Mustafa Kemal Paşa Ankaralılarca hediye edilen bağ evini kendisine karargÂh haline getirdi. Ozel Kalem Muduru Hayati Bey, Başyaver Salih (Bozok) Bey1 ve Muzaffer (Kılıc) Bey’lerdi. Koşku korumak uzere bir muhafız alayı kuruldu. Bunun komutanı Yuzbaşı Faik Bey’di. Bir muddet sonra 300 kişilik bir suvari birliği daha kuruldu, birlik Rumeli cetecilerinden, yaşlı gungormuş, atıcı, vurucu insanlardı. Bundan başka bir de, 100 kişilik Giresun ve Trabzon havalisinden gelme bir muhafız birliği daha kuruldu. Bunlar siyah elbise giyerlerdi. Başlarında Laz başlığı, bellerinde tabanca ve omuzlarında filinta taşırlardı. Butun bu birliğin komutanı Topal Osman2 15 lira aylık alırdı. O yıllarda Mustafa Kemal Paşa da 100 lira aylık alırdı.

Cankaya Koşku basit doşenmişti. Paşa burada geceli gunduzlu calışır, eğlenecek vakit bulamazdı. Gercekten buna imkÂn da yoktu. Sabahları kuvvetli kahvaltı yapan Paşa, receli cok sever, kuru fasulye ve pilavı masasından eksik etmezdi. Turşu sofrasının baş yerini işgal ederdi. Cok sigara ve kahve icerdi. Bahceye ve ciceğe merakı fazlaydı. Bir Amerikalı kadın kendisine hangi ciceği seviyorsun, diye sorduğu zaman hic duşunmeden:

‘Karanfil’ yanıtını vermişti. İşte bunun icindir ki Ataturk’u iyi tanıyan elciler, olumunden sonra kabrini ziyarete gittikleri zaman daima kırmızı karanfil goturmuşlerdir. Renk olarak, gok mavisini seven Ataturk’un hayvanlardan en cok sevdiği kopektir.

Spor olarak gureşi tercih ederdi. Yorgun gecelerinde dinlenmek icin kapıda nobet tutan askerleri gureştirir, yorgunluğunu giderirdi. O zamanlar koşkun malta doşemeli alt kattaki ocaklı salonuna şilteler serilir, erler burada birbirleriyle gureşirlerdi. Bir gun yine gec vakit kapıda nobet tutan erleri iceri cağıran Ataturk sırayla hepsini gureştirdi. Bunlardan yağız bir Mehmet hemen her onune cıkanın sırtını yere getiriyordu. Kapıda sırtı yere getirilecek kimse kalmayınca Ataturk ayağa kalkarak Mehmet’in yanına yaklaştı:

“Benimle gureşir misin, beni de boyle yenebilir misin?” Diye sordu. Mehmet, o yanık cehreli yağız delikanlı, Anadolu cocuğunun kıvrak zekÂsıyla, bir Ataturk’e bir de etrafındakilere baktı ve herkesi hayretler icinde bırakan şu cevabı verdi:

“Seninle mi gureşeceğim Paşam? Seni mi yeneceğim? Bu kolay değil… Sen yedi duveli yendin!”

Bu cevap Ataturk’un cok hoşuna gitmişti. Sonradan bu erin parayla odullendirilmesini emretti.3

1 Salih Bozok, (1881–1941), Mustafa Kemal’in Selanik’ten arkadaşlığı olan Salih Bey, uzun sure Mustafa Kemal’in Başyaveri olur, Milletvekili.

2 Topal Osman, (1883–1923), Lazlardan oluşan gonulluleriyle Meclis’in ve Cankaya Koşku’nun korumasını yapmıştır.

3 Said Arif Terzioğlu, Yazılmayan Yonleriyle K. Ataturk, Hamle Matbaası, İstanbul, 1963, s. 67–69



Kaynak: Ataturk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gurel, Bulent Turker, Nisan 2009

__________________