Mustafa Kemal Ataturk (1881-1938) "Beni gormek demek mutlaka yuzumu gormek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.
"İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, gecici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her koşesinde yeni fikir, yeni hayat ve buyuk ulku icin uğraşan aydın ve savaşcı bir topluluktur. Ben, onların ruyasını temsil ediyorum. Benim teşebbuslerim, onların ozlemini cektikleri şeyleri tatmin icindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Gecici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!"
1881
Gumruk kolcusu Ali Rıza Bey ile Zubeyde Hanım'ın oğlu olarak SelÂnik'te Kocakasım Mahallesi, IslÂhhÂne Caddesi'ndeki uc katlı pembe evde doğdu.
1893
Mustafa Selanik'teki Askeri Hazırlık Okuluna başlar ve burada oğretmeni tarafından kendisine ikinci ismi "Kemal" verilir.
1895
Mustafa Kemal Manastırdaki Askeri Liseye (Askeri Ruştiye) başlar.
1899
Mustafa Kemal İstanbul'da Harbiye'nin hazırlık sınıfına başlar.
1902
Mustafa Kemal Harbiye'den mezun olur ve buradan sonra Harp Akademisine (Erkan-ı Harbiye) devam eder.
11 Ocak 1905
Mustafa Kemal Harp Akademisinden Kurmay Yuzbaşı olarak mezun olur ve Şam'da bulunan Beşinci Orduda gorev almak uzere Şam'a gonderilir.
Ekim 1906
Mustafa Kemal ve arkadaşları Şam'da "Vatan ve Hurriyet" adıyla gizli bir dernek kurarlar.
1907
Askeri rutbesi kolağası olur ve yine aynı yıl icinde gorevi Makedonya'daki 3. Orduya tayin edilir ve Selanik'e gonderilir, Cemiyetinin Merkezi Selanik'te İttihat ve Terakki Cemiyeti ile birleşir
23 Temmuz 1908
Yukarıdaki gizli ve siyasi faaliyetlerinin sonucu 2. Meşrutiyetin, padişah Abdulhamit'e kabul ve ilan ettirilmesi
13 Nisan 1909
İstibdat taraftarları yeni rejime karşı ayaklanır, Rumeli'den bunları bastırmak icin yola cıkan Hareket Ordusunun Kurmay Yuzbaşkanlığına deruhte etmesi ve bu ayaklanmada onemli bastırıcı rol oynar
1911
Trablusgarb savaşına iştirak eder ve oradaki kuvvetlerimizin Kurmaylığını uzerine alır. Bu arada rutbesi binbaşılığa yukseltilir.
13 Eylul 1911
Mustafa Kemal İstanbul'daki Genel Kurmaya tayin edilir.
9 Ocak 1912
Mustafa Kemal Libya'daki Tobruk taarruzunu başarılı bir şekilde yonetir.
24 Ekim 1912
Balkan Savaşının başlaması uzerine İstanbul'a doner ve Bolayır'da toplanmış olan kuvvetlerimizin hareket şubesi mudurluğune tayin edilir
25 Kasım 1912
Mustafa Kemal Hareket Başkanı olarak Akdeniz Boğazları ozel Kuvvetlerine atanır.
27 Ekim 1913
Mustafa Kemal Sofya'ya Askeri Ataşe olarak atanır.
2 Şubat 1915
Tekirdağ'da kurulması kararlaştırılan yeni bir tumenin komutanlığına tayin edilir. Onun teşkil ettiği ve 19. Tumen adını alan bu tumen Canakkale savaşlarında parlak başarılar gostermiştir
25 Nisan 1915
İttifak Devletleri Arıburnuna cıkarma yaparlar ve Mustafa Kemal Tumeni ile ilerlemelerini durdurur.
1 Haziran 1915
Canakkale savaşlarında gosterdiği buyuk başarılardan dolayı rutbesi albaylığa yukseltilir
9 Ağustos 1915
Mustafa Kemal Anafartalar Grup Kumandanlığına getirilir.
1 Nisan 1916
Canakkale savaşları zaferlerimizle bittiğinden Diyarbakır'daki kolordunun komutanlığına tayin edilmiştir. Oraya giderken Tuğgeneralliğe terfi eder.
6-7 Ağustos 1916
Mustafa Kemal Bitlis ve Muş'u duşmandan geri alır. Bu başarısı uzerine 2. Ordu komutanlığına atandı.
31 Ekim 1918
Mustafa Kemal Yıldırım Orduları Grup Kumandanı olur.
30 Nisan 1919
Mustafa Kemal Erzurum'da bulunan Dokuzuncu Orduya geniş yetkilerle Mufettiş olarak atanır.
16 Mayıs 1919
Mustafa Kemal İstanbul'u terkeder. İstanbul'dan 3. Ordu Mufettişliği goreviyle Bandırma vapuruyla gider.
19 Mayıs 1919
Mustafa Kemal Samsun'a ayak basar.
21 Mayıs 1919
Erzurum'daki 15.Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa ile temas eder
23 Mayıs 1919
Ankara'daki 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa ile temas eder
28 Mayıs 1919
Turk Milletini işgallere protesto icin mitingler yapmaya davet eder
3 Haziran 1919
Doğu vilayetlerinde bir Ermeni Hukumetinin kurulması ve İngiliz himayesi fikirlerine karşı olduğunu beyan eder
21 Haziran 1919
Yurdun bağımsızlığını kurmak icin Turk Milletini kendisiyle birlikte calışmaya davet eden tarihi beyannameyi yayınlar
8 Temmuz 1919
Mustafa Kemal gerek Ucuncu Ordu Mufettişliği gorevinden gerekse ordudan istifa eder.
23 Temmuz 1919
Mustafa Kemal Erzurum Kongresi Başkanlığına getirilir. Erzurum Kongresinde millet iradesine dayanan bir millet meclisiyle kuvvetini, gene millet iradesiyle oluşan bir hukumetin kurulması luzumunu ilk hedef olarak ilan eder.
4 Eylul 1919
Mustafa Kemal Sivas Kongresi Başkanlığına getirilir. Sivas Kongresinde yurdun muhtelif bolgelerinde kurulmuş olan mudafaa cemiyetlerini Anadolu ve Rumeli Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirip butun millet kuvvetlerini bir elde idare etmek imkanını sağlar.
11 Eylul 1919
Calışmalarını bitiren Sivas Kongresi delegeleri tarafından secilen Temsil Heyeti Başkanlığına getirilir
15 Eylul 1919
Temsil Heyeti, Turk Milletinin yetkili makamı olarak ilan edilir
7 Aralık 1920
Temsil Heyeti ile birlikte Ankara'ya yerleşir ve bu şehri milli harekatın merkezi yapar
27 Aralık 1919
Mustafa Kemal İcra Heyeti ile Ankara'ya gelir.
23 Nisan 1920
Mustafa Kemal Ankara'da Turkiye Buyuk Millet Meclisini acar ve bu meclise başkan secilir.
11 Mayıs 1920
Mustafa Kemal İstanbul hukumeti tarafından olume mahkum edilir.
5 Ağustos 1921
Mustafa Kemal Buyuk Millet Meclisi tarafından Başkumandan olarak atanır.
23 Ağustos 1921
Turk birliklerinin Mustafa Kemal tarafından yonetildiği Sakarya savaşı başlar.
19 Eylul 1921
Sakarya Zaferinden altı gun sonra Buyuk Millet Meclisi, Mustafa Kemal'e Mareşal rutbesi ile Gazi unvanını verir.
26 Ağustos 1922
Gazi Mustafa Kemal Buyuk Taarruzu Kocatepe'den yonetmeye başlar.
30 Ağustos 1922
Gazi Mustafa Kemal Paşa Dumlupınar savaşını kazanır.
1 Eylul 1922
Turk Ordularına "İlk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri!" emrini verir
10 Eylul 1922
Gazi Mustafa Kemal İzmir'e girer.
1 Kasım 1922
Buyuk Millet Meclisi, Gazi Mustafa Kemal'in Hilafetin kaldırılması Yonundeki onerisini kabul eder.
14 Ocak 1923
Mustafa Kemal'in annesi Zubeyde Hanım İzmir'de vefat eder.
29 Ekim 1923
Turkiye Cumhuriyetinin ilan edilmesi ve Gazi Mustafa Kemal'in ilk Cumhurbaşkanı secilmesi.
24 Ağustos 1924
Gazi Mustafa Kemal İstanbul Sarayburnu'nda ilk kez şapka giyer.
9 Ağustos 1928
Gazi Mustafa Kemal Sarayburnu'nda yeni Turk Alfabesi ile ilgili konuşma yapar.
3 Mart 1924
Cumhuriyet rejiminin Turkiye'de kokleşip yerleşmesi icin şart olan hilafetin kaldırılmasını sağlamıştır. Aynı yıl icerisinde medreseleri kapattırarak milli eğitim alanındaki birliği sağlama yolunu acmıştır. Gene bu suretle laik ve modern esaslara gore eğitim ve oğretim yapan muesseselerin kurulmasına zemin hazırlamıştır.
1 Mayıs 1924
Orta Cağın dini hukuk geleneklerine gore calışan Şer'iye mahkemelerini kaldırdı
26 Ağustos 1924
Milli sermayeyi coğaltmak ozel teşebbusleri teşvik ederek kurmak ve Turk bankacılığını geliştirmek amacıyla İş Bankasını kurdu.
5 Mayıs 1925
Memlekette modern ciftciliği geliştirmek maksadıyla yapılacak teşebbuslere bir ornek olmak uzere kendi parasıyla bir Orman Ciftliğini kurdurdu
1925
Tekke, zaviye ve turbelerin kapatılması ile ilgili kanun kabul edilerek batıl inanc ve taassup yatakları ortadan kaldırıldı
25 Aralık 1925
Medeni kıyafeti getirdi
26 Aralık 1925
Miladi takvim ve modern saat olcusunu değiştiren kanun kabul edildi
17 Şubat 1926
Turk Medeni Kanununun kabul edilmesiyle Turk milleti ummet devrinden cağdaş medeniyete gecirildi
1 Kasım 1928
Cıkarılan bir kanunla Turk Milletinin kolayca okuyup yazmasını temin edecek olan yeni Turk alfabesi kabul edildi.
12 Nisan 1931
Gazi Mustafa Kemal Turk Tarih Kurumunu kurar.
12 Temmuz 1932
Gazi Mustafa Kemal Turk Dil Kurumunu kurar.
29 Ekim 1933
Cumhuriyet'in 10.yıl nutkunu yazar ve okur
16 Haziran 1934
Buyuk Millet Meclisi bir yasa gecirerek Gazi Mustafa Kemal'e "Ataturk" soyadını verme kararı alır.
1934
Kasım ayında Turk kadınına siyasi hakları tanıyan yasa cıkarıldı. Avrupa'da baş gosteren siyasi buhran karşısında Balkan Antantının kurulmasında en onemli rolu oynadı.
1936
Montro Antlaşması ile boğazların tahkiminin sağlanmasını temin etti. Sadabat Paktıyla memleketimiz icin gerekli guvenlik tedbirlerinin alınmasında nazım rol oynadı.
4 Temmuz 1938
Turkiye'nin ayrılmaz bir parcası olan Hatay'ın bağımsız bir Turk devleti olmasını sağlamıştı ki bu vatan parcası olumlerinden sonra Anavatan'a katılmak imkanını bu sayede buldu.
10 Kasım 1938
Ataturk perşembe sabahı saat 9.05'te hayata gozlerini yumdu. Turkiye yasa boğuldu...
19 Kasım 1938
Cenazesi ulusal egemenliğin simgesi olarak kurduğu başkent Ankara’ya getirildi.
21 Kasım 1938
Turkiye’nin her yerinden Ankara’ya koşan halk ulu onderin cenazesini buyuk bir torenle Etnoğrafya Muzesi’nde hazırlanan gecici kabrine uğurladı.
10 Kasım 1953
Olumunun on beşinci yılında da, buyuk bir torenle Anıtkabir'e aktarıldı.
Turk Gencliğine Hitabesi
Ey Turk Gencliği!
Birinci vazifen, Turk istiklÂlini, Turk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve mudafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegÂne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gun, İstiklÂl ve Cumhuriyeti mudafaa mecburiyetine duşersen, vazifeye atılmak icin, icinde bulunacağın vaziyetin imkÂn ve şerÂitini duşunmeyeceksin! Bu imkÂn ve şerÂit, cok nÂmusait bir mahiyette tezahur edebilir. İstiklÂl ve Cumhuriyetine kastedecek duşmanlar, butun dunyada emsali gorulmemiş bir galibiyetin mumessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, butun kaleleri zaptedilmiş, butun tersanelerine girilmiş,
butun orduları dağıtılmış ve memleketin her koşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Butun bu şerÂitten daha elîm ve daha vahim olmak uzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalÂlet ve hatt hıyanet icinde bulunabilirler. Hatt bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, mustevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret icinde harap ve bîtap duşmuş olabilir.
Ey Turk istikbalinin evlÂdı! İşte, bu ahval ve şerÂit icinde dahi, vazifen; Turk İstiklÂl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtac olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal Ataturk
20 Ekim 1927
Buyuk Ataturk' un Bursa Nutku
Turk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekcisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten cok inanmıştır. Yonetim bicimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları gucsuz duşurecek en kucuk ya da en buyuk bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ulkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet orgutu vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl sucluları bırakıp, suclu diye onu yakalayacaktır. Genc, "Polis henuz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye duşunecek, ama hic bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine duşunecek, "demek adalet orgutunu de duzeltmek, yonetim bicimine gore duzenlemek gerek"
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı cıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve sucsuz olduğu icin salıverilmesine calışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "ben inanc ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri duzeltmek de benim gorevimdir."
İşte benim anladığım Turk Genci ve Turk Gencliği!
Mustafa Kemal Ataturk
Bursa, 5 Şubat 1933
Onuncu Yıl Nutku
Turk Milleti!
Kurtuluş savaşına başladığımızın 15'inci yılındayız. Bugun cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en buyuk bayramdır.
Kutlu olsun!
Bu anda buyuk Turk milletinin bir ferdi olarak bu kutlu gune kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı icindeyim.
Yurttaşlarım!
Az zamanda cok ve buyuk işler yaptık. Bu işlerin en buyuğu, Temeli, Turk kahramanlığı ve yuksek Turk kulturu olan Turkiye Cumhuriyetidir. Bundaki muvaffakiyeti Turk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak azimkarane yurumesine borcluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla kafi goremeyiz. Cunku daha cok ve daha buyuk işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dunyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine cıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kulturumuzu muasır medeniyet seviyesinin ustune cıkaracağız. Bunun icin, bizce zaman olcusu gecmiş asırların gevşetici zihniyetine gore değil, asrımızın surat ve hareket mefhumuna gore duşunulmelidir. Gecen zamana nispetle, daha cok calışacağız. Daha az zamanda, daha buyuk işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şuphem yoktur. Cunku, Turk milletinin karakteri yuksektir. Turk milleti calışkandır. Turk milleti zekidir. Cunku Turk milleti milli birlik ve beraberlikle guclukleri yenmesini bilmiştir. Ve cunku, Turk milletinin yurumekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, muspet ilimdir.
Şunu da ehemmiyetle tebaruz ettirmeliyim ki, yuksek bir insan cemiyeti olan Turk milletinin tarihi bir vasfı da, guzel sanatları sevmek ve onda yukselmektir. Bunun icindir ki, milletimizin yuksek karakterini, yorulmaz calışkanlığını, fıtri zekasını, ilme bağlılığını, guzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu mutemadiyen ve her turlu vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ulkumuzdur. Turk milletine cok yaraşan bu ulku, onu, butun beşeriyete hakiki huzurun temini yolunda, kendine duşen medeni vazifeyi yapmakta, muvaffak kılacaktır.
Buyuk Turk Milleti,
On beş yıldan beri giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vaat eden cok sozlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sozlerimin hicbirinde, milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugun, aynı iman ve katiyetle soyluyorum ki, milli ulkuye, tam bir butunlukle yurumekte olan Turk milletinin buyuk millet olduğunu, butun medeni alem, az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Asla şuphem yoktur ki, Turkluğun unutulmuş buyuk medeni vasfı ve buyuk medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafıyla, atinin yuksek medeniyet ufkunda yeni bir guneş gibi doğacaktır.
Turk Milleti!
Ebediyete akıp giden her on senede, bu buyuk millet bayramını daha buyuk şereflerle, saadetlerle huzur ve refah icinde kutlamanı gonulden dilerim.
Ne mutlu Turkum diyene!
Mustafa Kemal Ataturk
Ankara, 29 Ekim 1933
Ataturk diyor ki,
Yorulmadan beni takip edeceğinizi soyluyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yurumek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mahlûk icin tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mÂnevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yurutur. Sizler, yani yeni Turkiye'nin genc evlÂtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz.
--------------------------------------------------------------------------------
Calışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine gore bilim ve teknik ve her turlu uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.
--------------------------------------------------------------------------------
Dunyada her şey icin, medeniyet icin, hayat icin, başarı icin en hakiki murşit ilimdir fendir.
--------------------------------------------------------------------------------
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gosteririz. Duşunuşe ve duşunceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya calışıyor, kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.
--------------------------------------------------------------------------------
Biz kimsenin duşmanı değiliz. Yalnız insanlığın duşmanı olanların duşmanıyız.
--------------------------------------------------------------------------------
İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, gecici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her koşesinde yeni fikir, yeni hayat ve buyuk ulku icin uğraşan aydın ve savaşcı bir topluluktur. Ben, onların ruyasını temsil ediyorum. Benim teşebbuslerim, onların ozlemini cektikleri şeyleri tatmin icindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Gecici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!
--------------------------------------------------------------------------------
Ne mutlu "Turkum" diyene.
--------------------------------------------------------------------------------
Benim naciz vucudum elbet bir gun toprak olacaktır, ancak Turkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
Bu millete cok şey oğretebildim ama onlara uşak olmayı bir turlu oğretemedim.
--------------------------------------------------------------------------------
Yurtta sulh, cihanda sulh.
--------------------------------------------------------------------------------
Memleketin efendisi hakiki mustahsil olan koyludur.
--------------------------------------------------------------------------------
Doğruyu soylemekten korkmayınız.
--------------------------------------------------------------------------------
Beni gormek demek mutlaka yuzumu gormek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.
--------------------------------------------------------------------------------
Turkiye Cumhuriyeti mutlu, zengin ve muzaffer olacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
Sağlam kafa sağlam vucutta bulunur.
--------------------------------------------------------------------------------
Turkiye Cumhuriyetinin temeli kulturdur.
--------------------------------------------------------------------------------
Sungulerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kultur, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmaya devam edeceğiz.
--------------------------------------------------------------------------------
Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı ise, "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım" diyebilenindir.
--------------------------------------------------------------------------------
Egemenlik verilmez, alınır.
--------------------------------------------------------------------------------
Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak oğretmenlerdir.
--------------------------------------------------------------------------------
Oğretmenler: Yeni nesiller sizlerin eseri olacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
Turk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı varolmalarının yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. Bu millet hicbir zaman hur olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
Biz Turkler tarih boyunca hurriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.
--------------------------------------------------------------------------------
Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir butunluk gosterdiği icin başarılı olmuştur.
--------------------------------------------------------------------------------
Ne kadar zengin ve mureffeh olursa olsun, istiklÂlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yuksek bir muameleye lÂyık sayılamaz.
--------------------------------------------------------------------------------
Ozgurluk ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en buyuk ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Cocukluğumdan bugune kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vucut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin ozgurluk ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, cok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek icin milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek icin mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset munasebetlerini buyuk bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgecinceye kadar, amansız duşmanıyım.
--------------------------------------------------------------------------------
Milli egemenlik oyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, tac ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği uzerine kurulmuş muesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
--------------------------------------------------------------------------------
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
--------------------------------------------------------------------------------
Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.
--------------------------------------------------------------------------------
Gerci bize milliyetci derler. Ama, biz oyle milliyetcileriz ki, işbirliği eden butun milletlere hurmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin butun icaplarını tanırız. Bizim milliyetciliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetcilik değildir.
--------------------------------------------------------------------------------
Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.
--------------------------------------------------------------------------------
Milli mucadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
--------------------------------------------------------------------------------
Turk cocuğu ecdadını tanıdıkca daha buyuk işler yapmak icin kendinde kuvvet bulacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
Milli his ile dil arasındaki bağ cok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Turk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ulkesini, yuksek bağımsızlığını korumasını bilen Turk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
Bir dinin tabiî olması icin akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.
--------------------------------------------------------------------------------
Her fert istediğini duşunmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, sectiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hurriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.
--------------------------------------------------------------------------------
Turk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.
--------------------------------------------------------------------------------
Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.
--------------------------------------------------------------------------------
Buyuk dinimiz calışmayanın insanlıkla hic ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler cağdaş olmayı kÂfir olmak sayıyorlar. Asıl kufur onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslÂmların kÂfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.
--------------------------------------------------------------------------------
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Turkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, muritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak icin yeterlidir.
--------------------------------------------------------------------------------
Biz dunya medeniyeti ailesi icinde bulunuyoruz. Medeniyetin butun icaplarını tatbik edeceğiz.
--------------------------------------------------------------------------------
Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gokten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gokten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
--------------------------------------------------------------------------------
Milletimiz her gucluk ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yukselmektedir. Buyuk Turk Milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya calışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.
--------------------------------------------------------------------------------
İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan murekkeptir. Kabil midir ki, bu kutlenin bir parcasını ilerletelim, otekini ihmal edelim de kutlenin butunluğu ilerleyebilsin? Mumkun mudur ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkca oteki kısmı goklere yukselebilsin?
--------------------------------------------------------------------------------
Ey kahraman Turk kadını, sen yerde surunmeye değil, omuzlar uzerinde goklere yukselmeye layıksın.
--------------------------------------------------------------------------------
Anaların bugunku evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugunun anaları icin gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugunku hayat icin faal bir uzuv haline koymak pek cok yuksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun icin kadınlarımız, hatt erkeklerimizden cok aydın, daha cok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.
--------------------------------------------------------------------------------
Ben icap ettiği zaman en buyuk hediyem olmak uzere, Turk Milletine canımı vereceğim.
--------------------------------------------------------------------------------
Gencler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hurriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yukselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yukseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
--------------------------------------------------------------------------------
Yuksek Turk! Senin icin yuksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.
--------------------------------------------------------------------------------
Benim naciz vucudum nasıl olsa bir gun toprak olacaktır. Fakat Turkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
Sizler, yani yeni Turkiye'nin genc evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek uzere yurumeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Turk Gencliği gayeye, bizim yuksek idealimize durmadan, yorulmadan yuruyecektir.
--------------------------------------------------------------------------------
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en buyuk cahiller cıktığı gibi, hic okumak bilmeyenlerden de hakikati goren gercek alimler cıkabilir.
--------------------------------------------------------------------------------
Musbet bilimlerin temellerine dayanan, guzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yukselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin acık dileğidir.
--------------------------------------------------------------------------------
Mualimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakÂr oğretmenleri ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakÂrlığınız derecesiyle mutenasip bulunacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak oğretmenlerdir. Oğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henuz millet namını almak istidadını keşfetmemiştir.
--------------------------------------------------------------------------------
Dunyanın her tarafından oğretmenler insan topluluğunun en fedakÂr ve muhterem unsurlarıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Turk milleti, Turk sanatı, Turk iktisadiyatı, Turk şiir ve edebiyatı butun guzellikleriyle gelişir.
--------------------------------------------------------------------------------
Turkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gercek uretici olan koyludur. O halde, herkesten daha cok refah, saadet ve servete mustahak ve layık olan koyludur. Onun icin, Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını guder.
--------------------------------------------------------------------------------
Ekonomik kalkınma, Turkiye'nin hur, mustakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Turkiye idealinin belkemiğidir.
__________________
Ataturk Biyografisi
Türkiye, Osmanlı ve Mustafa Kemal Atatürk0 Mesaj
●42 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Kültür
- Türkiye, Osmanlı ve Mustafa Kemal Atatürk
- Ataturk Biyografisi