Dalın dudağı diye optuğum gul yaraladı
ağzımı - varsın yaralasın -
deli bağrım duldasında
bin gul goncası saklı

Umut uzre - sevdiceğim -, dil uzre
yureğim - ki sadece - opuşlerin es'ridir
golge golge bulanmış
teslim olmuş yiğitliği budanmış
yuzlerin değil
Uykularım darmadağın - ne yazar -
sabahlarım - yine de - gun ışını bıcaklı

Dardayım - yalanım yok - baskın yedim gungece
orselendi aşklarım - ustelik - bir uzak diyardayım;
işte hasretin tırnakları - acıkca soyluyorum -
dalıyor tenimi
kan ile kanca gibi

Eğilsem - bu nasıl soz -
zay'olur, ziyan olur zeh'r ile ruhum
ellerimle buyuttuğum gelinciğe zul'olur
Sacın sacmış - gokte uzgun - yuzum yuzum gider bulut
gozum dalmış yollarına
- yeni doğmuş bebeciğim -
kirli suyla yuyulur mu?

Canı candan duymak gerek - a benim nazlı yarim -
oldurulmuş kuzucuğun melemesi duyulur mu?

Eğilmekse - eğer, yal bulmuş encik gibi
efendinin onunde - tanımı yaşamanın
sunup ruhumu ulaşılmaz bir dala
- kurda kuşa yem olmadan -
secerdim - coktaaan - insana yaraşanı

Yureğim ki hırcın, yureğim ki serseri
- evet evet serseri -
aşklarım ki - bin gul bahcasında sınırsız
bir gul gibi - gizlidir
- ay vurmasın - tute tute dolanır
- gider - yare ulanır

Yureğim ki poyraz, yureğim ki haşarı
bıckın, civan, atmaca
kan ile kanca ile "dur" diyorlarsa ona
kana da kancaya da dişediş yanıt verir

Dalın dudağı diye optuğum gul
yaralamış ağzımı - gecer, muhabbet yarasıdır -
yazık ki - rengi'cin cenk verdiğim -
gulu de yara sarmış

Zorluklarmış kuşatan - menim balam vay vay
ne menem derde duşup - kime ne!
Dağda doğan - nasıl ki - ruzgÂr'le coşarsa
derde doğan - bu kesin - cenk ile celikleşir

Nihat Behram

__________________