Tekamulun sezebildiğimiz tek manası, ruhun İlahi nizam ve tertip ahengi icindeki sonsuz merhaleler boyunca, aralık vermeden liyakatini artırmasını ifade eder. Bu merhaleler oyle karışık, hicbir idrak sahibinin kavrayamayacağı oyle zor tertipler arz eder ki, bunlar kaba bir misalle, orumcek ağı gibi sonsuz bir şebeke tarzında, birbirine grift haller gosterirken, aynı zamanda, birisi otekinin onune gecmemek ve oteki de muhakkak diğerinin onunde bulunmak zaruretini taşıyan, akılların almayacağı bir sıra tertibine maliktirler.
İşte, butun varlıkların bu tertipler icindeki ebedi seyahatlerinde bir merhaleyi bitirmeleri, ancak aynı şekilde tamamlanması zaruri olan bir ustun merhalenin eşiğine adım atmış olmaktan daha ileri bir hal arz etmez. Yani mesela, bir kulubedeki kalma muddetini tamamlamış bir adam, daha kullanışlı bir evin kapısından iceri girmekle bir merhale aşmış kabul edilirse, bu evin kapısından girerken, oradaki kalma muddetinin de ancak daha ileriki ve daha konforlu bir ikametgahta oturabilmeye imkan verecek liyakati kazanabilmesi icin tertip edilmiş gecici bir hazırlık devresi olduğu kabul edilmek lazım gelir. Buradaki gaye nedir?
Bu gayenin derinliğine, elbette ancak aklımızın erebildiği kadar girebiliriz. Ve bu gayenin sonunu da, hicbir vakit bulamayız. Aklımızın erebildiği, sezebildiğimiz kısım da şudur: Varlıklar tekamul faaliyetlerinde daima daha ustun, daha şumullu faaliyet imkanlarını sağlayıcı bir merhaleye ulaşmak liyakatini kazanmak cehit ve gayretini gosterirler. Boyle olduğuna gore, gayenin bu sezebildiğimiz belki de en kaba hali dahi nihai değil, sonsuzdur. Yani sona eren, artık oldu, bitti hukmunu taşıyan ve ondan sonrası soz konusu olmayan bir nihayet, bir son durak kavramı yoktur.
Esasen tekamulde boyle son bir merhale, son bir menzil ve durak kabul edilirse, orada tekamulun mutlak olarak durması lazım gelir ki, o zaman akla, “Bu son merhale ne olsa gerek?” gibi bir fikir takılır. Tekamulunun sonu kabul edilmiş bir varlık, artık kendisi icin hicbir tekamul soz konusu olmayacak bir duruma gelmiş demektir ki, bu ancak Mutlak Kemal olabilir. Mutlak Kemal ise, ancak Allah hakkında soylenebilir. Halbuki eksiklik, liyakatsizlik, gorgu ve tecrubesizlik sebepleriyle eksik olmak zaruretinin ifadesi olan tekamul, hicbir zaman mutlaklıkla uzlaştırılamaz. Boyle bir mutlaklık faraziyesi, olsa olsa mutlak değil, eksiklik, liyakatsizlik, gorgu ve tecrubesizlik hususlarının bir bileşkesi, bir neticesi veya bir unitesi olabilir ki, bu da, gene sonsuzluğun bir son noktası değil, ancak o sonsuzluk icinde yeri belli olmayan bir merhaleden ibaret kalır. Mesela, bunu kabaca şuna kıyas edebiliriz: İki yarımdan bir butun cıkarsa, yani bir butun iki yarımdan teşekkul etmişse, iki butun de başka bir butun yarıları olmak zaruretinden azade kalamaz. Ve bunun boylece devam edip gitmesi zaruridir.
Tekamul bize gore İlahi nizam ve tertip ahenginde bir liyakat kazanılması olduğuna gore, bu liyakatin en son sınırının mevcudiyetini tasavvur etmek ve herhangi bir varlığın bu sınıra ulaştığını duşunmek, o varlığın butun İlahi nizam ve tertibe her noktasında nufuz etmiş olduğunu, yani tam manasıyla İlahi butun nizamat ve tertibata hakim bir duruma gecmiş bulunduğunu kabul etmek olur. Boyle bir sakat duşunce de, o varlığın Allah olduğu vehmine yol acar. Bu hareket ise, İlahi nizamda makbul olmayan bir laubalilik olur.
O halde mutemadiyen ileri, mutemadiyen daha mukemmel, mutemadiyen daha şumullu ve daha cetin kainat cevherlerinin teşkil ettikleri merhalelerin sonu yoktur. Ve tekamul ettikce, sonsuz bir umman icinde ufuklara koşan ebedi bir yolcu gemisi gibi, varlıkların onlerine yeni bir merhalenin kolları acılır ve o acılmış kollara doğru kavuşmak demek, daha ileride acılacak yeni kollara doğru koşmak uzere istikamet almak demektir.
__________________
Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji Tekamul Merhalelerinin Sonsuzluğu
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●43 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji Tekamul Merhalelerinin Sonsuzluğu