir ideal ile tarih sahnesinde yer alır; bu ideale gore, aklın aydınlattığı kesin doğrulara ve bilginin ilerlemesine dayanan entelektuel bir kultur egemen olmalıdır ve bu kultur sonsuz bir şekilde ilerlemelidir. Boylece ilerleme ideali, insanın geleneğin koleliğinden kurtularak surekli mutluluk ve ozgurluk yolunda gelişeceği duşuncesine dayandırılır.

Aydınlanma felsefesinin kaynağı Ronesans felsefesi ve ozellikle de 17. yuzyıl felsefesinin ortaya koyduğu ilkelerdir. Ronesanstan itibaren duşuncenin tarihsel otoritelerden kurtulması, bilgi ve yaşam hakkında akla ve deneyime dayanmaya başlaması sozkonusudur. 17. yuzyıl da bu gelişmeler sistemleştirilip temel ilkelere donuşturulmeye başlanmış, rasyonalizmin belirginleştiği bu yuzyılda aydınlanma felsefesinin duşunsel temelleri bir anlamda hazırlanmıştır. Sekulerleşme aydınlanma felsefesinin ve genel anlamda aydınlanmacılığın her tur girişiminde temel olmuş olan bir yonelimdir.

18. yuzyıl felsefesinde bir yanda rasyonalizmin ote yandan empirizmin guclenmesi ve bunlardan meydana gelen teorik sorunların yeni bir takım sentezlerle aşılmaya calışılması sozkonu olacaktır. Aydınlanma cağı, aklın ışığında felsefenin de yepyeni bir etkileyicilikle ortaya cıkışına, yaygınlaşmasına, yeni sentezlerle sistematikleştirilmesine etki etmiştir. Bu bakımdan bu yuzyıla "felsefe yuzyılı" denmesi de soz konusudur


Aydınlanma nedir?


Aydınlanma Cağı, akıl'ı kurucu ilke olarak benimseyerek, tum toplumsal yaşamın ve duşunuşun buna gore şekillendirilmesine yonenilen donemdir. Kant, aydınlanmacılığı, "aklı kullanma cesareti" olarak tanımlandığında, genel olarak Aydınlanma Cağı'nın felsefesini vermektedir. 18. yuzyılda Avrupa'da ortaya cıkıp gelişmiş ve "aydınlanma" fikriyle yaygınlaşmıştır.

Kant, aydınlanma duşuncesinin kurucu ilkesi olan akıl konusunda şoyle der:

Aydınlanma, insanın kendi sucu ile duşmuş olduğu bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi sucu ile duşmuştur; bunun nedenini de aklın kendisinde değil, fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yurekliliğini gosteremeyen insanda aramalıdır Sapare Aude! Aklını kendin kullanmak cesaretini goster! Sozu şimdi Aydınlanmanın parolası olmaktadır.

Aydınlanma cağının ana fikri, akıl aracılığıyla doğru bilgilere ulaışılabileceği ve bu dogru bilgi ile de toplumsal yaşamın duzenlenebileceğidir. Ote yandan bilim alanındaki onemli gelişmeler de aydınlanma cağına onculuk eder ve bu cağda ayrıca cok yoğun yeni bilimsel gelişmeler kaydedilir. Daha 15.yuzyıldan itibaren meydana gelmeye başlayan yeni keşifler ve icatlar bu sureci hazırlamış, bunun sonunda da "karanlık cağ" olarak değerlendirilen Ortacağ'ın sonuna gelinmiştir. Deney ve gozlem, aklın uygulama aracları olarak bu donemde bilimsel yontemim ilkeleri biciminde ortaya cıkmış ve doğa bilimlerinde onemli gelişmelere kaynaklık etmiştir.

Dinde meydana gelen yenileşme hareketleri de, dinsel duşuncenin giderek geriletilmesi ve Aydınlanmacılıkla birlikte kuruculuk ve egemenlik gucunu kaybetmesiyle sonuclanmıştır. Ronesans ve reformlarla başlayan bu gelişmeler, aydınlanmacılıkla doruğuna varmış ve buradan itibaren Modernite denilen surecin oluşumunu hazırlamıştır. Bu surec aydınlamacılıkta ifadesini bulan koklu bir zihin değişikliği anlamına gelmektedir.

Newton ve Kopernik ile tum bir evren-dunya kavrayışı değişime uğramış, Descartes ve Kant gibi isimlerle bu değişen zihniyetin felsefi duşuncesi geliştirilmiştir. Avrupa'daki endustri devrimleri de bu surecin maddi temelini oluşturmaktadır. Yeni ve bambaşka toplumsal ve ekonomik ilişkiler icerisinde yaşamaya başlayan insanlar, ortaya cıkan yeni duşunce bicimleriyle dunyaya bambaşka gozlerle bakmaya başlamışlardır. Bunun sonucunda modern yaşamın temellleri atılmıştır. 1789 Fransız ihtilalinin temelinde, Fransız aydınlanmacılığının belirleyici bir etkisi vardır.

Aydınlanmanın doğuşunda ve gelişmesinde belirleyici olan bazı isimler (Ayrintili Gostermeye caliştim )

* Spinoza
* Newton
* Kopernik
* Galileo
* Laplace
* Dekart
* Jean-Jacques Rousseau
* Francis Bacon
* David Hume
* Immanuel Kant
* Claudie Andrien Helvetius
* Ettienne Bunnot de Condillac
* Lois Rene de Caradeux de la Chalotais
* Gothold Ephraim Lessing
* Julien Offrey de Lamettrie
* Thomas Hobbes
* John Locke
* Berkeley
* Gottfried Leibniz
* Denis Diderot
* dalambert
* Voltaire
* Montesquieu

Kaynak:Vikipedia.

__________________