
Sultan Abdulmecit tarafından yaptırılan yapı, donemin unlu mimarlarından Ermeni asıllı Nigoğos Basyan'a yaptırılmıştır.
İki ana yapıdan oluşan kasrın bir kısmı Merasim Koşku iken, diğer kısmı ise Maiyet Koşku'dur.

Merasim Koşku, biraz daha ilerde bulunan Maiyet Koşkunden daha sade ve daha alcak bir yapıya sahiptir. Gunumuzde şehrin ortasında kalan kasrın korunması icin etrafına yuksek duvarlar cekilmiştir. Osmanlı zamanında daha cok dinlenme amaclı kullanılan ve bu nedenle kullanılan kasır devlet işlerinden yorulan padişah ve sultanların tercih ettiği bir kafa dinleme mekanı idi.
Tarihi boyunca bircok unlu misafiri de ağırlayan kasır, 1700'li yıllarda donemin unlu şairlerinden Fransız Lamirtine'yi, 1900'lu yıllarda İstanbul'u ziyaret eden Sırp ve Bulgar Kralları'nı ağırlamıştır.
Kasırda aynı zamanda ozel gun ve bayram kutlamaları da yapılmıştır. Maiyet kısmındaki bahce zamanla bir has bahceye donuşturulmuş ve bu kısımda bazı şehzade ve beyzadelerin sunnet duğunleri de yapılmıştır.
Sarayın suslemeleri donemin aşırı luks yapılarının yanında cok sade kalmakta, buna rağmen sadeliğini naifliği ile suslemektedir.
Sultan Abdulmecit'in genc yaşta olumunden sonra kardeşi Abdullaziz de sarayı dinleme amaclı kullanmış, ozellikle sevdiği horoz ve koc gureşleri ile Kırkpınar yarışmalarını bu kasırda yaptırmıştır.
Cumhuriyet doneminde uzun muddet kullanılmayan kasrın, 1952 yılında Merasim koşku, Tanzimat Muzesi’ne, Maiyet koşku de Tarihi Koşkler Muzesi’ne donuşturuldu. Bir donem muze olmaktan cıkarıldı ve 1980’li yıllarda tamamen restore edildi. 1987’de ise bahcesiyle birlikte tekrardan konuklarına kapılarını acmıştır.
alıntı
__________________