MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ
Merkezi Sinir Sistemi, kafatası boşluğunda ve omurga icinde yer alan tum beyin (ansefai) ve omurilikten oluşmuştur. Tum beyin ve omurililik ile birlikte bir eksen oluşturur. İkisi de cok uzun uzantıları olan ve noron adını alan sinir hucreleriyle destek doku olan norogli hucrelerinden yapılır. Toplam ağırlıkları 1,5 kilogramdır. Merkezi sinir sisteminde, beyin sapından cıkan oniki kafa siniri bulunmaktadır. Ayrıca otuz bir cift omurilik siniri de vardır. Bu sinirler vucudun dışarıyla ilişkisini sağlayan sinirlerdir. Yani hareket ve duyum sinirlerimizdir.
Oniki kafa sinirlerimiz şunlardır:
• 1) Koklama Siniri
• 2) Gorme Siniri
• 3) Goz Hareket Siniri
• 4) Troklea Siniri
• 5) Ucuz Sinir
• 6) Goz Dış Hareket Siniri
• 7) Yuz Siniri
• 8) İşitme Siniri
• 9) Dil-Yutak Siniri
• 10) Akciğer-Mide Siniri
• 11) Omurga Siniri
• 12) Dilaltı Siniri
l)BEYİN
a)Beynin İşlevleri
Eskiden duşunce ve duyguların merkezinin kalp olduğu sanılırdı. Oysa bugun bilincin, icgudulerin ve deneyimle kazanılan bilgilerin beyinde oluşup bicimlendiğini biliyoruz. Sinir sisteminin en onemli parcası olan beyin, vucudun butun hareketlerini ve tepkilerini yonettiği gibi duyguların,belleğin ve kişiliğin de merkezidir.
b)Beynin Yapısı ve Anatomisi
Basit yapılı hayvanların beyni kalınlaşarak kordon bicimini almış tek bir sinir lifinden oluşur. Genel kural olarak, gelişmiş hayvanların beyni basit yapılı hayvanlarınkinden, iri yapılı hayvanların beyni de kucuk hayvanlarınkinden daha buyuk ve karmaşıktır. Ama beyin buyukluğunun zekayla hicbir bağlantısı yoktur. İnsanlarda yetişkinlerin beyninin cocuklarınkinden, erkeklerin beyninin kadınlarınkinden biraz daha buyuk olması yalnızca yaş, vucut ağırlığı ve cinsiyet farkından kaynaklanır.
Yuzeyi, yani beyin kabuğu insanda oylesine kıvrımlıdır ki, bu gorunumuyle iri bir cevizi andırır ve kıvrımları acılıp yayılacak olsa bir yastık yuzu kadar geniş bir alanı kaplar.
c)Asıl Beyin
İnsan beyninin en onemli bolumu olarak duygularımızı ve kişiliğimizi yonlendiren asıl beyin,beyin yarımkureleri denilen iki parcadan oluşur. İnsan vucudunun en gelişmiş organı olan beynin ağırlığı yaklaşık olarak ortalama 1350 gramdır. Beyin kabuğunda milyonlarca sinir hucresinin govdeleri bir araya toplanmıştır; hucreler boyle toplu haldeyken kirli beyaz renkte gozuktuğu icin bu dokuya bozmadde denir. Bozmaddenin hemen altında, beyin beyin kabuğundan vucudun her yanına ve beynin obur bolumlerine uzanan sinir lifleri, yani aksonlar kumelenmiştir. Bu liflerin dışı beyaz bir beyaz bir kılıfla sarılı olduğu icin bozmaddeden daha acık bir renkte gozuken bu dokuya da akmadde denir. Meninks denilen beyin zarları icten dışarıya doğru sırasıyla pia mater, araknoid ve dura mater adlarını alırlar.
Pia mater; beyin hucrelerini besleyen kan damarlarıyla ortuludur ve beynin tum girinti ve cıkıntılarını orten tabakadır. Bu zar ile orta tabaka araknoid arasında beyin-omurilik sıvısı(B.O.S.) bulunmaktadır. Dura mater ise en dıştaki zardır.
Beynin icinde, tam ortasına rastlayan, karıncık denilen dort adet boşluk vardır. İki yan karıncık ucuncu karıncığa, o da dorduncu karıncığa acılır. Buradaki tum boşlukların ici de beyin-omurilik sıvısı ile kaplıdır. Su gibi duru ve renksiz olan beyin-omurilik sıvısı beyin karıncıklarında uretilir ve beyin yarımkurelerinin cevrelerini kuşatıp, omuriliğin ic kanalından akarak beyni ve omuriliği dışardan alınabilecek herangi bir darbe, surtunme yada farklı bir fiziksel tehdite karşı koruyan bir tampon işlevi gorur.
d)Beyin ve Duyu Organları
Beyin, duyu organları aracılığıyla butun vucuttan bilgi alır; yani ic ve dış ortamdaki değişiklikleri duyular aracılığıyla algılar. bu surece duyumsama denir. Deri, kaslar, gozler, kulaklar, burun ve obur duy organlarından gelen bilgiler duyu sinirleri aracılığıyla surekli olarak beyne iletilir. Beyin de aldığı bu bilgileri değerlendirerek, hareket sinirleri aracılığıyla kaslara gerekli emirleri gonderir.
Beyin kabuğunda, vucudun değişik bolumlerindeki hareket ve duyu sinirlerini denetleyen ayrı ayrı alanlar vardır. Orneğin ellerin hareketi ve duyusal algılaması beyin kabuğundaki ayrı bir alandan, bacaklarınki başka bir alandan denetlenir. İşitme ve gorme alanları da ayrıdır. Bu alanların buyukluğu, denetiminden sorumlu olduğu hareketin ya da duynun hızına ve karmaşıklığına bağlıdır. Orneğin ellerin yapabildiği hareketler cok karmaşık ve hızlıdır; dolayısıyla, beyin kabuğunun el hareketlerini yoneten alanı geniştir ve cok sayıda noronu icerir. Oysa hareketleri daha yavaş ve kısıtlı olan ayak bileği ile ayağı denetleyen alan daha kucuktur. Duyular icin de aynı şey gecerlidir. Ellerin parmak ucları cok duyarlı olduğundan, nesnelerin bicimini ve obur ozelliklerini algılamak icin elimizle dokunuruz. Bu bilgi sinirler aracılığıyla beyin kabuğundaki ilgili alana ulaşır. Ayak parmakları bu kadar duyarlı olmadığı icin, topladığı bilgileri daha kucuk bir alana gonderir. Beyinden vucuda dağılan sinirler soğanilikte caprazlanarak yon değiştirdiği icin, beynin sol yarımkuresi vucudun sağ yanını, sağ yarımkuresi de sol yanını denetler.
İnsanın bilinci ve cevresinde olup bitenleri anlaması, buyuk olcude beyin kabuğunun sorumluluğunda olan cok karmaşık bir surectir. Gozumuzle bakar, ama beynimizle gorur ve anlarız. Aynı şekilde, kulağımızla dinler, ama beynimizle işitiriz.
e)Beyincik
Beyincik, kafatası icinde, beyinin arka alt tarafında yer alan sinir kutlesidir. Arka Beyin de denir. Beynin ikinci buyuk bolumudur, daha az kıvrımlı iki parcadan oluşur. Beyinciğin yuzeyi gri, ici ise daha cok beyaz ve yer yer gri hucrelerden oluşur. En onemli gorevi vucudun dengesini sağlamaktır. Bunu yaparken gozlerden ve denge organlarından, ya da ic kulaktaki yarım daire kanallarından destek alır. Bu organlardan cıkan uyarılar beyinciği cevrenin o anki durumuna gore olmamız gereken duruma ayarlar. Buna karşılık beyincik de vucudu dengede tutacak kasları kasılı tutar. Gozler kapalıyken iş yapmak gucleşir, denge kaybolabilir. Beyincik kas etkinliğini dnentlemekle beyne yardımcı olarak calışır. Beyinciğin birkac onemli gorevi vucudun kas gerilimini sağlamaktır. Beyinciğin yardımı olmazsa beyinden gelen durtuler duzensiz vucut hareketlerine neden olurdu. Beyincik kaslara giden uyarıları daha da kuvvetlendirir ve kas gerilimini surdurur. Beyincik bir kas kasılmasını başlatamaz, fakat kasların kısmi kasılma durumda kalmalarını sağlayabilir. Vucut kaslarının gergin durarak vucudun ayakta kalmasının sağlanması bilgimiz dışında olmaktadır, cunku beyincik bilinc duzeyi altında hareket etmektedir. Beyincik zedelendiğinde kas hareketlerinde ya da duyularda bir bozukluk olmayabilir, fakat denge bozukluğu ve hareketlerde uyumsuzluk ortaya cıkar.
Yaşadıkları surece insanlardan daha cok dengeye gereksinme duyan balıklar ve kuşların beyinciği insanlarınkine kıyasla cok daha gelişmiş bir yapıya sahiptir. Beyincik icine yayılmış olan sinirler dallı-budaklı bir ağac gorunumundedir, bu yuzden beyincik kesiti hayat ağacı gorunumundedir.
f)Beyin Sapı
Beyin yarımkurelerini ve beyinciği omuriliğe bağlayan bolume beyin sapı denir. Varol koprusu ve soğanilik gibi iki temel bolumden oluşan beyin sapı, ic organlar ile beyin arasındaki bağlantıyı sağladığından beynin cok onemli bir bolumudur. Refleks hareketlerin, kalp atımlarının ve solunum hızının denetiminden beyin sapı sorumludur. Hem beyinden baş ve boyun kaslarına (orneğin ciğnemeyi, yutkunmayı ve konuşmayı sağlayan kaslar), hem de gorme, işitme ve koklama duyularından beyne giden kafatası sinirleri de beyin sapından gecer.
Bir yazıyı okurken gozlerimiz sozcuklerin uzerine odaklanır ve beynimiz ne gorduğumuzu algılar. Goz kaslarımız sozcuk sozcuk, satır satır butun sayfayı tarayacak bicimde gozlerimizi hareket ettirir. Daha once gorduğumuz her sozcuğu tanırız ve belleğimiz o sozcuğun ne anlama geldiğini bize soyler. Sozcukleri tanıyan, beynin konuşma merkezidir. Sozcukleri yuksek sesle okuyacak olursak, konuşma merkezi her sozcuğun nasıl seslendirileceğini gırtlak ve dil kaslarımıza bildirir. Sozcukleri yazmak istediğimizde de beynimiz her harfi yazmak icin el kaslarımızın nasıl kasılması gerektiğini soyler. Butun bunlar biz farkına varmadan gercekleşir; cunku beyin bunları otomatik olarak yapmayı oğrenmiştir.
g)Hayvanlarda Beyin
Hayvanlar da koşar, sıcrar ve yuzerken hareketlerini buyuk bir ustalıkla denetleyebilirler. Ama bir tavşanın ya da kopeğin beyni insan beyninden oldukca farklıdır. Bu hayvanlarda da asıl beyin, soğanilik ve beyincik vardır; yalnız tavşanın beyin kabuğu hic kıvrımsız, kopeğinki ise insandakinden daha az kıvrımlıdır. Buna karşılık, tavşanlarda ve kopeklerde koku duyusu cok onemli olduğundan bu hayvanların beynindeki koku lopu insanınkinden daha fazla gelişmiştir.
h)Beyin-Hormon İlişkisi
Kişilik ve zekayı yaratan duşunce ve duyguların merkezi olan beyin, aynı zamanda buyumeyi ve hucrelerdeki kimyasal tepkimelerden coğunu duzenleyen hormonların yapımını da yonetir. Bu hormonların bir bolumu, beyin tabanına bir bezelye tanesi gibi asılı duran hipofiz bezince salgılanır ve gene beyin tabanındaki hipotalamus bolgesince denetlenir. Hipotalamus ayrıca kalp, akciğerler, bağırsak ve bobrek sinirlerini de yoneten onemli bir merkezdir.
ll)OMURİLİK
a)Omuriliğin Yapısı
Merkezi sinir sisteminin son organı omuriliktir. Merkezi sinir sisteminin omurga kanalı icinde yer alan, kabaca silindir bicimli bolumudur. İnsanda omurilik soğanından başlar ve ikince bel omuruna dek uzanır. 40 - 45 cm uzunluğundadır. Ucuncu boyun omuru ile ikinci sırt omuru ve onuncu sırt omuruyla ikinci sırt omuru arasında kalınlaşır. Aşağıya doğru incelerek uzayan omurilik koni bicimini alır. Beyin-Omurilik Sıvısı ve meninks zarıyla cevrilidir. İki yanından 31 cift omurilik siniri cıkar. Kesiti alındığında iki bolumden oluştuğu acıkca belli olur.
Bozmadde, omuriliğin ortasında bulunur ve noronların govde kısımlarından oluşur. On bolumunde hareket, arkada duyu hucreleri vardır. Akmadde, bozmaddeyi cepecevre saran ve uyarı taşıyan sinir demetlerinden oluşur.
b)Omuriliğin Gorevleri
Omuriliğin gorevlerinden biri, 31 cift sinir aracılığıyla duyumsal uyarıları taşımaktır. İstemli hareketlerde cevreden uyarıları alan, yorumlayan ve omuriliğin onkoklerinin gri hucrelerine yanıtlayan beyindir. Refleksli eylemlerde ise beynin bir gorevi yoktur. İkinci gorevi refleks eylemlerinin merkezi olma olan omurilik, uyarıyı arka koklerle alır ve onkokler aracılığıyla doğrudan kaslara iletir.
c)Refleks Hareketler
Cevrel sinir sistemi, sinir hucrelerinden oluşan karmaşık sinir ağı aracılığıyla merkezi sinir sistemine surekli bir bilgi akışı sağlar. Boylece beyin ya da omurilik kaslara komutlar gondererek vucudun hareketlerini denetler. Sinir sisteminin işleyişini yansıtan en basit ornek yanda yansıtılmıştır. Parmağınıza bir diken battığında, derideki duyu sinirleri bunu saptayarak omuriliğe ve ağrı duyumunun algılanacağı beyne gonderir. Daha siz parmağınızdaki ağrıyı duymadan, beyin hemen elinizi cekmeniz icin gerekli komutu kol kasına gondermiş ve vucudun daha fazla zarar gormesini engellemiştir. Sinirlerin ileti hızı cok yuksek olduğu icin butun bu olup bitenler bir saniyeden daha kısa surede sona erer.
Bir sandalyeye rahatca oturup bacak bacak ustune atar ve dizkapağının hemen altına sertce vurursanız bacağınız ileriye doğru fırlar. Bu reflekste de baldır kaslarındaki duyu sinirleri kaslara hafif bir basınc uygulandığını omuriliğe iletir; omurilik ise bu basınca dayanabilmesi icin kasların kasılması gerektiğini bildirir. Beynin denetiminden gecmeksizin doğrudan omuriliğin komutlarıyla gercekleşen bu tip reflekslere omurilik refleksi denir. Dizkapağı refleksinin sınanması, ozellikle omuriliğin işleyişi konusunda bilgi veren onemli bir tanı yontemidir.
lll)MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI
Sinir sistemindeki, ozellikle beyindeki bazı bozukluklar insanın duşunce ve davranışlarını etkiler. Beyindeki ust duzey işlevlerin aksamasına yol acarak kişinin ruhsal yapısında beklenmedik değişikliklere yol acan rahatsızlıklara ruh hastalıkları denir.
Sinir hucrelerinin coğunda, vucut hucreleri gibi kendini yenileme ve onarma ozelliği yoktur. Bu yuzden ozellikle beyin ve omurilikteki sinir dokusunun orselenmesi coğu zaman kalıcıdır.
Yaygın skleroz denen hastalıkta, sinir liflerini saran miyelin kılıfı sertleştiği icin icerideki life basınc yaparak orselenmesine neden olur. Bu durumda hasta gucsuz,uyuşuk ve "hissiz"dir; ya da her yanına iğneler batıyormuş gibi hisseder ve durumu giderek ağırlaşır. Bazen butun kasları denetimden cıktığı icin yurumesi, konuşması, hatta yemek yemesi bile iyice gucleşir. Bu hastalığın şu anda tedavi araştırmaları sonucsuzdur.
Sinir dokusu yozlaşması denen ve daha seyrek rastlanan bir grup hastalıkta da sinir hucreleri işlevlerini yitirerek olmeye başlar. Hasta onceleri denetleyemediği istemdışı hareketlerle sarsılır ve sonunda butun zihinsel etkinliklerini yitirir. Yani bitkisel hayata girmiştir. Her ikisi de kalıtsal hastalıklar olan Friedreich Ataksisi ile Huntington Koresi bu gruptandır.
Parkinson hastalığında, mesajların sinapstan atlamasını sağlayan kimyasal ileticiler gorevlerini yerine getiremedikleri icin, vucudun bazı bolumlerinde denetlenemeyen titremeler ya da sarsılmalar gorulur. Ozellikle baş ve kollarda gorulen bu titremeler ilac tedavisiyle bastırılarak hastanın yaşamı kolaylaştırılabilir.
Omurilik Felci, omuriliğe dışardan gelen ağır bir darbe sonucu omuriliğin zedelenerek ya da kırılarak hastanın boyundan aşağısının felc olduğu hastalıktır. Bu hastalığa yakalanan hastaların %90'ı trafik kazası sonrasında bilincsiz kişilerce yapılan ilk yardım nedeniyle şu anda sandalyeye bağlılar.
En ağır ruh hastalıklarından biri olan şizofreni psikoz grubundandır. Bu hastalıkta kişinin dış dunyayla butun ilişkisi kopmuştur. Bu yuzden şizofrenler cevrelerinde olup bitenlerle hic ilgilenmezler, olaylara normal tepki gostermezler, kimseyle konuşmazlar ve genellikle kendi iclerine kapanarak gercek ile duşsel olanın birbirine karıştığı yarı duş dunyasında yaşarlar.
Beyin ve sinir sistemiyle ilgili hastalıklar norolojinin konusudur. Bu alanda uzmanlaşmış bir doktor (norolog), basit birkac testle sinir sisteminin işleyişine ilişkin pek cok bilgi edinebilir. Orneğin deriye dokunarak duyarlı olup olmadığını araştırır; goze ışık tutarak ya da dizkapağının altına vurarak refleks hareketleri inceler; hastanın, gozlerini kapatıp tek ayağı uzerinde duşmeden durmasını isteyip denge duyusunu denetler. Bu basit testler bile, son derece karmaşık olan sinir sistemindeki bozukluklar konusunda cok değerli ipucları verebilir.
__________________
Tıp / Biyoloji / Farmakoloji Merkezi Sinir Sistemi [Beşiktaş Tim]
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●53 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Tıp / Biyoloji / Farmakoloji Merkezi Sinir Sistemi [Beşiktaş Tim]