Alnımın uzerinde sacım dumduz kesilirdi daha;
Oynardım sokak kapısının onunde, cicek derlerdim.
Bambu sırıklarına binmiş gelirdin, atlılar gibi,
Dort donerdim yorende, murdum erikleriyle oynardın.
Chokan koyunde yaşayıp gidiyorduk işte:
İki kucuk cocuktuk, sevgiden gayrisini bilmeyen.
Ondordumde vardım sana, efendim benim.
Gulemezdim karşında, sıkılgandım cunku.
Başımı eğer, duvara cevirirdim yuzumu.
Kırk kere de cağırsan, gozum yerden kalkmazdı.

Onbeşimde yuzumu catmadım artık
Ayağının bastığı toprak olayım istedim,
Dunyalar durdukca durdukları yerde...
Daha yukarılarda mı olacaktı gozum?

Onaltıma bastım sen gittin.
Anafor kaynattığı sulardan, Ku-to-yen'e
Beş ay oldu ayrılalı
Dallarda maymunlar uzunc icinde.
Ayağını suruyordun gittiğinde.
Kapının onu yosun şimdi, bir suru yosunlar var,
Yolunmayacak kadar kokleri derinlerde.
Yapraklar erkenden dokuluyor bu guz estikce ruzgar
Ciftleşen kelebekler Ağustos'ta sarardı daha.
Batı bahcesindeki otların uzerinde,
Dokunuyor bana bunlar.
Yaşlanıyorum.
Kiank ırmağının dar gecitlerinden inmekteysem şimdi,
Bana haber ver, bileyim de onceden,
Karşılayayım seni
Cho-fu-sa'ya kadar cıkıp.

__________________