Bitkilerin ve hayvanların genellikle savunma amacıyla urettikleri bazı doğal maddeler ile doğada bulunan ya da insan eliyle uretilen ceşitli kimyasal maddeler canlıların fizyolojik işlevlerini aksatabilir, hatta olumune yol acabilir. Bu etkiyi gosteren butun maddelere zehir denirse de, bir canlının dokularında oluşan ve başka bir canlıya zaran veren biyolojik zehirlerin TOKSİN olarak adlandırılması daha doğrudur. Zehirlenmelerin coğu dikkatsizlikten kaynaklanır ve cok tehlikeli sonuclar doğurabilir. Orneğin bir tarım ilacını ya da camaşır suyunu gazoz şişesine koyarak saklamak buyuk bir duşuncesizliktir. Yanlışlıkla birinin onu icecek sanarak onu icmesi cok kotu sonuclar doğurabilir.Bu tur kazalara fırsat vermemek icin tehlikeli maddeleri ozel bicim ve renkteki şişelerde saklamalı, uzerine mutlaka uyarıcı bir işaret koymalı ve cocukların ulaşamayacağı yerlerde ,hatta kilitli dolaplarda saklanmalıdır.
İnsanların zehirli maddeleri genellikle pek iyi tanımamaları da zehirlenme nedenleri arasında ikinci sırayı alır.Orneğin cocuklar kırlarda dolaşırken tanımadıkları bir mantarı yiyerek zehirlenebilirler.Bayat balık, et ya da bakterilerin etkisiyle bozulmuş herhangi bir madde de zehirlenmeye yol acabilir.Ayrıca, az miktarda alındığında insana yararlı olan bazı maddeler, ozellikle bazı ilaclar aşırı dozda alındıkları zaman zehir etkisi gosterir
Zehirli bir maddenin etkili olabilmesi icin mutlaka ağızdan alınıp sindirim yoluyla vucuda girmesi gerekmez.Borulardan sızan zehirli gazları ya da tutkal, yağlı boya, mazot gibi maddelerden yayılan buharları solumak da aynı derecede tehlikelidir.Bazı kimyasal maddelerin kullanıldığı işkollarında calışanlarda, bu maddelerden havaya dağılan toz ve dumanların solunması ya da zehirlerin deri yoluyla emilmesi nedeniyle zehirlenme belirtileri gorulur.Azar azar alınan zehir zamanla dokularda birikir ve ağır zehirlenmelere yol acar. Bu nedenle bircok ulke bazı maddelerin sanayide kullanılmasını yasaklamış ya da calışanların sağlığını korumak uzere alınması zorunlu onlemleri yasa ve yonetmeliklerle belirlemiştir.
Zehirlerin vucuda ucuncu bir giriş yolu da deridir; zehirli bir yılanın ısırması, bir arının sokması ya da trakonyanın zehirli dikenlerini batırması bunun en bilinen ornekleridir
A)Zehirlenmelerin Sınıflandırılması
Sindirim, solunum ya da deri yoluyla vucuda giren zehirler, insandaki etkilerine gore yakıcı,tahriş edici,uyuşturucu,sayıklama ya da cırpınmalara yol acan zehirler olarak beş gruba ayrılabilirler.
Yakıcı zehirler doğrudan doğruya dokulara zarar veren maddelerdir.Bunlar arasında Sulfurik asit, Hidroklorik asit(tuzruhu), nitrik asit(kezzap) ve karbolik asit(fenol) gibi asitler ile sodyum hidroksit ve amonyak gibi alkaliler sayılabilir.Bu maddeler deride değdiği yeri yakar, yanlışlıkla icildiğinde dudaklarda, ağızda, boğazda,yemek borusunda ve midede ağır yaralar acarak cok ağrı verir, hatta hastanın şoka girmesine yol acabilir.
İyot, arsenik ve civa gibi bircok kimyasal maddenin yanı sıra bozulmuş yiyecekler ile zehirli mantarlar da tahriş edici zehirler grubundandır. Bu maddelerle zehirlenmenin başlıca belirtileri şiddetli karın ağrısı, ishal, kusma ve şoktur. Eğer bu tip kimyasal maddeler ağız yoluyla alınmışsa ağzın icinde, boğazda ve goğuste de ağrı duyulur.
Uyuşturucu zehirler insanda bilinc yitimine neden olur. Afyon, morfin gibi afyon turevleri ile genellikle uyku ilaclarının bileşimine giren barbituratlar grubundan bir cok madde bu etkiyi gosterir.Bira, şarap gibi alkollu iceceklerdeki etil alkol ile kloroform da genellikle uyuşturucu zehirler sınıfından sayılır.Bu maddelerden herhangi biri aşırı miktarda alındığında insanın gozbebekleri cok kuculur, nabız atışları zayıflar, solunumu yavaşlar, bellek bulanıklığı ve uyuklamanın ardından bilincini yitirebilir.
Sayıklama ya da hezeyan yaratan zehirlerin etkisindeki insan huzursuz ve tedirgindir, bir an yerinde duramaz ve ne dediğini bilmeden durmaksızın konuşur. Ayrıca susama, ağız kuruması, gorme bulanıklığı ve goz bebeklerinin aşırı derecede buyumesi gibi belirtiler gorulur. Orneğin guzelavratotundaki atropin denen madde bu gruptaki zehirlerdendir.
Striknin, siyanur ve prusik asit gibi bazı maddeler ise zehirlenen kişide cırpınma nobetlerine yol acar. Etkisini cok cabuk gosteren bu maddeler solunum kaslarında gecici felc oluştuduğu icin hasta soluk alamaz. Bu durumda hic zaman kaybetmeden yapay solunum uygulamak gerekir.
B)Zehirlenmelerde İlk Yardım
Eskiden zehirli bir maddeyi icen ya da yiyen kişileri kusturmak icin, orneğin bir bardak ılık suda iki kaşık tuz eritilerek icilir ve zehrin kusmayla dışarı atılıp midenin temizlenmesi sağlanırdı. Alınacak ikinci onlem de hastaya zehrin etkisini gideren bir panzehir vermekti; orneğin asitten zehirlenenlere karbonat, alkali icenlere limon suyu verildiğinde bu maddeler alınan zehrin etkisini giderebilir.
Ama ne yazık ki her zehrin bir panzehri yoktur ve coğu zaman zehirlenmeye hangi maddenin yol actığı bilinemez. Hastaya kusturucu bir karışım ya da ilac icirmek de yakıcı zehirlerin mideden ağza ve boğaza yayılarak daha cok zarar vermesine neden olabilir.Cunku kendi urettiği guclu asitlere dayanıklı olan mide, dışarıdan gelen yakıcı zehirlerden de obur dokular kadar etkilenmez.
Bugun bir zehirlenme olayında yapılacak ilk şey, hastayı hemen en yakın doktora ya da hastaneye goturmektir. Bu arada, hastanın aldığı zehrin boş kutusunu ya da şişesini de birlikte goturmek gerekir.
Eskiden kralların en buyuk korkularından biri zehirlenmekti. Bu nedenle saraylarında bir "ceşnicibaşı" bulundurur ve yiyip, icecekleri şeyleri once ona tattırırlardı.Eski Yunan'da ise suclulara verilen olum cezası bir canak "baldıran" zehri icirmekti.Unlu duşunur Sokrat da bu şekilde cezalandırılmıştı.
__________________
Tıp / Biyoloji / Farmakoloji Zehir ve Zehirlenme
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●47 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Tıp / Biyoloji / Farmakoloji Zehir ve Zehirlenme