On Binlerin Donuşu”nde Ksenefon, yol boyunca yaşadıkları tum seruvenleri ve karşılaştıkları değişik halkları anlatır... Karadeniz kıyıları coktan Ionia Grekleri tarafından kolonileştirilmiştir ama, buralarda cok farklı değişik halk gurupları yaşamaktadır aynızamanda. Sozkonusu halklardan birinin Ksenefon tarafından tarifedilen dansları gunumuzun doğu Karadeniz horonunu yakından cağrıştırmaktadır. Ksenefon’un anlattıkları arasında konumuz acısından burada onemli olanı, Karduk olarak adlandırılan ve kendilerine uzaktan boyları buyukluğunde yaylarla ok atıp kacan bir halktan sozetmesidir.
Bazı kişiler, sadece adın benzerliğine dayanarak ve başka herhangi somut bir veri ortaya koyamadan bu Kardu(hi)ların Kurtlerin ataları oldukları spekulasyonunu yapmaktadırlar. Buna karşın, Kurt adının Kyrti ve Mard adlı iki Med aşiretinin adlarının birlikte soylenmelerinden turediği bellidir. Bu bağlamda, Rus dil bilimcisi Profesor Nikolay J. Mar (1865 - 1934), Ksenefon’un sozettiği Karduklar’ın şimdiki Gurculerin veya eski bir aşiret adları ile Kartveli toplumunun ataları olduklarını ve Gurculerin o yıllarda daha guneyde yaşarlarken sonradan şimdiki topraklarına gocettiklerini iddia etmektedir. Profesor Mar, bu iddiasını dil araştırmalarına dayandırmaktadır ve ayrıca Encyclopedia Britanica’nın acıklamasına gore, gunumuzde Gurcu toplumunun ucte ikisi kendilerini Kartveli olarak adlandırmaktadır. Gurcistan Cumhuriyeti’nin kendi dillerindeki resmi adı ise, Sakartvelo veya Sakartvelos Respublika’dır. Gorulduğu gibi, Ksenefon’un anlatımında gecen Karduk sozcuğu ile Kartveli sozcuğu arasında da bir yakınlık vardır.
Gurcistan’ın tarihi 2.500 yıl geriye uzanmaktadır ve Gurcuce halen yaşayan en eski diller arasındadır. Kartpostal guzelliğinde renkli bir vadiye yerleşmiş ve Mtkvari nehri tarafından bolunen ulkenin başkenti Tiflis ise, aynı kaynağa gore, 1.500 yaşındadır. İ. O. İlk bin yıla ait Asuri anallerinde (Kronika, gunce) ilk Gurcu aşiretleri ile ilgili bilgilere rastlandığı iddia edilmektedir. Aynı yıllarda iki temel Gurcu aşiretler birliği şekillenmiştir. Guneybatı Gurcistan’da Diaohi (Taohi, Diaeni, Tao) ve Karadenizin doğu ucunda (şimdiki Turkiye- Gurcistan sınırının olduğu kıyılar) Kulha (Kolha, Kolhis) birliği cok daha geniş bir araziye yayılmıştır. Bu sonuncular yukarıda ozetlenen Grek mitolojisinin “Altın Post” oykusu ile bağlantılı olanlardır. Bolge, İ. O. 700’lu yıllarda kuzeyden gelen Hint- Avrupai savaşcı Kimmerler tarafından istila edilmiştir. Aynı yuzyıllarda yukarıda anılan aşiretler birliği parcalanıp dağılmıştır.
Gurcu halkının asıl ataları, İ.O. 2000 yıllarında Onasya'da yaşayan ve buranın ilk yerlileri olarak bilinenler Hititler ve Subarlar'dır. Onasya'nın bu iki yerli halkları, tum eski dunyanın Gurcuce Gali (şimdi Kızılırmak) olarak bildiği bu ırmağın buyuk kıvrımında, Dicle ve Fırat'ın yukarı bolgelerinde tarım ve demir-celik alanlarında buyuk kultur merkezleri kurdular. İ.O. birinci 1000 yılın ilk yarısında Urartu Devleti, Hitit -Subar uygarlık bayrağını eline alarak daha da geliştirdi. Bozkır fatihleri, Hald Devleti'ne son verdiler. Ama Gurcu halkı, zamanla kuzeye doğru yer değiştirerek yeni devletler ve kultur merkezleri kurdu. Boylece, yuzyıllardır sahip olduğu uygarlığın kesintisiz gelişebilmesi icin gerekli yaşama gucunu kendinde buldu. Urartu Devleti'nin yerine, doğuda İberya, batıda Kolhida olmak uzere iki yeni Gurcu devleti kuruldu.










Wikipedia

__________________