Gen Naklinde Atılım





İnsan, doğası gereği iyi haberi duymak ister.
Gerisini bilmese de olur. Zaten dinlese de
cabucak unutur. 2000'e birkac ay kala genetik kopyalanmadık hayvan neredeyse kalmadı. Fareler, inekler, keciler. Daha onemlisi, yeni urunler, annelerinin kopyası değil yalnızca; daha da iyisi. Gen muhendisliğinin tezgÂhından gecmişler. Kimi insulin uretiyor şeker hastaları icin, kimi orumcek ipeği, daha sağlam kumaşlar icin. Kimi domuzlara insan geni nakledilmiş. Amac, bunları bir organ bankası durumuna getirmek. Gelin gorun ki, sahnenin arkasındaki manzara oldukca karanlık. Başarıyla gen nakledilen her hayvana karşılık cok daha fazlası oluyor. İstenen geni alamayan hayvan olduruluyor. Sonuc, tek bir yabancı gen taşıyan bir ineğin maliyeti 300 000 doları buluyor. Ozellikle farelerde iş katliam boyutlarına varmış. Ustelik farelere yabancı gen nakli gorece "kolaymış". Gene de yabancı gen nakledilen embriyolardan yalnızca cok kucuk bir bolumu (% 1-10) yabancı geni kabul ediyor. Gerisi "insani yollarla" yok ediliyor. Gen naklindeki bu verim duşukluğunun nedeni, nakledilecek genin, dollenmiş yumurtaya doğrudan aşılanması. Bunun da erkek ve dişinin kromozomları birbirine karışmadan yapılması gerekiyor.
Neyse ki, bu karanlık tablo ortadan kalkmak uzere. Hawaii Universitesi'nden uc araştırmacının, bazı Japon bilim adamlarıyla işbirliği halinde geliştirdikleri bir yontemle gen nakli sıradan bir işlem olmaya aday. Tony Perry, Teruhiko Wakayama ve Ryuzo Yanagimachi'nin uyguladıkları yontem son derece yalın. Uc araştırmacı, bilinen bir kısırlık tedavisi yonteminden yararlanmışlar. Sperm sayısı duşuk erkekler icin uygulanan tupte dollenme yontemi; yani spermin iğneyle yumurtaya nakli. Bir başka deyişle, spermleri, nakledilecek gen icin bir taşıt olarak kullanmak. Guzel de, secilen gen sperme nasıl yuklenecek? Araştırmacılar bunun icin spermin baş tarafındaki zarı delmenin yollarını aramışlar. Sonunda bunun deterjanla, ya da daha iyi bir yontem olarak spermin hızla dondurulup sonra ısıtılmasıyla gercekleşebildiğini keşfetmişler. Yabancı DNA acılan deliklerden spermin icine giriyor ve onunla birlikte yumurtaya.
Araştırmacılar, bu işlemden gecirdikleri sperm başlarını, bazı deniz analarında bulunan bir floresan yeşil boya geniyle karıştırınca, karışımı aşıladıkları yumurtaların ucte ikisi gelişmeye ve morotesi ışıkta yeşil renkte parlamaya başlamış. Sonra bu embriyolardan her biri dişi birer fareye nakledilmiş ve doğan yavrulardan beşte birinin de aynı ozellikte olduğu gorulmuş. Araştırma ekibinin lideri Perry, yeşil renkli proteinin az da olsa zehirli olduğunu vurgulayarak, "bazı embriyolar bu nedenle olmuş olabilir. Bu da aslında yontemin etkinliğinin gorunenden daha yuksek olduğuna işaret" diyor.

__________________