Kucuk genetik değişimlerle ortaya cıkan onemli işlevsel sonucların bir orneği de gelişim sırasında goruluyor. Dollenmede siz yanyana dizili 3,5 milyar birimlik genetik bilgiyi -genomunuzu- iceren bir hucreden pek fazlası değilken, bugunku haliniz olan karmaşık cok-hucreli varlığın oluşabilmesi icin gerekli tum bilginin bu dizilimde -DNA molekulunde- bulunması gerekiyor. Bu olay, yani tek boyutlu bir bilgi dizisinden, şaşırtıcı karmaşıklıkta uc-boyutlu bir varlığın oluşumu, gercekten biyolojik bir mucize.

Her bir hucrede genetik bilginin tumu bulunmasına karşın, farklı organlara ait hucrelerde farklı genler devreye girer: Orneğin bir kas hucresinde kullanılan genler, karaciğer hucresinde kullanılandan farklı olsa da, hucre cekirdeklerinin iceriği aynıdır. Yumurta evresinden yetişkinlik evresine olan gelişimse, gen işleyişinin kapsamlı ve uyumlu bir orneğini oluşturuyor. Bu gelişim, hucrelerin vucut icindeki konumlarını "bilmelerini" gerektiriyor. Cunku, orneğin bir kangurunun kuyruğunun ucundaki bir hucre, kangurunun beyninin bulunacağı bolgedeki bir hucreden cok farklı bir gelişim gostermek durumunda.

Bu konumsal bilginin iletiliş şekli cok iyi anlaşılmadığı gibi, bir canlıdan diğerine ve bir gelişim evresinden diğerine farklılık da gosterebiliyor. Yine de gelişim biyologlarının, konumsal bilgiyi belirleyen bu genetik sistem konusunda oldukca fazla bilgi sahibi oldukları bir tur var. Bu tur, genetikcilerin cok sevdiği sirkesineği Drosophila melanogaster.

Sirkesineği, genetikcilerinin Drosophila'nın "mutant" adı verilen genetik varyantlarıyla ozellikle ilgilendikleri bilinir. Mutasyonların coğunda sinek goreceli olarak az etkilenir. Orneğin "beyaz"la tanımlanan mutasyon, sineğin kırmızı yerine beyaz gozlu olmasına yol acar. Ote yandan daha onemli etkileri olabilen bir grup mutasyon da var. Bu "homeotik mutasyonlar"ın en iyi bilinen iki tanesinden biri olan "antennapedia" tipinde, sineğin kafasında antenler (duyargalar) yerine eksiksiz bir cift bacak buyuyor. "Bithorax" adı verilen ikincisi de aynı olcude garip:

Sineğin vucudunda bir yerine iki tane toraks (orta boğum) bulunuyor. Buysa, orta boğumda icerilen organların tumunden ikişer tane olması anlamına geliyor. Orneğin, iki kanadı olması gerekirken, sineğin kanat sayısı dort. Tum bunlar bir bilim kurgu filminden (belki de Jeff Goldblum'un "Sinek" adlı filminden) parcalar gibi gorunse de aslında bu garip mutasyonlarm tek yaptığı, gelişim sırasında sineğin konumsal algılamasını bozmak. Molekuler genetikcilerin antennapedia ve bithorax'a neden olan genleri belirlemeleriyle. uygun yerdeki en basit mutasyonların bile bu garipliklere neden olabileceği ortaya cıkmış oldu.

Gelişim sırasında sineğin hucrelerindeki konumsal algılama, buyuk olcude soz konusu genler tarafından denetleniyor. Sinekler, birbirlerine buyuk benzerlikler gosteren, ama yine de farklılaşmış bir dizi boğumdan oluşur. Dolayısıyla farklı konumlardaki boğumlar, konumlarına uygun olan organı edinirler: Kafa boğumunda duyargalar, orta boğumdaysa bacaklar ve kanatlar oluşur. İşte homeotik mutasyonlar, boğumun bu konumsal kimliğinde karmaşaya neden oluyorlar.

Oyle ki, antennapedia tipi mutasyon durumunda kafa boğumu kendisini orta boğum "sanıyor" ve duyarga yerine bacak oluşturuyor. Ancak burada unutulmaması gereken, bacağın, yanlış yerde bulunmasına karsın eksiksiz bir bacak olduğu. Yani konumsal genler, bir bacağı ya da duyargayı kodlayan bir grup genin aynı anda devreye girmesini sağlıyorlar. Buradan da goruleceği gibi gelişim, hiyerarşik bir denetim sureci: Denetim diziliminin ust duzeylerinde bulunan genler, dizilimin art duzeylerindeki bircok genin kaderini belirliyorlar.

Sonuc olarak, denetleyici genlerde oluşması koşuluyla, tek bir gendeki kucuk bir değişimin bile canlı uzerinde cok onemli bir etkisi olabiliyor. Evrimle ilgili sonuc acık: Cok miktarda genetik değişim olmaksızın da onemli morfolojik değişimler gercekleşebilir. Orneğin, bir bithorax mutant doğal secilim tarafından yeğlenseydi, sirkesineklerinin dort kanatlı akrabaları ortaya cıkabilirdi. Ve işte yeniden kendimizi Darwinizm'in cercevesi icinde buluyoruz; sozunu ettiğimiz bu mutasyonlar Darwin'e cok yabancı olsa bile, bu mutasyonların kaderlerini de her zaman olduğu gibi doğal secilim belirtiyor.

__________________