Bu bir oyun değil, interaktif drama ” demişti Heavy Rain’in yapımcısı David Cage. Ne kadar da haklıymış… Oyunun demosunu ilk kez oynadığımda pek birşey ifade etmemişti bana. Teknik acıdan olağanustu gozukuyordu bu oyun, oynanış tarzı da farklıydı. Bu kadar… Ama Heavy Rain’i unutulmazlar arasında sokan meğersem hikayesiymiş. Oyle bir hikayeymiş ki beni derinden etkileyip yıllar boyunca unutamayacağım anları yaşattı bana. Birazdan incelemesini okuyacağınız bir oyun değil, bir interaktif drama, bir film, bir sanat eseri… Yağan yağmurda gozlerinizi ıslatan sadece yağmur damlaları değil, bir babanın dramı olacak.
Bu oyunun incelemesini spoiler vermeden anlatmak imkansıza yakın. O yuzden yazı icerisinde birkac yerde spoiler vermek zorunda kalacağım. Hikayeyi anlatmadan bu oyunun bir anlamı yok cunku ! Shaun ve Jason’sız hayatın Ethan icin anlamı olmadığı gibi. Heavy Rain’in incelemesine gecmeden once oyunun yalnızca PS3 platformu icin cıktığını, başka platformlarda cıkmayacağını hatırlatırım. Bircok kişiye PS3 aldıracak kadar iyi bir oyun olan Heavy Rain’in anlatımına başlıyoruz.
Ethan Mars… 2 cocuk babası bir mimar. Cocukları ve karısıyla Heavy Rain’in tek bir guneşli ve mutlu gununde karşımıza cıkıyor. Alışveriş merkezinde sorumluluğunda olan oğlu Jason’ın bir anda kaybolması ve başına gelen vahim kaza ile hayatını kaybetmesi ile dunyası yıkılıyor ailenin. Ethan karısından ayrılıyor, kalan cocukları Shaun bazı gunler babasında, bazı gunler annesinde kalıyor.
Kazanın şokunu atlatamayan Ethan, uzerinden yıllar gecmesine rağmen kazanın izlerini beyninden silemiyor. Herhangi bir gunun herhangi bir anında ne olduğunu anlamadan gozleri kararıyor ve birden kendini sokağın ortasında, yağmurun altında elinde origami figuru ile yola comelmiş bicimde buluyor. Butun bunlar olurken, şehirde 10′dan fazla cocuğu kacırıp, olumlerine sebep olan Origami katilinin henuz yakalanmadığı haberi veriliyor. Kurbanlarını suda boğarak olduren katil, cesetlerin ustune birer orkide ciceği, ellerine de origami figuru bırakıyor. Polisin geniş caplı aramalarına rağmen halen izi surulemeyen Origami katilini bulmakla gorevli Ajan Norman Jayden oyunda yonettiğimiz bir başka karakter. FBI’dan mahalli polisine yardım etmek icin atan Jayden sadece origami katilini değil, Ethan’ın diğer cocuğu, parkta oynarken kaybolan Shaun’un yerini saptamaya calışıyor.
Oğluyla iletişim kurmakta zorluk ceken Ethan, parkta oğluyla eğlenceli anlar gecirirken bir anda yine gozleri kararıyor ve kendini gece, sokağın ortasında buluyor. Elinde yine bir origami figuru ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmur. Parka gidiyor, eve gidiyor ama oğlunu bulamıyor… Cocuğun kayıp olduğu sure arttıkca cocuğu Origami katilinin kacırdığı şuphesi git gide artıyor. Bu sırada origami katilinin mağdurları olan ailelere destek olan Scott Shelby karakteri de oyunun icine giriyor. Astım hastası Scott oyundaki en derin karakterlerden biri. Her bir karakterin ceşitli rahatsızlıkları var. Norman madde bağımlısı, elleri titriyor stres altındayken, Ethan’ın zaten goz kararma olayı var, bir diğer karakter olan Madison da uyku problemleri yaşıyor. Hikayeye en son dahil olan Madison hikayede kilit bir rol oynuyor ve birbirinden şaşırtıcı sahnelerde beklenenden iyi performanslar veriyor.
Origami katilinin kurbanlarını ustu acık bir kuyuda hapsedip, yağmur sularının yukselmesi ile onları boğulmaya terketmesi nedeniyle kurbanların kurtulmak icin 3 gune yakın suresi var. Bir turlu dinmeyen yağmurlar ,panik halinde cocuğu arayan karakterler ve sure gectikce duğum olan katil kim hikayesi… Heavy Rain’in konusu bu cerceve icinde geciyor. Ama derinde neler var neler….
Heavy Rain cok yavaş tempoda başlayıp oyuncuyu karakterlere ve oyun yapısına alıştırmaya calışıyor. Durağan gecen 1-2 saatin ardından olaylar geliştikce, gunler gectikce oyuncuyu ekrana bağlıyor. Ozellikle gelişme ve sonuc kısmı inanılmaz bir hızda oynanıyor. Nasıl ki surukleyici bir romanın son duzluğune hızlı girilirse, bu oyunda da aynı şey meydana geliyor. Heavy Rain’i diğer oyunlardan farklı kılan birkac nokta var. Birincisi oynanış tarzı. Genel olarak sahneler arası doğru tuşa doğru zamanda bas oyununu oynuyorsunuz, bunun yanında da 3.goruşten yonettiğiniz karakteri cevredeki eşyalarla etkileşime geciriyorsunuz. Genelde sağ analoğun ceşitli yonlerde cevrilmesiyle girilen bu etkileşimler hızlı sahnelerden once, yani sahne arası doğru tuşa basma oyunlarından once gercekleşiyor. Aşağı yukarı her sahne yavaş başlıyor, sonlarına doğru hızlanıyor ve adrenalin seviyesi tavan noktasına geldiğinde bitiyor. Oyun film sahnesine benzer aşağı yukarı 40-50 sahneden oluşuyor. Heavy Rain’i farklı kılan noktalardan en onemlisi ise bu sahnelerde sizin ozgur iradeniz ile karar verip, hikayeyi baştan yazabilmeniz.
Oyunu bitiren bircok kişinin size olayların gelişimi ve oyunun sonu hakkında farklı şeyler anlatmasına şaşırmayın. Heavy Rain yapımcıların yıllar boyunca atıp tuttukları, oyuna gercekten mudahil olma olayını tam anlamıyla gercekleştiren nadir oyunlardan biri. Bu cumleden sonra spoiler vercem, isteyen uzaklaşsın. Oyunu bitirdim ama hala merak icindeyim. Ethan’ı istasyondan kacırırken kamerayı kapatmasaydım ne olacaktı acaba ? O zaman Norman’ın da başı belaya gelecekti, Blake peşine duşecekti. Peki ya Lauren ile saatciden kacarken parmak izlerini silmeseydik ? Scott’ın gercekten kim olduğunu erkenden oğrenebilecekmiydim ? Peki ya Ethan ile uyuşturucu satıcısını oldurmeyi secseydim ve adrese Madison yerine ben gitseydim ? Hicbir karakterin olmediği bir son var, bunu nasıl sağlayabilirdim ? Madison ile Ethan’ı yakalamaya geldiklerinde motoru calıştırıp kacmasaydım ne olacaktı ? Bunun gibi bircok şey aklıma geliyor, oyunu bir kez daha bitirmek icin hepsi bir neden. Hepsi oyunun ilerleyişine ve sonuna direk etki ediyor. Boyle birşey kolay kolay yaşanmaz. Hele bu bir drama ise, insanı derinden etkileyen, ve oyuncu boyle bir oyunun ilerleyişinde bu kadar mudahil olma şansına sahip oluyorsa…
Heavy Rain’in buyuleyen başka bir yanı da inanılmaz guzel gorunen yuz detayları ve grafikler. Ayrıca mekan tasarımları da olağanustu. Oyundaki karakterlerin mimikleri, hareketleri inanılmaz gercekci. Tam 470 aktor kullanılmış bunun icin. Seslendirmeler de bir o kadar başarılı. Resmen film tadı var oyunda. Heavy Rain’i oynarken coğu zaman duşunup, izliyorsunuz, arada sırada mudahale edip kendi yolunuzu ciziyorsunuz. Favori bir filminizi izlerken ne kadar konsantre oluyorsanız Heavy Rain’i oynarken de o kadar konsantresiniz. Karakterin yaşadığı bunalımları, sıkıntıları kendi icinizde hissediyor, panik anında verilen kararların oyuna yansımasını bire bir goruyorsunuz. Spoiler *** Nathaniel’i o karmaşada bir anda olduren Norman gibi. Tetiğe nasıl bastığımı hatırlamıyorum bile. Norman’ın o anda yaşadığı şoku, ” ben adamı oldurdum ” şokunu aynen yaşamış oldum. *** Heavy Rain duygularınızı kontrol etmenizi zorlaştıran bir oyun. Karakterin yaşadıklarını size direk yansıtan, hikayeye sizi de dahil eden bir başyapıt.
Heavy Rain’in eksikliklerini sorarsanız size şunları soylerim ; oyundaki kontroller sinir bozucu olabiliyor. Ozellikle yon bulma ve birşeyle etkileşime gecebilmek icin kafayı cevirme olayı oyuncunun canını sıkıyor. Arada sırada yaşanan bug’larla birlikte oyun anlamında bazılarını tatmin edecek bir yapısı yok Heavy Rain’in. Doğru zamanda doğru duğmeye basma ve kontrol cihazının ceşitli duğmelerine basarak yapılan etkileşimli aktiviteler bir oyunun oynanış kısmına onem veren kitleyi pek memnun etmeyecektir. Heavy Rain’e sadece bir oyun olarak bakarsanız, yanlış yaparsınız. Heavy Rain’in oyun kısmı Heavy Rain’in % 50’si bile değil. Sadece o kısmından değerlendirmiş olsaydık, oyuna vereceğimiz not ciddi olarak duşerdi.
Ama Heavy Rain bir oyun değil. Bir oyundan fazlası. O bir sanat eseri. Yıllar boyu unutulmayacak derin hikayesi ve bircok filmi kıskandıracak mukemmel kurgusu ( hikayede bazı boşluklar olsa da ) ile oyuncu ile ozel bir bağ kuruyor Heavy Rain. Playstation 3′un en iyi oyunlarından biri olan ve oyunu bitirdikten sonra muhtemelen sizin icin oynadığınız en ozel oyunlardan birisi olacak Heavy Rain’i tum PS3 kullanıcılarına oneriyoruz.
Oyunun hikayesi oyunun en onemli olgusu olduğu icin ve hikayenin icine girip surekli spoiler vermeden bu oyun hakkında cok fazla birşey soylenemeyeceği icin bu seferlik inceleme yazısını kısa tuttuk. Bu baş yapıtı oynayıp gormek, hissetmek herşeyden daha onemli. Siz en iyisi bu haftasonu kendinize bir iyilik yapın ve Heavy Rain’e tutulun.