Kolera hepimizin bildiği gibi kirli su yoluyla bulaşan bakteriyel bir rahatsızlık. Şiddetli ishal ve dolayısıyla dehidrasyona (vucudun susuz kalması) neden oluyor. Tedavi edilmezse olumcul olabiliyor.
Koleranın asıl nedeni vibro cholerae denen kucucuk bir bakteri. Bu bakteri pis sularda coğalıyor. Bu suyla haşır neşir olan hemen herkese bulaşıyor. Bu nedenle koyler, kasabalar gibi ortak su kaynaklarını kullanan alanlarda kolera salgınları daha sık goruluyor. Vibro cholerae konusuna donersek, bu kucuk bakteri insan vucuduna girdikten sonra hemen koşup ince bağırsaklara yerleşiyor. Burada CTX denen guclu bir toksin uretiyor. Bu toksin bağırsak duvarlarına yapışıyor ve sodyum klorur ve su gibi maddelerin emilimini azaltıyor. Sonucta vucut hem ishal oluyor hem de aşırı susuz kalıyor.
Tarih derslerinde buyuk kolera salgınlarıyla ilgili mutlaka bir şeyler okumuşsunuzdur. Hatta bunun icin oyle cok gerilere gitmenize bile gerek yok. 1800’lu yıllarda buyuk kolera salgınları dunyanın hemen her yerinde binlerce kişinin olumune neden oldu. Ancak gunumuzdeki modern kanalizasyon ve su arıtma tesisleri sayesinde kolera riski buyuk şehirlerde neredeyse yok denecek kadar az. Ancak ne yazık ki henuz sanayileşmemiş ve bu sistemleri kuramamış yerleşim yerlerinde kolera salgınları hala pek cok insanı tehdit ediyor.
[h=2]Kolera nedenleri [/h]

Koleranın vibro cholerae denen bir bakteri nedeniyle oluştuğunu biliyoruz. Bu bakterinin arıtılmamış, pis sularda coğaldığını da. Ancak koleranın tek bulaşma yolu bu değil. Aynı zamanda pişmemiş kabuklu deniz urunlerinden, meyve ve sebzelerden de kolera bulaşabiliyor. Hatta cok duşuk bir şansla insandan insana bile gecebiliyor. Şimdi gelin koleranın bulaşabileceği bolgelere tek tek bakalım:
Kuyular ve yuzey suları. Kolera bakterisi durgun suda uzun sure yaşayabilir. Bu nedenle kuyu suları ve durağan yuzey sularında gorulme riski buyuktur. Kolera salgınlarının coğu da işte bu tur yerlerden başlar.
Deniz urunleri. Ciğ ya da az pişmiş deniz mahsulleri koleranın bir diğer nedeni. Ozellikle bireysel kolera vakalarının coğu bu şekilde gelişiyor.
Ciğ sebze ve meyveler. Koleranın yaygın olduğu bolgelerde ham, soyulmamış ya da iyi pişirilmemiş sebze ve meyveler kolera salgınlarının bir diğer nedeni. Cunku ozellikle gelişmekte olan ulkelerde meyve ve sebzelerin yetiştirilmesinde işlenmemiş gubre kullanılıyor. Bu gubreler sulama alanlarında suyla buluşunca koleraya gun doğuyor.
Tarlalar. Tarlalarda biraz once de soylediğimiz gibi gubre ve su bir araya geliyor. Sonucta kolera coğalıyor. Ozellikle pirinc gibi bol suya ihtiyac duyan urunler yetiştirilirken ciftciler su birikintilerinin icinde saatler geciriyor. Hal boyle olunca kolera buyuk salgınlara neden olabiliyor.
İnsanlar. Kolera cok nadir olarak insandan insana bulaşır. Bu da ancak insan dışkısıyla direkt ya da dolaylı temasla mumkun.
[h=2]Kolera belirtileri[/h]

Koleraya neden olan vibro cholerae bakterisi vucuda girdikten 14 gun sonra ilk belirtiler ortaya cıkmaya başlar. Bu nedenle hasta olduğunun farkına varmayan kişiler hastalığı yayma eğilimindedirler. Şimdi kolera belirtilerine bakalım:
Bulantı ve kusma. Koleranın en bilinen belirtisi bulantı ve kusma. Hastalık boyunca her aşamada gorulur. Zaten vucutta azalan suyun daha da azalmasına neden olur.
İshal. Koleraya bağlı ishal ani gelişen ve kısa surede ciddi sıvı kaybına neden olan bir diğer belirtidir.
Dehidrasyon. Dehidrasyon vucuttaki suyun %10’unu kaybetmek anlamına gelir. Koleraya bağlı bulantı, kusma ve ishal derken vucut susuz kalır. Dolayısıyla dehidrasyon gelişir.
Diğer belirtiler ise:
• Ağız kuruluğu
• Aşırı susama
• İdrara az cıkma
• Duşuk tansiyon
• Duzensiz kalp atışı
• Deride kuruluk
• Gozlerde cokme